30 Eylül 2011 Cuma

Genelkurmay'dan yasak geldi

Diyarbakır, Şırnak, Siirt ve Hakkari'de 15 bölge yasaklandı
17:51 | 30 Eylül 2011
DİYARBAKIR, (DHA) -
GENELKURMAY Başkanlığı, Diyarbakır, Şırnak, Siirt ve Hakkari’de, 3 Ekim ile 3 Ocak tarihleri arasında 15 bölgeyi geçici güvenlik bölgesi ilan ederek, buralara sivillerin girişinin yasaklandığını açıkladı.

Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde yer açıklamada, Diyarbakır, Şırnak Siirt ve Hakkari’de, 3 Ekim ile 3 Ocak tarihleri arasında 15 bölgeyi Askeri Yasak Bölge ilan edildi. Genelkurmay Başkanlığı’nın kararı ve koordinatları İçişleri Bakanlığı üzerinden yasak bölgelerin sınırları içerisinde kalan il valiliklerine gönderildi.

PKK bölge sorumlusu öldürüldü

Kato Dağı'nda yeniden çatışma çıktı...
20:16 | 30 Eylül 2011
Kato Dağı'nda 2 askeri şehit edip, 3 askeri de yaralayan PKK'lı teröristleri etkisiz hale getirmek için sürdürülen operasyonda bu akşam saatlerinde teröristlerle güvenlik güçleri yeniden arasında çatışma çıktı. Çatışmada ilk bilgilere göre 4 asker yaralandı. Yaralı askerler Beytüşşebap Devlet Hastanesi'ne getirilerek tedavi altına alındı. Dün akşamdan bu yana süren çatışmalarda toplam yaralı asker sayısı da 7'ye yükseldi. Bu arada bugün Kato Dağı'nda öldürülen 3 PKK'lı arasında bulunan birinin bölgenin sorumlusu olduğu belirtildi.

 

BİNGÖL’DE ÇATIŞMA: 1 UZMAN ÇAVUŞ YARALANDI

Bingöl'ün Ilıcalar Beldesi kırsalında, arazi arama tarama faaliyeti yürüten askeri birliğe PKK’lı teröristler uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Açılan ilk ateşte bir uzman çavuş yaralandı.

Olay bugün saat 17.30 sıralarında Ilıcalar Beldesi Ortaçanak Köyü kırsalında meydana geldi. Arazi arama ve tarama faaliyeti yürüten askeri birliğe, bir grup PKK’lı terörist tarafından ateş açıldı. PKK’lıların ilk ateşinde Uzman Çavuş Ahmet Erdal yaralandı. Bingöl Devlet Hastanesi’nde tedavisi kaldırılan uzman çavuşun sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Güvenlik güçleri saldırıyı gerçekleştiren PKK’lıların etkisiz hale getirilmesi için bölgede havadan ve karadan operasyon başlattı.

Antalya'da Canlı Bomba


Antalya'da patlama 1 kişi öldü
Antalya Kemer ilçesi Göynük Beldesi'ndeki jandarma Komutanlığı önünde bir kişinin üzerindeki bomba patladı.Canlı bomba olduğu öne sürülen kişinin öldüğü bildirildi.
16:39 | 30 Eylül 2011



ANTALYA’nın Kemer İlçesi Göynük Beldesi’ndeki Göynük Jandarma Karakol Komutanlığı girişinde saat 16.10 sıralarında patlama meydana geldi.

Göynük Jandarma Karakol Komutanlığı’nı önündeki kontrol noktası önünde büyük bir gürültüyle patlama meydana geldi. Kontrol kulübesi havaya uçarken, kontrol noktasıyla karakol arasındaki otomobiller büyük hasar gördü.

İlk belirlemelere göre karakola girmeye çalışan canlı bomba, kontrol noktasından geçemeyince üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirdi. Olayda canlı bomba parçalanarak ölürken bir uzman çavuş yaralandı.

Olay yerine sağlık ekibi ve ambulanslar sevk edildi.

Kato'da PKK'ya büyük operasyon



Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’ndeik Kato Dağı’nda 2 askeri şehit edip, 3 askeri de yaralayan PKK’lılara yönelik düzenlenen operasyonda 3 teröristin öldürüldüğü bildirildi. Kato Dağı’na operasyon sürürken, zaman zaman çatışmaların meydana geldiği belirtildi.
09:36 | 30 Eylül 2011
ŞIRNAK'ın Beytüşşebap İlçesi'ndeki Kato Dağı eteklerinde arama tarama faaliyetinde bulunan güvenlik güçlerine pusu kuran PKK'lı teröristlerin, roketatar ve uzun namlulu silahlarla düzenlediği saldırıda, 2 asker şehit oldu 1'i ağır 3 asker de yaralandı. Kato'da PKK'lıları etkisiz hale getirmek için hava destekli başlatılan operasyonda 3 terörist öldürüldü.

Beytüşşebap'a Bolu Komando Tugay Komutanlığı'ndan terörle mücadele kapsamında gelen birliklerden bir tim, dün Kato Dağı'na arama tarama faaliyetine çıktı. Dönüş yoluna geçen time PKK'lı teröristler Kato'nun Hisarkapı Mevkii'nde saat 22.00 sıralarında pusu kurup, roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi. PKK'lıların ilk ateşinde 3'ü ağır 5 asker yaralandı. Timdeki diğer askerlerin karşılık vermesiyle çatışma çıktı. PKK'lılar, gecenin karanlığından faydalanarak kaçtı. Takibe alınan PKK'lılarla gece boyunca yer yer çatışmalar yaşandı.

Yaralı askerler Beytüşşebap Devlet Hastanesi'ne getirilerek tedavi altına alındı. Ancak durumu ağır olan 2 asker yapılan tüm müdahaleye rağmen şehit oldu. Birinin durumu ağır olan 3 asker ise ilk tedavilerinin ardından helikopterle Şırnak Asker Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alındı.

KATO'DA BÜYÜK OPERASYON

Kato Dağı'nda 2 askeri şehit edip, 3 askeri de yaralayan PKK'lıları etkisiz hale getirmek için başlatılan operasyon sabahın ilk ışıklarıyla birlikte genişletildi. Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'ndan kalkan Sikorsky helikopterlerle operasyon bölgesine özel eğitimli komandolar indirildi. Kobra helikopterler ise teröristlerin bulunduğu alanların yoğun ateş altına alarak, bombaladı. Kato'ya karadan da asker sevkedildi.

PKK'lılara yönelik düzenlenen operasyonda 3 teröristin öldürüldüğü bildirildi.
 

KATO DAĞI’DAKI YAYLALARIN BOŞALTILMASI İÇİN MUHTARLARA YAZI GÖNDERİLDİ

Behçet DALMAZ/HAKKARİ, (DHA) - HAKKARİ ile Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi arasında bulunan Kato Dağı’nın Hakkari tarafında kalan bölgedeki yaylaların boşaltılması için İl Jandarma Komutanlığı’ndan muhtarlara resmi yazı gönderildi. Yazıda, bölgede operasyonların yapıldığı, sivil insanların zarar görmemesi için boşaltma işlemlerini en kısa zamanda tamamlanması istendi.

Hakkari ve çevresindeki operasyonlar devam ederken, en yoğun operasyon ise Hakkari ile Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi arasında kalan Kato Dağı bölgesinde sürdürülüyor. Havadan ve kadaran yürütülen operasyonlarda sivil halkın zarar görmemesi için de çeşitli tedbirler alanıyor. Hakkari İl Jandarma Komutanlığı, Kato Dağı’nın Hakkari tarafında kalan Pınarca, Kamışlı, Çaylıca ve Kaval Köylerinin muhtarlarına yazı gönderilerek, bu köylere ait yaylaların en kasa zamanda boşaltılması istendi. Gönderilen yazıda, sivil insanların zarar görmemesi için bu işlemin yapıldığına dikkat çekildi.

ASKERİ KONVOY

Öte yandan bugün sabah saatlerinde Van yönünden gelen 20 araçlık bir konvoy Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’na geçti. Mayına dayanıklı ’Kirpi’ adı verilen araçların, Kato Dağı bölgesine gönderileceği belirtildi.


İran PJAK'ı teslim aldı!


İran, PKK’nın kendi topraklarındaki uzantısı olan ve geçtiğimiz günlerde tek taraflı ateşkes ilan eden PJAK’ın Tahran’ın ortaya koyduğu bütün şartları kabul ettiğini açıkladı.
10:57 | 30 Eylül 2011

Fars Haber Ajansı’nın haberine göre, İran Devrim Muhafızları komutanlarından General Abdullah Araki, Tahran’ın Irak sınırları içinde PJAK’a karşı gerçekleştirdiği saldırıların durdurulması için ortaya konulan bütün şartların örgüt tarafından kabul edildiğini bildirdi.

General Araki, bu çerçevede PJAK’ın İran sınırlarından en az bir kilometre içeri çekilmeyi, İran sınırları içinde askeri faaliyet gerçekleştirmekten vazgeçmeyi ve örgüte artık İranlı militan almamayı kabul ettiğini kaydetti.

PJAK verilen ağır kayıplar üzerine tek taraflı ateşkes ilan etmiş ve Kuzey Irak Kürt yönetimi aracılığıyla İran’a da ateşkes önermişti. İran ise şartlarının kabul edilmesi halinde PJAK’a yönelik operasyonlarını durdurabileceğini duyurmuştu.

İran ordusu son olarak PJAK’ın Kuzey Irak’taki en büyük kamplarından birinin bulunduğu Jasusan’ı ele geçirmişti.

İranlı askerler, Jasusan tepelerinde, her birinde 500-600 militanın barınabileceği, yaklaşık iki metre yükseklikte ve üç katlı yer altı tünelleri ve sığınakları bulmuşlardı.

2 Şehit daha

Beytüşşebap'ta askerlere pusu... İki şehit var...
Şırnak' ın Beytüşşebap İlçesi'nde güvenlik güçlerine pusu kuran PKK'lı teröristlerin açtığı ateşte yaralanan 5 askerden 2' si şehit oldu...
09:36 | 30 Eylül 2011
 


Beytüşşebap yakınlarında İkinci Mevkii adı verilen bölgede PKK'lılar güvenlik güçlerine pusu kurdu. Saat 22.00 sıralarında bölgeden geçiş yapan güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Pusu sonucu ilk bilgilere göre 5 asker yaralandı.

Hastaneye kaldırılan yaralı askerlerden ikisi şehit oldu...

Güvenlik güçleri ve PKK’lı grup arasındaki çatışmaların yer yer sürdüğü bildirildi.

Çatışmada yaralanan 5 asker Beytüşşebap Devlet Hastanesi'ne getirilerek tedavi altına alındı.


Bu arada Beytüşşebap Jandarma Komutanlığı'ndan Kato Dağı'nda bulunduğu belirlenen PKK’lı başka bir grup da yoğun top ateşi altına alındı. Top sesleri ilçe merkezinden duyuldu.

Taşeron şüphesi

Taşeron şüphesi
Ankara Kumrular Sokak’ta yaşanan ve yasadışı TAK adlı örgütün üstlendiği bombalı eylemle ilgili soruşturmayı yürüten polis, yeni ipuçlarına ulaştı
02:30 | 30 Eylül 2011

TOLGA ŞARDAN Ankara
3 kişinin yaşamını yitirdiği ve 30’dan fazla Ankaralı’nın yaralandığı bombalı saldırıyı araştıran polis, henüz kimliği belirlenemeyen eylemcinin bomba düzeneğini, park ettiği aracın bagajını açarak olay yerinde hazırladığını tespit etti. Eylemcinin Çukurambar ve Balgat bölgesinde dolaştığı saptanırken, polis, eylemin taşeron örgüt tarafından gerçekleştirilme olasılığını da gündemine aldı.
Eylem için plan yapan bombacının peşin parayla Balgat’ta bir galeriden satın aldığı özel araçla Konya üzerinden güney kentlerine geçmesi olasılığı üzerine yapılan araştırmada, aracın izi Adana’da çıktı. Ticari alışveriş sonrasında eylemcinin kendi kullandığı araçla Adana’da kameraya yakalandığı öğrenildi. Polis, Adana’ya giden şüphelinin, eylemde kullandığı patlayıcıyı bu kentten elde etme olasılığını değerlendirmeye aldı.
Bombacıyı yakalamak amacıyla Ankara Emniyeti’nde oluşturulan özel ekipler, şüphelinin zamanının büyük bölümünü Balgat ve çevresinde geçirdiğini tespit etti. Bombacının, katliam bombasına parça tesiri yaratmak amacıyla yerleştirdiği büyük inşaat çivilerini de Balgat’ta bir işyerinden satın aldığı belirlendi.

Taşeron örgüt
Bu çalışmalara karşın polis, bombacının kayıp 4 gününün sırrını tam olarak ortaya koyamazken, şüphelinin kişisel profili nedeniyle “taşeron örgüt” olasılığı da araştırılmaya başlandı. Zanlının, görüşme yaptığı kişilerden elde edilen düzgün konuşma, hal ve tavırlarına yönelik bilgiler sonrasında TAK dışında başka bir taşeron örgüt üyesi olabileceği de gözönüne alındı.
Milliyet’e konuşan üst düzey bir emniyet yetkilisi, “Bombacı son derece profesyonel. Taşeron bir örgüt olabilir. Zanlı, geçmişte Türk solunda yer alan örgütlerden geçmiş olabilir” tanımlaması yaptı. Bu çerçevede, polisin Türk soluna yönelik yapılan önceki operasyonlardan elde edilen bilgi ve fotoğrafların değerlendirilmeye alındığı öğrenildi.
Bu arada, zanlının, katliam bombasını park ettiği aracın bagajında eylemden kısa süre önce hazırladığı tespit edildi. Bombalı aracın park edildiği işyerindeki kamera görüntülerinden yapılan incelemede, eylemcinin aracın bagajını açtığı ve kısa süre içinde ellerini kullanarak son derece rahat hareket ettiği görüntülere ulaşıldı. Görüntülerde bagaj kapağını kapatan zanlının kısa süreyle otopark görevlisiyle konuştuğu görüldü.

TNT değil plastik
Olay yerinde elde edilen artıkların kriminal laboratuvarda incelenmesi sonrasında sadece plastik tipteki patlayıcılarda kullanılan RDX hammaddesine rastlandı. Böylece, olayda kullanılan patlayıcının daha önce açıklandığı gibi TNT içerikli olmadığı, A4, C4 gibi plastik patlayıcı olduğu anlaşıldı.

PKK onu neden öldürdü ?

‘Oğlum sivil polise benzedin’ demiş
‘Oğlum sivil polise benzedin’ demiş
Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’ne atanan eşinin göreve başlaması için yanında giden, kutlama yemeğinden dönüp evin kapısından gireceği sırada sırtından 7 kurşunla vurularak öldürülen Engin Yıldırım, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. Baba İsmet Yıldırım, olay günü sakallarını ’top sakal’ modelinde kesen oğlunu, polise benzediğini belirterek uyardığını söyledi
02:30 | 30 Eylül 2011
Engin Yıldırım’ın eşi Sevcan Yıldırım eşinin tabutunun başında gözyaşı döktü.
İZMİR DHA
Cenazesi dün havayoluyla İzmir’e getirilen Engin Yıldırım’a dün Buca Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Tören boyunca metanetli görünmeye çalışan ve eşinin tabutunun başından bir an olsun ayrılmayıp sürekli tabutu ve üzerindeki Türk bayrağını okşayan eşi Sevcan Yıldırım, namaz sırasında yanında saf tuttuğu kayınpederi İsmet Yıldırım’ın koluna girip acısına rağmen ona destek vermeye çalıştı.
Top sakal uyarısı
Acılı baba İsmet Yıldırım, tören öncesinde Yüksekova’da kaldıkları kısa sürede yaşadıklarını anlattı. Olay günü uzayan sakallarını ’top sakal’ modelinde kesen oğlu Engin’i sivil polislere benzediği için uyardığını söyleyen İsmet Yıldırım, “Oğlum böyle sivil polislere benzedin. Burada özel hareketçılar böyle kesermiş, sen dikkatlerini çekmeyesin, seni öyle zannetmesinler diyerek uyardım. Olay günü de bebek çok ağladığı için onlara telefon edip çağırdım, ama bize acı haberi geldi” dedi.
Engin Yıldırım’ın cenazesi, namazın ardından Kaynaklar Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Tüpraş’a bağlı akaryakıt ünitesinde işletme teknisyeni olarak görev yapan 31 yaşındaki Engin Yıldırım’ın eşi 27 yaşındaki Sevcan Yıldırım’ın göreve başlaması için yanında gidip birlikte ev tutmuştu. Yıldırım, eşi ve bir yakını ile yürüdüğü sırada, arkadan uzun namlulu silahlarla açılan ateş sonucu yaşamını yitirmişti.

O saldırının görüntüleri yayınlandı

15:56 | 29 Eylül 2011
Batman'da dört cana mal olan hain saldırıda bir komiser yardımcısı şehit olmuş, 8 aylık hamile kadın ve kızı ile genç kadının karnındaki bebeği ölmüştü. Saldırının ardından PKK'ya yakın internet sitelerinde sivillerin polis kurşunuyla öldürüldüğü iddia edildi.

Bölgede yoğun bir propaganda faaliyetine girişen PKK, sivillerin ölümünden özel harekat polislerinin sorumlu olduğunu yaymaya çalıştı.

Batman Emniyet yetkilileri, yapılan otopsi sonucu şehit olan polis ile öldürülen anne kızın vücutlarından çıkan kurşunların aynı silahtan çıktığını açıkladı. Ancak bu da PKK'nın çirkin propagandasını önlemeye yetmedi.

Batman Emniyet Müdürlüğü de bu iddiaya cevap olarak saldırının görüntülerini kamuoyu ile paylaştı

Kaçırılan Öğretmenler

Kaçırılan öğretmenlerin şaşırtan ortak özelliği
PKK, saldırılarda olduğu gibi dağa kaçırmada da adres sormuyor. Teröristlerin son 1 haftada kaçırdığı 12 öğretmenden en az 8’inin Doğu ve Güneydoğu illerinden olması dikkat çekti.
16:40 | 29 Eylül 2011
TERÖR örgütü PKK’nın, son 2 gün içerisinde kaçırdığı öğretmenlerin Kürt kökenli olması dikkat çekiyor. Son olarak Diyarbakır’ın Lice ilçesi Birlik Köyü Okulu’da görevli 3 öğretmen daha kaçırıldı. PKK son 2 gün içerisinde 15’i öğretmen 16 kişiyi kaçırdı. Alıkonulan 4 kadın öğretmeni serbest bırakıldı. 12’si öğretmen 13 kişi ise hala örgütün elinde. Kaçırılan öğretmenlerin çoğunun memleketi Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller. Örgütün yayın organından yapılan açıklamada kaçırılan öğretmenler için “HPG tarafından sorgulanmak üzere gözaltına alındılar” ifadeleri kullanıldı.

PKK’nın kaçırdığı öğretmenlerin isimleri ve memleketleri şöyle:

Ahmet Ürün (Şırnak doğumlu): Diyarbakır, Hazro’da Çitlibahçe Köyü Okulu’nda öğretmen.

Tekin Çakır (Diyarbakır doğumlu): Lice İlçesi Dolunay Köyü’nde öğretmen

Talip Maçin (Diyarbakır doğumlu): Lice İlçesi Dolunay Köyü’nde öğretmen

Remzi Savaç (Bingöl doğumlu): Lice İlçesi Çavundur Köyü’nde öğretmen

Abdullah Karan (Elazığ doğumlu): Elazığ Arıcak İlçesi Yoğunbilek Köyü’nde öğretmen

Gökhan Yıldız (Elazığ doğumlu): Elazığ Arıcak İlçesi Yoğunbilek Köyü’nde öğretmen

İrfan Sarıkaya (Elazığ doğumlu): Elazığ Arıcak İlçesi Yoğunbilek Köyü’nde öğretmen (Star Gazetesi)

 

"BASKIN YAPIP BÖLGEYİ TERK EDİN DİYORLAR"

ERZURUM Eğitim Bir- Sen 2 Nolu Şube Başkanı Zinnur Şimşek, PKK terör örgütünün öğretmenleri hedef almasını lanetlediklerini söyledi.  Zinnur Şimşek, terör örgütünün, her biri ülkenin çeşitli yerlerinden bölgeye gelen savunmasız öğretmenlere terör örgütü mensuplarının ’Sizin çalışmanızı istemiyoruz, bölgeyi terkedin’ tehdidinde bulunduğunu söyledi. Şimşek, tepkisini şöyle dile getirdi: "En ücra noktalara kadar bin bir fedakarlıkla eğitim götürmeye çalışan ışığın elçilerinin terör örgütü PKK tarafından hedef alınmış olmasını kınıyoruz. Bölgedeki çocukların eğitim almasını engellemeye, halkı cehalete mahkum etmeye yönelik PKK’nın öğretmenleri hedef alan kaçırma ve çatışmada kalkan olarak kullanma stratejisinin arka planında, öğretmenlerin bölgeyi terk etmesini sağlamak ve çocukların eğitim almasını engellemek yatmaktadır." Zinnur Şimşek, bölgede eğitim ve öğretimin aksamaması için önlem alınması ve öğretmenlerin köylerde kalmayıp ilçe merkezlerine getirilip götürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi. (DHA)

29 Eylül 2011 Perşembe

Bu karakollar PKK'nın kabusu olacak

Bu karakollar PKK'nın kabusu olacak
TOKİ, Güney Doğu dağlarındaki 250 sınır karakolunun hepsini yeni baştan inşa ediyor. 10'u teslim edildi, 150'sinin inşaatı sürüyor.


Terör örgütü PKK'nın ilk eylemlerini gerçekleştirdiği Eruh ve Şemdinli baskınlarının üzerinden 27 yıl geçti.

Bu süreçte Güneydoğu'daki karakollara yönelik saldırılarda yüzlerce askerimiz şehit düştü. Son olarak geçtiğimiz hafta Siirt'teki Belenoluk Karakolu'na yapılan baskın girişiminde 6 vatan evlatı daha katledildi.

Ardı arkası kesilmeyen saldırılar üzerine hükümet geçtiğimiz yıl, bütün sınır karakollarının yenilenmesi kararını vermişti. Bu görevi de Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) üstlendi.

Projeleri Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından hazırlanan 250 karakoldan 152'sinin inşaatına başlandı. Yapımı tamamlanan 10 karakol sessiz sedasız Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edildi. Yeni sınır karakolları Genelkurmay Başkanlığı'nın talepleri doğrultusunda H tipi şeklinde projelendirildi.

Karakollar özellikle bölgeye en hakim tepe noktalarına yapılıyor. 80 santim kalınlığındaki dış duvarlar havan ve roket saldırılarına karşı güçlendirilmiş malzemeyle inşa ediliyor. Binaların çatısı havan toplarına karşı dayanıklı, dış kapıların tamamı çelik, pencereler de kurşun geçirmez camla kaplı. Karakolun dışı da üç aşamalı özel betonarme duvarlarla çevriliyor. Yatakhane ve yemekhane gibi askerlerin toplu olarak bulunduğu bölümler karakolun tam ortasında yeralıyor. Depolarda bir hafta yetecek kadar yiyecek-içecek ve cephane mevcut.

ASKERE SÜPER GÜVENLİK Karakollarda Mehmetçiğin güvenliği için ne gerekiyorsa düşünülmüş. 12 metre yüksekliğindeki kuleler nöbet tutan askerleri, taciz atışı ve keskin nişancı tehlikesine karşı korumak için özel tasarlandı. Askerler nöbet mevzilerine açık alandan değil, yeraltından tüneller aracılığıyla ulaşıyor. Karakol çevresinin emniyeti ise Aselsan tarafından geliştirilen "izci" adı verilen uzaktan kumandalı robot araçlarla sağlanıyor. 8 kilometreyi rahatlıkla görebilen elektronik ateşleme sistemli termal kameralar 7 gün 24 saat çalışıyor. Hareket eden bütün cisimler, hatta kuşlar bile izlenebiliyor.

BU TABLO 27 YIL SONRA DEĞİŞTİ PKK, 27 yıl boyunca Aktütün ve Dağlıca gibi sınır karakollarına yaptığı saldırılarda yüzlerce askerimizi şehit etti. Güvenlik açısından yetersiz olan bu karakollar artık TOKİ sayesinde bir kaleden farksız olacak.


Kaynak: İnternethaber

PKK'nın gerçek yüzü

PKK telsizinde şoke eden konuşma!
Terör örgütü yöneticilerinden 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin'in alt kadrolarla yaptığı telsiz konuşmaları, şok etkisi yarattı...
09:51 | 29 Eylül 2011
Son günlerde iyice azan terör saldırıları sivilleri hedef aldı. Önce Siirt'te 6 kadının bulunduğu aracı taradılar kadınlardan 4'ü öldürdüler, ardından da Batman'da hamile bir kadını ve ailesini katlettiler.

Sonrasında da özür dileme girişiminde bulundular ve 'Amacımız polisleri hedef almaktı' dediler. Ancak PKK'lı Bahoz Erdal'ın dinlemeye takılan telsiz konuşmaları, terör örgütü PKK'nın yalanını bir kez daha gözler önüne serdi.

PKK'lı Bahoz Erdal'ın "Yeter ki bir polis ölsün, 50 sivil ölebilir. Hiç önemi yok" dediği tespit edildi. Polisin teröre karşı hem istihbarî hem de operasyonel açıdan büyük mesafe kat etmesi, bu saldırıların temel sebebi olarak gösteriliyor.

ÖLEN SİVİLLER İÇİN ÖZÜR DİLEME TAKTİK GEREĞİ

Zaman gazetesinde yer alan habere göre, Eylül ayında 20 masum vatandaşı katleden terör örgütü PKK'nın, sivillerden özür dilemesinin taktik gereği olduğu ortaya çıktı.

PKK'nın son dönemdeki saldırılarının arkasındaki isim olan 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin'in telsiz konuşmalarından alt kadrolara, "Yeter ki bir polis ölsün, 50 sivil ölebilir. Hiç önemi yok" dediği tespit edildi.

İstihbarat kaynaklarının elde ettiği bilgiye göre hedefte polis var; ancak terör örgütünün polis diye şüphelendiği herkes saldırı tehdidi altında. PKK'nın hedef tahtasına koyduğu polise yönelik saldırılarda, özellikle KCK operasyonlarının yapıldığı son 2 yılda büyük artış yaşandı. Örgüt, polis noktalarına saldırıyor, sokak ortasında polis infaz ediyor.

Hakkâri'de önceki gün PKK tarafından polis diye öldürülen Engin Yıldırım'ın kimya mühendisi olduğu ortaya çıktı. Siirt'te 20 Eylül'de içinde altı kadının bulunduğu araca silah ve roketlerle saldıran terör örgütü "Seyir halindeki bir araca, polislere ait olduğu düşünülerek gerillalarımız tarafından ateş açılmıştır." denilmesi de hedefin polis olduğunu ortaya koyuyordu. Polisin teröre karşı hem istihbarî hem de operasyonel açıdan büyük mesafe kat etmesi, bu saldırıların temel sebebi olarak gösteriliyor.

Suriye ve İsrail istihbaratı ile ilişkili olduğu iddia edilen PKK'nın Türkiye alanı sorumlusu Fehman Hüseyin, sivilleri vurduktan sonra örgüt aracılığıyla 'devlet vurdu' propagandası yürütüyordu.

Ancak sivillere yönelik saldırılarda terör örgütünün fail olduğunun kamuoyu tarafından kabul edilmesi üzerine PKK 'özür açıklaması' yaptı. Terör örgütü PKK içinde Murat Karayılan da "Metropolde de eylem olsa, nerede olsa, tek bir sivilin zarar görmemesi bizim temel ilkemiz olacak. Geçmiş dönemde de oldu, ama artık olmayacak." derken, Suriyeli Fehman Hüseyin, polis öldürmek için sivillerin öldürülmesini önemsiz görüyor. Suriyeliler PKK'nın üçte birini oluşturuyor ancak birçok terörist grubun komutanlığını onlar üstleniyor, Türkiyeli Kürtlerin örgüt içindeki ağırlığı geçmişe göre fazla değil.

Ayrıca istihbari kaynakların Fehman Hüseyin ile ilgili elde ettiği bilgilere göre telsiz aracılığıyla "Kış üstlenmesine gitmeyin, bulunduğunuz yerde kalın. Saldırıları sürdürün." talimatı veriyor.

PKK'nın alt kadrolarının bu talimata uygun bir şekilde Şemdinli, Çukurca gibi bölgelerde 100'erli gruplar şeklinde beklediği belirtiliyor. Bu grupların muhtemel saldırılar planladığı, aynı saldırıları kış aylarında da tırmandırarak sürdürebileceği yerel kaynakların elde ettiği bilgiler arasında. Hakkâri, Şırnak ile Muş-Diyarbakır arasındaki bölgelerde PKK'nın militanlarının üst bölgelerinin belli olduğu, hatta kamp noktalarına ulaşım yollarının bile aynı olduğu, buna rağmen TSK'nın bu bölgelere uzun süredir operasyon yapmadığı belirtiliyor. Öte yandan terör örgütünün bir süre önce kaçırdığı kaymakam adayının da operasyon yapılmayan bu bölgelerden Muş-Diyarbakır arasındaki Şenyayla'da halen tutulduğu belirtiliyor.

Acılı Annenin feryadı


Siirt'teki saldırıda iki kızını kaybeden gözü yaşlı anne, PKK'ya isyan etti
09:12 | 29 Eylül 2011
Siirt'te yemekten dönerken kurşunların hedefi olan Nergiz (25)ve Zeynep'in (31) annesi Esmer Evin isyan etti.

Acılı anne, Türk ve Kürt analarına birlikte yürüme çağrısı yaptı. 

ŞAKAYDI GERÇEK OLDU

Arkadaşlarıyla birlikte büyüyen kızlarının. 'Ölümümüz de birlikte olacak' diye şakalaştığını söyleyen anne, "Artık barış istiyorum. Anneler ağlamasın. Bu ne savaş böyle kardeş kardeşi öldürüyor. Asker de dağdakiler de bizim yavrumuz. Türk'ün de Kürt'ün de annesi ortak yürüyüş yapsın. Üstüne titrediğim çocuklarımı öldürdüler. PKK'ya ne yaptım?"

BEN KÜRT DEVLETİNİ NE YAPAYIM?

Akşam'ın haberine göre, zcılı anne, "Kürt devleti kurulduğunu farz edin, ne yapayım ben böyle devleti. Benim acım üstüne kurulduktan sonra. Yavrularım gitti. Ülkeyi bölmek isteyenler taziye evime baksın. Kürt, Türk ve Arap birlikte kardeş gibi yaşıyoruz. Camiyi paylaşıyor, ibadetlerimizi birlikte yapıyoruz. Beraber hacca gidiyoruz. Bu ölümler niye?  diyerek isyan etti.

Mühendise gece yarısı 7 kurşun

Mühendise gece yarısı 7 kurşun
Yüksekova’da ev tutup yeni bir hayat kuran 2 yıllık eşine ve 4 aylık bebeğine destek olmaya çalışan mühendis kör kurşunun hedefi oldu
02:30 | 29 Eylül 2011

HAKKARİ DHA
Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’ne öğretmen olarak atanan eşiyle birlikte giden 31 yaşındaki kimya mühendisi Engin Yıldırım sırtından 7 kurşunla vurularak öldürüldü. Engin Yıldırım, göreve başlaması gereken eşi Sevcan Yıldırım’ın yanında bulunmak için yıllık izine ayrılarak birlikte Yüksekova’ya geldi. Burada ev tutup yeni bir hayat kuran 2 yıllık eşine ve 4 aylık bebeğine destek olmaya çalışan Engin Yıldırım, önceki gün akşam saatlerinde ailesi ve yakınlarıyla kutlama yemeğine gitti. Yemek dönüşü Kuruköy yolundaki Kutlar Apartmanı’nın önünde eve girmeye hazırlanan Engin Yıldırım ve yanındakilere arkadan ateş açıldı. Engin Yıldırım sırtına isabet eden 7 kurşunla yaşamını yitirirken, yanlarında bulunan yakını 28 yaşındaki Hülya Kutlar da bacağından yaralandı.
Eşinin okul ve ev işlemlerini tamamladıktan sonra, İzmir’e dün dönmek için bilet alan Engin Yıldırım’ın cenazesi, Yüksekova Devlet Hastanesi’nden otopsi yapılmak üzere Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. Hastaneye gelen Engin Yıldırım’ın annesi, babası, eşi ve yakınlarının hüzünlü bekleyişleri yürek burkarken, kucağındaki 4 aylık bebeği Deniz ile gelen eşi Sevcan’ı yakınları teselli etmeye çalıştı.
Babası İsmet Yıldırım kurşun sıkanlara lanet yağdırarak, “Ayağımız kırılsaydı da gelmeseydik. Allah belalarını versin. Torunumuzu görmeye geldik. Oğlum İzmir’e gidecekti. Şimdi cenazesi gidiyor. Gelinimin tayini de olmasaydı keşke. Beni de vursunlar” diyerek gözyaşı döktü. Tüpraş’ın Aliağa Tesisleri’ndeki akaryakıt ünitesinde işletme teknisyeni olarak görev yapan 31 yaşındaki Engin Yıldırım’ın cenazesi bugün İzmir’de toprağa verilecek.  

3 öğretmen daha kaçırıldı

PKK’lı teröristlerin Diyarbakır’ın Lice İlçesi Birlik Köyü İlköğretim Okulu’nda görev yapan 3 öğretmeni de dün gece kaçırdığı ortaya çıktı. Son kaçırma olayının ardından PKK’nın son 1 hafta içinde kaçırdığı öğretmenlerin sayısı 12’ye yükseldi.
21:39 | 28 Eylül 2011
3 ÖĞRETMEN DAHA KAÇIRILDI, PKK’DAKİ ÖĞRETMEN SAYISI 12’YE YÜKSELDİ
PKK’lı teröristlerin Diyarbakır’ın Lice İlçesi Birlik Köyü İlköğretim Okulu’nda görev yapan 3 öğretmeni de dün gece kaçırdığı ortaya çıktı. Diyarbakır Valiliği’nden kaçırılmayla ilgili yapılan açıklamada, "27 Eylül 2011 tarihinde ilimiz Lice İlçesi Birlik Köyü İlköğretim Okulu’nda görevli 3 öğretmenden gece haber alınamaması üzerine yapılan incelemeler neticesinde, öğretmenlerin bölücü terör Örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldığı anlaşılmıştır. Olayla ilgili adli makamlarca tahkikata başlanmıştır" denildi.
Son kaçırma olayının ardından PKK’nın son 1 hafta içinde kaçırdığı öğretmenlerin sayısı 12’ye yükseldi.



DİYARBAKIR’ın Hazro İlçesi’ne bağlı Çiftlibahçe Köyü Canaydın İlköğretim okulu öğretmeni Ahmet Ürün, dün akşam kaldığı evde kimliği belirlenemeyen silahlı kişiler tarafından kaçırıldı.
Hazro’ya 20 kilometre mesafede bulunan Çiftlibahçe Köyü Canaydın İlköğretim Okulu öğretmeni Ahmet Ürün, dün gece köyde kaldığı eve gelen ve kimlikleri henüz belirlenemeyen silahlı iki kişi tarafından kaçırıldı. Galatasaray eski kulüp başkanlarından Özhan Canaydın tarafından yaptırılan yaklaşık 50 öğrencisi bulunan Çiftlibahçe Köyü Canaydın İlköğretim Okulu öğretmeni Ahmet Ürün’ü kaçıranların bulunabilmesi için güvenlik güçleri araştırma başlattı. Hakarili olan Ahmet Ürün’ü kaçıranların PKK’lı olma ihtimalerinin yüksek olduğu, ancak bu konuda henüz kesin bir bilgiye ulaşılamadığı belirtildi.
Diyarbakır’ın Lice İlçesi’ne bağlı Baharlar Köyü İlköğretim Okulu’nda görev yapan öğretmen Mehmet Gözbaşı da, geçen hafta kaldığı lojmana baskın düzenleyen bir grup PKK’lı tarafından kaçırılmıştı. Kayserili olan Öğretmen Mehmet Gözbaşı 2 yıldır Lice’de görev yapıyordu.


ELAZIĞ’ın Arıcak İlçesi’nde PKK’lı teröristler öğretmenleri köye taşıyan servis minibüsünün önünü kesip, 3 erkek öğretmeni silah zoruyla kaçırdı.
Arıcak’ın Yoğunbilek Köyü’ne içinde 4’ü kadın 3’ü erkek 7 öğretmeni taşıyan servis minibüsünün yolu bugün saat 17.15 sıralarında bir grup PKK’lı terörist tarafından kesildi. Silah zoru ile öğretmenleri minibüsten indiren teröristler, minibüste bulunan 4 kadın öğretmeni serbest bıraktı. Teröristler 3 erkek öğretmeni yanlarına alıp ormanlık alana kaçtı. Serbet bırakılan kadın öğretmenlerin haber vermesiyle öğretmenleri kurtarmak, teröristleri etkisiz hale getirmek için başlatılan operasyonlar sürdürülüyor.

ELAZIĞ’ın Arıcak İlçesi’nde PKK’lı teröristler, içinde 4’ü kadın 8 öğretmenin bulunduğu servis minibüsünü, bir süre takip ettikten sonra tenha bir yerde durdurdu. Şoför ile 4 kadın öğretmeni serbest bırakan teröristler, 1’i vekil 4 erkek öğretmeni ise silah tehditiyle beraberlerinde götürdü. Güvenlik güçleri, kaçırılan öğretmenleri kurtarmak için bölgede geniş kapsamlı operasyon başlattı.
Arıcak’ın Yoğunbilek Köyü İlköğretim Okulu’nda görev yapan 8 öğretmen, bugün saat 17.15 sıralarında okulun dağılımıyla birlikte ikamet ettikleri ilçe merkezine gitmek için Ali Eren yönetimindeki 23 P 2873 plakalı servis minibüslerine bindi. İddiaya göre öğretmenlerin minibüse bindiğin sırada çevrede sivil giyimli olarak gözcülük yapan teröristler de başka bir araçla öğretmenleri taşıyan minibüsü takibe aldı. Teröristler, minibüsü yolun boş olduğu Gündoğdu ile Çevrecilek köyleri arasında silah tehdidi ile durdurdu. PKK’lılar minibüs sürcüsü Ali Eren ile araçta bulunan kadın öğretmenler Ayşe Harktı, Özge Akman, Hadice Oğuz ve Sevilay Yılmaz’ı serbest bıraktı. Teröristler daha sonra tamamı Elazığ nüfusuna kayıtlı olan Gökhan Yıldız, Abdullah Karan, İrfan Sarıkaya ve vekil öğretmen İsmail Yücel’i silah tehdidi ile yanlarına alarak kaçtı.
Elazığ Valiliği, kaçırılma olayıyla ilgili yaptığı açıklamada, teröristlerin kaçırdıkları öğretmenlerle birlikte yaya olarak Diyarbakır il sınırları içinde kalan Görese Dağı’na götürüldüğünü bildirdi. Bölgede kaçırılan öğretmenleri kurtarmak ve PKK’lı teröristleri etkisiz hale getirmek için başlatılan operasyon sürdürülüyor.
PKK’lıların serbet bıraktığı kadın öğretmenlerin de ilçe merkezine ulaştığı belirtildi.

DİYARBAKIR’ın Lice İlçesi’nin iki ayrı köyünde görev yapan 3 öğretmen dün gece PKK’lı teröristler tarafından kaçırıldı. Böylece bir hafta içinde bölgede kaçırılan öğretmen sayısı 9’a çıktı.
Lice’nin Dolunay Köyü’ne dün gece gelen PKK’lı teröristler burada görev yapan 2 öğretmeni, Çavundur Köyü’nden de 1 öğretmeni silah tehdidi ile kaçırdı. Öğretmenleri yaya olarak dağlık alana götürdüğü belirtilen PKK’lıların yakalanması için başlatılan operasyonlar sürdürülüyor.
Diyarbakır’ın Hazra İlçesi’ne bağlı Çiftlibahçe Köyü öğretmei Ahmet Ürün ile Lice İlçesi’ne bağlı Baharlar Köyün’de görevli öğretmeni Mehmet Gözbaşı, Elazığ’ın Arıcak İlçesi’ne bağlı Yoğunbilek Köyü öğretmenleri Gökhan Yıldız, Abdullah Karan, İrfan Sarıkaya ve İsmail Yücel de kaçırılmıştı.

ELAZIĞ’DA ÖĞRETMENLERİ KAÇIRAN PKK’LILAR KÖYLÜ GİBİ GİYİNMİŞ
Elazığ’ın Arıcak İlçesi’ne bağlı Yoğunbilek Köyü öğretmenleri Gökhan Yıldız, Abdullah Karan, İrfan Sarıkaya ve İsmail Yücel’i dün servis minibüslerini önünü keserek kaçıran PKK’lı teröristlerin köylü gibi giyindikleri ortaya çıktı.
Arıcak’ın Yoğunbilek Köyü İlköğretim Okulu’nda görev yapan 8 öğretmen, dün saat 17.15 sıralarında derslerin bitmesinin ardından oturdukları ilçe merkezine gitmek için Ali Eren yönetimindeki 23 P 2873 plakalı servis minibüslerine bindi. Köyün biraz dışında bulunan okulunun önünden öğretmenlerin servisi bindiği sırada orada bulunan ve üzerlerinde köylü kıyafeti bulunan 4 kişi de sırtlarında taşıdıkları ve içinde çalı çırpı görüntüsü verilen çuvallarla minibüsün yanına gelerek araca bindi.
Teröristler minibüse bindikten sonra çuvallardaki uzun namlulu silahları çıkararak sürücü Ali Eren’den minibüsü köy dışına çıkarmasını istedi. Minibüs Çevrecik Köyü’nü geçtikten sonra aracı durduran teröristler, sürücü Ali Eren ile araçta bulunan kadın öğretmenler Ayşe Harktı, Özge Akman, Hadice Oğuz ve Sevilay Yılmaz’ı serbest bıraktı. Teröristler daha sonra tamamı Elazığ nüfusuna kayıtlı olan Gökhan Yıldız, Abdullah Karan, İrfan Sarıkaya ve vekil öğretmen İsmail Yücel’i silah tehdidi ile yanlarına alarak Görese Dağı’na yaya olarak kaçırdı.
Bu sırada okul önünden minibüse binenlerin silah çıkardığı gören öğrenciler durumu köylülere bildirdi. Köylüler durumu güvenlik güçlerine bildirdikten sonra kendi imkanlarıyla öğretmenleri aramaya başladı. Ancak bulamadı. Bir süre sonra serbest bırakılan öğretmenler minibüsle köye döndü.
Yoğunbilek İlköğretim Okulu’ndaki 4 öğretmenin kaçırılmasının ardından okulda bugün eğitim ara verildi. 250 öğrencili okulda 12 öğretmenin görev yaptığı öğrenildi. Arkadaşlarının kaçırılmasını ardından psikolojileri bulunan öğretmenler derse girmedi. Köylü çocuklar ise bugün okul bahçesinde oyunlar oynadı. Çocuklar, okul önünde bulundukları sırada öğretmenlerinin minibüsüne binen 4 kişi gördüklerini belirterek, "Köylüler gibi giyinmişlerdi, öğretmenlerimiz kaçırdılar. Biz okula gitmek istiyoruz" dedi.
Güvenlik güçleri öğretmenlerin kaçırıldığı Görese Dağı’nda operasyonlarını sürdürüyor.

28 Eylül 2011 Çarşamba

Terör örgütü PKK yandaşları Almanya'da RTL binasını işgal etti

Terör örgütü PKK Almanya'nın da başına bela oldu
20:48 | 28 Eylül 2011
Mesut ZEYREK - KÖLN / DHA
Almanya'nın en büyük özel televizyon kanallarından RTL'in Köln'deki merkez binasını işgal eden terör örgütü PKK sempatizanları Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını istedi.
Almanya saati ile 16.30 sıralarında RTL binasına giren kadın ve erkeklerden oluşan yaklaşık 30 kişilik grup televizyon binasının bir konferans salonunu işgal ederek terör örgütü lehine pankartlar astı. Olay sonrası polis, bina çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Sloganlar atan işgalci grup RTL'den, taleplerine ilişkin haberlere güncel programlarında yer verilmesini ve Öcalan hakkında program yapılmasını istedi.
Polis ve RTL yetkililerin, davetsiz misafirlerle eyleme son verilmesi için görüşmeye devam ettikleri bildirildi. Polis, RTL binası çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı.

BDP eyleminde Türk bayraklı protesto

MERSİN’de, Türk Bayrağı açan bir kişi, askeri operasyonların durdurulması için basın açıklaması yapan BDP’lileri protesto etti
19:58 | 28 Eylül 2011
Mustafa İNSAN/ MERSİN, (DHA)
Silifke Caddesi üzerindeki parti binası önünde toplanan bir grup BDP’li, terör örgütüne yönelik askeri operasyonların durdurulması talebi ile Atatürk Caddesi’ndeki Büyükşehir Belediye binası önüne kadar yürümek istedi. Polis, BDP’nin yürüyüşüne izin vermedi. Bunun üzerine grup, basın açıklamasının parti binasının önünde yapılması kararlaştırıldı. Bu sırada, elinde Türk Bayrağı ile basın açıklamasının yapılacağı yere gelen 60 yaşındaki Salih Ömürtaş, BDP’lileri protesto etti. "Polisi vur, askeri vur ondan sonra gel burada rezillik yap. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin kimliğini kullanmasın, yeşil kartını kullanmasın, parasını kullanmasın. Yeter artık yeter" diye bağıran Ömürtaş’ı, polis bölgeden güçlükle uzaklaştırdı. Türk bayraklı protestocunun uzaklaştırılmasının ardından yapılan basın açıklaması olaysız olarak sona erdi.

Mucize bebek hayatını kaybetti

Mucize bebek hayatını kaybetti
Batman’da teröristlerin saldırısı sonucu hayatını kaybeden 8 aylık hamile Mizgin Doru’dan sezaryenle alınan bebek öldü.
09:28 | 28 Eylül 2011

Batman Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, saldırı sonucu hayatını kaybeden Mizgin Doru’dan sezaryenle alınan ve Özel Batman Dünya Hastanesi’nde küvezde tedavisi devam eden bebeğin tüm çabalara rağmen kurtarılamadığını söyledi.

Kubat, "Çok üzüldük. Onu yaşatmak için herkes elinden gelen çabayı gösterdi ancak bebeği kurtaramadık. Ailesine baş sağlığı diliyorum" dedi.

DOĞMADAN ANNESİ ÖLMÜŞTÜ

Yavuz Selim Mahallesi Aydınkonak Kavşağı’nda teröristlerce düzenlenen silahlı saldırıda, 3 polis yaralanmış, 8 aylık hamile bir kadın ile 4 yaşındaki kızı ölmüş, eşi ve diğer bir kızı da yaralanmıştı. Hamile kadının karnından sezaryenle alınan bebek tedavi altına alınmıştı.

BDP 'şartlı' gelecek

BDP ‘şartlı’ gelecek
BDP’nin yeni yasama dönemi açılışına katılıp katılmayacağına ilişkin tartışmalar sürerken ‘şartlı katılalım’ görüşü ağırlık kazandı
02:30 | 28 Eylül 2011

NAMIK DURUKAN Ankara
Meclis 1 Ekim’deki açılışa hazırlanırken BDP’nin Meclis’e gitme eğilimi, son KCK operasyonları ile “bekleyelim” tavrına dönüştü. Son operasyonlarda, aralarında, Şırnak, Silopi ve İdil belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda BDP yönetici ve üyelerinin gözaltına alınmasına parti tabanında, “Meclis’i tamamen terk edelim”  görüşü tartışmaya açıldı.
KCK tepkisi
BDP’nin güçlü olduğu bölgelerde oluşturulan Kent Meclisleri aracılığıyla eğilim yoklaması yapıldı. Alınan görüşler dün Diyarbakır’da yapılacak grup toplantısında tartışılıp karara bağlanacaktı. Ancak dönüş eğilimine son operasyonlar nedeniyle parti içi ve blok bileşenlerinin radikal tutum sergilemesi üzerine toplantı son anda ertelendi. Karar DTK ve Türkiye Çatı Kongresi Blok Bileşenleri ile yapılan toplantıda tartışmaya açıldı. Toplantı devam ederken Şanlıurfa’dan 32 kişinin gözaltına alındığı bilgisi geldi. Tartışmalı geçen toplantıda delegelerin büyük bölümü Meclis’e gidilmemesi yönünde karar alınmasını istedi. Toplantı sonucunda BDP’ye ilitelmek üzere “Meclis’e gitmeyin, ancak karar vermekte özgürsünüz” kararı çıktı. Buradan çıkacak karar doğrultusunda BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bugün açıklama yapması bekleniyor.
Boykota son
Milliyet’in Diyarbakır’daki BDP kaynaklarından elde ettiği bilgiye göre, BDP’nin bugün Diyarbakır’da yapacağı kapsamlı toplantıda, Meclis boykotuna son verilmesi kapsamlı tartışmaya açılacak ve boykotu kaldırma yönünde karar alınacak.
Ancak BDP’ye yönelik son operasyonların parti yönetiminde büyük rahatsızlık yaratması nedeniyle Meclis’e gidip yemin edilmesi konusunda hükümetin tavrına göre hareket edilecek. Boykot kararı kaldırılmasına rağmen 1 Ekim’de Meclis’e gitmeyecek olan BDP, gelişmeleri izleyecek. BDP, hükümetten gelecek mesajlar doğrultusunda, Meclis’e giderek yemin edecek.

Tunceli'de bir korucu kaçırıldı

Gündem 27 Eylül 2011 Salı 21:26 


 Tunceli'de PKK'lılar Pülümür bağlantılı Erzincan karayolunu kesip, geçici köy korucusunu kaçırdı. PKK çığ tünelinde 2 akaryakıt tankerini de ateşe verip, yolu kapatırken, bazı araçlara de eylem yapmak üzere el koyduğu belirtildi. Tunceli emniyeti, olası eylemlere karşı bütün birimleri uyarıp, alarma geçti.

 

Tunceli'de, PKK'lılar Pülümür bağlantılı Erzincan karayolunu 45'in kilometresinde barikatlarla kesti. Yoldan geçen araçlardakilere kimlik kontrolü yaparken, aynı zamanda örgüt propagandası da yaptı. PKK'lılar, iki akaryakıt tankerini de bölgede bulunan bir çığ tüneli içine götürürüp, ateşe vererek yaktı. Tankerlerdeki yangının uzun süre devam ettiği ve tünele büyük zarar verdiği öğrenildi.

Yol kesen PKK'lılar, daha sonra Pülümür İlçesi'nde geçici köy korucusu olduğu belirtilen İsmail Gürbüz'ü yanlarına alarak dağlık alana kaçtı. PKK'lıların karayoluna güvenlik görevlililerinin gelişini engellemek için patlayıcı tuzaklamış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. PKK'lıların yol kesmesi üzerine Tunceli-Erzincan karayolu karşılıklı olarak ulaşıma kapandı. Polis, Tunceli çıkışında önlem alarak araçlardaki yolcular üzerine çalışmalarını sürdürüyor.

PKK'LILAR BAZI ARAÇLARA DA EL KOYDU 
Yol kesen grubunun, eylem yapmak için bazı otomobillere el koyduğu ortaya çıktı. Tunceli emniyet müdürlüğünde bütün birimler telsiz anonsu ile uyarılarak, PKK'lılar tarafından kaçırılan araçlar üzerinde hassasiyetle durulması, olası eylemlere karşı önlem alınması istendi.

Dipnot.Tv

Siirt'te çatışma!

Siirt'te çatışma!
Gündem 27 Eylül 2011 Salı 23:48 

 Siirt'in Gökçebağ Beldesi Koçpınar Köyü'nde eylem hazırlığında olan bir grup PKK'lılarla güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Ölen ya da yaralanan konusunda bilgi alınamayan çatışma sürüyor.
 
Siirt'te güvenlik güçleri merkezi bağlı Gökçeba Beldesi'nde eylem hazırlığında olan bir grup  PKK'lının olduğunu belirledi. Bölgede önlem alan güvenlik güçleri Koçpınar Köyü yakınlarında PKK'lılarla sıcak temas sağladı. Güvenlik güçleri ile PKK arasında çatışma çıktı. Bölgeye takviye birlikler gönderilirken çatışmanın sürdüğü belirtildi.Olay da ölen ya da yaralanan konusunda henüz bilgi alınamadı.

PKK, polis diye mühendisi öldürdü !

Hakkâri'nin Yüksekova İlçesinde polis sanılarak silahlı saldırıya uğrayan bir mühendis hayatını kaybetti.
 
Edinilen bilgilere göre olay ilçenin eski cezaevi kavşağında bulunan Kutlar Apartmanı'nın önünde saat 18.30 sularında meydana geldi. Cezaevi kavşağında öğretmen eşi Sevcan Yıldırım ve eşinin arkadaşı Hülya Kutlar ile yemekten evine dönen İzmir nüfusuna kayıtlı Kimya Mühendisi Engin Yıldırım, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğradı.
 
Saldırıda Yıldırım ağır yaralanırken olay yerinde bulunan Hülya Kutlar adlı vatandaş da atılan kurşunların sekmesinden dolayı bacağına isabet eden kurşunla hafif şekilde yaralandı. Yaralılar olay yerine çağrılan ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan yaralılardan durumu ağır olan Yıldırım yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
 
Hayatını kaybeden Engin Yıldırım'ın, Yüksekova'ya bir ay önce atanan ve Vali Erdoğan Gürbüz İlköğretim Okulu'nda rehber öğretmen olarak görev yapan eşi Sevcan Yıldırım'ı ziyarete geldiği öğrenildi.
 
PKK'lıların Engin Yıldırım'ı polis zannederek hedef aldıkları öne sürüldü.

TERÖRLE ANNE KARNINDA TANIŞTI

TERÖRLE ANNE KARNINDA TANIŞTI
PKK yine sivilleri hedef aldı. Misafirlikten dönen bir ailenin içinde bulunduğu otomobili tarayan teröristler 8 aylık hamile kadın ile kızını öldürdü. Anne karnındaki bebek ise hayata tutundu
02:30 | 28 Eylül 2011
Sezaryenle alınan erkek bebek kuvöze konuldu. Anne karnında öksüz kalan erkek bebeğin yaşam mücadelesi verdiği belirtildi.
BATMAN DHA
Batman’da PKK’lı teröristlerin devriye görevi yapan polis aracına düzenlediği saldırıda 3 polis yaralanırken, köydeki yakınlarını ziyaretten dönerken otomobilleri ateş altında kalan Doğru Ailesi’nin 2 ferdi yaşamını yitirdi, 2’si yaralandı. Saldırıda kızı 3 yaşındaki Sultan’la birlikte can veren 8 aylık hamile 32 yaşındaki Mizgin Doğru’nun anne karnında öksüz kalan bebeği de hastanede operasyonla kurtarıldı.
3 PKK’lının ölü ele geçirildiği çatışmada yaralanan polislerden Komiser Yardımcısı Adem İlkılıç’ın beyin ölümü gerçekleşti.
Batman’a Kıra Dağı’ndan inen bir grup PKK’lı terörist önceki gece Batman ile Beşiri İlçesi arasındaki karayolunda 72 EA 910 plakalı otomobili silah zoruyla durdurdu.
Teröristler otomobilde bulunan 2 kişinin ellerine koli bandı ile bağladıktan sonra polise haber vermemeleri için cep telefonlarının sim kartlarını da kırıp attı. 3 teröristler, gasp ettikleri otomobille 10 kilometre uzaklıkta bulunun Batman kent merkezine hareket etti.

POLİSİ ARADILAR
Teröristlerin ayrılmasından bir süre sonra, araçları gasp edilen 2 kişi ellerini kendi imkanlarıyla çözüp çıktıkları karayolunda bir aracı durdurup, sürücünün cep telefonuyla 155 Polis İmdat telefonunu arayarak otomobillerinin PKK’lıları tarafından gasp edildiğini ve kent merkezine eylem yapmaya gittikleri ihbarında bulundu.
Batman polisi ihbar üzerine kentte alarma geçerek, Mobese kameralarıyla otomobili takibe aldı. Kentte geniş güvenlik önlemi alan ve giriş çıkışları tutan polis, saat 23.00 sıralarında Bahçelievler Mahallesi Aydın Konak Kavşağı’nda teröristlerin içinde bulunduğu otomobili buldu.
Polisin ’teslim’ çağrılarına karşılık otomobilde bulunan teröristler uzun namlulu silahlarla ateş açtı.
Açılan ilk ateşte Batman Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Komiser Yardımcısı Adem İlkılıç ağır yaralandı. Polisin de karşılık vermesiyle çatışma çıktı.

RASTGELE ATEŞ AÇTILAR
Batman Valisi Ahmet Turan’ın verdiği bilgeye göre, o sırada teröristler otomobille kaçarken, sağa sola rastgele ateş açtı. Teröristlerin açtığı ateş sırasında yoldan geçen ve içinde 35 yaşındaki Talat Doğru, 8 aylık hamile eşi 32 yaşındaki Mizgin, kızları 3 yaşındaki Sultan, 6 yaşındaki Şeyma, Nuda ve Hivda’nun bulunduğu otomobil isabet aldı.
Batman’da inşaat ve dekorasyon işleri yapan Talat Doğru, yaralı halde hızla ateş altında kalan otomobili olay yerinden uzaklaştırarak, en yakındaki Özel Dünya Hastanesi’ne götürdü. Hastanede yapılan tüm müdahaye rağmen ağır yaralı eşi Mizgin ve kızı Sultan yaşamını yitirdi. Doktorlar 8 aylık hamile Mizgin Doğru’nun karnındaki bebeği sezaryenle aldı. Saldırıda baba Talat ile kızı Şeyma yaralanırken, diğer kızları Nuda ve Hivda’nın yara almadan kurtuldukları belirtildi. Talat Doğru’nun eşi ve çocuklarıyla hafta sonu hacca gidecek olan annesi Ayşan ve babası Hüseyin Doğru’yu köye ziyarete gittiği ortaya çıktı. Doğru ailesinin Batman’daki evlerine dönerken, otomobillerinin teröristlerin açtığı yayalım ateşinin hedef olduğu belirtildi.

İNŞAATIN İÇİNDE ÇATIŞMA
PKK’lı teröristler çatışma sırasında otomobille hızla kaçtı. Polis, kaçan teröristleri takip edip, terk ettikleri otomobilerini 1 kilometre uzaklıktaki Şafak Mahallesi 16 Şehir Stadı yanında terk edilmiş buldu. Çevrede araştırma yapan polislere bu kez 5 katlı inşaat halindeki binadan ateş açıldı. Yine güvenlik güçlerinin ’teslim ol’ çağrısını teröristlerin ateş ederek karşılık vermesi üzerine özel harekat polislerinin de katılmasıyla 1 saat süren çatışmada 2 polis memuru yaralanırken, 3 PKK’lı öldürüldü.
PKK’lı teröristlerin saldırında başına isabet eden kurşunla ağır yaralanan Komiser Yardımcısı Adem İlkılıç’ın tedavi gördüğü hastanede beyin ölümünün gerçekleştiği belirtildi. Batman Valisi Ahmet Turhan, “Komiser yardımcımızın maalesef beyin ölümü gerçekleşti. Allah’tan umut kesilmez” dedi.



ŞİMŞEK: İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞLAR

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Batman’da PKK saldırısında yaralananları tedavi gördükleri hastanede ziyaret etti. Şimşek, saldırıda eşini ve bir kızını kaybettiğinden haberi olmayan Talat ve kızı Şeyma Doru’yu ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. Bu arada baba Doğru, Bakan Şimşek’e “Eşim ve çocuklarım iyi mi değil mi bunu bilmiyorum. Yol kesilir mi? Vatandaşa bu kadar vahşet olur mu?” dedi.
Hastane çıkışında açıklamalarda bulunan Şimşek, “Bunu yapanlar inanlıktan nasibini almamış insanlar. Polis, sivil, kadın, çocuk demeden her tarafa gelişi güzel ateş açmışlar. Bu çırpınışları, acizliklerinin bir ifadesidir.”
Arınç: Hayvan bile yapmaz
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise Batman saldırısı için , “Bu insanlık dışı bir şey. Bir vahşi hayvanı bile düşünseniz, bu kadar yırtıcı ve vahşet içinde olamaz. Umarız ki son çırpınışlarıdır. Aklımıza gelen, doğru bulduğumuz ne ise onu yapıyoruz, emin olun” dedi. BATMAN DHA

Teröristler beş öğretmeni kaçırdı

Teröristler beş öğretmeni kaçırdı
PKK’lılar Elazığ’da içerisinde 8 öğretmenin bulunduğu servis minibüsünü durdurup 4 öğretmeni dağa götürdü. Diyarbakır’da da 1 öğretmen kaldığı lojmandan kaçırıldı
02:30 | 28 Eylül 2011

DHA
PKK, Diyarbakır ve Elazığ’da 5 öğretmeni kaçırdı. Elazığ Arıcak’ta Yoğunbilek Köyü İlköğretim Okulu’nda görev yapan 8 öğretmen, dün akşam okulun dağılmasıyla ikamet ettikleri ilçe merkezine gitmek için Ali Eren yönetimindeki servis minibüsüne bindi. İddiaya göre öğretmenlerin minibüse bindiği sırada çevrede sivil giyimli olarak gözcülük yapan teröristler de başka bir araçla minibüsü takibe aldı.
Teröristler, minibüsü yolun boş olduğu Gündoğdu ile Çevrecilek köyleri arasında silah tehdidiyle durdurdu. PKK’lılar Ali Eren ile araçtaki kadın öğretmenler Ayşe Harktı, Özge Akman, Hadice Oğuz ve Sevilay Yılmaz’ı serbest bıraktı. Teröristler daha sonra tamamı Elazığ nüfusuna kayıtlı olan Gökhan Yıldız, Abdullah Karan, İrfan Sarıkaya ve vekil öğretmen İsmail Yücel’i  yanlarına alarak kaçtı. Elazığ Valiliği, yaptığı açıklamada, teröristlerin kaçırdıkları öğretmenlerle birlikte yaya olarak Diyarbakır il sınırları içinde kalan Görese Dağı’na götürüldüğünü bildirdi.   Diyarbakır Hazro’ya bağlı Çiftlibahçe köyü Canaydın İlköğretim Okulu öğretmeni Ahmet Ürün de önceki gece köyde kaldığı eve gelen silahlı iki kişi tarafından kaçırıldı. 
PKK korucu kaçırdı
Bu arada Tunceli’de teröristler Pülümür bağlantılı Erzincan karayolunu kesip, geçici köy korucusu İsmail Gürbüz’ü kaçırdı. Terörist grubu, çığ tünelinde 2 akaryakıt tankerini de ateşe verdi. 

27 Eylül 2011 Salı

Antalya bombacısı tutuklandı


Antalya bombacısı tutuklandı

Antalya İl Emniyet Müdürlüğü, Konyaaltı ve Kemer ilçelerinde bombalı eylem gerçekleştiren terörist ve ona yataklık eden 4 kişiyi Muğla'nın Bodrum ilçesinde yakaladı. Teröristin Bodrum Barlar Sokağı'nda büyük bir eylem gerçekleştirme planı içinde olduğu kaydedildi.

Antalya'da iki bombalı eylem düzenleyen PKK'lı terörist, Muğla'nın Bodrum ilçesinde benzer bir eylem hazırlığındayken Antalya Emniyet Müdürlüğü'nün bir aylık teknik ve fiziki takibinin ardından keşif yaptığı 'Barlar Sokağı'nda' yakalandı. Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde yapılan yazılı açıklamada, 26 Ağustos Konyaaltı Beach Park ve 28 Ağustos Kemer ilçe plajında gerçekleşen patlamanın ardından yapılan çalışma sonucunda eylemi gerçekleştiren Hakkari Çukurca nüfusuna kayıtlı evli ve iki çocuk babası Şemsettin Erdem(38) ile bombacıya yardım ve yataklık yaptığı ileri sürülen 4 kişi, Hakkari ve Muğla illerinde yapılan eş zamanlı operasyonlarla yakalandığı ifade edildi.

Kemer'de bombalama eylemi gerçekleştirdikten sonra ilk önce Van'a oradan Hakkari'ye geçen Şemsettin Erdem'in buradan bomba malzemelerini aldıktan sonra Antalya Emniyet Müdürlüğü'nce adım adım takip edilmeye başlandığı, Muğla'nın turistik ilçesi Bodrum'a gelen Şemsettin Erdem'in halkın yoğun olarak bulunduğu Barlar Sokağı'nda keşif çalışmalarına başladığı kaydedildi. Bir çok kez aynı bölgede keşif çalışması yapan Erdem'in bombalı eylemi gerçekleştirmeden üzerinde 2 kilogramdan fazla A4 patlayıcı, cep telefonu düzeneği ve bomba kapsülleriyle beraber yakaladığı kaydedilirken, bombacının şifreleme yöntemlerinin deşifre edildiği ve sorgusunda Antalya'daki iki eylemi de itiraf ettiği bildirildi. Bombacı Erdem'in şifreleme yöntemi olarak bir kitap kullandığı ve bu kitabın belirli sayfalarında yazan harflerden oluşturduğu kelime ile eylem yapacağı yerin belli olduğunun ortaya çıktığı öğrenildi.

Bombacının eylem talimatını Zap Kampı'ndan aldığı ve Bodrum ilçesinde çok büyük bir kanlı eylem yapacağı ifade edildi.

Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Şemsettin Erdem, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Bombacıya yardım ve yataklık eden 25 yaşındaki B.E. isimli kadın, 21 yaşındaki Ö.G., 39 yaşındaki O.D. ve 25 yaşındaki İ.D. emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Zanlılar arasında bir kişinin Antalya'da ikamet ettiği ve bombacı Erdem'e kalacak yer temin ettiği belirtildi. 

9 terörist teslim oldu

Silopi'de 9 terörist teslim oldu
Terör örgütü kamplarından kaçan 9 terörist Şırnak'ın Silopi ilçesi yakınlarında güvenlik güçlerine teslim oldu.

Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü PKK'ya ait kamplardan kaçan 3'ü kadın 9 teröristin Silopi ilçesi yakınlarındaki Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim olduğunu söyledi.
Vali Özkan, Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülen teröristlerin ifadelerinin alınmasına başlanıldığını bildirdi.

PKK, 3 öğretmeni kaçırdı !

Elazığ Arıcak İlçesi'nden Yoğunbilek Köyü'ne gitmekte olan servis aracının saat 17.15 sıralarında PKK'lı teröristler tarafından yolu kesildi.
 

Araçta bulunan 4 kadın öğretmen serbest bırakılırken 3 erkek öğretmen kaçırıldı. Öğretmenlerin bulunması için bölgede operasyon başlatıldı.

Dipnot.Tv

PKK'nın oyunu


PKK'lılar "Düğüne gidiyoruz" diye sızmış
SİİRT’in Pervari İlçesi Belenoluk Jandarma Karakolu’na 6 askerin şehit olduğu 11 askerin de yaralandığı saldırıyı düzenleyen PKK’lı teröristlerin yörede özel günlerde giyilen kıyafetler giyip ’düğüne gidiyoruz’ diyerek kiraladıkları minibüsün iki seferiyle geldiği ortaya çıktı. Saldırıyla ilgili göz altına alınan aralarında 2 köy korucusunun da bulunduğu 24 kişinin soruşturması sürüyor. PKK’lıların canlı kalkan yaptığı öğretmenlere ise dönüşümlü olarak 15’er günlük idari izne çıktı.
17:42 | 27 Eylül 2011
Turan KOYUNCU/SİİRT, (DHA)
Pervari’nin Belenkoluk Köyü Jandarma Karakolu’na PKK’lı teröristler geçen cumartesi gecesi roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledikleri saldırının detayları ortaya çıkmaya başladı. Aralarında Belenoluk Jandarma Komutanı Astsubay Erdam Canbulat’ın da bulunduğu 6 asker şehit olurken, 11 askerin de yaralandığı yaklaşık 10 saatlik çatışmada ölü ele geçen 3 PKK’lının ’Rızgar’ kad adlı İlyas Ölçen, ’Azat’ kod adlı Serbülent Yılmaz ve Iraklı ’Vejin’ kod adlı Nergiz Pirod oldukları saptandı.

MİNİBÜSLE ’DÜĞÜNE GİDİYORUZ’ DİYE GELMİŞLER

PKK’lı teröristler Belenoluk Köyü’ne kendilerinin düğüne giden davetli görüntüsü vererek geldiği saptandı. Soruşturmada ulaşılan bilgilere göre yörede düğün ve özel günlerde giyilen kıyafetler giyen teröristler cumartesi günü beyaz bir minibüsle geldi. Bir grup teröristi bırakan minibüs, köyden ayrıldıktan sonra ikinci sefer yaparak yine köye PKK’lıları getirip bıraktı. Böylece güvenlik birimlerinin ve korucuların dikkatini çekmeden Belenoluk’a sızan PKK’lılar havanın kararmasıyla birlikte köye yaklaşık 500 metre uzaklıktaki Belenoluk Jandarma Karakolu’na Biksi makineli tüfek, roketatar, uzun namlulu silahlar ve bombalarla saldırdı.

24 KİŞİ GÖZALTINDA

Pervari İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, saldırıyla ilgili soruşturmasını sürdürüyor. Jandarma aralarında 2 geçici köy korucusunun da bulunduğu 24 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan şüphelilerin jandarmadaki sorguları sürüyor.
Köy muhtarı ve diğer kişilerin söylediklerinin aksine Belenoluk Köyü’nde kimsenin kaybolmadığı belirlendi.

ÖĞRETMENLERE DÖNÜŞÜMLÜ İZİN

PKK’lıların saldırı sırasında Jandarma Karakolu’na 80 metre uzaklıktaki Belenoluk İlköğretim Okulu’na ve hemen yanındaki lojmana sızarak ’canlı kalkan’ olarak kullandığı ve gece boyuncu ölümle burun buruna gelen 16 öğretmene dönüşümlü olarak idari izin verildi. Bugün 15 gün izin verilen 10 kadın öğretmen köyden ayrılarak memleketlerine gitti. Kadın öğretmenlerinin dönmesinin ardından 6 erkek öğretmenin 15 gün izne gideceği belirtildi.

Bu arada Belenoluk İlköğretim Okulu’nda bugün 2 sınıfta ders yapıldı. Taşımalı eğitim yapılan okula 5 ayrı köyden gelen öğrencileri öğretmenler 2 sınıfta toplayarak, eğitimi sürdürdü.

Siirt Valisi Musa Çolak, dün ziyaret ettiği köyde öğretmenlere moral verip, incelemelerde bulunmuştu.

BBC, Diyarbakır'ı mercek altına aldı


Diyarbakır'dan Türkiye gündemine bakış
BBC Türkçe'nin sitesinde yayınlanan haberde PKK mercek altına alındı. İşte Kumru Başer imzalı o yazı.
17:33 | 27 Eylül 2011
Havaalanından bindiğim takside radyo açık. Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyaretiyle ilgili ayrıntılar anlatılıyor.

Taksici “Enver Sedat olmak istiyor” dedi. “Ama İsrail’e çıkışına ne diyorsunuz?” deyince “Evde kavga var gitmiş komşunun işine karışıyor” diye yanıtlıyor.

Başbakan’ın dış politikasına ilişkin bu görüşü çok duydum beş gün boyunca. Hatta daha sertlerini. CHP’ye yakın çizgisiyle her zaman ipuçları veren bir maatbaacı örneğin, “İçerde İsrailli, dışarda Filistinli” diyerek tutarsızlıkla eleştirdi başbakanı.

Fakat, önemli bir kesim, özellikle AKP seçmeni ya da dindar bir kesim içinde, hükümetin dış politikaları ile epey puan ve hayranlık topladığını açıkça gözlemek mümkün. Erdoğan’ın “dünya çapında karizmatik bir lider” olduğu, “İsrail’e karşı aldığı tavırla büyük cesaret gösterdiği” görüşleri sıkça dile getiriliyor.

İç siyasette ortaklıklar

Hükümetin dış siyasetini farklı değerlendiren Diyarbakırlılar, iç siyasi gelişmelerde bazı net ortaklıklar dile getiriyorlar.

Örneğin hangi partiye oy vermiş olursa olsun, PKK’nın, çatışmayı batı ve doğuda şehirlere taşıma taktiğini ve sivillerin hedef haline geldiği eylemlere girişmesini doğru bulan ya da bunu ifade eden kimseye rastlamadım.

Sohbet ettiğim bir saatçi ile müşterisi emekli öğretmen hanım, bunların PKK’nın Kandil dağlarındaki üslerine yönelik askeri harekatları genişletmeyi hedefleyen provokasyonlar olabileceğini söylüyordu.

Ama eski bir sivil toplum örgütü liderinin söylediği şey en yaygın görüştü: “Biz artık hangi eylemi PKK’nın yaptığını hemen anlıyoruz. Daha hiç bir açıklama yapılmadan, ‘PKK, Ankara saldırısını TAK yaptı diyecek, kadınların hedef olduğu Siirt için de yanlışlık diyecek’ dedik ve öyle oldu.” Görüştüğüm AKP’li olsun, BDP’li olsun, Diyarbakırlılar arasında TAK’ın, PKK’dan ayrı ve denetlenemez bir yapı olduğuna inanan yoktu.

Tecrübeli bir gazeteci dostum, “TAK, PKK’nın JİTEM’idir. Bunu da herkes bilir burda” diyordu.

“PKK tabanını dinler”

Diyarbakır’ın ünlü Hasan Paşa hanında eski bir sivil toplum yöneticisi ile PKK’nın çatışmayı şehirlere taşıma hamlesini konuştuk. Çok tepkiliydi.

“PKK aslında tabanını gayet dikkatle dinleyen bir örgüttür. Buradaki bütün sivil toplum örgütlerini tabanı olarak görür. Şimdi bölgede sivil toplumun PKK’ya yüksek sesle açık bir mesaj vermesi gerekiyor. ‘Bir daha kentlerde eylem istemiyoruz’ denmesi lazım. 15 örgüt çıkıp yüksek sesle bunu dese, PKK geri adım atar. Ama PKK’ya ‘sivil öldüremezsin’ derken, devlete de ‘Kandil’de ölen benim çocuğum’ denmesi lazım.” Aslında bu tür bir çıkışın örneği de yaşanmış; 2008’de Diyarbakır’da 6 kişinin ölümüne 70’e yakın kişinin yaralanmasına yol açan PKK’nın dersane bombalama eylemi ardından.

“Burada 15 sivil toplum örgütü hemen çıktı olayı kınadı. Daha kimin yaptığı belli değildi. Sonra PKK eylemi üstlendiğini açıkladı. ‘Ne yapacağız?’ dedik. Tartıştık. Telefonlarımız durmuyor, üyelerimiz feryat ediyordu. Çıktık yine kınadık. Üstelik sadece kınamadık, protesto yürüyüşü yaptık ve olay yerine çelenk bıraktık. 'Anıyoruz, kınıyoruz, bir daha istemiyoruz' diye pankart açtık. PKK mesajı aldı. O tür saldırılar durdu.”

“BDP’ye baskı çözüm getirmez”

PKK ile MİT arasında gizli görüşmeler yapıldığının ortaya çıkmış olduğu bir sırada, son günlerde çeşitli illerde BDP yöneticileri ve BDP’li Belediye Başkanlarına yönelik tutuklamalara tepkiler de, parti farkı tanımıyor Diyarbakır’da.

Bazı AKP’li bölge milletvekilleri, eski siyasetçiler ve Mazlum Der gibi BDP çizgisinde olmayan insan hakları kuruluşlarından gelen açıklamalar ve mesajlar, BDP’lilere yönelik bir baskının çözüme hizmet etmeyeceği yönünde.

Bölge siyasetinde bu tür ortaklıklar, aslında yeni ve nadir de değil. Halen BDP’nin, “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan andın okullarda boykotu eylemine paralel olarak, Mazlum Der de, “Andımız kaldırılsın” kampanyası yürütüyor örneğin. Cami dışında “Sivil Cuma” namazları konusunda da böylesi bir dayanışma var.

Bu çevrelerde PKK ile hükümet arasındaki müzakerelerin devam etmesi ve Kürt siyasetinde sivil odakların güçlendirilmesi temennileri açıkça dile getiriliyor.

“90’lara dönüş mümkün değil”

Peki çatışmaların tırmanması ve şehirlere sıçraması, ölümlerin artması ne anlama geliyor? Nereye gidiliyor? Bu artık bu işin çözümünden herkesin umudunu kestiği ve örneğin “90’lara dönüleceği” anlamına mı geliyor, yoksa sessizlikten önceki büyük fırtına mı yaşanıyor? Diyarbakır’da ikinci görüş ağırlıkta. Konuştuğum istisnasız herkes, çözüm öncesi bir fırtına yaşandığını düşünüyor.

“Hükümet PKK’sız çözüme karar kılmış olamaz mı, bazı hükümete yakın köşe yazarlarının ifade ettiği gibi?” sorusuna, orta yaşlı bir eczacı şu yanıtı verdi: “Ankara’dan bakıp burayı okuyamazsınız. 90’larda PKK ile halkı ayırabilirdiniz, halk lojistik destek veriyor, sempati duyuyordu ama PKK’nın kendisi değildi. Aradan 30 bin ölü geçti. Bu 30 bin ölü 10 şehirden çıktı. Bir hesaplayın, herkesin cenazesi var. Artık PKK ile bölge halkını ayırmak mümkün değil.”

PKK içinde neler oluyor?

İşte en zengin senaryolar ve görüş farkı bu konuda çıkıyor. Diyarbakır kulislerinde, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla iki ayı aşkın süredir görüştürülmemesi ve örgütün farklı kanatlarından farklı sesler çıktığı söylentileriyle ilgili bir çok senaryo dolaşıyor.

BDP tabanında yaygın bir görüşe göre, PKK içinde ciddi bir görüş ayrılığı var.

Kandil’deki askeri kanat ve orada etkili Suriyeli liderler, örgütün özellikle Orta Doğu’da ve Suriye’de yaşanan son gelişmelere paralel olarak uluslararası bir aktör olması gerektiğini düşünüyor.

“Oysa Abdullah Öcalan, olayın Türkiye içinde çözümüne odaklanılması gerektiği görüşünde” diyorlar.

Bu senaryoya inananlar, Öcalan’ın muhtemelen kendi kendini tecride alarak, kendi tabanına bir tür protesto işareti ve hükümete de kendisinin vazgeçilmezliği mesajı verdiğini düşünüyorlar.

Aynı tabandaki diğer görüş ise, hareket içinde herhangi bir bölünme olmadığı; bütün bunların Öcalan’ın müzakere muhatabı pozisyonunun güçlendirilmesine yönelik bir büyük ve karmaşık planın parçası olduğu yönünde.

 

BBC Türkçe

Yeter Artık !


Güneydoğu'dan PKK'ya: Yeter artık!
13:29 | 27 Eylül 2011
Diyarbakır, Siirt, Batman, Şırnak ve Mardin’deki bazı sivil toplum kuruluşları, terör örgütü PKK’nın hain saldırılarını şiddetle kınadı.

Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şiddet olaylarının artık sona ermesi gerektiğini belirterek, halkın şiddet olaylarından bıktığını söyledi.

"İnsan olarak ne diyeyim. Artık insanlığımdan utanıyorum, bunlar vahşet" şeklinde tepkisini dile getiren Akyıl, şöyle konuştu: "Ucu kime dokunuyorsa dokunsun bu saldırıları şiddetle kınıyorum.

Siirt’teki 4 genç kızımız hayatını kaybetti, bugün de Batman’da hamile bir kadın ile 4 yaşındaki çocuğu öldü ve 20 günlük polis hayatını kaybetti. Dünyada böyle bir şey var mı... Bunun izahı yok. Kimden gelirse gelsin şiddeti kınıyorum. Bunun bir an önce durdurulması gerekir. Kim olursa olsun artık yeter. Hangi çağda yaşıyoruz, vatandaşın tahammülü kalmadı. Silahla, şiddetle dünyada kimse başarılı olmamış. Bu işin çözümü parlamentodadır."

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya da, şiddeti başlatan unsurların ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, şiddeti başlatan temel unsurun da diyalogsuzluk olduğunu söyledi.

-"ŞİDDET OLMADIĞINDA BÖLGEDE EKONOMİ GELİŞİYOR"-

Siyasette şiddet dilinin hakim olduğunu, dünyanın hiç bir yerinde şiddeti yöntem olarak kullanarak, demokratik hak elde etme devrinin kalmadığını belirten Kaya, şöyle dedi: "Öncelikle dili barışçıl hale getirmek sonra da demokratik kanalları olabildiğince kullanmaktır. Bu çerçevede özellikle iktidar partisinin BDP’yi Meclise çağrısının ve dilinin olumlu olması, BDP’nin de bir an önce Meclise dönmesi gerekiyor. Demokratik kanalların bir an önce açılması gerekiyor. Kürt sorunu sadece bölgeyi ilgilendiren bir sorun değil. Maalesef şiddet ortamı ister istemez bölgede hem sosyal hem de ekonomik yaşamı çok olumsuz etkiliyor. Şiddetin olmadığı dönemlerde bölgemize baktığımızda gerçekten hayatın güzel aktığını, ekonominin geliştiğini görebiliyoruz. Ama son günlere baktığımız zaman belli saatten sonra evlere çekilmek, sosyal yaşam gittikçe daralmaya başlıyor. Bu da ister istemez ülkemizin, bölgenin ekonominin zarar görmesine, hem de yaşam olanaklarının daralmasına neden oluyor. Şiddetin tırmanması toplumda endişeye yol açıyor. Bir şekilde bu şiddetin artık bu topraklarda sona ermesi gerekiyor."

-"SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ"-

"Sözün bittiği yerdeyiz " diyen KAMER Vakfı Başkanı Nebahat Akkoç ise, "Aslında siviller doğrudan hedef değilmiş gibi açıklama yapılıyor, ’gezmeden gelirken vuruldu’ diye bir açıklama yapılıyor. Ama böyle çatışmalar olursa kimin bu çatışmalarda hayatını kaybedeceğini bilemeyiz. Ben bunu kaza olarak kabul etmiyorum" dedi.

İnsanların evlerinden dışarda olduğu saatlerde yapılan çatışmaların mutlaka kurbanları olacağını vurgulayan Akkoç, "Bütün şiddet olaylarını kınıyorum" dedi.

Diyarbakır İş Kadınları Derneği Başkanı Hülya Çetin de saldırıları şiddetle nefretle kınadığını, şiddet olaylarının toplumlar arasındaki kardeşlik duygularına zarar verdiğini söyledi.

-"BU CENAZELERİN HİÇ KİMSEYE BİR FAYDASI OLMAZ"

Batman Baro Başkanı Yusuf Tanrıseven, şiddetin tırmanışının çok üzücü olduğunu, bunu onaylamanın mümkün olmadığını belirterek, şiddet olaylarını her zaman kınadıklarını ve bunu her ortamda dile getirdiklerini söyledi.

İnsanların ölümüne neden olan şiddet olaylarının tasvip edilmeyeceğini kaydeden Tanrıseven, "Hiç bir şey insan canından daha önemli değil" dedi.

Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş de, saldırıların tüm toplumu olumsuz etkilediğini ve huzursuz kıldığını belirtti.

Hayata olan bakışı daraltığını ifade eden Geliş, "Bu cenazelerin hiç kimseye bir faydası olmaz. Ne zamana kadar bu olumsuzlukların içinde cebelleşeceğiz. Herkesi kendi kulvarında sorumluluğa davet ediyoruz. Tekirdağ’da, Muğla’da, Hakkari’de aynı sorumluluk içindeyiz. Bu gemide hepiz varız, bu geminin güzellikleri de olumsuzlukları da hepimiz için. Bu saldırıların tamamen bertaraf olması için hepimizin katkı sunması lazım" şeklinde konuştu.

-"BÖLGENİN HUZURA İHTİYACI VAR"-

Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Nedim Kuzu da şiddet olaylarını kabullenmenin ve tasvip etmenin mümkün olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Son aylarda bölgemizde ve ilimizdeki şiddet olaylarında büyük bir artış görülüyor. Hepimizi derinden üzen bu olayları tasvip etmek mümkün değildir. Bu olaylarda bir çok masum insan yaşamını yitirmektedir. Artık, akan bu kan durmalıdır. Anneler gözyaşlarına boğulmamalı, gencecik insanlar yaşamlarının baharında ölmemelidir. Bölgenin huzura ihtiyacı vardır. Yatırımcının gelmesi için öncelikle bunun sağlanmış olması gerekiyor. Bu nedenle herkesin ama herkesin sağduyulu davranması gerekiyor. Bu olayların sona ermesi halinde ülkemizin önü açıktır. Ülkemizi dünyanın önde gelen ülkeleri haline getirecek uzlaşma ile hazırlanacak demokratik çağın gereklerine uygun yeni bir anayasa ivedilikle hazırlanmalıdır."

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Mardin Şube Başkanı Kazım Aksoy da terör örgütünün saldırılarını kınadıklarını, Güneydoğu’daki sivil toplum örgütleri olarak istikrarın sağlanmasından yana olduklarını söyledi.

Sorunların demokratik mekanizmalar içerisinde çözüme kavuşturulması için daha çok çaba gösterilmesi gerektiğine inandıklarını belirten, Aksoy, "Şiddete başvurmanın faydası yok. Bölge yatırımlarına, turizmine, ticaretine, refah ve huzuruna darbe vuracak bu puslu havanın biran önce dağılması gerekmektedir. Halkımızın sağduyusuyla bu kaosun da üstesinden gelecektir" dedi.

PKK pususunda mucize kurtuluş


PKK'nın öldürdüğü hamile kadının karnındaki bebeği sağ olarak kurtarıldı
11:07 | 27 Eylül 2011

Batman’da, PKK’lı teröristlerce polis ekipleri ve sivil vatandaşlar üzerine bir otomobilden uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu 8 aylık hamile bir kadın ile 6 yaşındaki kızının öldüğü bildirildi.

Çıkan çatışmada, kadının diğer çocuğu ve eşi ile 3 polisin yaralandığı, 3 teröristin ölü olarak silahlarıyla birlikte ele geçirildiği belirtildi.

Batman Valiliğince yapılan açıklamada, Yavuz Selim Mahallesi Aydınkonak Kavşağı’nda 3 terörist tarafından polis ekipleri ve sivil vatandaşlar üzerine otomobilden uzun namlulu silahlarla ateş açıldığı, saldırıda bir güvenlik görevlisinin yaralandığı, 35 yaşlarında 8 aylık hamile bir kadının hayatını kaybettiği ifade edildi.

Ölen kadının karnındaki bebeğin sağ olarak kurtarıldığı ve yaşatılmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada, saldırıda yine aynı aileden 6 yaşlarında kız çocuğunun hayatını kaybettiği, 8 yaşındaki kız çocuğu ile babanın yaralandığı bildirildi. Durumu ağır olan 40 yaşlarındaki babanın özel bir hastanede yoğun bakıma alındığı kaydedildi.

Açıklamada, yapılan takip ve operasyon sonucu teröristlere "Teslim ol" çağrısında bulunulduğu, çağrıya ateşle karşılık verilmesi üzerine çatışma çıktığı belirtilerek, "Ateşle karşılık veren terörist grupla çıkan çatışmada üç terör örgütü mensubu ölü olarak ele geçirilmiş, iki güvenlik görevlimiz hafif yaralanmıştır" denildi.

Asker kıyafetli teröristler tırları yaktı

Iğdır merkeze bağlı Suveren Köyü yakınlarında iki TIR'ı durduran teröristler, araçları ateşe verdikten sonra şoförleri serbest bırakarak kaçtı
06:59 | 27 Eylül 2011
Ağrı Dağı eteğindeki Kurhan Yaylası yakınlarında bir dozer ile servis aracının yakılmasının ardından aynı bölgede ikinci bir terör saldırısı daha meydana geldi.

Iğdır merkeze bağlı Suveren Köyü Pamuk gediği geçidinde saat 20.30 sıralarında pusu kuran ve 10 kişi oldukları tahmin edilen asker kıyafetli teröristler yol kesti. Özbekistan'dan yükledikleri fasulyeleri Mersin'e götüren Adem Yılmaz yönetimindeki 76 DD 252 plakalı TIR ve Yusuf Demir yönetimindeki 76 DD 338 plakalı TIR'ı lastiklerine ateş açarak durdurdu.

Iğdırlı işadamı Selahattin Mert'e ait iki TIR'ın şoförlerini aşağıya indiren teröristler, araçları ateşe verdiler.

PUSUDA BEKLEDİLER

Şoförleri yanlarına alan teröristler yaktıkları araçların yakınında pusu kurdu. Bir süre bekleyen teröristler ardından şoförleri serbest bırakıp bölgeden uzaklaştı. Serbest kaldıktan sonra oley yerinden geçen ticari bir otomobille jandarmaya giden şoförler, Yılmaz ve Demir, saldırı ile ilgili bilgi verdi.

Şoförler, teröristlerin kendilerine bu eylemleri ses getirmesi amacıyla düzenlediklerini söylediklerini belirtti. Bölgede operasyonlar sürerken, yanan iki TIR'da Iğdır Belediyesi itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Her iki aracında kullanılamaz hale geldiği belirtildi. Saldırıyı, gündüz saatlerinde Ağrı Dağı eteğindeki Kurhan Yaylası yakınlarında bir dozer ile servis aracını yakan PKK'lı terörist grubunun gerçekleştirdiği sanılıyor. (DHA)

PKK yine sivilleri vurdu


PKK yine sivilleri vurdu... Hamile kadın ile küçük çocuğu öldü
Batman'da PKK'lı teröristlerin polis aracına düzenlediği saldırıda iki ateş arasında kalan anne ve çocuğu öldü, baba ile 1 polis yaralandı 
Batman'da PKK'lı teröristlerin polis aracına düzenlediği saldırıda iki ateş arasında kalan otomobilde bulunan anne Mizgin Doğrul'un 8 aylık hamile olduğu öğrenildi. Kaldırığıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen anne karnındaki 8 aylık bebeğin kurtarılamadığı öğrenildi 
Kaçmaya çalışan üç terörist çıkan çatışmada öldürüldü
06:40 | 27 Eylül 2011
- Batman'da PKK'lı teröristlerin polis aracına düzenlediği saldırıda iki ateş arasında kalan otomobilde bulunan anne Mizgin Doğrul ile 3 yaşındaki çocuğu Sultan Doğrul'un yaşamını yitirdiği, baba Mizgin Doğrul'un ise ağır yaralı olduğu öğrenildi. 

PKK'lı teröristler Batman'da bu gece polis devriye aracını hedef aldı. Yavuz Selim mahalesinde devriye görevi yapan resmi polis aracına saat 23.15 sıralarında PKK'lı teröristler tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı.

Çapraz ateş arasında kalan polisler, teröristlere anında ateş açarak karşılık verdi. Çıkan çatışmada 1 polis memuru yaralanırken, Beşiri İlçesi'ndeki yakınlarını ziyaretten dönen Talat Doğrul ile karısı Mizgin Doğrul'un içinde bulundukları otomobil, çatışmanın arasında kalarak kurşunlara hedef oldu. Otomobilde bulunan anne Mizgin Doğrul ile 3 yaşındaki çocuğu Sultan Doğrul'un yaşamını yitirdiği, baba Mizgin Doğrul'un ise ağır yaralı olduğu öğrenildi. Baba Doğrul'un hayati tehlikesi bulunduğu belirtilirken, kentte zaman zaman sokak aralarında güvenlik güçleri ile teröristler arasında çatışmaların da devam ettiği bildirildi. Çıkan çatışmada 3 PKK'lı ölü olarak ele geçirildi. Kentte Bahçelievler, Fatih ve Şafak Mahallelerinde zaman zaman çatışmaların sürdüğü belirtildi. (DHA)

Hakkari'de Öcalan gerginliği



KCK operasyonları ve Abdullah Öcalan’ın avukatları ile görüştürülmemesi, Hakkari’de bir grup gösterici tarafından protesto etti.
19:53 | 26 Eylül 2011
HAKKARİ, (DHA)
Çevre yoluna barikat kurararak slogan atan göstericileri polis, gözyaşartıcı bomba ve tazyikli suyla dağıtmaya çalışırken, göstericiler de taş atarak karşılık verdi.
KCK Operasyonları ve Öcalan’ın avukatları ile görüştürülmemesi gerekçe gösteren bir grup gösterici akşam saatlerinde olay çıkardı. 30’ar kişiden oluşan iki ayrı grup, Hastane kavşağında bulunan Çevre Yolunu barikatlarla kapatarak, slogan atmaya başladı. Olay yerine gelen çok sayıda çekik kuvvet polisi, trafiğe kapatılan yolu açarak göstericileri gözyaşartıcı bomba ve tazyikli su kullanarak dağıtmaya çalıştı. Göstericiler ise polislere taş atarak karşılık verdi. Bu arada okullarından dönen küçük yaştaki öğrenciler, olayların yaşandığı yoldan geçerken zor anlar yaşadı. Olaylar ara sokaklarda bir süre devam etti.

Batman'da polis aracına saldırı



BATMAN’da Yavuz Selim mahallesinde devriye görevi yapan polis aracına kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Araçta bulunan 2 polis memuru yaralandı
00:22 | 27 Eylül 2011
Batman’da Yavuz Selim mahalesinde devriye görevi yapan resmi polis aracına bu gece saat 23.15 sıralarında kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Çarpaz ateş arasında kalan polis aracındaki 2 polis yaralandı. Yaralı polisler olay yerine gelen arkadaşları tarafından Batman’daki Özel Dünya Hastanesi’ne kaldırılırken, olayın yaşandığı mahallede geniş çaplı operasyon başlatıldı.

26 Eylül 2011 Pazartesi

Demirtaş: Kanıtlasınlar istifa ederim

BDP lideri Selahattin Demirtaş, Meclis'e gitmemeleri konusunda KCK tarafından tehdit edildiklerini yalanladı, "KCK'dan tehdit almadık, ispat etsinler istifa ederim" dedi.


CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Hande Fırat'a konuşan Demirtaş, Başbakan'ın "terörle mücadele, siyasetle müzakere" sözlerine de yanıt verdi,

"Başbakan siyasetle mücadele ediyor" diyen BDP lideri, "Başbakan İmralı ve Kandil ile müzakere, siyaset ile mücadele yürütüyordu. 3 bin 500 siyasetçiyi tutukladılar. Cümle olumlu ama altı boş. Biz müzakereden kaçmayacağız. Ama Başbakan oyalamayı, zaman kazanmayı düşünüyorsa politikası yanlış" ifadesini kullandı.

Demirtaş yeni anayasanın "BDP"siz yapılamayacağını da belirterek, "Biz bunun için seçildik" şeklinde konuştu. BDP lideri, Meclis'e gidip gitmeme konusunda verecekleri kararı öncesinde, KCK tarafından "bu şartlarda Meclis'e gidilirse, Kürt halkına ihanettir" ifadesiyle tehdit edildikleri iddialarını da yalanladı. Selahattin Demirtaş "Hükümetten, MHP'den herkesten tehdit aldık, ama KCK'dan tehdit görmedik. Açıklamayı ispat etsinler istifa ederim" ifadesini kullandı.

O terörist intihar mı etti?

O terörist intihar mı etti?
Başta Başbakan Yardımcısı Arınç olmak üzere bazı iktidar yetkilileri ve basın organlarının "İran’ın örtülü biçimde yakalamış olabileceği"ni ima ettikleri Murat Karayılan bir kez daha konuştu. Karayılan, Ankara patlamaları, Siirt’te dört kadının öldürülmesi olaylarına değindi.
16:44 | 26 Eylül 2011

ANKARA (ANKA)
 Başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere iktidar yetkilileri ve basın organlarının İran tarafından yakalanmış olabileceğini ima ettikleri KCK yöneticisi Murat Karayılan bir süre ortadan kaybolduktan sonra ikinci kez konuştu. "Çözüm yeri New York değil, Ankara’dır Amed’dir" diyen Karayılan, "Siirt’teki kadınların öldürülmesi olayında gerilla Erdal kendini imha etmiş olabilir" dedi.
O TERÖRİST İNTİHAR MI ETTİ?
Siirt’te dört kadının öldürüldüğü olaydan üzüntü duyduklarını eylemin "yanlışlıkla" yapıldığını belirten Karayılan, "Aynı olayda eylemcilerden Erdal adında bir gerilla arkadaşımızın da şehit düştüğü bilgisi vardır. Hatta eylem içinde durumu fark ettiği için kendini imha etmiş olma ihtimali vardır" dedi.
-SALDIRIDA TİTİZLİK GÖSTERİLMEMİŞ-
Bu konuda HPG’nin başlattığı soruşturmayı kesinlikle hukukuna uygun olarak sonuçlandırmak gerektiğini belirten Karayılan "Bu yanlış neden yapılmıştır? Tabii ki hedefler bizim insanlarımız değildir. Farklı bir şey hedeflenmiş deniliyor ama burada dikkat, titizlik ve hassasiyet olması gerekiyordu" dedi.
-ANKARA PATLAMALARI-
Karayılan, Ankara patlamalarını doğru görmediklerini, sivillere karşı eylem yapılmaması gerektiğini, TAK’ın PKK ile bir ilgisi bulunmadığını iddia ederken, "savaşta kontrol sağlamak çok zordur" dedi

Şehit askerin cenazesinde gerginlik

16:09 | 26 Eylül 2011

Haberin diğer fotoğrafları için tıklayın

Taylan YILDIRIM-Turan GÜLTEKİN/ İZMİR, (DHA)-
SİİRT’in Pervari İlçesi Belenoluk Köyü Jandarma Karakolu’na düzenlenen saldırıda şehit olan 6 askerden er Önder Turgay, İzmir’de toprağa verildi. Teröristlerin saldırısı sırasında uzun namlulu silahla nöbetçi kulübesinde ilk şehit ettikleri asker olan Turgay’ın, saldırıdan kısa süre önce o gece düğünü olan yakınlarını aradığı, nöbete gideceğini belirterek onlara mutluluk dilediği, saldırı haberinin gelmesiyle düğünün yarıda kaldığı ortaya çıktı.

Siirt’in Pervari İlçesi’ne bağlı Belenoluk Köyü girişindeki jandarma karakoluna, geçen Cumartesi akşam saatlerinde PKK’lı teröristlerin saldırısında, şehit olan askerlerden Jandarma Er Önder Turgay’ın cenazesi, Askeri Hastane’den alındıktan sonra ilk olarak Buca İlçesi’ndeki babasının evine götürüldü. Bu sırada şehit Turgay’ın aslen Mardinli olan ailesi, acılarını yakınlarıyla yaşamak istediklerini söyleyerek görüntü alınmasını istemedi. Şehir eskerin cenazesi, sokağa girdiği anda ağıtlar yakıldı. Bu sırada bazı aile bireylerinin slogan atılmaması yönünde yakınlarını uyardı.

TÖRENDE SLOGANLARA TEPKİ GÖSTERİLDİ

Şehit asker Önder Turgay’ın, cenazesi daha sonra tören için Bostanlı Beşikçioğlu Camii’ne götürüldü. Sadece baba Abdülkadir Turgay, kardeşi Ercan Turgay ve bazı yakınlarının katıldığı törende aileyi, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Atay, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ege Ordusu Kurmay Başkanı Tümgeneral Musa Avsever, Güney Deniz Saha Komutan Vekili Tümamiral Hasan Şükrü Korlu, İstihkam ve Eğitim Merkez Komutanı Tuğgeneral Celalettin Bacanlı, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Recep Yüksel ile AK Parti milletvekilleri Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, İlknur Denizli, Ali Aşlık, CHP Milletvekilleri Musa Çam ve Erdal Aksürger yalnız bırakmadı. Yaklaşık 1000 kişinin katıldığı törende öğleleyin kılınan namaz ardından şehit askerin cenazesi, bir süre top arabasında taşındıktan sonra, cenaze aracında konularak Kadifekale Şehitliği’ne götürüldü. Tören boyunca gözyaşı döken ve ayakta durmakta güçlük çeken şehit er Turgay’ın babası ve yakınları, kendilerini hazırlanan araçlara doğru yöneldi. Bu sırada ellerindeki Türk bayraklarıyla terörist saldırısını protesto eden gruba, şehit askerin bazı yakınları tepki göstererek, "Siz böyle yaptığınız sürece bu kan devam edecek. Esas vatan haini sizin gibiler. Gerginlik yaratmayın, erkekseniz dağa gidin. Taşkınlık yaratmayın, bunu parti meselesi haline getirmeyin. Başbakan’a da, Demirtaş’a da sesleniyoruz, gelsin gencimi geri versin" dedi.

ŞEHİT ASKER DÜĞÜN GECESİ VEDALAŞMIŞ

Saldırı ardından şehit Önder Turgay’ın yakınlarının ve Siirt’ten gelen askeri yetkililerin anlattıkları, acı ayrıntıları ortaya çıkardı. Önder Turgay’ın, çok sevdiği kuzeni Gökhan Turgay ile aynı zamanda askere gittikleri, Kırkağaç ve Isparta’daki acemi birliklerinde komando eğitimlerini tamamladıktan sonra Mardin’de buluşarak gezip eğlendikleri, sonrasında birlikte Siirt’e gidip birbirine çok yakın olan iki ayrı karakola teslim oldukları ifade edildi. Gökhan Turgay’ın da, acı olayın ardından alınan özel izinde İzmir’e geleceği kaydedildi.

Bu arada teröristlerin saldırısı sırasında uzun namlulu silahla açılan ateşte, nöbetçi kulübesinde bulunan Önder Turgay’ın, hain saldırıda ilk şehit edilen asker olduğu ortaya çıktı. Turgay’ın, şehit olmadan kısa süre önce de, o gece Yeşilyurt semtinde düğünü olan yakınlarını aradığı, nöbete gideceğini söyleyip mutluluklar dilediği belirtildi. Şehit askerin ailesinin de katıldığı düğünün ilerleyen saatlerinde, Önder Turgay’ın görev yaptığı karakola saldırı düzenlendiği haberlerinin televizyonlarda yer almasıyla da, eğlence ve sevinç, gözyaşına acıya döndü. Cep telefonundan ve karakolun sabit hattından aramalara rağmen çatışmanın sürmesi nedeniyle haber alamayan Baba Abdülkadir Turgay’a acı haber, gece yarısı askeri yetkililerce verildi.

İşbirlikçileri köyde çıktı

İşbirlikçileri köyde çıktı
12:56 | 26 Eylül 2011

Turan KOYUNCU/SİİRT, (DHA)-
 SİİRT’in Pervari İlçesi’ne bağlı Belenoluk Köyü Jandarma Karakolu’na düzenledikleri saldırının ardından kaçan PKK’lı teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için başlatılan operasyonlar aralıksız devam ediyor.

Jandarmanın sabah saatlerinde Belenoluk Köyü’ne düzenlediği operasyonda ise ’yardım ve yataklık’ iddiasıyla 14 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Siirt’in Pervari İlçesi’nde geçen cumartasi günü akşam 6 askerin şehit edildiği, 11 askerin de yaralandığı saldırının ardından PKK’lı teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için başlatılan operasyonlar devam ediyor. Şırnak- Siirt- Van sınırlarının kesiştiği bölgede devam eden operasyonlar kapsamında Siirt 3’üncü Komando Tugay Komutanlığı’ndan kalkan Sikorsky helikopterler Geçittepe Mevkii’ne komandolar indirdi.

Bölgede operasyonlar Kobra kelikopterlerinin desteğiyle sürürken, jandarma ekiplerinin Belenoluk Köyü’ne düzenlediği baskında, saldırısıyla ilgisi oldukları ileri sürülen 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, sorgularının yapılması için Siirt İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldüğü öğrenildi.

Öte yandan, dün akşam saatlerinde Baykan İlçesi’ne bağlı Ziyaret Beldesi’nde PKK’lı teröristlerin Jandarma karakoluna düzenlediği saldırıda kullanılan araç bulundu. Aracı kullandığı ileri sürülen 1 kişi de gözaltına alındı.

PKK'lılar otomobille gelip karakola saldırdı

PKKlılar otomobille gelip karakola saldırdı
Siirt'in Baykan İlçesi’ne bağlı Ziyaret beldesinde PKK'lı teröristler, jandarma karakoluna taciz ateşi açtı
07:11 | 26 Eylül 2011

Terör örgütü PKK üyeleri bu akşam saatlerinde Siirt’tin Baykan İlçesi’ne bağlı Ziyaret Beldesi Jandarma Karakolu’na taciz ateşi açtı.

Beldeye plakası henüz belirlenemeyen bir otomobille gelen PKK’lılar, Jandarma karakolunun nizamiye girişine, uzun namlulu silahlarla taciz ateşi açtı. Nöbetçi askerlerin karşılık vermesi üzerine, kaçan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için operasyon başlatıldı

Türk bayrağına saldırı

PKK sempatizanlarından Türk bayrağına çirkin saldırı
AYDIN’ın Germencik İlçesi’ne bağlı Ortaklar Beldesi’nde, belediye şantiyesini basarak görevliyi etkisiz hale getiren yüzleri maskeli bir grup direkteki Türk Bayrağı’nı indirip yaktı, ardından olay yerinden kaçtı.
23:09 | 25 Eylül 2011
Cem ULUCAN / AYDIN, (DHA)
Olay, bugün saat 02.30 sıralarında, Germencik İlçesi’ne bağlı Ortaklar Beldesi’nde meydana geldi. İl jandarma ekipleri tarafından Ortaklar Beldesi’de düzenlenen ve 1 kişinin gözaltına alındığı KCK operasyonunun ardından yüzleri maskeli yaklaşık 15 kişilik bir grup, belediye şansiyesini bastı. Şantiyenin güvenlik görevlisini etkisiz hale getiren gruptakiler direkte asılı Türk Bayrağı’nı indirip yaktı, ardından kaçtı. Polis yakılan Türk Bayrağı’nı emniyette muhafaza altına aldı, direğe de yeni bir Türk Bayrağı çekildi. Terör örgütü PKK sempatizanı olduğu sanılan gruptaki kişilerin kimliklerinin belirlenmeye çalışıldığı, olayla ilgili çalışmaların da sürdüğü bildirildi.

'Kahrolsun PKK' dedi dayağı yedi

İzmir'de, Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in katıldığı toplantıda 'kahrolsun PKK' diye bağıran bir kişi patlililer tarafından dövülerek dışarı atıldı.
06:44 | 26 Eylül 2011
Emrah YILMAZ/ İZMİR, (DHA) -
İZMİR’in Bayraklı İlçesi’nde, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in de katıldığı ’Kongre Hareketi İzmir Hazırlık Toplantısı’ yapıldı. Toplantıya katılan M.K., isimli bir kişi ’Kahrolsun PKK’ diye bağırınca dayak yedi.

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in de katıldığı Tepekule Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantı da 15-16 Ekim tarihlerinde Ankara’da toplanacak kongrenin detayları hakkında bilgi verildi.

Toplantı yöneticisinin Tuncel’in konuşmasının ardından, BDP il yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasıyla ilgili konuşmaya başlaması üzerine izleyiciler arasında bulunan M.K.(43), isimli bir kişi, ’Hepsi tutuklanmalı, kahrolsun PKK’ diye bağırdı.

. Muzaffer K.'nın üzerine yürüyen BDP'liler tekme tokat saldırdı. Bazı görevliler tarafından dışarı çıkarılmak istenen Muzaffer K.'yı, toplantıya katılan dinleyiciler öldüresiye döverken, darbelerin etkisiyle bayılıp dere düşen Muzaffer K., bazı partililerin araya girmesinin ardından, dışarı çıkarıldı.
Partililerle sözlü tartışmanın yaşandığı olayda Muzaffer K., "Ben vatanımı seven insanım. Bunlar PKK'yı savunan insanlar. Vatandaş olarak tepkimi gösterdim." şeklinde konuştu. Muzaffer K., dışarıda bekleyen emniyet görevlilerince hastaneye götürüldü.

Şimdi tülbentlerinizi nereye sereceksiniz

Erdoğan, ABD dönüşünde terörle ilgili, “Başındaki tülbenti ortaya koyan Kürt annesi kardeşlerime sesleniyorum; peki şimdi bu tülbentlerinizi nereye sereceksiniz, bu 4 kızımız kimin kızları. Siirt’te olan hadise sıradan bir hadise değildir” dedi



ANKARA Milliyet

ABD’den Ankara’ya dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esenboğa Havalimanı’nda ABD ziyaretine ilişkin düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, son dönemdeki terör olayları için, “Başındaki tülbenti ortaya koyan Kürt annesi kardeşlerime sesleniyorum; peki şimdi bu tülbentlerinizi nereye sereceksiniz, bu 4 kızımız kimin kızları” dedi. Erdoğan, “Eğer bu sınır ötesi operasyonlarda önemli neticeler ortaya çıkmamış olsaydı, öyle zannediyorum ki bu süreç belki daha sakin geçebilirdi” dedi. Erdoğan, İran’la PKK’ya karşı müşterek operasyon yapılacağı sinyalini de verdi.  İran ile terörle mücadele konusunda atılacak müşterek adımlar ve Siirt’teki saldırıya ilişkin sorular üzerine Erdoğan, terörle mücadele kararlılığının aynı şekilde devam edeceğini belirterek, “Belki bu bizleri de sizleri de... Bu ifade çok kullanıldığı için bezdirmiş olabilir ama bunu ifade etmek bizim için bir sorumluluktur” dedi.



İran ile Türkiye’nin ortak terör örgütüyle mücadele ettiğini belirten Erdoğan, “Kandil, İran’ın sınırı oluşu sebebiyle de orayla ilgili özellikle kara ve hava harekatını müşterek yaptığı bir bölge. Buna yönelik olarak bizim de İran ile müşterek yapabileceğimiz bundan sonra operasyonlar var, yaptıklarımız var. Bu konudaki çalışmaları da ilgili birimlerimiz kendi aralarında karşılıklı yürütecekler. Şu anda da yürütülüyor. Bu çalışmalarımızdaki kararlılığı her iki taraf de teyit etmiştir. Herhangi bir erteleme söz konusu değildir. Bunun üzülerek söylüyorum ama bedeli olacaktır” diye konuştu.

Sınır ötesi vurgusu
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Eğer bu sınır ötesi operasyonlarda önemli neticeler ortaya çıkmamış olsaydı öyle zannediyorum ki bu süreç belki daha sakin geçebilirdi. Ama bunu da yapmak durumundayız ve yapacağız da. Bu içeride de olacak sınır ötesinde de olacak. Bu konuyu Irak Cumhurbaşkanı ile de paylaştım. Bundan sonraki sürece yönelik de bizim güvenlik zirvesi olarak ifade ettiğimiz heyetimizle, yarın Bakanlar Kurulu’nda değerlendirmelerimizi yapıp, tekrar sürekli olarak bunlar an be an devam edecek. Bunlar her an görüşmemiz gereken ve özellikle de Beşir beyin (Atalay) adıma bu işleri sürekli yürüttüğü bir süreç.”

Tülbent sorusu
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradan öncelikle Kürt kökenli annelere seslenmek istiyorum, ardından tüm annelere seslenmek istiyorum; Siirt’te olan hadise sıradan bir hadise değildir ve gerçek yüzlerini ortaya koyması bakımından çok önemli bir hadisedir. O, PKK’nın gerçek yüzünü ortaya koyması bakımından çok önemlidir. PKK, karşısındaki kadına da kıza da böyledir, kendi içindeki kadına kıza da böyledir. 4 tane kızımızı şehit ettiler. İfade edilen mermi rakamı ne, 200’e yakın mermi, kurşun. Böyle bir vahşet olur mu? Böyle bir alçakça saldırı olur mu? Başındaki tülbenti ortaya koyan Kürt annesi kardeşlerime sesleniyorum; peki şimdi bu tülbentlerinizi nereye sereceksiniz, bu 4 kızımız kimin kızları?”

Damadı olduğum şehir
Erdoğan, “Buyurun işte Siirt. Benim damadı olduğum şehir. Orada Kürt kardeşlerim var, Arap kardeşlerim var. İşte buyurun bunlar işte Kürt kardeşlerimiz. Biz onları polis zannettik’ diyor. Bu size haklılık mı kazandırıyor?” dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti: “Oradaki polis kolejine yaptığınız saldırı size haklılık mı kazandırıyor? Bu ülkenin polis koleji olmayacak mı? Bu ülkenin polis akademisi olmayacak mı? Bu ülkenin askeri okulları olmayacak mı? Biz devletiz. Bu devletin çeşitli kurumları var. Siz savunmasız insanları bile çok rahatlıkla öldürebilecek vahşete, alçakça yaklaşıma sahip bir örgütsünüz. Yaptıklarınız çok açık net ortada. İçlerinde 5 tane kadını da infaz ettiler, kendi içlerinde. Şimdi o da ortaya çıktı. ’Gaz zehirlenmesi’ dediler. Bunlar acımasızdır. Bunlar kandan beslenirler ve kandan beslendiklerinin, oradan nemalandıklarının en açık ifadeleri de işte bu son attıkları adımlardır.”

Son çırpınış
Erdoğan, konuşmasını şöyle bitirdi: “Temenni ederim ki bunlar son çırpınışlarıdır. Bizim burada geri adım atmamız, beklememiz mümkün değil. Çok açık net söylüyoruz, biz terörle mücadele ederiz, siyasi iradeyle de müzakere ederiz. Terörle mücadele sonuna kadar, ama siyasette de müzakere. Siyasete gelen bizimle konuşabilir, ama gelmeyen bizimle konuşamaz. Terörle devlet gerekli gördüğü takdirde, gerekli elemanlarıyla bu görüşmelerini de yapar. Çünkü devletin görevi neticeye varmaktır.”



ERDOĞAN’DAN SATIRBAŞLARI


‘Muhalefetin terör formülü rant adımı’

Başbakan Erdoğan, CHP’nin terörle mücadele konusunda dile getirdiği, “parlamento devreye girsin ve akil adamlar biraraya gelsin” önerisi için, “Dolayısıyla bunlar sadece kamuoyunda zamana oynamak veya da ‘bir siyasi rant elde edebilir miyiz?’ veya ‘kendimize yönelik bir gündem oluşturabilir miyiz?’ Buna yönelik adımlardır. Artık biz bu tür şeylerden bir yerde bıktık, biz artık netice istiyoruz” dedi. Erdoğan, bir gazetecinin, “CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, terörle  mücadele konusunda, ‘parlamento devreye girsin ve akil adamlar biraraya gelsin onlara soralım. İktidar partisi kabul ederse, biz onlara detaylarını açıklarız’ önerisinde bulundu. Bunu nasıl yorumlarsınız? Yeni anayasayla ilgili randevu  talebi için mektup ne zaman yazılacak? Randevu talebi ne zaman istenecek?” sorusuna, şu yanıtı verdi: “Mektubu arkadaşlarımız yarın (bugün) gönderecekler ve heyetimiz kabul etmeleri halinde kendilerini ziyaret edecek.”



‘Predatorler için iki teklif verdik’


“İnsansız hava aracı Predatorler ne zaman gelecek? Bu hava araçları sadece istihbarat için mi kullanılacak?” sorusu üzerine, Erdoğan, şöyle konuştu: “Predatorun zaten en önemli görevi istihbarat desteğidir, bunu sağlar ve buna yönelik olarak da zamanlama noktasında Dışişleri kendileriyle görüşmelerini sürdürecekler ve bize bunların teslimatı nasıl olur, nerede olur, konuşlanması nasıl olacak? Ben Sayın Obama’ya iki teklif yaptım. ‘İster satın alma, isterse kiralama her ikisi de olabilir’ dedim. Bunun kararını kendileri verecekler. Olumlu bakışlarını ben ifade ettim Amerika’da. Bu olumlu bakışı da şu anda Dışişleri teşkilatımız takip edip neticeye kavuşturacağız.”



Suriye yaptırımı gözden geçiriliyor


Erdoğan, bir gazetecinin, Suriye’ye yaptırım tartışmaları ile ilgili “Hatay ziyaretinizin tarihi netleşti mi? Yaptırım takvimi var mı? Türkiye’nin ne tür yaptırımları olacak” sorusu üzerine, perşembe günü Makedonya’ya günübirlik bir ziyareti olacağını, ziyaretten sonraki günler için planlamayı bu hafta içerisinde yapacaklarını ifade etti. Erdoğan, “Ona göre bir Hatay ziyareti olacak” diye konuştu. Yaptırımlar noktasında Dışişleri Bakanlığı’nın çalışmalarını daha önce müzakere ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi onları biraz daha gelişen şartlar sebebiyle gözden geçirmek durumundayız. Ama şunu size söyleyebilirim ki deniz, hava, kara olsun buralardan geçebilecek silahlar noktasında bunlar konusundaki kararımız kesindir. Burada durdururuz, indiririz ve bunlara el koyarız bu artık belli olmuştur.”




Filistin’i BM’nin gündemine oturttuk


Başbakan Erdoğan, “Ağırlıklı olarak Filistin’in devlet olma noktasındaki adımını attığı bu Genel Kurul, tabii ki BM’nin gündemine tam manasıyla oturmuştur. Filistin’in devlet olma sürecini koşulsuz destekleyen ülkemiz, şu ana kadar yaptığı çalışmaları bundan sonra da yine aynı kararlılıkla devam ettirecektir” dedi. Erdoğan ayrıca liderlerle yaptığı temaslarda, Türkiye’nin 2015-2016 dönemi Güvenlik Konseyi adaylığı ile EXPO 2020 için İzmir’in adaylığı konusunda destek istediğini de açıkladı. BM Genel Kurulu’nda ise Türkiye’nin dış politika önceliklerini yeniden vurguladığını kaydeden Erdoğan, “Kıbrıs konusunun yanı sıra Somali’deki insanlık felaketi, Ortadoğu, Kuzey Afrika’daki köklü dönüşüm süreci, az gelişmiş ülkelere destek olunması ve terörizm mücadelesi gibi pek çok alanda yürüttüğümüz çalışmalara değindim. Ne İsrail’in ne de başka hiçbir ülkenin kendisini uluslararası hukukun üstünde göremeyeceğini ve Gazze halkına karşı uygulanan insanlık dışı ablukanın sona erdirilmesi gerektiğinin altını çizerek ifade ettim” diye konuştu.
ANKARA Milliyet