31 Mart 2012 Cumartesi

BDP'lileri çileden çıkarttılar

BDP'lileri çileden çıkarttılar
İran rejimi tarafından idam edilen Kürt lider Kadı Muhammed'in Diyarbakır'daki anma toplantısında BDP'liler ile tertip komitesi kapıştı
Ramazan YAVUZ- Serdar SUNAR/ DİYARBAKIR,(DHA)-

İRAN’da Mahabat Kürt Cumhuriyeti’ni kuran ancak Cumhuriyet yıkıldıktan sonra İran rejimi tarafından 1947 yılında idam edilen Kadı Muhamed ve arkadaşlarının Diyarbakır’daki anma toplantısında, BDP’liler ile anmayı düzenleyen tertip komitesi arasında gerginlik yaşandı. Kürdistan Devrimci Demokratlar grubu adına konuşan Ramazan Bulut, Kürt sorunuyla ilgili girişimlerinden dolayı hükümetin sadece BDP’yi muhatap almasını eleştirdi. Eleştiri BDP’lilerin tepkisini çekti.

İran rejimi tarafından 1946 yılında Mahabat Kürt Cumhuriyeti’ni ilan ettiği için 1947 yılında idam edilen Kadı Muhammed ve arkadaşları için Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ndeki bir düğün salonunda Kürdistan Devrimci Demokratlar ve Vatan Birliği grupları tarafından anma toplantısı düzenlendi. Toplantıya Hak ve Özgürlükler Partisi yöneticileri, kentteki bazı dini grupların temsilcileri, BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ile BDP’li yönetici ve üyeleri olmak üzere yaklaşık 100 kişi katıldı.


Salonun giriş kısmına Türkiye’de isyanda bulunduğu için idam edilen Şeyh Said, Seyit Rıza ile Bediüzzaman Saidi Nursi, Mahabat Kürt Cumhuriyeti’nin lideri Kadı Muhammed, Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri ve şimdiki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani ile çeşitli tarihlerde Türkiye, Irak ve İran’daki çatışmalarda yaşamını yitiren çeşitli partilerden Kürt liderlerin resimleri asıldı. Salona ayrıca halen Kuzey Irak’taki Kürt yönetim tarafından kullanılan büyük Kürt bayrakları asılırdı. Toplantı ’Ey Rakip’ marşı eşliğinde saygı duruşuyla başladı.

TEK BDP’NİN MUHATAP KABUL EDİLMESİ BİZİ TEDİRGİN EDİYOR

Toplantıda Kürdistan Devrimci Demokratlar grubu adına konuşan Ramazan Bulut AK Parti’yi Kürt sorununun çözümüyle ilgili ilk çıkışındaki söylemini desteklediklerini kaydetti. Bulut, "Ne var ki, gelinen bu aşamada AK Parti’nin son günlerindeki söyleminin bu yöndeki duyarlı siyaset üzerinde olumlu bir etki yaratmaktan çok tedirgin edici bir ton ve niyet taşıdığı görülmektedir" dedi.

Bulut, AK Parti iktidarının Kürt sorununun çözümünde sadece BDP’yi muhatap almasını eleştirerek, "İktidarın sorununun muhabatı olarak işaret ettiği BDP ile meclis çatışı altında müzakere etme yönünde açıklaması Kürt ve Kürdistan’daki seçilmiş siyasi kişi, kesim, grup ve kurumları dışlama anlamına gelmektedir. AK Parti bu son açıklamasıyla Kürdistanlıların politik iradesini BDP’nin ve dolayısıyla KCK’nın ve PKK’nın tekeline yönlendirme gafletini ortaya koymuştur. BDP Kürdistan’ın değil Türkiye’nin partisidir, bunu her fırsatta da dile getiriyor. Ayrıca BDP miletvekillerinin bir kısmı Kürt ve Kürdistanlıların oylarıyla Türk seçmenlerin oylarıyla seçilmişlerdir ve onların temsilcileridirler. Bu milletvekilleri ve temsilciler bu niteliyleriyle Kürt ve Kürdistan sorunun çözümünde asli muhataplar olmayacağı gibi BDP bütün Kürtleri ve siyasi kesimleri temsil eden bir parti değildir" diye konuştu.

Ak Parti ve BDP’lilerin nitelikleri itibariyle birbirinden farkı partiler olmadığını ileri süren Bulut, "Bize göre, Kürdistan’da Kürt oylarıyla seçilmiş AK Parti miletvekilerinin ve temsilcilerinin niteliği neyse, BDP’den seçilen miletvekilerinin ve temsilcilerinin niteliği odur. Sadece toplumda sınırlı oranda siyasal bir güç ve potansiyele sahip olan BDP’yi Meclis çatısı altında ve dolayısıyla dışında muhatap kabul etmek Kürdistan’da sorunun tarafı olan siyasal ve potansiyel açıdan BDP gücünü kat kat aşan ama meclise sokulmamış veya mecliste olmayan siyasi kişi, kesim, grup ve kurumları dışlamak anlamına geliyor" dedi.

GÜÇLÜ’YE SÖZ VERİLİNCE BDP’LİLER SALONU TERK ETTİ

Kürdistan Devrimci Demokratlar adına Ramazan Bulut’un konuşmasını bitirmesinden sonra BDP’li Sur Belediyle Başkanı Abdullah Demirbaş salonu terk ederken onu bir grup BDP’li takip etti. Salon dışında tertip komitesi üyeleriyle tartışan BDP’liler, "Böyle anma olmaz. Halkın büyük bölümünü temsil eden bir siyasi parti bu şekilde suçlanamaz" dedi.

PKK’yı derin güçlerin kurdurduğunu ve PKK’nın içinde sayısız infazlar yaşandığını her fırsatta dile getirdiği için BDP’lilerin tepkisini çeken Kürt yazar İbrahim Güçlü’ye BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş’tan önce söz verilince, gerilim arttı. İbrahim Güçlü, konuşmasına başlar başlamaz Meral Danış Beştaş ile salonda kalan diğer BDP yönetici ve üyeleride terk etti. Salon dışında tertip komitesi üyelerine kızan Beştaş, "İbrahim Güçlü kim oluyorda onu bizden onu konuşturuyorsunuz" diyerek çıkıştı.

PKK' nın kaçırdığı polis memurunun maaşı da kesildi

PKK' nın kaçırdığı polis memurunun maaşı da kesildi
Ailesinden sitem 'altı aydır bizi arayan soran yok'

ALTI aydır terör örgütü PKK’nın elinde rehin olan polis memuru Nadir Özgen’in ailesi sitem etti: “Altı aydır bizi arayan soran yok. Nasıl yaşıyorsunuz diyen yok. Bir de oğlumun maaşını dondurdular" dedi.

Oğulları Nadir Özgen (28) PKK tarafından 10 Eylül 2011’de kaçırılan ve Söke’nin Bağarası beldesinde yaşayan Hidayet-Müşerref Özgen çifti, hiçbir yetkilinin kendilerini aramamasına sitem etti. Aylardır rahat bir uyku uyuyamadıklarını, oğullarının akıbetini merak ettiklerini kaydeden baba Hidayet Özgen, “Oğlum polis olduktan sonra Milas havaalanında görevlendirildi. Sonra Van Çatak’a tayini çıktı. Biz de onunla birlikte gittik. Bir süre sonra işimiz nedeniyle buraya döndük. Bir ay sonra tekrar oğlumuzun yanına gitmek için hazırlık yaparken kaçırıldığı haberini evimize gelen emniyet ve jandarma yetkililerinden öğrendik. Birkaç gün gelip gittiler, sonrasında terk edildik. Bize bakan oydu, onun sayesinde ayakta duruyorduk. Perişanız. 6 aydan bu yana devlet yetkililerinden arayan soran yok. Aç mısın, bir derdin var mı, bir sıkıntınız var mı diyen yok. Perişanız. Gelirimiz yok. Bizi en çok üzen kimsenin bizimle ilgilenmemesi, çocuğumuzun kaderine terk edilmesiö dedi.

Oğlu için Çatak’tan alışveriş yaptıklarını, kredi borcu olduğunu ve bu borcu kendi olanakları ile ödemeye çalıştıklarını anlatan Nadir Özgen, “Oğlumuzu evlendirme hazırlığı yapıyorduk. Mecburi hizmeti bittiğinde evlendirmek için borç harç bir şeyler alıyorduk. Biz zengin değiliz, sıkıntı yaşıyoruz. Oğlumuz bize bakıyordu. O kaçırıldıktan sonra borçları, kredileri biz ödemeye çalıştık. Biz de sıkıntı yaşamaya başlayınca amirini aradım. “6 aydır çocuğumun maaşı ödenmiyor' dedim Dondurulduğunu söylediler. “Ne yapacağız' diye sorduk. “Sonra halederiz' dediler. Derdimizi anlatacak kimseyi bulamadıkö dedi.

CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN’A ÇAĞRI

Oğluna sağ salim kavuşmak istediğini söyleyen baba Hidayet Özgen “Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na sesleniyoruz. Yeter artık. Evladımıza bir an önce kavuşmak istiyoruz. Her gün ağlamaktan sıkıntıdan hasta olduk. Biz açlık susuzluğumuza razıyız yeter ki çocuğumuz gelsin. Devlet yetkililerinden, sivil toplum örgütlerinden destek istiyoruz. Bu kin ve nefret bu kan dursun. Çok özledik oğlumuzu bir an önce kavuşmak istiyoruzö dedi. 

Gözleri yaşlı anne Müşerref Özgen de, “Ben sadece çocuğumu bekliyorum. Devlet yetkililerinden yardım bekliyorum. Yeter. O benim her şeyimdi. Ben oğlumu istiyorumö dedi.

EN SON İNTERNETTE GÖRDÜK

Polis memuru oğullarını en sonra terör örgütünün Kurban bayramı öncesi internette yayınladığı videoda gördüklerini anlatan Özgen çifti, “Biz oğlumuzdan uzun süreli hiç ayrılmadık. Milas Havaalanında görevli iken yanındaydık. Çatak’a birlikte gittik. 6-7 ay yanında kaldık. Bir aylığına döndük, bu olay oldu. Söke’de aynı şekilde kaçırılıp serbest bırakılan Sağlık memurunu ziyaret edip koşulları sorduk. Bize çok sıkıntılı günler yaşadıklarını söyledi. Biz çocuğumuz için endişeliyiz" dedi.

Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın), DHA

12.03.2012 15:55

Arkadaşlarını kurtarmak isterken şehit düşmüş

Arkadaşlarını kurtarmak isterken şehit düşmüş
Cudi'de şehit düşen Özel Harekat polisi Cihat Akkaya'nın, omuz omuza çarpıştığı arkadaşlarının anlattıkları, yaşanan kahramanlığı ve kahreden gerçeği ortaya çıkardı.

Taylan YILDIRIM/İZMİR, (DHA)

Şırnak’ta geçen hafta, Özel Harekat polisleri, askerle ortaklaşa Cudi Dağı’nda teröristlere yönelik operasyonlara katıldı. İlk olarak havadan bombalanan bölgede yapılan arama tarama görevi sırasında ise, mağaralara gizlenen bir grup teröristin uzaktan açtığı ateş sonrasında, 5 özel harekat polisi şehit olurken, çok sayıda polis de yaralandı. Yaralı meslektaşlarını kurtarmak için bölgeye giden özel harekat polislerinden Cihat Akkaya da bu sırada vurularak şehit oldu. Operasyonda 7 terörist öldürüldü.

Yaklaşık iki yıldır Şırnak’ta görev yapan 15 yıllık polis memuru Cihat Akkaya’nın, acı haberi İzmir’in Gaziemir İlçesi’ndeki evine ateş düşürdü. Akkaya’nın kan kanseri hastalığını yenen ev kadını eşi Deniz Akkaya, metanetiyle dikkat çekti. Deniz Akkaya, eşinin cenaze töreninde tabut başında gözyaşı döken 12 yaşındaki kızı Aybüke’yi teselli ettikten sonra, yakınlarına "Ağlamayın kocamın başında. Kızımı yetiştiriyorum. Kendim geliyorum. Kocam şerefsizlerle savaşırken bu hale geldi. Onları sevindirmeyin" diye haykırarak tepkisini dile getirdi. Şehit polis Cihat Akkaya’nın cenazesi, Işıkkent Polis Şehitliği’nde toprağa verildi.




ŞEHİTLİĞE KOŞMUŞ

Şehit özel harekatçı Cihat Akkaya’nın, teröristlere karşı omuz omuz çarpıştığı silah arkadaşlarının anlattıkları, yaşanan kahramanlığı ve kahreden gerçeği de ortaya çıkardı. Silopi Bölgesi’nden arama tarama faaliyetlerine katılan Cihat Akkaya’nın, çatışma başladığı sırada timiyle birlikte güvenli bir bölgede görev yaptığı öğrenildi. Çatışma başlayıp da meslektaşlarının şehit olduğunu ve yaralandığını öğrenen Akkaya, bir kaç arkadaşıyla zorunlu olmamalarına rağmen hiç çekinmeden teröristlerle çatışan arkadaşlarının yardımına koştu. Akkaya, çelik kalkanı kendisine siper ederek Özel Harekatçı arkadaşlarıyla çatışma bölgesine girdi. Akkaya en önde kalkanı tutup ilerlerken arkasındaki arkadaşı da ateş edilen bölgeye silahıyla karşılık verdi. Bu sırada bölgedeki mağaralardan birisine gizlenmiş olan teröristin uzun namlulu silahından çıkan tek merminin, kalkanın altından bacağına isabet Akkaya yaralandı.

ÖLÜME 10 DAKİKA DİRENMİŞ

Yaralanmasına rağmen direnen Cihat Akkaya, kan kaybına daha fazla dayanamayarak yere düştü. Arkadaşlarının kısa sürede güvenli bölgeye çıkarttığı Cihat Akkaya, kurşunun ana damarını parçalamasından dolayı aşırı kan kaybetti. Ölüme ancak 10 dakika direnebilen Cihat Akkaya, tüm çabalara rağmen hayatını kaybederek çatışma bölgesinde diğer arkadaşları gibi şehit oldu. Arkadaşlarını kurtarmak için kendi canını hiçe sayarak büyük kahramanlık gösteren Cihat Akkaya’nın yaralı kurtulan arkadaşı ise, "Arkadaşları için güvenli bölgesini terk edip yardıma koştu. O arkadaşları için savaşmak istedi. Bu uğurda da kahramanca şehit oldu. Ailesinin gösterdiği gururlu duruş da, bizleri burada gururlandırdı" dedi.

Öldürülen kadın teröristin cenazesini kadınlar toprağa verdi

Öldürülen kadın teröristin cenazesini kadınlar toprağa verdi
PKK'lı kadın teröristin cenazesinde daha önce görülmedik tuhaflıklar vardı. Erkekler sadece cenaze namazını kıldı, gerisine karışmadı. Tabutu kadınlar taşıdı, mezarı kadınlar eşti, defin işlemini de yine kadınlar yaptı


Murat ÇAĞLAR/VAN, (DHA) –

SEHİ Ormanları’nda güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada ölü ele geçirilen 15 PKK’lı teröristten, Bedriye Aktı ve Özlem Aksat’ın cenazeleri Van’da toprağa verildi.

Bitlis’in Hizan ile Siirt’in Baykan ilçeleri arasındaki Sehi Ormanları’nda 6 gün önce güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada öldürülen ve Malatya Adli Tıp Kurumu’nda otopsi işlemleri tamamlanan 15 PKK’lıdan büyük bölümü yakınları tarafından teslim alındı.

KADINLAR TOPRAĞA VERDİ

Van’a getirilen teröristlerden Özlem Aksat’ın cenazesi Çaldıran İlçesi’ne götürülerek burada toprağa verildi. Terörist Bedriye Aktı’nın cenazesi ise Van kent merkezindeki Selimbey Mahallesi’nde bulunan mezarlıkta toprağa verildi. Katılanların çoğunluğunu kadınların oluşturduğu cenaze töreninde erkekler cenaze namazını kılarken, kadınlar da yanlarında bekledi.


Cenaze namazının ardından Bedriye Aktı’nın sözde PKK bayrağına sarılı tabutunu kadınlar yaklaşık 1 kilometre boyunca omuzlarında taşıdı. Terör örgütü PKK lehine atılan sloganlarla mezarlığa kadar gelen kadınlar, PKK’lı Aktı’nın cenazesini kendileri toprağa verdi. Kalabalığa konuşan Van Belediye Meclisi üyesi Yıldız Çetin, "Bizler onların sayesinde özgürleşmeyi öğrendik. Onlar Kürt kadınını dünyaya tanıttı. Onlar kimyasalla öldürüldü. Barışın yolu İmralı, Kandil ve Meclis’tir" dedi. Cenazeye katılanlar daha sonra öldürülen PKK’lı Aktı’nın evine giderek ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

YÜKSEKOVA’DA KEPENK EYLEMİ

Bu arada ölü ele geçen 15 terörist arasında bulunan Mayıser Orbay’ın cenazesi de Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’ne gönderildi. Terörist Orbay için düzenlenecek cenaze töreni nedeniyle ilçede esnaf kepenk kapattı. Cenaze nedeniyle ilçede gergin bekleyiş başladı.

29 Mart 2012 Perşembe

"Terör örgütü PKK ile aranızdaki bağı kesin"

”Terör örgütü PKK ile aranızdaki bağı kesin”
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, BDP’ye ”terör örgütü PKK’yle bağınızı kesin” çağrısında bulundu.

BRÜKSEL (AA)

Kaleme aldığı Türkiye raporunun AP genel kurulunda kabul edilmesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Oomen-Ruijten, AB terör örgütleri listesinde bulunan PKK’nın saldırılarını şiddetle kınadı.

Oomen-Ruijten, ”BDP üyelerine iyi bir tavsiyede bulunmama izin verilirse ’terör örgütü PKK’yla aranızdaki bağı kesin’ diyeceğim. Keserseniz çok memnun olurum” ifadesini kullandı.

-Laiklik vurgusunun çıkarılması- Hollandalı Hristiyan Demokrat AP Üyesi Oomen-Ruijten, rapordan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ”laik bütünlüğüne” vurgunun çıkarılmasını değerlendirirken, ”AP Dış İlişkiler Komitesi’ndeki oylamada rapora ’ordunun laik bütünlüğünün güvence altına alınması’ şeklinde bir ifade girmişti. Tekrar okuduğumda bunun ne anlama geldiğini sordum. Türkiye’de tüm kurumlar laik, çünkü devlet laik. Yani orduya alınan bir askerin bir dini olamaz mı demek istiyoruz? Bunu açıklamak çok zordu, o nedenle bu ifadenin çıkarılması için verilen değişiklik önergesini destekledik” dedi.




Oomen-Ruijten, Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde yargı ve temel haklarla adalet, özgürlük ve güvenlik fasıllarının açılması çağrısında da bulundu.

Raportör Oomen-Ruijten, ”Eğer Türkiye’ye temel hak ve özgürlüklerle ilgili eleştiriler yöneltiyorsak (fasılları açarak) bu dosyaları inceleyecek cesaretimiz de olmalıdır” ifadesini kullandı.

”Türkiye, AB için kilit bir ülke. Güvenliğimiz ve refahımız için birbirimize ihtiyacımız var” diyen Oomen-Ruijten, ”AB güçlü Türk ekonomisine olumlu yatırım yaptı ve AB ekonomisine önemli geri dönüşler ve olumlu beklentiler kazandırdı. Fakat Türkiye ve AB dış politika, enerji güvenliği ve terörle mücadele gibi alanlarda işbirliğini yoğunlaştırarak kazançlı çıkabilir. Türkiye ve AB arasındaki karşılıklı bağımlılık sadece karşılıklı taahhütle olumlu sonuçlar doğurabilir” diye konuştu.

-KPK Eşbaşkanı Flautre- 

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, raporla ilgili açıklamasında, ”Türk makamlarına, siyasi aktörlere ve sivil topluma hukukun üstünlüğünün derinleştirilmesi yolunda açık bir sinyal gönderildi” dedi.

Flautre, raporda AB’ye Türkiye’nin katılım müzakerelerinde yargı ve temel haklarla adalet, özgürlük ve güvenlik fasıllarının açılması ve Türk vatandaşlarına vize serbestisi için yol haritası çağrısı yapıldığını hatırlattı.

AP Sosyalist Grup’tan yapılan açıklamada da ”Türkiye ve AB arasındaki diyaloğu yoğunlaştırmamız gerekiyor. Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin pürüzsüz ilerlemesi elzemdir ve süreci yeniden başlatma zamanı gelmiştir” denildi.

Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, Türkiye’de insan hakları ve basın özgürlüğü konusunda ciddi endişeler taşıdıklarını belirterek, bu konuları ilgilendiren 23’üncü ve 24’üncü fasıllarla enerji faslının müzakerelere açılması çağrısında bulundu.

PKK'lılar telsizle konuştu, operasyon başladı!

PKK'lılar telsizle konuştu, operasyon başladı!
HATAY'ın Amanos Dağları'nda yuvalanan bir grup PKK'lının telsiz konuşmalarının saptanması üzerine jandarma bölgede operasyona çıktı
PKK'lılar telsizle konuştu, operasyon başladı!



Mehmet EZER/ ANTAKYA(Hatay), (DHA)

. Hatay'ın İskenderun ve Dörtyol İlçeleri'nde kanlı eylemler yapan PKK'lıların gizlendiği sarp kayalıklarla kaplı Amanos Dağları'nda son dönemde teröristlerin telsiz konuşmaları yoğunlaştı.

Havaların ısınmasıyla birlikte kışı geçirdikleri mağaralardan çıkarak eylem hazırladığı yaptığı düşünülen PKK'lıların yakalanması için jandarma, Özel Hareket Timleri'nin de desteğiyle operasyona başladı.

Ayrıca Suriye üzerinden bir grup PKK'lının Amanos Dağları'na takviye olarak sızacağı bilgisi üzerine Kırıkhan, Dörtyol ve Hassa ilçeleri bölgelerinden başlatılan operasyonun aralıksız devam edeceği bildirildi.


Karayılan, PKK'lıların alay konusu oldu!

Karayılan, PKK'lıların alay konusu oldu!
Son nevruz kutlamalaırna katılmayan Murat Karayılan, PKK'lıların alay konusu oldu. ...

Karayılan, PKK'lıların alay konusu oldu!

 
PKK lideri Murat Karayılan suikast ve yakalanma endişesiyle Kandil'deki nevruza katılmadı. Diğer örgüt liderleri de kutlamalara katılmazken, olayın asıl sebebinin örgüt içindeki liderlik savaşı olduğu belirtildi.

KARAYILAN NEVRUZ KUTLAMALARINA KATILAMDI
Güvenlik güçlerinin kış aylarında yoğunlaştırdığı nokta operasyonlarla ağır darbe yiyen PKK, terörist kayıpları ve imha edilen mağaralar nedeniyle üst düzeyde panik yaşamaya başladı. Panik havası, Kandil'deki son nevruz kutlamalarında kendisini iyiden iyiye hissettirdi.

KCK Yürütme Konseyi Başkanı da Murat Karayılan'ın, "suikast" veya "yakalanma" korkusuyla yerinden hareket etmediği bu nedenle nevruz kutlamalarına bile katılmadığı ortaya çıktı. Karayılan'ın yakın çevresindeki koruma sayısını artırarak sürekli "içimize hainler sızdı" dediği öğrenildi. Karayılan gibi örgütün diğer önemli isimleri Duran Kalkan ve Cemil Bayık da bu yılki nevruz etkinliklerinde yer almadı. Gelişmeler, örgüt içindeki "Türkiyeli-Suriyeli" çatışması ile Karayılan ve Suriye uyruklu Fehman Hüseyin arasındaki liderlik savaşını da yeniden alevlendirdi. Örgüt mensuplarının kriptolu telsiz görüşmeleri, örgüt içi kavgaların tüm birimlere etki ettiğini ortaya koydu.


'Zilan' ve 'Şeyhmuz' kod adlı teröristlerin konuşması...
Zilan: Medya (Murat Karayılan'ın telsiz kodu) hiç ortada yokmuş. Rojhat (Fehman Hüseyin'in telsiz kodu) ve Rüstem (Sofi Nurettin telsiz kodu) birlikte cephe yapmış.
Şeyhmuz: Roj'un tüm sahalarında hiç ses vermemiş. Mesaj bile göndermemiş Medya.
Zilan: Yoldaş Medya gölgesinden korkar olmuş!
Şeyhmuz: Heval sen cihazını iyi kontrol ettin mi, kendal (kripto) durumundasın öyle mi?
Zilan: Öyledir heval, niçin sordun?
Şeyhmuz: Roj duyarsa ikimizi de çağırır, ondan.
Zilan: Kendaldayım merak sarma.
Şeyhmuz:Medya kayıplardan Rojhat ve Rüstem'i sorumlu yapıyormuş.
Zilan: Öyleymiş yoldaş. Roj sahasından gelen heval anlattı. Medya kendi korumalarını da artırmış.
Zilan: Botan sahasında çok heval kaybedilmiş. Nokta operasyonlar yapılmış...

28 Mart 2012 Çarşamba

"bomba elinde patlayan gösterici hayatını kaybetti"

“ Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde gerçekleştirilen yasa dışı gösteri sırasında polise atmaya çalıştığı bomba elinde patlayan gösterici hayatını kaybetti. „
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Bismil ilçesinde polise el yapımı patlayıcı atmak isteyen bir kişinin, patlayıcının elinde patlaması sonucu öldüğünü bildirdi.

Toprak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada ölü ele geçirilen iki teröristin cenazelerinin ilçe mezarlığında defnedilmesi sonrasında bir grubun izinsiz yürümek istediğini belirtti.
Yürüyüşe izin verilmemesi nedeniyle gruptan bazı kişilerin polise karşı taş ve patlayıcı kullandığı bilgisini veren Toprak, ''Grupta bulunan Mehmet Şerif Demir, polise el yapımı patlayıcı atmak isterken patlayıcı elinde patlamış. Elleri parçalanan Demir'in muhtemelen göğsünde de tahribat olmuş, kalbi durmuş ve müdahalelere rağmen kurtarılamamıştır. Olayla ilgili inceleme ve tahkikat devam etmektedir'' dedi.

27 Mart 2012 Salı

PKK'nın 'Devrim vergisi' oyununu İtalyan polisi bozdu



PKK'nın 'Devrim vergisi' oyununu İtalyan polisi bozdu
İTALYA’da 6 şehirde eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda 5 PKK’lının tutuklanmasıyla ilgili detaylar netleşmeye başladı.

Esma ÇAKIR/ ROMA, (DHA)

 

 İtalyan polisi, kimliklerini deşifre ettiği ve aralarında Veneto Bölgesi sorumlusu Tahsin Düzgün’ün de bulunduğu şüphelilerin, Kürt kökenli işadamlarından ’devrim vergisi’ adı altında haraç topladığını açıkladı. ;
 
Venedik Savcılığı’nın talimatıyla düğmesine basılan ve Venedik başta olmak üzere başkent Roma, Pesaro, Padova, Modena ve Udine’deki 8 ev ve işyerine yönelik gerçekleştirilen baskınlar, özel operasyonlar ve genel soruşturmalar birimi (DIGOS) tarafından yürütüldü. Operasyonun merkezi Venedik DIGOS Sorumlusu Ezio Gaetano, ;
 
Türk polisinin bu konuda kendilerine ;büyük destek verdiğini belirterek, soruşturmanın gizliliğini esas alıp, bu konudaki detayları paylaşmamakta fayda gördüğünü söyledi. 
 
TUTUKLANANLARIN İSMİ 
 
Venedik Emniyet Müdürlüğü’nün internet sitesinde ise bu konudaki detaylar paylaşıldı. Sitede, tutuklanan 5 PKK’lının kimlikleri şöyle, PKK’nın Veneto Bölgesi Sorumlusu olarak kabul edilen, 1972 doğumlu Tahsin Düzgün, Hayri Gök (34), ;Abdurrahman Tekin (26), Emre İrez (22), ;Murat Sayı (26)
 
PARA TÜRK HÜKÜMETİNE KARŞI KULLANILIYOR 
 
Sitede, terör örgütünün İtalya’daki yapılanmasında, Kürt kökenli işadamlarından toplanan ’devrim vergisi’ adı altındaki haraç gelirinin, Türk Hükümetine karşı terörist faaliyetlerde kullanılmak üzere Türkiye’ye aktarıldığı vurgulandı. ;Söz konusu soruşturmanın ise, Venedik’te haraç vermek istemeyince işkence gören bir kebapçı dükkanının sahibinin şikayeti üzerine başladığı belirtildi. Ayrıca PKK’nın özellikle ülkenin kuzeyindeki Veneto ve orta kesimdeki Toskana bölgelerinde, PKK’ya finans sağlamak için sık sık şiddet yoluna başvurduğunun altı çizildi. Toplanan paranın ise tamamen silah almak ve Türkiye’nin güneydoğusundaki militan projelerini tamamlamak için harcandığı da eklendi. 
 
İTALYA’DAKİ HİZBULLAH’LA BAĞLANTILI 
 
İtalyan yetkililer bu operasyonların, iç ve dış dinamikleri tehdit eden uluslararası teröre karşı yapıldığını belirtti. Bu sabah gerçekleştirilen operasyonların şubat ayında Terni kentinde gerçekleştirilen ve 9 Hizbullah örgütü mensubu Türk’ün de tutuklandığı operasyonlarla aynı soruşturma kapsamında ele alındığı açıklandı. Hizbullah örgütü elemanlarının, yasadışı yollardan İtalya’ya gelmek isteyenlerden topladığı parayı Türkiye’deki Hizbullah örgütüne gönderdikleri açıklanmıştı.
 
VENEDİK POLİSİ PKK’NIN PEŞİNİ BIRAKMIYOR
 
Venedik Emniyet Müdürlüğü, ülkede örgütlenen PKK’nın peşini bırakmıyor. Polis, 2010 yılında yine Venedik Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla, birçok kentte belirlenen PKK kamplarına operasyon düzenlemişti. PKK’ya üye toplamak için düzenlenen kamplar, ’düğün’ olarak adlandırıldığından operasyonun adı da ’düğün’ olarak belirlenmişti. Operasyonun hedefindeki yerlerden biri ise Pisa yakınlarında Valdera beldesindeki bir turizm tesisiydi. Baskınlarda 10’u Türk 11 kişi gözaltına alınırken, İtalyan makamları, PKK terör örgütünün ülkedeki kamplarını örgüte üye toplamak için eğitim amacıyla kullandığını ;açıkladı. 
 
Fransa polisi de geçen yıl, ’devrim vergisi’ altında para toplayan PKK’ya karşı ciddi bir darbe indirmişti. 

24 Mart 2012 Cumartesi

Bitlis'te çatışma: 15 terörist öldürüldü

Bitlis'te çatışma: 15 terörist öldürüldü
Bitlis kırsalındaki operasyon devam ediyor

Haber: Turan KOYUNCU/SİİRT (DHA)-

 

Bitlis'in Hizan ilçesi yakınlarında dün çıkan ve akşam saatlerinde 8 olarak açıklanan öldürülen PKK'lının sayısının bugün yapılan arazi aramasında 15'e çıktığı belirlendi.

Siirt'in Baykan ile Bitlis'in Hizan ilçesi sınırında bulunan Çeltikli köyü kırsalındaki Sehi ormanları mevkiinde dün sabah saat 10.00 sıralarında tespit edilen bir grup PKK'lı ile çatışma çıktı.

Siirt ve Bitlis'ten bölgeye sevk edilen jandarma ve polis özel harekat timlerininde katıldığı operasyonda çatışmalar dün gece geç saatlere kadar sürdü. Dün gece en son 8 olarak belirlenen öldürülen PKK'lı sayısının 15'i bulduğu öğrenildi.


Bu sabah saatlerinde çatışmanın olduğu alanda arama tarama faaliyetlerini sürdüren güvenlik güçleri çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 15 PKK'lının cesedi ile 15 adet kaleşnikof otomatik tüfek, bol miktarda techizat buldu.

ÖLDÜRÜLEN TERÖRİSTLERİN HEPSİ KADIN

Çatışma bölgesinde iki ayrı mağarada yapılan aramada ise bol miktarda lojistik ve yaşam malzemeleri elegeçirildi

İçişleri Bakanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Sehi Ormanları mevkisinde bir grup terörist tespit edilmesi üzerine bölgeye jandarma ve polis özel harekat timleri sevk edildi. Köy korucularının da katıldığı operasyonda, teröristlerle çatışma çıktı.

Çatışmada, 15 kadın terörist etkisiz hale getirildi, 1 köy korucu şehitoldu, 3 köy korucusu yaralandı.

 

Hasip Kaplan Emniyet Amiri ile kavga etti

Hasip Kaplan Emniyet Amiri ile kavga etti
Şırnak'ın Cizre ilçesindeki izinsiz Nevruz kutlamalarında çıkan olaylarda gözaltına alınanlara destek vermek üzere Cizre'ye gelen BDP Grup Başkan Vekili Hasip Kaplan ile emniyet amiri arasında tartışma çıktı. Oldukça öfkelenen Kaplan, polise "saygılı ol s...., terbiyesiz" diye bağırdı


Cizre'de 20 Mart'taki izinsiz Nevruz kutlamalarında gözaltına alınanlara destek vermek için ilçeye gelen Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Şırnak milletvekili Hasip Kaplan, Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan, Van milletvekili Özdal Üçer, Van bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk, İsviçre Sol Parti üyesi Yekbun Alp ve Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, parti binasına uğradıktan sonra adliyeye yürümek istedi.


Etkinliğin izinsiz olduğunu ve sadece milletvekillerinin yürüyebileceğini belirten emniyet yetkilileri ile BDP'li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

Daha sonra İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Uçar ile görüşen milletvekillerinin adliyeye gitmelerine izin verildi. Ancak diğer partililer de milletvekilleriyle yürümeyi sürdürünce polis, Dörtyol Kavşağı'nda grubu bir kez daha uyardı.

Bunun üzerine Hasip Kaplan ile Cizre Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir emniyet amiri arasında tartışma çıktı. Ardından BDP'li milletvekilleri, polisin geniş güvenlik önlemleri altında adliye binasına ulaştı.

Kaplan, savcı ile görüşmek için adliyeye gireceği sırada beraberindekilerin binanın bahçesine alınmadığını görünce emniyet amiriyle tartışmaya başladı. Emniyet amirinin de karşılık vermesiyle uzayan tartışma, İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Uçar'ın araya girmesiyle sona erdi. BDP'li milletvekilleri, daha sonra gözaltılarla ilgili savcıdan bilgi almak üzere adliye binasına girdi.

Olaya müdahale etmek isteyen BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ile bir emniyet amiri arasında tartışma yaşandı. Emniyet amiri, "Kendi özgürlüklerinizi savunurken, başkalarının özgürlüklerine engel olamazsınız" deyince Kaplan da, "Benimle bu şekilde konuşamazsın, saygılı ol. Ben bir milletvekiliyim, grup başkan vekiliyim" dedi. Emniyet amiri de, "Ben sizi vekil tayin ettiğimi hatırlamıyorum" diye yanıt verdi. Yaşanan tartışmanın ardından BDP'li vekiller, güvenlik önlemleri altında adliye sarayı önene kadar geldi.

Kaplan ve beraberindekiler, Cumhuriyet Başsavıcısı ile görüşmek için adliyeye girdi ancak milletvekili olmayan parti yetkililerine izin verilmemesi üzerine burada da gergin anlar yaşandı. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ile ismi öğrenilemeyen emniyet amiri arasında bir kez daha tartışma yaşandı. Bu sırada BDP'li Kaplan'ın küfür ettiği görüldü. Tartışma, Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Uçar'ın araya girmesi ile son buldu. BDP'li milletvekilleri daha sonra yaşanan gözaltılarla ilgili bilgi almak için adliye sarayına girdi

23 Mart 2012 Cuma

Şehit annesi kefeni açtırıp, oğluyla helalleşti

Şehit annesi kefeni açtırıp, oğluyla helalleşti

Şırnak'ın Silopi İlçesi'ndeki Cudi Dağı'nda terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda şehit düşen özel harekat polisi 28 yaşındaki Arif Mamış, Adana'nın Aladağ İlçesi'ne bağlı Kıcak Köyü'ndeki mezarlıkta dualarla toprağa verildi. Şehit annesi Elif Mamış'ın ısrarları üzerine Adana İl Müftüsü Arif Gökçe, kefeni açıp, anneye yüzünü göstererek helalleştirdi. Müftü Gökçe, "Ağlamak yok, oğlun peygamberlerin arkadaşı oldu. Bak yüzü gülüyor. Sen de ağlama" dedi.Yaklaşık 500 kişinin yaşadığı 150 haneli Kıcak Köyü'nde şehit Arif Mamış'ın cenaze törenine yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Köy camisinin avlusunda düzenlenen törene şehidin ailesi, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Adana Milletvekilleri AK Partili Necdet Ünüvar, Fatoş Gürhan, Ali Küçükaydın, Mehmet Şükrü Erdinç, MHP'li Seyfettin Yılmaz, Ali Halaman, İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Hasan Canbolat, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Vekili Zihni Aldırmaz, İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Murat Koç, İl Emniyet Müdürü Mehmet Avcı, Çukurova Belediye Başkanı CHP'li Yıldıray Arıkan ile vatandaşlar katıldı.Cenaze namazı öncesi şehidin eşi Ebru Mamış, 3 yaşındaki kızı Sudenaz'ı kucağına alıp, teselli bulmaya çalıştı. Ebru Mamış "Benim Arif'im ölmedi, şehit oldu. 'Bir gün gelemez şehit düşersem, arkamdan ağlama' dedi. Ağlamayacağım Arif'im" diye ağıtlar yaktı, ancak gözyaşlarını tutmaya gayret gösterdi.Protokol üyeleri, şehidin babası İbrahim, annesi Elif, eşi Ebru, kardeşleri Mehmet, Önder ve Ercan Mamış'a taziye diledi. Adana İl Müftüsü Arif Gökçe'nin kıldırdığı cenaze namazında Milletvekili Fatoş Gürkan ön safta yer aldı. Cenaze namazının ardından omuzlara alınan şehidin naaşı, tekbirler eşliğinde köy mezarlığına götürüldü.Adana'daki uğurlamada Türk Bayrağı'na sarılı tabut içinde oğlunu son kez görmek isteyen acılı anne Elif Mamış'a engel olan Adana İl Müftüsü Arif Gökçe, köy mezarlığında yoğun ısrarlar üzerine ağlamayacağına dair söz aldıktan sonra kefeni açıp, şehidin yüzünü anneye gösterdi. Müftü Gökçe, oğluyla helalleşen anneye "Ağlamak yok, oğlun peygamberlerin arkadaşı oldu. Bak yüzü gülüyor. Sen de ağlama" dedi. Birkaç saniye oğlunun yüzüne bakan Elif Mamış'ın koluna giren yakınları, tabuttan uzaklaştırıldı.


İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş ise şehit babası İbrahim Mamış'ın elinden tutup, acısını paylaştı.

Can KÜÇÜKÖZKAN - Kamera: Ahmet ÖZMEN / ALADAĞ(Adana), ( DHA )

ŞEHİT ARSLAN'I 3 BİN KİŞİ DUALARLA UĞURLADI

ŞIRNAK'ın Silopi İlçesi'ndeki Cudi Dağı'nda terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda şehit düşen özel harekat polisi 25 yaşındaki Yavuz Selim Arslan, memleketi Kahramanmaraş'ın Göksun İlçesi'ne bağlı Bozhüyük Beldesi'nde 3 bin kişinin dualarıyla toprağa verildi. Şehidin kardeşi Kemal Arslan, ağabeyinin tabutuna sarılıp, öperek vedalaştı.Belde meydanında düzenlenen cenaze törenine şehidin ailesi, Kahramanmaraş Valisi Şükrü Kocatepe, Kahramanmaraş Milletvekilleri AK Parti'li Nevzat Pakdil, Yıldırım Ramazanoğlu, Sıtkı Güvenç, Adalet Bakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, Kahramanmaraş Başsavcısı Mustafa Küçük, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu, İl Emniyet Müdürü Ali Aydın ile birlikte yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Protokolde yer alanlar, en büyük evlatlarını şehit veren 4 çocuklu baba Mehmet ve anne Gülşen'e taziye dileyip, teselli etmeye çalıştı. Şehidin ismini taşıyan mahalledeki camideki törende acılı baba ve annenin metaneti dikkat çekerken, kardeşi Kemal Arslan, tabuta sarılıp, öperek gözyaşı döktü. Şehidin kız kardeşleri Ayşe ve Nuriye Arslan da yakınlarının desteğiyle güçlükle ayakta durdu.

İl Müftüsü Muhammed Cevher'in kıldırdığı cenaze namazının ardından şehidin naaşı belde mezarlığına kadar omuzlarda taşındı. Yürüyüş sırasında tekbirler getiren kalabalık, terör örgütü aleyhine sloganlar atıp, lanet yağdırdı.

Bekar olan Yavuz Selim Arslan'ın naaşı belde mezarlığında dualar ve gözyaşlarıyla sonsuzluğa uğurlandı. Şehit Arslan, internetteki sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta bir meslektaşının fotoğrafının üzerine 'Varlığım Türk varlığına armağan olsun' yazısı yakarak sayfasına kapak yapmıştı.
Şehit annesi kefeni açtırıp, oğluyla helalleşti
Lütfi YIKAN-Özkan ÖZKAN/GÖKSUN (Kahramanmaraş), (DHA)

ŞEHİT EŞİNDEN TEK DAMLA GÖZYAŞI

Şırnak’ta teröristlerle girilen çatışmada şehit düşen Özel Harekat’ta görevli polis memuru Cihat Akkaya için, Gülhane Cami’nde tören düzenlendi. Polis memurunun eşi Deniz Akkaya, kızı Aybüke Akkaya, babası Mehmet Akkaya, annesi Sıdıka Akkaya ile diğer yakınlarını törene katılan yetkililer teselli etti.Cenazeye Vali Cahit Kıraç, Büyükşehir Belediyesi Bakan Yardımcısı Sırrı Aydoğan, Ege Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Musa Alsever, NATO Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Atilla Özler, Hava Teknik Okullar Komutanı Tümgeneral Atilla Gülan, İstihkam Eğitim Merkez Komutanı Tuğgeneral Celalettin Bacanlı, Hava Eğitim Kurmay Başkanı Tuğgeneral Recep Yüksel, CHP Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Musa Çam, AKP Milletvekilleri Mehmet Tekelioğlu, Nesrin Ulema, Rıfat Said, Aydın Şengül, Ali Aşlık, MHP Milletvekili Oktay Vural ile Emniyet Müdürü Ali Bilkay ile çok sayıda polis müdürü ile yaklaşık 1000 kişilik vatandaşlar topluluğu katıldı.

ASLANLAR GİBİ GİDİYOR

Öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından şehit polis memuru Cihat Akkaya’nın cenazesi, meslektaşlarının omuzlarında bir süre taşındı. Bu sırada sık sık yakınlarını “ağlamayınö diye uyaran polis memurunun eşi Deniz Akkaya, tabutun arkasından “Aslanlar gibi gidiyorö diye seslendikten sonra tek damla gözyaşı döktü. Onu da hemen eliyle silen Deniz Akkaya, metanetini tören sonuna kadar korudu. Şehit polis memurunun cenazesi, daha sonra götürüldüğü Işıkkent Mezarlığı içerisindeki polis şehitliğinde son yolculuğuna uğurlandı.
Şehit annesi kefeni açtırıp, oğluyla helalleşti
KARDEŞİNİ GERİ GETİRTMİŞ

Bu arada Libya’da işçi olarak çalıştıktan sonra Irak’ta da çalışan şehit polis memurunun kardeşi Caner Akkaya’nın da, bir ay önce İzmir’deki baba evine döndüğü öğrenildi. Caner Akkaya’nın dönüşünde de, bölgede görev yapan şehit polis Cihat Akkaya’nın telkinlerinin de etkiliği olduğu ileri sürüldü

İZMİR/DHA

Siirt'te PKK'lılarla çatışma çıktı

Siirt'te PKK'lılarla çatışma çıktı
Bitlis’in Hizan İlçesi’ne bağlı Çeltikli Köyü kırsalında bulunan Sehi Ormanları’nda sabah saatlerınde çıkan çatışmada 8 PKK’lı ölü ele geçirilirken, 2 köy korucusu da yaralandı.

Bölgedeki operasyonların devam ederken, yaralı köy korucuları ise Bitlis Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

HİZAN'DA ÇATIŞMA

Bitlis'in Hizan İlçesi'ne bağlı Çeltikli Köyü kırsalında bulunan Sehi Ormanları'nda PKK'lı teröristlerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Hizan İlçesi'ne yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan Çeltikli Köyü kırsalında bulunan Sehi Ormanları'nda bir grup PKK'lının bulunduğu bilgisi üzerine bugün saat 10.00 sıralarında bölgeye operasyon düzenlendi. Jandarma Özel Harekat birlikleri ve Özel Harekat Polisleri'nin katıldığı operasyonda PKK'lı teröristlerle sıcak temas sağlandı.


Çatışmalarda şu ana kadar 8 terörist öldürüldü, 1 terörist yaralı olarak yakalandı. İki güvenlik görevlisinin de yaralandığı bilgisi geliyor.

 

Şırnak Valisi Özkan: Sona eren operasyonda 6’sı ölü, 8 terörist ele geçirildi
Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, Cudi Dağı’ndaki  operasyonda 6’sı ölü, 8 teröristin ele geçirildiğini bildirdi.
         Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6 polis memurunun şehit olduğu  Şırnak’ın Cudi Dağı’ndaki operasyonun, bugün sona erdiğini belirtti.
         Vali Özkan, operasyonda 6’sı ölü, 8 teröristin ele geçirildiğini  kaydetti.

Hükümet ve BDP arasında kritik görüşme

Hükümet ve BDP arasında kritik görüşme
Demirtaş: İnisiyatif almaya hazırız
Geçen ay sessiz sedasız hükümetten kritik bir bakanla bir araya gelen BDP eşbaşkanları BDP’nin Kürt sorununun çözümü için parlamento zemininde neler yapabileceğini tartıştı
İnisiyatif almaya hazır olduklarını belirten BDP’liler, “Karşılıklı güven ortamı oluşturmak konusunda başarılı olursak, şiddetin durması konusunda da demokratik basınç yaratabiliriz” dedi


Aslı Aydıntaşbaş



BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Bahar geliyor ve korkuyoruz ki savaş tırmanacak. Ölümleri durdurmak için rol üstlenmeye hazırız” diye konuştu.

Geçen ay Ankara’da sessiz sedasız gerçekleşen bir görüşmeyle BDP, hükümete Kürt sorununa çözüm için ‘insiyatif almaya’ hazır olduğu mesajını vererek parlamento çatısı altında ortak bir çalışma yapısı önerdi.
Hükümetin kritik bir bakanı ile BDP eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş arasında gerçekleşen bu görüşme, 2008’den bu yana BDP’nin dışarıdan izlemek durumunda kaldığı Açılım ve Habur süreçlerinden bu yana ortaya koyduğu en güçlü siyasi insiyatif olmaya aday.
Yaklaşık bir ay önce bakanlık makamında gerçekleşen görüşmede Demirtaş ve Kışanak, Kürt sorununun çözümü için aktif rol üstlenmeye hazır olduklarını vurgulayarak ‘Süreç sertleşiyor. Baharda savaşın tırmanma olasılığı var. Biz BDP olarak rol üstlenmeye hazırız. Birlikte çalışalım. Karşılıklı güven ortamı oluşturmak konusunda başarılı olursak, şiddetin durması konusunda da demokratik basınç yaratabiliriz’ teklifinde bulunmuş.

PARTİ MECLİSİ’NİN KARARI
Görüşmeyi doğrulayan BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Milliyet’e parti meclisinin ortak kararı doğrultusunda bu adımı attıklarını belirterek ‘Siyaset bu günler için vardı. Bahar geliyor ve korkuyoruz ki savaş tırmanacak. Ölümleri durdurmak için rol üstlenmeye hazırız. Hükümete bazı konulardaki kaygılarımızı ileterek insiyatif almak istediğimizi ilettik. Çözüm noktasında bizim de bir planımız var. Sizin de varsa birlikte masaya yatıralım, dedik’ dedi.
Demirtaş, Başbakan Tayyip Erdoğan’a iletilmek maksadıyla tasarlanan görüşmede BDP’nin nasıl bir mekanizma teklif ettiği konusunda ise şunları söyledi: ‘İşin esasını konuşmadık. Ama bir yerlerden başlamak lazım.
Takvimleştirebiliriz. Biz bahar arifesinde olabileceklerin önüne geçmeye hazırız. Karşılıklı güven ortamı oluşturmak için makul ve çözülebilir şeylerden başlayalım dedik. Masaya oturduğumuzda sadece bir madde üzerinde bile anlaşsak çıkıp bunu açıklayalım, dedik.’

‘ARTIK PKK’YLA TEMAS YOK’
Hükümet henüz 25 gün önce yapılan teklife yanıt vermiş değil. Ancak dün Fikret Bila’ya açıklama yapan bir üst düzey yetkili, hükümetin bundan sonra yeni güvenlik konsepti çerçevesinde PKK ile herhangi bir temas düşünmediğini, çözüm yeri olarak da parlamentoda ‘ipleri İmralı ve Kandil’in elinde olmayan, demokratik yollarla seçilerek Meclis’e gelmiş, siyasi inisiyatif kullanabilecek parti veya partilerle muhatap olunacağını’ söylemekteydi.
Buna paralel olarak bir ay önceki görüşmede BDP’nin teklifini Başbakan’a aktaracağını anlatan hükümet yetkilisi de görüşmede hükümetin bundan sonra PKK ile temasta bulunmayacağını, şu zamana kadar yapılan temaslardan fayda sağlanmadığını ve genel hatlarıyla terörle mücadelede yeni güvenlik konseptinin olumlu sonuç verdiğini aktarmış. Hükümetin yeni güvenlik konseptini zedeleyecek adımlara sıcak bakmadığını da belirten yetkili, buna karşın BDP’nin PKK’nın silah bırakması konusunda rol oynayabileceğinin de altını çizmiş.

‘AHLAKİ SORUMLULUK’
Toplantı konusunda Milliyet’e değerlendirmede bulunan Demirtaş, ‘Hükümet bize henüz dönüş yapmadı. Ama Başbakan bize yönelik sert mesajlar veriyor, grup toplantısında da Kandil’den talimat aldığımız gibi gerçeği yansıtmayan şeyler söyledi. Oysa daha 25 gün önce bu konuda insiyatif almak istediğimizi ileten bizzat biziz.
Sanki biz sorumluluk almak istemiyoruz gibi bizi elinin tersiyle itiyor. Ama doğru değil. Sağlıklı değil. Biz siyasi çözüm arama noktasındayız ve samimiyiz. Bu iş eninde sonunda siyasi çözüm ve müzakere noktasına gelecek. Bunu bir gün bile erkene çekebilmek ahlaki bir sorumluluk. Bu hafta, önümüzdeki hafta makul bir yerlerden başlayalım. BDP o kapıyı her zaman açık tutuyor’ dedi.

Çembere alınan polisleri keskin nişancılar vurdu!

Çembere alınan polisleri keskin nişancılar vurdu!
Cudi Dağı’nda çembere alınan özel time yönelik 3’ü Kanas, 2’si roket kullanan 5 PKK’lının ateş yağdırdığı belirlendi. Yaralanan özel harekâtçıları kurtarmak isteyen arkadaşları da ateş altında kaldı, 6 polis şehit oldu


TOLGA ŞARDAN

Cudi Dağı’nda bir mağaraya yönelik operasyon sırasında PKK grubuyla polis özel harekât timleri arasında çıkan ve 6 özel harekâtçının şehit olmasıyla sonuçlanan çatışmada, operasyon alanında çembere alınan özel time yönelik 3’ü Kanas, 2’si roket kullanan 5 PKK’lının ateş yağdırdığı belirlendi. İlk anda çatışma alanında meydana gelen patlamayla yaralanan özel harekâtçıları çatışma alanından kurtarmak isteyen arkadaşları da ateş altında kaldı. Şehitlerden bazılarının kan kaybından yaşamını yitirdiği ifade edildi.

İstihbaratla yola çıktılar
Şırnak’ta Cudi Dağı’ndaki bir mağarada PKK grubunun bulunduğu yönündeki istihbarat sonrasında jandarma ve polis özel harekât timlerinin ortak olarak başlattığı ve çatışmaya dönüşmesinin ardından 6 özel harekâtçının şehit olduğu olayın ayrıntıları belli oldu. Şırnak Valiliği’nin koordinesinde 23. Sınır Tugay Komutanlığı emrinde görevli jandarma timleri ile Şırnak Emniyeti bünyesindeki özel harekât timlerinin eşgüdümünde başlatılan operasyonun ilk anlarında polis ve jandarma timleri helikopterle dağlık alana bırakıldı. Yaklaşık 80 kişilik iki tim halindeki polis özel harekât timleri, verilen istihbarat çerçevesinde belirtilen mağaraya doğru arazi konuşlanması gerçekleştirdi.

Kendilerini gösterdiler
İki tim halinde alana yayılan polis harekât timlerinden ilk tim, mağara yakınlarında 3 PKK’lıyı gördü. PKK’lıların, güvenlik güçlerine kendilerini özellikle göstererek, çatışma alanına çekmeye çalıştığı öğrenildi. Mağaranın girişindeki alanda yapılan bu tespit sonrasında özel harekât timleri “sızma” hareketine geçerken bir anda patlama meydana geldi. Patlamayla birlikte çevrede konuşlanan PKK’lılar silahla ateş etmeye başladı. Ateş altında kalan ilk özel timcilerden bazıları yaralandı. PKK’lıların yoğun ateşi nedeniyle iki tim arasında irtibat kesildi.

Kanas ve roketle saldırdılar
Arkadan gelen ikinci timdeki bazı özel harekâtçılar, ilk grupta yaralanan arkadaşlarını kurtarmak için çatışma alanına girmeye çalışırken, çevrede konuşlanan ve Kanas tipi uzun menzilli tüfek kullanan 3 PKK’lının hedefi oldu. Aynı anda, 2 PKK’lı da roketle saldırırken, ilk anda yaralanan özel harekâtçılar kurtarılamadı. Yaklaşık 50 kişilik PKK’lı grubunun bulunduğu mağarada çatışma sırasında 15-20 kişilik bir grubun kaldığı ve operasyon için alana yayılan özel timcilere yönelik pusu kurulduğu tespit edildi. Dün de devam eden çatışmalar sırasında şehit olan bazı özel timcilerin kan kaybından yaşamını yitirdiği ifade edildi.


 

Cudi’ye bomba yağıyor
Cudi Dağı’ndaki çatışmalar dün de aralıklarla devam etti. Güvenlik güçleri hava destekli geniş çaplı operasyon yürütüyor.

Şehit özel harekat polisi çatışma sırasında bile umut dağıtmış

Şehit özel harekat polisi çatışma sırasında bile umut dağıtmış
Şırnak'ta teröristlerle girilen silahlı çatışmada şehit düşen Özel Harekat polisi 33 yaşındaki Cihat Akkaya'nın çatışma sırasında kendisini telefonla arayan lösemi tedavisi gören eşi Deniz Akkaya'ya, "Çok iyiyim. Akşama sizi arayacağım" dediği öğrenildi
Taylan YILDIRIM/ DHA

Şırnak’taki Cudi Dağı’nda teröristlere yönelik devam eden operasyonlarda, İzmirli Özel Harekat polisi Cihat Akkaya da şehit düştü. İki yıldır bölgede görev yapan 15 yıllık polis Akkaya’nın şehit düştüğü haberi, İzmir’in Gaziemir İlçesi’nde oturan ev kadını eşi Deniz Akkaya ile 12 yaşındaki kızı Aybüke’ye silah arkadaşları tarafından ulaştırıldı. Cihat Akkaya’nın acı haberini alan yakınları ile çok sayıda meslektaşı da, feryatların yükseldiği evine akın etti.

EŞİNİN SAĞLIK RAPORLARINI İSTEDİ
Akkaya’nın Özel Harekat polisi olarak ilk görev yerinin Şırnak olduğu, daha sonra İzmir’de görev yaptıktan sonra iki yıl önce de tekrar aynı kente tayinin çıktığı öğrenildi. Akkaya’nın eşi Deniz Akkaya’nın lösemi tedavisi gördüğü için kızıyla İzmir’de kaldığı öğrenildi.


Tek başına iki yıldır Şırnak’ta görev yapan Cihat Akkaya’nın, Haziran ayındaki tayin döneminde de İzmir’e dönmek için plan yaptığı, bunun içinde eşinin sağlık raporlarını kargoyla istediği ortaya çıktı.

YARDIMA GİTTİ, ŞEHİT DÜŞTÜ
Akkaya’nın, dün, sabah saatlerinde ilk çatışmanın ardından şehit düşen meslektaşlarını teslim almak ve yaralıları kurtarmak için bölgeye giden ekip içerisinde olduğu belirlendi. Akkaya’nın yeni çıkan çatışmada şehit düşmeden önce, televizyondaki haberleri izleyerek kendisine ulaşan eşi Deniz Akkaya’ya telefonda, "Çok iyiyim. Akşama sizi arayacağım", kendisini merak edip arayan İzmir’deki meslektaşlarıyla konuşurken de yanındaki şehitlerden bahsetmeyerek, "Çatışıyoruz, Sıcak temasımız devam ediyor. Dua edin" dediği öğrenildi.

BAŞIM HEP DİK OLACAK
Acı haberle yıkılan, kendisi de polis olmak isteyen ancak amacına ulaşamayan Deniz Akkaya, "Çatışma haberlerini öğrenince eşimi aradım. Bana, "Çok iyiyim, seni sonra akşama arayacağım’ diyerek telefonu kapattı. Hemen ardından da eşimin tayin için benden istediği doktor raporlarını gönderdiğim kargo firması aradı. Ve zarfın teslim alınmadığını bildirdi. Ben de ’Eşim şu an teröristlerle çatışmada, yarın gelip alacak’ dedim. Ama eşim beni bir daha arayamadı, şehit oldu. Teröristleri sevindirmek için gözyaşı dökmeyeceğim. Başım hep dik olacak. Bir kızım var, onu da polis yapacağım. Bir Cihat gitti, bin Cihat gelecek" dedi.
Akkaya’nın kayınvalidesi Meral Alan ise, "Onu çok sevdim. teröristlere kurban gitti" dedi.

EMNİYET MÜDÜRÜ’NDEN ZİYARET
Şehit evine, İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay da gelerek taziyede bulundu. Bilkay, Akkaya’nın babası Mehmet Akkaya ile kayınpederi Kamil Alan’a taziyelerini iletti. Akkaya’nın şehit düşmesinden gurur duyduklarını söyleyen Kamil Alan, damadının paltosunu bir an olsun elinden bırakmadı.

‘VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN’
Şırnak’ın Silopi İlçesi’ndeki Cudi Dağı’nda PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen Özel Harekat polisi 25 yaşındaki Yavuz Selim Arslan’ın Kahramanmaraş’ın Göksun İlçesi’ndeki baba evine ateş düştü. Şehit polisin internetteki sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta da ’Varlığım Türk varlığına armağan olsun’ yazılı son fotoğrafı anı kaldı.

Şehit polis Yavuz Selim Arslan’ın Göksun’a bağlı Bozhüyük Beldesi Yavuz Selim Mahallesi’nde oturan babası Mehmet ve annesi Gülşen Arslan’a acı haberi Kaymakam Vekili Faik Arıcan, Göksun Belediye Başkanı Ramazan Hurç, Göksun Askerlik Şubesi Başkanı Yüzbaşı Şener İzci’den oluşan heyet verdi. Oğullarının şehit düştüğü haberiyle sarsılan Gülşen ve Mehmet Arslan çifti, gözyaşlarına boğuldu. Evlat acısını derinden hisseden çifti, Kaymakam Vekili Faik Arıcan teselli etti. Şehidin adını taşıyan mahallede yaşayan komşuları ve yakınları, evin balkonuna Türk Bayrağı astı.


(dha)

22 Mart 2012 Perşembe

Hain kurşun BDP binasından atıldı iddiası!

Hain kurşun BDP binasından atıldı iddiası!
Cizre’deki saldırının BDP binasından yapıldığı tespit edildi....



Bugün gazetesinin haberine göre Hain kurşun BDP binasından atıldı. Katillerin peşine düşen özel harekatçılar Cudi’de pusuya düşürüldü. 5 polisimiz şehit oldu. 

Cizre’de önceki gün yapılan korsan Nevruz gösterisinde polis memuru Ahmet Toprakoğlu’nun şehit olduğu, Cihangir Ata'nın da yaralandığı silahlı saldırının BDP binasından yapıldığı belirlendi. Olayda kullanılan kaleşnikof silahlar parti binasında bulundu.

Şırnak Cizre ilçesindeki korsan Nevruz gösterilerinde 1 polis memurunu şehit eden birini de yaralayanmermilerin BDP binasından sıkıldığı ortaya çıktı. Özel Harekat Polisleri'nden istenen destek sonrasında BDP binasına düzenlenen baskında 15 kişi gözaltına alınırken, yapılan aramalarda çok sayıdamermi kovanı ile saldırıda kullanılan kaleşnikof silahlar ele geçirildi. 




POLİSE PUSU KAMERA KAYITLARINDA 

Polislerin vurulduğu olayın bir pusu olduğu ortaya çıktı. BDP binasının bulunduğu alanın 200 metre yakınından bir kişinin kalabalığın üzerine rastgele ateş açtığı bilgisi üzerine bölgeye Toplumsal OlaylaraMüdahale Aracı (TOMA) sevk edildi.

Duruma müdahale etmek içinaraçtan inenpolislerinüzerine uzun namlulu silahlarla ateş edildi. İlk ateşte iki polis memuru vuruldu. Ağır yaralı olan Ahmet Toprakoğlu kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Olayın hemen ardından bölgedeki kamera kayıtlarının incelenmesinde polislere BDP binasından uzun namlulu silahlarla ateş açıldığı tespit edildi.

ÖzelHarekât polisinin desteğiyle girilen parti binasında yapılan aramalarda, çok sayıdamermi kovanı ile saldırıda kullanılan kaleşnikof silahlar ele geçirildi.Olayla ilgili 15 kişi gözaltına alındı. BDP binasında ele geçirilen mermi kovanları ile polisleri yaralayan çekirdekler üzerinde kriminal inceleme başlatıldı. Bulunan kovanlarında eldeki kaleşnikoflara ait olduğu belirlendi.

PKK ve Kürt sorununda yeni strateji

PKK ve Kürt sorununda yeni strateji

Fikret Bila

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir kendini liberal olarak tanımlayanlar tarafından “güvenlikçi çizgi”ye kaymakla eleştiriliyor. PKK’nın silahlı eylemlerini sürdürdüğü, kan akıtmaya devam ettiği, Nevruz’u kana bulama talimatları verdiği ve bahar tehdidi savurduğu bir ortamda Başbakan’a yöneltilen bu eleştirinin haklı bir dayanağı olduğu söylenemez.
Asker, polis, sivil vatandaşlar şehit edilirken, her gün kilolarca patlayıcı yakalanırken, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’ndan, güvenlik kaygısı ve sorumluluğu duymadan hareket etmesini beklemek abesle iştigaldir. Ayrıca güvenlik önlemleri alınması, silahlı eylemlerini sürdüren PKK ile silahlı mücadelenin devam etmesi, Kürt sorununa çözüm bulma arayışından vazgeçildiği anlamına da gelmiyor.
Yaptığım temaslardan edindiğim izlenim şu ki; Başbakan Erdoğan’ın söylemi, PKK ile mücadele ve Kürt sorununa çözüm bulma konusunda, taktiksel değil stratejik bir değişikliğe dayanıyor. Bu değişikliğin temel nedeni ise Ankara’nın açılım, Habur ve Oslo süreçleri gibi yollarla gösterdiği iyi niyetin karşılık bulması bir tarafa, istismar edilmesi. Bu girişimlerin, PKK tarafından devletin bir zaafı ve zayıflığı olarak okunması. Ankara’nın, bu çözüm arayışlarını sürdürürken bazen İmralı’dan, bazen Kandil’den, bazen parlamentonun içinden tehdit edilmesi.

Altyapı çalışması
Ankara, PKK’yı dağdan indirmek, soruna bir çözüm bulmak amacıyla uzun süredir içeride ve uluslararası alanda çok yönlü bir altyapı çalışması yürütüyor.
İçeride atılan adımların yanı sıra başta Kuzey Irak’ta Mesud Barzani yönetimi olmak üzere Washington ve Bağdat’ta yürütülen temaslarla güven ortamı oluşturma çabalarının olumlu bir altyapı hazırladığı söylenebilir. Bu sonuçta Bağdat Büyükelçisi ve Özel Temsilci olarak uzun süre görev yapan, bölgeyi ve sorunu çok iyi bilen Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik’in, MİT, Genelkurmay, emniyet gibi güvenlik ve istihbarat kurumlarının yaptığı çalışmaların katkısı büyük.

Yeni strateji ihtiyacı
Ankara’nın bu temaslarla yeni bir zemin yaratma ve bu zemin üzerinde yeni bir strateji oluşturmaya yönelmesi, Habur-Oslo süreçleri ve sonrasında yaşananların değerlendirilmesine dayanıyor.
Bu değerlendirmede varılan sonuç, PKK’nın Ankara’ya hiçbir dayatmada bulunamayacağı; muhataplık konusunda Kandil’in, BDP’nin, KCK’nın, DTP’nin; “muhatap şudur” diyerek, konuyu birbirlerine havale etmelerinin devlette hiçbir karşılığının olmadığı ve olmayacağı; tek muhatabın doğrudan halk olduğu şeklinde özetlenebilir.

Yapılan saptamalar
Bu değerlendirmede, yapılan saptamaları aktarmakta da fayda var. Hükümetin ve ilgili devlet kurumlarının ortak değerlendirmesi, PKK’nın propaganda olarak kullandığı ve teröre dayanak yapmaya çalıştığı gerekçelerin geçerli olmadığı yönünde. Kürt kimliğinin inkarının uzun süredir söz konusu olmadığı, herkesin dilini ve kültürünü günlük yaşamda ve Türkiye’nin her yerinde rahatça kullandığı, anadilde yazılı ve görsel yayınların tümüyle serbest olduğu, birçok hizmetin anadilde de verildiği yapılan saptamalar arasında.
Bundan sonrasının; özgürlük içinde, bir arada ve barış içinde yaşamaya değil, devleti ve ülkeyi bölmeye yönelik gayretler olarak görüldüğü yapılan bir diğer saptama.

Yeni strateji
Başbakan Erdoğan’ın söylemi, dünkü grup konuşmasında da izleri görüldüğü gibi PKK ile mücadele ve Kürt sorununun çözümünde yeni bir stratejiye dayanıyor.
Bu stratejinin temel taşlarını ve öngördüğü yol haritasını şöyle özetleyebiliriz:
1- Kürt sorununun çözümünde sivil siyaset kanalı dışında hiçbir kanala itibar edilmeyecek, kullanılmayacak.
2- İmralı’da Abdullah Öcalan, Kandil’de veya Avrupa’da PKK muhatap alınmayacak, devre dışı bırakılacak.
3- Güneydoğu’da ve diğer bölgelerde yaşayan Kürt vatandaşlar, PKK ve KCK’nın baskısından kurtarılacak.
4- Bu amaçla doğrudan halk muhatap alınacak ve sivil siyaset kanalıyla çözüm aranacak.
5- Çözüm yeri olarak parlamento dışında hiçbir zemin kabul edilmeyecek; ipleri İmralı ve Kandil’in elinde olmayan, demokratik yollarla seçilerek Meclis’e gelmiş, siyasi inisiyatif kullanabilecek parti veya partilerle muhatap olunacak.
6- PKK, silahlı eylemlere devam ettiği sürece silahlı mücadele devam edecek.
7- PKK ile bir daha görüşülecekse bu ancak silah bırakması için olacak.
8- PKK silahlarını Türkiye’ye teslim ettiğinde, yargısal sorumluluğu olmayanlarla ilgili nasıl bir prosedür uygulanacağı belirlenecek.
9- Yeni anayasada Kürt kimliği veya özerklik düzenlemesi olmayacak. Yeni anayasa, insan haklarını ve vatandaşların kanun önünde eşitliğini esas alacak.
10- Yerel yönetimler güçlendirilecek, uluslararası hukuka dayalı ilkeler esas alınacak.

Ortak akıl ve muhalefet
PKK ve Kürt sorunu, ulusal nitelikte bir sorundur. PKK ile mücadele ve Kürt sorununun çözümünde Türkiye’nin ortak bir akılla hareket etmesi gerekir. Özetlemeye çalıştığım stratejide bunun izleri görülüyor.
Bu stratejinin ulusal bir nitelik ve güç kazanması için çalışmalar hakkında muhalefet liderlerinin bilgilendirilmesi, onların da görüş ve önerilerinin alınması; toplumsal ve siyasal uzlaşmaya dayalı bir ulusal stratejinin yürütülmesi bakımından faydalı olacaktır.
 

CUDİ'DE 5 POLİS ŞEHİT

CUDİ’DE 5 POLİS ŞEHİT
Adana’da yaşayan polis annesi, Cudi’deki çatışmaya telefondan tanık oldu. Oğlunun şehit olduğunu zanneden anne sinir krizi geçirdi. Yaralanan polis memuru da annesi de tedavi altında


ŞIRNAK DHA

Baharın gelmesiyle birlikte Şırnak’ta gizlendikleri sığınak ve mağaralardan çıkıp hareket halinde oldukları belirtilen PKK’lılara yönelik olarak operasyonlar başlatıldı. Cudi Dağı’nda tespit edilen bir grup PKK’lıyı etkisiz hale getirmek için dün sabah hava destekli operasyon düzenlendi. Operasyona Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’na bağlı Jandarma Özel Harekat Timleri ile Şırnak Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Timleri birlikte katıldı.
Kobra helikopterler, PKK’lıların bulunduğu alanları ateş altına aldı. Operasyon bölgesine Sikorsky helikopterlerle polis ve jandarma özel harekat timleri indirildi. PKK’lılarla sıcak temas sağlanırken, güvenlik güçlerinin ’Teslim ol’ çağrısına ateşle karşılık verildi. Açılan ilk ateşte 4 Özel Harekatçı polis şehit oldu. Operasyon bölgesine helikopterlerle takviye timler sevk edildi.




Telefonda silah sesleri
Çatışmada yaralanan 5 yıllık polis Erkan Onur Can (26), Adana’nın Kozan ilçesinde oturan annesi Fatma Can’ı aradı. Telefonda oğlunun “Ah anne vuruldum” diyen sesini duyan Fatma Can, şoke oldu. Silah seslerinin geldiği telefondan çatışmaya kilometrelerce uzaktan tanık olan Fatma Can, oğlunun da şehit olduğunu düşünerek sinir krizleri geçirdi.
Yaralanan polis Erkan Onur Can arkadaşları tarafından Şırnak’ta hastaneye kaldırılırken fenalaşan annesi Fatma Can da yakınları tarafından götürüldüğü Kozan Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Fatma Can’a sakinleştirici iğne yapıldı ve yakınlarının çabasıyla telefonla konuştuğu oğlunun yaralı olduğunu öğrenince biraz rahatladı. Kendisi gibi bir polis memuruyla evli olan Erkan Onur Can, telefonda sağlığının iyi olduğunu söyledi ve çatışmayı anlatırken, “Polis arkadaşımı Yavuz ile komiser yardımcımız şehit düştü. Benim gibi yaralanan arkadaşlarım var” dedi.

Nevruz coşkulu Newroz olaylı!

Nevruz coşkulu Newroz olaylı!
Nevruz Bayramı dün coşkuyla kutlandı. Çankaya Köşkü’ndeki kutlamalarda yumurta tokuşturulurken Doğu ve Güneydoğu’daki illerde olaylar çıktı



Gül kazandı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Nevruz kutlamaları çerçevesinde Çankaya Köşkü’nde Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) üyesi ülkelerin kültür ve sanat elçilerini kabul etti. Nevruz Bayramı’nı kutlayan Gül, “Bu geniş coğrafyanın her tarafından bir çiçek gibi bir buket gibi geldiniz hepiniz buraya. Baharı böylelikle başlatmış olduk” dedi. Gül’e geleneksel kıyafetleri içindeki genç kız, içinde boyanmış yumurtaların bulunduğu ve baharın gelişini simgeleyen bir tepsi hediye etti. Gül ile TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, yumurta tokuşturdu. Gül, Kaseinov’un elindeki yumurtayı kırdı.
 


ŞANLIURFA
BDP’nin Haleplibahçe Mahallesi’ndeki boş alanda düzenlediği kutlamalarda slogan atan bir grup ile polis arasında arbede çıktı, 15 kişi gözaltına alındı.

TRABZON
Karadeniz Teknik Üniversitesi Kanuni şenlik alanında gerçekleştirilen kutlamalarda nevruz ateşi yakıldı. Ateşin üzerinden ilk olarak KTÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen, Trabzon Emniyet Müdürü Ertan Yavaş ve KTÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Oğuz Aydın el ele tutuşarak atladı.

KAYSERİ
Erciyes Üniversitesi Kampüsü’ndeki kutlamada Kayseri Valisi Mevlüt Bilici ateşten atladı, yumurta tokuşturdu. Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın da Türk Cumhuriyetleri’nden gelen öğencilerle bilek güreştirip, madalya taktı.

ANTALYA
Akdeniz Üniversitesi’nde bir grup öğrenci, rektörlüğün düzenlediği nevruz kutlamasına alternatif eğlence yaptı. Kampüste yaktıkları nevruz ateşinin başında bir süre halay çeken öğrenciler, güvenlik görevlilerinin ateşi söndürme girişimine ateşin gücünü artırmak için üzerlerindeki montları yakarak karşılık verdi.

ŞIRNAK
Şırnak Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan M.T’ye ait otomobil molotof kokteylleri atılarak yakıldı. Önceki gün izinsiz yapılan nevruz kutlamalarında PKK’lıların açtığı ateş sonucu 1 polisin şehit olduğu 1 polisin de yaralandığı Cizre’de de esnaf dükkanlarını açmadı.

HAKKARİ
Kepenklerin kapalı olduğu Hakkari’de yaklaşık 30 bin kişi, Merzan Mahallesi’nde bulunan toprak sahada toplandı. Nevruz ateşi, BDP Milletvekilleri Adil Kurt tarafından yakıldı. Toprak saha ve çevresinin tamamen dolduğu alanda binlerce kişi halay çekti.
 



Ateşi Eroğlu yaktı
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Nevruz kutlamaları çerçevesinde, ATO Kongre Merkezi’nin önünde Nevruz ateşini yakıp, üzerinden atladı. Nevruz Bayramı ile aynı güne denk gelen Dünya Ormancılık Günü’nü kutlayan Eroğlu, “Türkiye’de ağaçlandırmada 2011 sonu itibariyle 500 bin hektarlık sınırı aştık. Avrupa’da küçük bir devletin yüzölçümü kadar ağaçlandırma yaptık” dedi.
FOTOĞRAF: YAVUZ ÖZDEN



İzmir’in Buca ilçesinde BDP’nin düzenlediği Nevruzbayramı kutlamalarına vatandaşlar çocuklarıyla katıldı.



Kazlıçeşme’de sessizlik vardı
İstanbul’daki Nevruz kutlamalarının her zamanki adresi Kazlıçeşme Meydanı bu yıl sessizdi. İnsandan arındırılmış meydana ulaşan her noktada barikat kuran polis hiçbir vatandaşın meydana girişine izin vermedi. Bir polisin, 10-12 yaşlarındaki bir çocuğun sırtındaki BDP bayrağını alarak yaktığı görüldü. Sahil kısmında da göz açtırmayan polisler davul zurna ile bölgede bulunan 10-15 kişil grubu olay yerinden uzaklaştırdılar. İstanbul’da pazar günü çıkan nevruz olaylarında gözaltına alınan şüphelilerden 50’si dün sabah adliyeye sevk edildi. 
FOTOĞRAF: HÜSEYİN ÖZDEMİR

21 Mart 2012 Çarşamba

Cudi'deki çatışmada şehit sayısı 5'e çıktı

Cudi'deki çatışmada şehit sayısı 5'e çıktı
Bakan İdris Naim Şahin: Cudi'de 5 polisimizi şehit verdik

Şırnak'taki Cudi Dağı'nda tespit edilen bir grup PKK'lıya karşı sabah saatlerinde hava destekli geniş kapsamlı operasyon başlatıldı. Jandarma özel harekat timleri ile polis özel harekat timlerinin katıldığı operasyonda çıkan çatışmadailk bilgiler 4 polisin şehit olduğu yönündeydi ancak İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, operasyonda, 5 polisin şehit olduğunu açıkladı. Bölgede şiddetli çatışmalar sürüyor...

Şırnak'daki Cudi Dağı'nda tespit edilen bir grup PKK'lı teröristi etkisiz hale getirmek için bu sabah saatlerinde hava destekli geniş kapsamlı operasyon başlatıldı. Jandarma Özel Harikat Timler ile Polis Özel Harekat Timlerinin katıldığı operasyonda çıkan çatışmada 5 polis şehit oldu. Bölgede şiddetli çatışmalar sürüyor.


Baharın gelmesiyle birlikte Şırnak'ta gizlendikleri sığınak ve mağaralardan çıkıp hareket halinde oldukları belirtilen teröristlere yönelik operasyonlar başlatıldı. Cudi Dağı'nda tespit edilen bir grup PKK'lıyı etkisiz hale getirmek için bu sabah saatlerinden itibaren hava destekli operasyon düzenlendi. Operasyona Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na bağlı Jandarma Özel Harekat Timleri ile Şırnak Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Timleri birlikte katıldı.

Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'ndan kalkan Kobra helikopterler, teröristlerin bulunduğu alanları ateş altına aldı. Yer yer karlarla kaplı olduğu öğrenilen operasyon bölgesine Sikorsky helikopterlerle polis ve jandarma özel harekat timleri indirildi.

Jandarma ve polis timlerinin takibe aldığı teröristlerle sıcak temas sağlanırken, güvenlik güçlerinin 'Teslim ol' çağrısına ateşle karşılık verildiği öğrenildi. Açılan ilk ateşte 4 Özel Harekatçı polisin şehit olduğu belirtildi. Bölgede şiddetli çatışmaların yer yer sürdüğü bildirildi. Operasyon bölgesine helikopterlerle takviye timler sevk edildi.

BDP'li Sabahat Tuncel'e tokat


BDP'li Sabahat Tuncel'e tokat
İZMİT’te dün polisin izin vermemesine rağmen nevruzu kutlayıp yasadışı yürüyüş yapan BDP’liler arasında bulunan İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, eyleme katılan kızını almak isterken sinir krizi geçiren Mülki Ç.’yi sakinleştirmeye çalıştı. Bu sırada öfkeli annenin kontrolsüz bir şekilde salladığı eli, Tuncel’in yüzünde patladı. Sert darbeyle bir an sendeleyen Tuncel’in eliyle ağzının yanını kontrol ettiği görüldü.


İzmit’te dün öğlenden sonra Merkez Bankası Şubesi önünde nevruz nedeniyle bir araya gelen ve BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in de aralarında bulunduğu 300 BDP’liye, polis yürüyüş izni vermedi. Çevik Kuvvet ekipleri, izinsiz olduğu için grubun önüne barikat kurarak yürüyüşü engellerken, kalabalık arasına girip bağıran bir kadının daha sonra sinir krizi geçirdi. Eyleme katılanların çevresini sardığı ve rahatsızlandığını sandığı Mülki Ç. adlı kadının, gösteriye katılan kızı Dilara Ç.’yi almaya çalıştığı, ısralarına rağmen sözünü dinletemediği için de öfkelenip sinir krizi geçirdiği anlaşıldı. Çevredekilerin kontrol edemediği kadın, "Bırakın beni kızımı alacağım" diye bağırdı.




Kameraya da yansıyan görüntülerde, durumu fark eden Sebahat Tuncel, yanına geldiği Mülki Ç.’yi sakinleştirmeye çalıştı. Mülki Ç. kendisini tutanlardan kurtulmak için ellerini kontrolsüz şekilde sallamaya başladı. Mülki Ç.’nin salladığı eli tam bu sırada yanına gelen Tuncel’in suratında patladı. BDP Milletvekili Sabahat Tuncel aldığı darbeyle sendeledi. Mülki Ç. ise bu olayın ardından bir arkadaşının koluna gidip eylemin yapıldığı bölgeden uzaklaştırıldı.

Kamera görüntülerinde Sebahat Tuncel’in yüzüne aldığı darbe nedeniyle, çenesini oynatıp, ağzının yanını kontrol ettiği de görüldü. Sabahat Tuncel’in bu olayın kontrolsüz bir şekilde yapıldığını bildiğinden, Mülki Ç. hakkında şiyaketçi olmadığı, ayrıca müdahale etmek isteyenlere de "Kızın annesi, kızın annesi" diyerek onları da sakinleştirdiği görüldü.

Söyledi, söyleyecek...

FERİT ASLAN Diyarbakır DHA

Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetiminin başkanı Mesud Barzani, bölgede bağımsız bir Kürt devleti için güçlü sinyaller verdi. Barzani Irak'ın kaos içine girdiğini, bütün siyasi parti ve çevrelerin toplanıp bu sorunu çözmesi gerektiğini belirterek "Eğer sorun çözülmezse biz de halkımıza döneriz. Halkımız son sözü söyleyecektir" dedi.

Bölgesel Kürt yönetiminin merkezinde önceki gün yapılan Nevruz kutlamalarında bütün gözler, Barzani'nin yapacağı konuşmadaydı. Kürt ulusal marşı olarak kabul edilen "Ey rakip"in okunması ile başlayan kutlamalarda, Barzani'nin "Kürt bölgesinin bağımsızlığını ilan etmesi" bekleniyordu. Daha önce bu konuda yayınlanan haberlerde, Barzani'nin Nevruz kutlamalarında Irak'tan ayrılacakları ve bağımsızlıklarını ilan edeceklerini açıklayacağı, ABD ve birçok Avrupa ülkesini de ikna ettikleri iddia edilmişti. Ancak Barzani, yaklaşık 5 saat süren kutlamalarda Nevruz ateşini yaktı, konuşma yapmadı. Barzani’nin Nevruz kutlamasına ilişkin yazılı mesajı da kutlamaların ilerleyen saatlerinde Kürt sitelerine düştü.


Barzani, bütün Kürtlerin "Kürtlük şemsiyesi" altında bir araya gelmesi gerektiğini, Irak'ın derin bir kriz ve kaos yaşadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Artık yeter deme zamanı gelmiştir. Irak bir kaosun içine giriyor. Kargaşadan yararlanmak isteyen bazıları, iktidarlarını diktatörlüğe çevirmek istiyor. Bu nedenle bütün Irak'taki parti ve siyasi çevrelerine çağrıda bulunuyorum. Acil toplanın. Bu sorunu çözün. Eğer sorun çözülmezse, biz de halkımıza döneriz. Son sözü, son kararı halkımız verir. Sonra kimse bize söz söylemesin. Biz milletiz, özgür olmalı ve özgür yaşamalıyız. Kimsenin zulüm ve baskısını kabul etmeyiz. Müjde için de şunu söyleyebiliriz; muhakkak bir gün bu müjdeyi vereceğiz. Ama o günün doğru bir gün olması gerekiyor."

Amerikan Associated Press ajansı Barzani'nin açıklamalarını "Bağımsızlık ilan etmedi ancak Bağdat'la ilişkilerin anlamsız olduğunu söyleyerek son sözü halka bırakabileceğinin altını çizdi" yorumunu yaptı. Zira Barzani aynı açıklamsında Baas rejiminin devrilmesinden sonra hem Irak’ın yeniden inşasında, hem de iki yıl önce yeni hükümetin kurulmasında çok önemli rol üstlendiklerini anlatarak "Biz o rolleri üstlenmeseydik kim bilir Irak şimdi ne durumdaydı? Maalesef bazı insanlar hükmü ellerine almış ve her kim onların fikrine karşı çıkarsa çeşitli bahanelerle saldırıp terör uyguluyorlar" diye konuştu.        Merkezi yönetimin anayasaya aykırı olarak petrol gelirlerini yeni bir ordu için harcadığını, bunun için de yeni savaş uçakları aldığını söyleyen Barzani, "İsteniyor ki, bu 1 milyonluk ordu, tek bir kişiye bağlı olsun. Dünyanın neresinde görülmüş, tek kişi hem Başbakan hem Genelkurmay başkanı hem içişleri bakanı hem savunma bakanı hem de Irak ulusal güvenlik başkanı olsun? En son bir yazı ile kendini Irak merkez bankasının başkanı ilan etmiş" ifadelerini kullandı.

20 Mart 2012 Salı

BDP gösterisinde dikkat çeken pankart!






Van’da sabah saatlerinden itibaren gergin başlayan nevruz etkinlikleri, polisin izin vermemesi üzerine BDP’nin belirlediği İtfaiye Meydanı yerine, yakınında bulunan Erek Dağı Caddesi’nde başladı. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu nevruz etkinliğine ;yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Sırasıyla BDP İl Başkanı Cüneyt Caniş, Belediye Başkanı Bekir Kaya, Milletvekili Nazmi Gür ve son olarak BDP Genel Başkanı Demirtaş’ın yaptığı konuşmaların ardından, saat 14.00’de etkinlik sona erdi.

POLİSE TAŞ VE HAVAYİ FİŞEKLERLE SALDIRDILAR

Bunun üzerine kalabalık, polisin girmelerine izin vermediği İtfaiye Meydanı’na doğru Demirtaş ve beraberindekilerle birlikte yürüyüşe geçti. Geniş güvenlik önlemi alan polis, kalabalığın dağılmasını istedi. Ancak yürüyüşün devam etmesi üzerine polis müdahalede bulundu.


Demirtaş ve ;beraberindekileri partililer uzaklaştırırken, yüzlerce gösterici polisleri yoğun bir taş ve havai fişek yağmuruna tuttu. Bunun üzerine polis de gözyaşartıcı bomba ve tazyikli su kullanarak grupları dağıttı. Alana ve il merkezine girmelerin izin verilmeyen göstericiler, polisin takibi ile tamamen dağıtıldı.

POLİS YÜRÜDÜ

Göstericilere müdahalenin ardından 20 çevik kuvvet polisi ’Her şey vtan için’ yürüyüş kararıyla 200 metre kadar yürüdü. Göstericiler sokak aralarında dağılıp, izlerini kaybettirirken, polisin kent merkezindeki güvenlik önlemleri sürüyor.

Bu arada Van polisi, ilk defa yapılan bir gösteriyi, 3G sistemiyle tüm güvenlik birimlerine canlı olarak aktardı. Polis kameraları tarafından çekilen görüntüleri, güvenlik birimleri canlı olarak izleyebildi.

5 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

BDP’nin izinsiz olarak yaptığı nevruz etkinliğinin ardından çıkan olaylarda ise ilk belirlemelere göre 5 kişi gözaltına alındı. BDP’li Belediye Başkan Yardımcısı Abdurahman Doğar başına isabet eden taşla yaralanırken, BDP’nin parti otobüsü de çıkan olaylar sırasında zarar gördü. Çıkan olaylarda bazı sivil vatandaşlar da zor anlar yaşadı

19 Mart 2012 Pazartesi

Nevruz genelgesine bakanlık davetiyesi ile yanıt verdi



Nevruz genelgesine bakanlık davetiyesi ile yanıt verdi

 

Ferit ASLAN/ DİYARBAKIR, (DHA)

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İçişleri Bakanlığı’nın nevruzun sadece ;21 Mart’ta kutlanmasına ilişkin genelgesine, 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca kutlanan ve 1 haftaya yayılan nevruz şenlikleri davetiyesi ile yanıt verdi. Demirtaş, "AKP’nin Kültür Bakanlığı 2010 ’Nevruz’ kutlamalarını 18 Mart’ta başlatıp 1 haftaya yaymıştı. Ama söz konusu ’Newroz’ olunca AKP’nin gayri meşru yasaklarına uymamız emrediliyor. Bize düşen de bu emre itaat değil, itaatsizlikle direnmektir" dedi.

İçişleri Bakanlığı’nın bu yıl nevruzun sadece 21 Mart’ta kutlanmasına ilişkin genelgesine BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal paylaşım sitesi Twitter’den Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2010 yılındaki nevruz şenlikleri davetiyesi ile karşılık verdi. Bakanlığının Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı ile 2010 yılında ortaklaşa gerçekleştirdiği ve 18 Mart’ta başlayan, 31 Mart’ta kadar süren nevruz şenlikleri davetiyesini de yayımlayan Demirtaş, "AKP’nin Kültür Bakanlığı 2010 ’Nevruz’ kutlamalarını 18 Mart’ta başlatıp 1 haftaya yaymıştı. Ama söz konusu ’Newroz’ olunca, AKP’nin gayri meşru yasaklarına uymamız emrediliyor. Bize düşen de bu emre itaat değil, itaatsizlikle direnmektir. Zulme ve faşizme karşı direnen bütün ezilenler kazanacaktır. Newroz, 1 günün değil, 1 mücadele sürecinin adıdır" dedi.

Demirtaş, hükümetin yasaklayıp müdahale etmediği hiç bir nevruzda bugüne kadar tek bir olay olmadığını ;yazarken, ;"AKP ve devlet medyasının Newroz’a yönelik haksız ve çirkin tutumu beni şaşırtmadı. Herkes ’görevini’ yapıyor. Bizim tarihi gorevimiz de, faşizme karşı direnmektir. Medya bizi yazsın diye direnmiyoruz, tarihi biz yazalım diye direniyoruz, bütün direnenlere selam olsun" diye yazdı.

BAKANLIĞI 21 MART GENELGESİ


İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından nevruz için 81 il valiliğine gönderilen genelgede, 21 Mart Çarşamba günü dışında Nevruz kutlamalarına izin verilmemesi istendi. Genelgede şu ifadeler yeraldı: "Gerek ülkemizde gerek bütün dünyada özel gün ve bayram kutlamaları belirlenen tarihlerde yapılmaktadır. Belirtilen tarihler dışında kutlama yapılması özel günle ilgili amacın dışına çıkıldığı izlenimi vermektedir. Nevruzun anlam ve önemine uygun olarak belirlenen günde kutlanmaması halinde farklı günlere yayılarak amacı dışına çıkan eylem ve etkinliklere dönüşeceği değerlendirildiğinden bütün illerimizde müracaat sahibi kişi ve ya kuruluşlara nevruz kutlamalarının 21 Mart çarşamba günü kutlanacağı bildirilecektir. Bunun haricinde belirtilen günlerde ve hava karardıktan sonra açık alanlarda 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırı yapılmaya çalışılacak etkinlik ve eylemlere müsaade edilmeyecektir. Nevruz günü kutlamaların amacına ve anlamına uygun biçimde barış ve huzur içinde yapılabilmesi için istihbari çalışmalara ağırlık verilsin. Yasadışı eylemlere izin vermeyin tevessül edenler hakkında gerekli yasal işlemleri yapın."

İstanbul'un bir günlük Nevruz zararı


 


İstanbul'un bir günlük Nevruz zararı
İstanbul’da dün meydana gelen nevruz olaylarıyla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) açıklama yaptı. İBB, "Çıkan olaylarda çok sayıda toplu taşım aracına büyük zarar verildi. Güvenlik nedeniyle bazı hatların güzergahlarında değişiklik yapıldı" denildi.

İstanbul’da toplu ulaşıma verilen maddi zararın genel toplamı ise: yaklaşık 1 milyon 80 bin TL olarak tespit edildi."



İSTANBUL,(DHA)

39 OTOBÜS TAŞLANDI

Açıklamada zarar bilançosu şu şekilde belirtildi:

"Olaylar sırasında İETT 14 tanesi metrobüs hattında olmak üzere diğer hatlarla birlikte 39 otobüs göstericiler tarafından taşlanarak büyük hasar gördü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Trafik Müdürlüğü’ne ait çocuklar için trafik eğitim otobüsü de yakılarak hasar verildi.

Metrobüs hattında 5 adet iade validatörü Akbil cihazı, güvenlik monosu, 1 adet raket camı, 42 adet üst geçitte ve üst geçit rampasında bulunan korkuluk camları, E-5 üzeri karşılıklı otobüs durağı camları göstericiler tarafından kırıldı. Yenikapı’dan Zeytinburnu sahile kadar olan hatta ise 42 otobüs durağı göstericiler tarafından parçalandı."


6 TRAMVAYDA HASAR VAR

"Ulaşım A.Ş. İstanbul Metrosu Hafif Tramvay Hattı’nda ise 6 tramvay aracına göstericiler tarafından hasar verildi, vagonların çok sayıda camı karıldı. Çok sayıda jeton satış makinesi ve turnikeler kullanılamaz hale geldi. Hafif Tramvay Hattı’nda ilk belirlemeleri göre 250 bin TL işletme gideri, 200 bin TL ise maddi hasar tespit edildi. Yakılan otobüsün bedeli: 30,000 TL Servise çıkamayan araçlarımızın işletme kaybı: 126.000 TL Zarar gören araçlarımızın malzeme + İşçilik bedeli: 74,445 TL Toplam: 230,445 TL, Duraklara verilen hasarın maliyeti 168.000TL olarak hesaplandı.

İstanbul’da toplu ulaşıma verilen maddi zararın genel toplamı ise: yaklaşık 1 milyon 80 bin TL olarak tespit edildi."

PKK'nın lideri vuruldu mu?

PKK'nın lideri vuruldu mu?
Terör örgütü PKK'ya yönelik son haftalarda düzenlenen nokta operasyonlarda, Fehman Hüseyin'in yaralanıp Beşar Esed'e sığındığı iddia ediliyor
 


Jandarma Özel Harekat Timlerinin son haftalarda gerçekleştirdiği nokta operasyonları ile terör örgütü PKK'ya büyük darbe vuruldu.

Bu operasyonlarla ilgili kulislerde oldukça önemli iddialar dile getiriliyor. İddiaların başında ise düzenlenen operasyonlarda, Fehman Hüseyin'in ağır yaralanıp, Beşar Esed'e sığındığı.

İşte Bugün Gazetesi'nden Adem Yavuz Arslan'ın gündeme taşıdığı önemli iddia...

PKK cephesinde ilginç gelişmeler yaşanıyor. Özellikle son haftalarda sessiz sedasız yapılan 'nokta operasyonlar' medyanın dikkatinden kaçsa da kulislerde çok çarpıcı bilgiler var. Özellikle de 'cellât' olarak adlandırılan Suriye asıllı Dr. Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin ile ilgili.


Resmi makamlar bu konuda suskunluğunu koruyor ama edindiğim bilgilere göre Fehman Hüseyin, Özel Kuvvetler'in yaptığı nokta operasyonunda yaralandı.

Hatta şu anda Suriye'deki yakınları tarafından tedavi ettirildiği de konuşuluyor.

Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz ağustos ayında örgütün 1 numaralı ismi Murat Karayılan ortadan kaybolmuştu.

Hatta Karayılan'ın İran'ın elinde olduğu yönündeki haberler krize de neden olmuştu.

Karayılan'ın bir ayı aşkın süre ortadan kaybolmasıyla ilgili hâlâ net bilgiler yok, fakat o günlerde dikkat çekici şekilde Fehman Hüseyin ön plana çıkmıştı.

Hatta daha önceki açıklamalarından çok farklı olarak 'yeni dönemin konseptini' de ilan etmişti.

Karayılan'ın ortadan kaybolmasından sonra sık sık röportajlar veren ve son olarak örgütün internet sitelerinde 4 Ocak'ta açıklamalarda bulunan Bahoz Erdal'dan bir süredir ses çıkmıyor.

Bu da operasyondan yaralı kurtulup Suriye'ye kaçtığı istihbaratını daha da anlamlı hale getiriyor. Ayrıca unutmamak gerekir ki Esed yönetimi PKK'ya güvenli alan taahhüdünde bulunduğu için örgüt bir süredir Suriye'ye taşınıyor.

Zaten üçüncü ülkelerin PKK ile 'özel olarak' ilgilendiği bilinen bir gerçek.

Kaldı ki söz konusu üçüncü ülkeye ait 'Heron' bölge üzerinde uçarken yakayı ele vermişti. Aralık 2011'de Mersin'de ele geçirilen teröristlerden birinin de İsrail'le olan yakınlığı önemli bir ayrıntıydı.

Bütün bu gelişmelerin sonucu olarak Hatay, PKK'nın geçiş ve hedef yerlerinden birisi olacak. Nitekim Jandarma Özel Harekat timlerinden bir grubun bölgeye kaydırıldığı da önceki gün itibariyle artık sır değil.

Sonuç itibariyle, BDP yönetimi KCK'nın baskısı sebebiyle Nevruz'u bir kalkışma denemesine çevirmeye çalışırken Suriye'de PKK açısından ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Diyarbakır'ın yarısı 'özerklik' istedi

Diyarbakır'ın yarısı 'özerklik' istedi
Sosyal Siyasal Araştırmalar Merkezi (SAMER), Diyarbakır’da “Bir referandum olsa Kürtler ne ister” diye sordu. Ankete katılanların yüzde 49.2’si ‘demokratik özerklik’ isterken, yüzde 19.2’si ‘bağımsızlık’, yüzde 5.4’ü ‘federasyon’, yüzde 7,1’i de ‘adem-i merkezi yönetim’ seçeneğini, yüzde 3,4’ü ise hiçbiri seçeneğini işaretledi.

 
 SAMER’in Diyarbakır’da yaptığı araştırmada katılımcıların yüzde 40’ı kadın, yüzde 60’ını ise erkekler oluşturdu.

Ankete katılanların yüzde 33’ü 0-350 TL gelire ,yüzde 3’ü ise 2000 TL ve üzeri gelire sahip. Kürtler’in sorunlarıyla ilgili referandum yapılıp yapılmaması, Kürtçe’nin resmi dil olup olmaması, Kürtçe’nin medeniyet dili olup olmadığı gibi soruların yöneltildiği ankete katılanların yüzde 30’u lise, yüzde 24’ü ilköğretim ve yüzde 15’i ortaokul mezunu. Katılımcıların yüzde 22.3’ünün de 20-24 yaş aralığında olduğu anketten çıkan bazı sonuçlar şöyle:


Kürtlerin taleplerine yönelik referandum yapılmalı mı’ sorusunu yüzde 87 ‘evet’ derken, yüzde 2’si yanıt vermedi.

”Bir referandum yapılsa ve Kürtlere sorulsa” sorusuna katılımcıların yüzde 49.2’si demokratik özerklik, yüzde 19.2’si bağımsızlık, yüzde 5.4’ü federasyon, yüzde 7.1’i belediyelerin geniş yetkilere sahip olduğu adem-i merkez yönetim yanıtı verdi.

“Kürtçe Türkiye’de resmi dil olmalı mı” sorusuna katılımcıların yüzde 83’ü evet derken, yüzde 8’lik kısım soruya cevap vermedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Kürtçe medeniyet dili değildir” açıklamasını duydunuz mu sorusunu katılımcıların yüzde 45’i evet olarak yanıtlarken, yüzde 1’i soruya cevap vermedi. Arınç’ın bu ifadesi hakkında ne düşünüyorsunuz sorusuna, katılımcıların yüzde 43’ü “Yanlış ve yersiz bir ifade, yüzde 18’i “Kınıyoruz” dedi.

KCK operasyonları Kürt sorununu ne yönde etkiliyor sorusuna ankete katılanların yüzde 43.4’ü “Olumsuz”, yüzde 24.2’si “Çok olumsuz” yanıtı verdi. Yüzde 6.4’ü “Etkisi yok”, yüzde 2.7’si “Olumlu etkiliyor” dedi.

“BDP’li milletvekillerinin ve Belediye Başkanları’nın yaptığı açlık grevini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna yüzde 66 “Doğru”, yüzde 9 “Gereksiz”, yüzde 9 “Etkisiz” yanıtı verdi.

“Kürtlerin geleceği açısından Kürt Ulusal Kongresi’nin toplanması önemli mi” sorusuna ise katılımcıların yüzde 79’u “Çok önemli” cevabı verdi.

14 Mart 2012 Çarşamba

Adana'da PKK yandaşları polise saldırdı


19.01.2012 tarihinde Adana'da cezaevinden kaçan bir hükümlüyü yakalamak için korsan gösterilerin yoğun olduğu mahalleye giden bir komiser yardımcısı, PKK yandaşlarının saldırısına uğrayınca kuyumcu dükkanına girerek canını zor kurtardı. Komiserin zor anları ise güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi.


Adana'da PKK yandaşları polise saldırdı 

Adana'da PKK yandaşları polise saldırdı 

13.03.2012 tarihinde ise bu kuyumcuya yönelik bir soygun girişimi gerçekleşti.
Adana'da kar maskeli ve silahlı 3 kişi bir kuyumcuyu soyarken iki kişiyi yaraladı
13 Mart 2012 Salı, 10:35:16
  
Edinilen bilgiye göre olay merkez Seyhan ilçesi Barbaros Mahallesi Eminağa Caddesinde meydana geldi. 
Kar maskeli eldivenli ve pompalı tüfekli 3 kişiden ikisi önce Eminağa Caddesi'ndeki trafiği kesti. Üçüncü kişi ise silahla Altunkaynak kuyumcusuna girerek altınları istedi. İçeriden yaklaşık bin lira tutarında altın alan zanlı iki el ateş ederek kaçtı.

Kuyumcuda bulunan Cengiz Altunkaynak ayaklarından Gazi Altunkaynak ise başından yaralandı. Soyguncuların plakasız bir otomobile binerek olay yerinden ayrılması üzerine çevredeki vatandaşlar polise ve sağlık ekiplerine haber verdi.

Olay yerinde incelemelerde bulunan polis kuyumcunun ve çevredeki dükkanların güvenlik kameralarının izlemeye aldı. Olayı gören bir vatandaş ise 3 kişinin plakasız bir otomobilden inerek önce trafiğe kestiğini daha sonra da birinin kuyumcuya girdiğini belirterek, "İki el silah sesi duyduk. Daha sora biz içeriye kaçtık. Altınları alan zanlılar geldikleri araca binerek kaçtılar." dedi.

CİHAN


Çevik Kuvvet'e bombaya 8 gözaltı

Çevik Kuvvet'e bombaya 8 gözaltı
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bağlı midibüsün geçişi sırasında meydana gelen ve 15'i polis 16 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin 7 ayrı ilçedeki 15 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 1'i kadın 8 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

 

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Beyoğlu Sütlüce İmrahor Caddesinde 1 Mart'ta saat 08.50 sıralarında Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görev yapan polisleri taşıyan midibüsün geçişi sırasında yol kenarına bırakılan motosiklette meydana gelen ve 15'i polis 16 kişinin yaralandığı patlamaya ilgili olarak 1'i kadın 8 kişinin yakalandığı belirtildi.
 
Yakalanan kişilerin üzerlerinde ve bulundukları adreslerde yapılan aramalarda, 4 ayrı kalıp halinde 890 gram TNT, Rus yapımı 2 el bombası, 4 elektrikli fünye, 2 bomba zamanlayıcısı, 50 fişek, 2 tabanca susturucusu, 1 tabanca namlusu, 1 peruk ile çok sayıda dijital ve örgütsel malzeme ele geçirildiği bildirildi.
 
Bu arada, olayın ardından bölgede bulunan MOBESE kameraları ile iş yerlerindeki 340 ayrı kameranın kayıtlarının, oluşturulan 60 kişilik özel ekip tarafından inceleme altına alındığı öğrenildi.
 
900 saat süren incelemenin ardından saldırganların kimliklerini belirleyen polisin, 200 kişilik ekiple, 7 ayrı ilçedeki 15 adrese eş zamanlı operasyonlar düzenleyerek, 1'i kadın 8 kişiyi gözaltına aldığı kaydedildi.
 
Emniyet Müdürlüğünde sorgulanan zanlıların sıkça Kuzey Irak'a giriş-çıkış yaptıkları ve poliste de kayıtları bulunduğu belirtildi. Terör örgütü PKK üyesi oldukları kaydedilen zanlıların yıllardır İstanbul'da yaşadıkları da ortaya çıktı.
 
Dikkat çekici mesaj
 
Öte yandan, zanlılardan birinin cep telefonuna patlamadan sonra atıldığı belirlenen iki mesajın polisin dikkatini çektiği öğrenildi.
 
Gelen mesajda; "Onda şunda bundadır, şunda bunda ondadır, Çevik Kuvvet neredeyse bizim Kürtler oradadır", gönderilenler kısmında ise bu mesaja cevap olarak "Onda şunda bundadır, şunda bunda ondadır, Çevik Kuvvet neredeyse bizim bombacılar oradadır" yazdığı kaydedildi.
 
Ele geçirilen dijital malzemeler arasında da zanlıların yakalanmaları halinde polise söyleyecekleri hakkında notlar bulunduğu öğrenildi. 
 
Şüphelilerin, polis sorgusunda da dijital malzemelerde bulunan notlardaki gibi ezbere ifadeler verdikleri öne sürüldü.
 
Emniyette sorguları süren 8 şüphelinin yarın adliyeye sevk edileceği bildirildi.

11 Mart 2012 Pazar

Suruç'ta 'PKK marşı' gerginliği

Suruç'ta 'PKK marşı' gerginliği
ŞANLIURFA’nın Suruç İlçesi’nde, BDP’li Suruç Belediyesi tarafından düzenlenen ’8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ etkinliğinde ’PKK Marşı’ çalındı. Polisin uyarısı ile etkinlik sonlandırılırken, 1 şüpheli gözaltına alındı. Gerginlik ardından çocuklardan oluşan bir grup polise taşla saldırdı.


SURUÇ(Şanlıurfa) (DHA)

 

BDP’li Suruç Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle ilçe merkezinde etkinlik düzenledi. Yerel grupların sahne aldığı etkinlik öncesi önlem alan polis amirleri, yasa dışı slogan atılmaması ve müzik çalınmaması konusunda belediye yetkililerini uyardı. Polisin uyarısına rağmen Kürtçe müzik çalınan etkinlikte Belediye Kültür Müdürü Cihan Yıldıztekin, platforma çıkarak PKK marşı çaldırıp, kalabalığa söyletti. Bunun üzerine polisler megafon ile müziğin durdurulması ve etkinliğin sona erdirilmesini istedi. Uyarı ardından etkinlik sonlandırılırken, marşı çaldırıp kalabalığa söylettiren Suruç Belediyesi Kültür Müdürü Cihan Yıldıztekin gözaltına alındı. 
 
Etkinliğin sona ermesi ;ardından alandan ayrılan bir grup çocuk, polislere taşla saldırdı. Polisin karşılık vermemesi ve alanda bulunan yetişkinlerin uyarıda bulunduğu çocuklar ara sokaklara kaçarak dağıldı. Gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Yıldıztekin’in sorgulanmasına başlanırken, polis ilçedeki güvenlik tedbirlerini artırdı.

Kandil Dağı'na çığ düştü: 8 kadın terörist öldü

Kandil Dağı'na çığ düştü: 8 kadın terörist öldü
PKK'nın Kuzey Irak'taki üssü konumunda bulunan İran sınırındaki Kandil Dağı'nın Dola Koke kesiminde, çığ düşmesi sonucu PKK'lı 8 kadın terörist öldü


Ramazan YAVUZ/ DİYARBAKIR, (DHA)

Ağır kış koşulları Kuzey Irak'taki PKK kamplarını da vurdu. PKK'nın üst düzey yöneticilerinin bulunduğu üs durumundaki Irak'ın Süleymaniye kenti yakınlarındaki İran sınırında bulunan Kandil Dağı'nda kar yağışıyla birlikte 4 Mart günü çığ düştü. Dola Koke kesimindeki çığda 3 yıl önce PKK'ya katıldıkları belirlenen Zeynep Ulaş, Hülya Gök, Rozerin Bilici, Someyi Sofizade, Sümeye Polat, Nuran Bellier, Şehdiya Zeyrik, Fatma Çete isimli teröristler kar altında kaldı. 8 kadın PKK'lının çığ altından cesetleri çıkartıldı.