31 Temmuz 2012 Salı

PKK'nın Şemdinli tuzağını ANKA bozdu

31 Temmuz 2012 - 13:16 
PKK'nın Şemdinli tuzağını ANKA bozdu
Terör örgütü PKK'nın Hakkâri'nin Şemdinli ilçesini ele geçirme planı boşa çıktı.



Örgütün halkla devleti karşı karşıya getirme girişimi, güvenlik güçlerinin dikkati sayesinde engellendi. Bir grup PKK'lı, Kuzey Irak'tan ağır silahlarla birlikte Şemdinli çevresindeki dağlık alana geldi. Grup, insansız hava aracı ANKA tarafından tespit edilerek büyük bir facianın önüne geçildi. Belirlenen hedefler helikopter ve F-16'larla etkisiz hale getirilince PKK'nın baskın ve ele geçirme planı akamete uğradı.
 
Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde 21 Temmuz'dan beri gerginlik yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında Şemdinli'ye baskın girişiminde bulunan ancak amacına ulaşamayan terör örgütü PKK, bu yıl da benzer bir plan uyguladı. Alınan bilgilere göre, Şemdinli ilçe merkezindeki evlere militan yerleştirerek güvenlik güçlerine her evden ateş açılmasını planlayan PKK, şehrin etrafındaki tepelere de ağır makineli silahlar yerleştirmeyi hedefledi. Bir taraftan Şemdinli halkıyla devlet karşı karşıya getirilecek, diğer yandan güvenlik güçleri sürekli ateş altında tutulacaktı. Devlet kurumlarını ele geçirmeyi planlayan teröristler, ilçe merkezine PKK bayrağı asacaktı. Bu planın hayata geçirilmesi için 70-80 kişilik bir terörist grup Şemdinli'ye geldi. Şehirde olağan dışı bir hareketlilik gözlemleyen güvenlik güçleri, bütün kepenklerin aniden kapatılmasından da şüphelendi. Daha önce güvenlik güçlerine teslim olan bazı PKK'lıların verdiği bilgiler de dikkate alınınca alarma geçildi. İnsansız hava araçları bölgeyi gözetim altına aldı. Terör örgütünün Kuzey Irak'taki kamplarından Türkiye'ye doğru bir hareketlenme tespit edildi. Aynı gün Şemdinli ilçesine 15 km uzaklıktaki Bağlar köyü Nehri bölgesinde de PKK'lılar yol kesme ve kimlik kontrolü eylemi yaptı. Örgütün, dikkatleri köylere çekerek sınır geçişini kolaylaştırma stratejisi izlediği anlaşılınca iki yönlü operasyon başlatıldı.
 
Özel timler, 6 yıl aradan sonra, Türkiye-İran ve Irak üçgenini kapsayan Derecik ve Anadağ arasında bulunan derin vadiye indi. Bölgedeki teröristlerden 15'i etkisiz hale getirildi. Helikopterler ve savaş uçakları da, ANKA'ların belirlediği hedeflere bomba yağdırdı. Şemdinli'nin etrafındaki tepelerde konuşlanmak üzere Kuzey Irak'tan yola çıkan terörist unsurlar, amaçlarına ulaşamadan etkisiz hale getirildi. Şemdinli'nin etrafındaki alanlarda sıkışan teröristlerle güvenlik güçleri arasında ise bir haftadan beri çatışmalar aralıklarla devam ediyor. Kuzey Irak'a kaçmaları halinde imha edileceklerini düşünen teröristler, köylere gizlenerek bölgede kalmayı tercih ediyor.
 
Şemdinli 3. Dağ ve Komando Taburu ile 34. Hudut Tugay Komutanlığı'ndan, Goman Dağları'na sürekli obüs ve topçu atışları yapılıyor. Bölgedeki PKK'lıların kaçabileceği noktaların özel birlikler tarafından tutulduğu belirtiliyor. Kobralar bölgeyi havadan bombalıyor. Silah ve topçu atışlarının sesleri geceleri Şemdinli ilçe merkezinden rahatlıkla duyuluyor. Bölgedeki çatışmalar sırasında yaklaşık 50 PKK'lının hayatını kaybettiği ileri sürülüyor.
 
BDP'li heyet bölgeye gitmek istiyor
 
Bölgede incelemelerde bulunmak isteyen BDP'li bir heyete ise güvenlik nedeniyle izin verilmiyor. BDP Hakkâri Milletvekili Esat Canan, Hakkâri Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, Yüksekova Belediye Başkanı Ercan Bora ve Şemdinli Belediye Başkanı Sedat Töre, bölgeye gitmek istedi. Ancak güvenlik güçleri, operasyon devam ettiği için izin vermedi.




Zaman

30 Temmuz 2012 Pazartesi

BDP'liler çatışma bölgesinden PKK'lı cenazesi almak istedi

30 Temmuz 2012 - 16:06

BDP'liler çatışma bölgesinden PKK'lı cenazesi almak istedi
HAKKARİ’nin Şemdinli İlçesi’nin kırsal kesiminde 6 gündür aralıklarla çatışmalar sürerken, çatışma bölgesine girip öldürülen PKK’lıların cenazelerini almak isteyen BDP’lilere asker izin vermedi. BDP Hakkari Milletvekili Esat Canan, bölgede yoğun çatışmaların sürdüğünü belirterek, "Öldürülen 2 PKK’lının ailesinin başvurusu üzerine bölgeye gidip cenazeleri almak istedik" dedi.



Azer DEMİR/ ŞEMDİNLİ(Hakkari), (DHA)-

 

Şemdinli’nin Bağlar ile Rüzgarlı Köyü yakınlarında yol kesip kimlik kontrolü yapan PKK’lı gruba yönelik başlatılan hava destekli operasyon devam ederken, BDP Hakkari Milletvekili Esat Canan, Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, İHD Hakkari Şubesi Başkanı İsmail Akbulut, ilçe belediye başkanları, BDP il ve ilçe yöneticilerinden oluşan bir grup çatışma bölgesine gidip inceleme yapmak ve öldürülen PKK’lıların cenazelerini almak istedi. Derecik yolundan bölgeye gitmeye çalışan gruba asker izin vermedi. Çatışma bölgesine gitmek için izin alamayan grup, bu kez bir süre önce PKK’lıların yol kesip kimlik sorduğu Bağlar Köyü’ne gitmek istedi. Askerler bu köye girişe de izin vermedi.
 
Çatışma bölgesi ve Bağlar Köyü’ne giriş izni alamayan BDP heyeti adına burada BDP Hakkari Milletvekili Esat Canan açıklama yaptı. Çatışmada öldürülen 2 PKK’lının ailesinin başvurusu üzerine bölgeye gitmek için grup oluşturduklarını belirten milletvekili Canan, şöyle dedi:
 
"Bölgede yoğun çatışmalar yaşanıyor. Çatışmalarda çok sayıda kayıp olduğu bilgisini aldık. Hatta bölgeye gidişimiz sırasında bizi durduran askeri yetkililer bölgede bir askerin yaşamını yitirdiğini söylediler. Şemdinli’den de çatışmaların yaşandığı köylere gitmek istedik. Ancak, gidemedik. Gerilla cenazelerinin halen çatışmanın yaşandığı köylerde olduğu bilgisi var. Bizim gördüğümüz manzara şu. Dağlar bombalanıyor. Yer yer ormanlıklarda ateşler yükseliyor."

Belediye otobüsüne molotoflu saldırı


Belediye otobüsüne molotoflu saldırı
Beyoğlu'nda, seyir halindeki bir belediye otobüsü, molotof kokteyli atılarak yakıldı. Yüzleri maskeli kişilerce sürücüsü içindeyken taş ve molotof kokteyleriyle saldırıya uğrayan otobüs kullanılamaz hale geldi.


Ozan URAL İSTANBUL - DHA

Beyoğlu Piyalepaşa Mahallesi Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde İETT'ye ait seyir halindeki bir belediye otobüsünün önü yüzleri maskeli bir grup tarafından saat 21.00 sıralarında kesildi. Otobüse taş ve molotof kokteylleriyle saldıran grup, daha sonra kaçarak izlerini kaybettirdi. Motolof koteyli atılan otobüs kısa sürede alev topuna döndü. İtfaiyenin müdahalesiyle söndürülen otobüs kullanılamaz hale gelirken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Olayı gören bir vatandaş şunları kaydetti: "Kardeşimle otobüse yetişmek istedik. Bir anda otobüsün çevresinde 3 maskeli adam gördüm. Otobüs kısa sürede yanmaya başladı. Otobüs yanmaya başlayınca ilk şoför için endişelendim." Bir başka görgü tanığı da otobüsün çevresini 10 kişilik bir grubun sardığını belirterek, "Atılan molotoflardan biri şoförün gözüne geliyordu. Otobüs şoförü kendini güçlükle dışarı atarak, zor kurtardı" diye konuştu.

29 Temmuz 2012 Pazar

Çan Evladını Şehit Verdi



Çan Evladını Şehit Verdi

29 Temmuz 2012 Pazar 18:15

Hakkari’de yasa dışı örgüte karşı gerçekleştirilen operasyondan acı haber.

Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Doğaca köyünden 28 yaşındaki Uzman Çavuş Yasin Bayraktar gerçekleşen operasyonda şehit düştü.

Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Doğaca köyünden 28 yaşındaki Uzman Çavuş Yasin Bayraktar gerçekleşen operasyonda şehit düştü. Acı haberin Çan Askerlik Şubesine bildirilmesinin ardından askeri yetkililer şehit ailesini ziyaret ettiler. Hakkari'den gelen acı haber karşısında tüm köy halkı yıkıldı. Askeri yetkililer ve köy halkı şehit ailesini teselli etti. Şehit Uzman Çavuş Yasin Bayraktar'ın cenazesinin yarın yola çıkacağı öğrenildi.


Çan Evladını Şehit Verdi

Çan Evladını Şehit Verdi

29 Temmuz 2012 Pazar 18:15

Hakkari’de yasa dışı örgüte karşı gerçekleştirilen operasyondan acı haber.

Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Doğaca köyünden 28 yaşındaki Uzman Çavuş Yasin Bayraktar gerçekleşen operasyonda şehit düştü.

Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Doğaca köyünden 28 yaşındaki Uzman Çavuş Yasin Bayraktar gerçekleşen operasyonda şehit düştü. Acı haberin Çan Askerlik Şubesine bildirilmesinin ardından askeri yetkililer şehit ailesini ziyaret ettiler. Hakkari'den gelen acı haber karşısında tüm köy halkı yıkıldı. Askeri yetkililer ve köy halkı şehit ailesini teselli etti. Şehit Uzman Çavuş Yasin Bayraktar'ın cenazesinin yarın yola çıkacağı öğrenildi.

Goman dağlarına bomba yağdı

Goman dağlarına bomba yağdı
HAKKARİ’nin Şemdinli İlçesi’nde PKK’ya yönelik başlatılan operasyon sürerken, sınıra ’Kirpi’ adı verilen mayına dayanıklı 20 zırhlı araç gönderildi. 

Hakkari’nin sınır ilçelerinde askeri hareketlilik hız kazandı. Dün gece Şemdinli’nin Goman Dağı bölgesinde tespit edilen PKK’lı gruba askeri birliklerden bomba yağdırılırken, bölgeye askeri sevkıyat yapıldı. Bu sabah Van’dan çıkan 20 zırhlı araç, geniş güvenlik önlemleri altında Hakkari’ye ulaştı. Yol boyunca sinyal bozucu jammerlerin güvenlik sağladığı askeri konvoy, Hakkari şehir merkezinden geçerek Hakkari Dağ ve Komando Tugayı’na giriş yaptı. Konvoyun il merkezinden geçişi sırasında polis geniş güvenlik önlemi aldı. 

PKK’LILAR ABLUKAYA ALINDI 

Bu arada Şemdinli’nin Yiğitler Köyü kırsalında sabah saatlerinde sıcak temas sağlanan PKK’lılar ile güvenlik güçleri arasında çatışmaların sürdüğü belirtildi. Yetkililer, PKK’lı grubun güvenlik güçleri tarafından çembere alındığını ve PKK’lıların kaçabileceği noktaların da özel birlikler tarafından tutulduğunu bildirdi.



HAKKARİ’nin Irak sınırındaki ilçesi Şemdinli’ye dün gece saldırı girişiminde bulunan kalabalık PKK’lı grubunu püskürten güvenlik güçleri, başta Goman Dağları olmak üzere PKK’lıların yuvalandığı bölgelerde hava destekli büyük operasyon başlattı. Şemdinli’de sabaha kadar silah sesi yankılandı, helikopter ve uçak gürültüsü uyutmadı.

Kuzey Irak’taki kamplarından ağır silahlarla gelip sınırdan sızarak Şemdinli’ye hakim dağlık bölgede toplanan kalabalık PKK’lı grubu dün gece yarısından sonra ilçe merkezine sızmak için harekete geçti. Güvenlik güçleri, dana önce de Şemdinli’ye baskın düzenleyen PKK’nın saldırı girişimine anında karşılık verdi. Teröristlerin ilçeye girmesini önleyen güvenlik güçleri, toplu olarak bulundukları bölgeleri karadan ve havadan ateş altına aldı.


GOMAN DAĞLARI’NA BOMBA YAĞDI

Şemdinli’de konuşlu 3’üncü Dağ ve Komando Taburu ile 34’üncü Hudut Tugay Komutanlığı’ndan, kalabalık PKK’lı grubunun bulunduğu ilçeye 3 kilometre uzaklıktaki Goman Dağları’na obüs ve topçu atışı başlatıldı. Ardından devreye giren helikopterler, insansız hava araçlarının saptadığı teröristlerin bulunduğu yerlere bomba yağdırdı.

Sabaha kadar silah ve top atışlarıyla, helikopter seslerinin kesilmediği Şemdinli semalarında günün ilk ışıklarıyla uçak hareketliliği başladı. Savaş uçakları, Irak topraklarına kaçmaya çalışan PKK’lıların geçiş noktalarını bombaladı.

Şemdinli’ye sevk edilen takviye birlikler, PKK’lı teröristlere yönelik karadan da geniş kapsamlı operasyon başlattı.

YİĞİTLER KÖYÜ KIRSALINDA ÇATIŞMA

Şemdinli İlçesi’ne bağlı Rüzgarlı ve Bağlar köyleri arasında 5 gün önce yol kesen PKK’lı teröristlere karşı başlatılan operasyon devam ediyor. Bölgede helikopter destekli operasyonda bugün saat 10.00 sıralarında Yiğitler Köyü kırsalında teröristlerle sıcak temas sağlandı. Sikorsky helikopterle bölgeye indirilen komandolarla, PKK’lı teröristler arasındaki çatışmanın aralıklarla devam ettiği bilgisi geldi.

Silopi'de 2 asker şehit

Silopi'de 2 asker şehit

silopide-2-asker-sehit

Silopi ilçesinde askeri bir aracın devrilmesi sonucu biri uzman çavuş 2 asker şehit oldu.
29 Temmuz 2012 Pazar 17:33

Edinilen bilgiye göre, Silopi-Cizre karayolunda askeri bir araç henüz belirlenemeyen nedenle devrildi.

Kazada araçta bulunan piyade uzman çavuş Mehmet Kaya ve piyade er Adnan Öztürk şehit oldu.

Şehit er Kaya’nın Osmaniye, şehit er Öztürk’ün ise Gaziantep nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi. Şehir uzman çavuş Mehmet Kaya'nın babası Kadir Kaya, haberi alınca yasa boğuldu.

Şehitlerin cenazeleri, Diyarbakır Asker Hastanesi’nde düzenlenecek törenin ardından memleketlerine gönderilecek. 

(Vatan)

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Baydemir: Türkiye'de Özerk Kürdistan olacak

28 Temmuz 2012 - 00:13
Baydemir: Türkiye'de Özerk Kürdistan olacak
DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürt halkının idari ve siyasi statü istediğini söyledi. Baydemir, "Yegane yol bütün Ortadoğu coğrafyasında, Irak’ta olduğu gibi yada benzeri İran’da da özerk Kürdistan olacaktır, Türkiye’de de özerk Kürdistan olacaktır, Suriye’ye de özerk Kürdistan olacaktır" dedi. Sınırların kaldırılıp Avrupa Birliği’ndeki gibi ortak para birimine geçilmesini isteyen Baydemir, özerk Kürdistan’ın başkentlerinin Kamışlı, Diyarbakır, Erbil, Mahabad olduğunu söyledi


Bayram BULUT/ DİYARBAKIR, (DHA)

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, kentte görev yapan gazetecilere Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde iftar yemeği verdi. BDP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt’ün de katıldığı yemekte Türkçe ve Kürtçe konuşan Baydemir, Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Baydemir, hükümetin komşularla sıfır problem politikasını eleştirerek, "Nasıl olur da sıfır problem olan komşu ülkelerimizle sıfır problem noktasından bugün Suriye Kürdistan’ının topraklarını bir nevi tampon bölge adı altında işgal politikasına gelmiş bulunuyoruz. Bu nasıl bir cinnet halidir. Eğer ki, komşularımızın Kürtler olmasından haz etmiyorsak, Kürtler komşularımız olduğunda yaşam bize çekilmez hale geliyorsa, peki bu ülkede yaşayan 20 milyon Kürtle nasıl bir arada yaşayacaksınız. Bu ülkeyi yönetenlere çok açık ve net söylüyorum; 20 milyonu yok sayarak artık dış ve iç siyaset yapmaktan vazgeçmelidir. Kürt’ün sevinci devletin üzüntüsü olmamalıdır. Kürt’ün heyecanı devletin kaygısı olmamalıdır. Eğer böyle olmaya devam ederse kaygımız ve endişemiz o ki, bugünleri de hep beraber arayacağız" dedi.


IRAK’TA OLDUĞU GİBİ İRAN, TÜRKİYE, SURİYE’YE DE ÖZERK KÜRDİSTAN OLACAK
Baydemir, sıkıntılı bir atmosferin arifesinde bulunulduğunu belirterek, şöyle dedi:"Ahlaki vicdani sorumluluğumun gereği olarak ifade ediyorum. İl Başkanım burada, siyasi temsilcilerimiz var. Parlemantoda doğru bir siyaset izliyorlar. Ama ahlaki ve vicdani sorumluluğumun gereği olarak Suriye’nin, Suriye Kürdistan’ının işgali bir cinnet olacaktır ve Ortadoğu’ya barışı olabildiğince uzaklaştıracaktır. Yegane yol bütün Ortadoğu coğrafyasında, Irak’ta olduğu gibi yada benzeri İran’da da özerk Kürdistan olacaktır, Türkiye’de de özerk Kürdistan olacaktır, Suriye’ye de özerk Kürdistan olacaktır. Bunun başka bir yolu yoktur diye düşünüyorum. 20 milyon Kürt artık kendi varlığını reddeden bir halkın varlığına, varlığını armağan etmeyecektir. Bunu bütün dünya böyle bilsin. Halen kardeşliğine inandığımız Türk halkı da lütfen böyle bilsin. Varlığımızı tanımayan hiç bir halka varlığımıza armağan etmeyeceğiz."

KÜRT HALKI KAMIŞLI’YI AFRİN’İN İŞGALİNE ASLA RIZA GÖSTERMEYECEK
Baydemir, "Barış elimizi, dostluk elimizi, birlikte yaşam isteğimizi her zaman ifade ettik" diyerek, şöyle devam etti: "Bundan sonra da beklentimiz, gerçekten Türk halkı, biz Kürt halkıyla, biz Kürdistanlılarla birlikte yaşamak istiyor mu? Eğer Türkiye halkı, Türk halkı biz Kürtlerle, Kürdistanlılarla birlikte yaşamak istiyorsa, o halde söz sırası sizindir. Sizin hükümetin veya devletin bu politikasına karşı çıkmanız gerekiyor. Hiç bir Kürt hükümetin Kamışlı’yı Afrin’in işgaline asla ve asla rıza göstermeyecektir. Kendi namı hesabıma siyasi sorumluluktan bağımsız olarak söylüyorum. Kürt halkının bir evladı olarak asla ve asla böyle bir şeye bizde eyvallah demeyeceğiz. Şüphesiz ki, benim silahım yok. Ama bir elimiz var, çıplak bir elimiz var ve bir yüreğimiz var. Elimizle, dilimizle ve yüreğimizle bu politikaya karşı çıkacağız."

KÜRT HALKININ TALEBİ İDARİ VE SİYASİ STATÜDÜR
Osman Baydemir, Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde PKK’lıların karayoluna döşediği mayını patlaması sonucu 2 askerin şehit olmasına değindi. Baydemir, "Dün Diyarbakır sıkıntılı bir gün yaşadı. Bugün yine sıkıntılı bir gün yaşadı. İki insanın cenazesi bu kentten Türkiye’nin batı yakasına gitti, gidiyor. Bütün bunların sona ermesi gerekiyor. Artık hiç bir sorunumuzu F-16’ların yağdırdığı bombalarla, tankların, topların atmış olduğu bombalarla veya kurşunlarla çözme şansı yoktur diye düşünüyorum. Tek yok müzakeredir. Müzakerenin kurulacağı zeminde Kürt halkının haklı talebi olan idari ve siyasi statüdür. Kürt halkına ve Kürtdistan coğrafyasına idari ve siyasi statü verilmediği müddetçe adalet tesis edilemeyecektir. Benim temennim Türk halkının, Türk devletinin şu anda yürütmüş olduğu politikaya biz Kürtlerden daha fazla dur demesidir" dedi.

ÖZERK KÜRDİSTAN’IN BAŞKENTLERİ KAMIŞLI, DİYARBAKIR, HEVLER VE MAHABAD’DIR
Baydemir, bundan sonra aşırı bir merkezi bir yapıyla ülkeyi yönetmenin ortadan kalktığını ileri sürerek, "Ortadoğu’yu yönetmek ortadan kalkmıştır. Benim yüreğimden geçen, bir insan olarak yüreğimden geçen, özerk Kürdistan’ın başşehri Kamışlı’dır. Özerk Kürdistan’ın başşehri Diyarbakır’dır, özerk Kürdistan’ın başşehri Hevler’dir, (Erbil) özerk Kürdistan’ın başşehri Mahabad’dır. Benim yüreğimden geçen Mahabad’dır, ama onlar karar versinler benim yüreğimden Mahabad geçiyor" diye konuştu.

SINIRLAR ORTADAN KALKMALI ORTAK PARA BİRİMİNE GEÇİLMELİ
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Türkiye, İran, Irak, Suriye, Ermenistan ve Ürdün sınırlarının ortadan kalkması gerektiğini ileri sürerek, "Gümrük birliğine geçilmelidir. İdari ve siyasi bir ortaklığa geçilmelidir. Ortak para birimine geçilmelidir. Tıpkı Avrupa Birliği’nde olduğu gibi. Kurtuluş bu yoldadır diye düşünüyorum. Kurtuluş kavgada değil, kurtuluş ret ve inkarda değil" dedi.

PKK Viyana'da THY bürosunu bastı

27 Temmuz 2012 - 23:46 
PKK Viyana'da THY bürosunu bastı
PKK, Avusturya'nın başkenti Viyana'da THY bürosunu bastı

İhsan EKİCİ / VİYANA (DHA)

Avusturya polisinin verdiği bilgilere göre; Bugün yerel saat ile 19.00'da bir grup bölücü örgüt taraftarı Viyana'nın Birinci bölgesinde bulunan Türk Hava Yolları (THY) bürosuna girerek Abdullah Öcalan posterlerini açıp, terör örgütü liderinin serbest bırakılması yönünde slogan attılar.
Olay yerine gelen Avusturya polisi eylemcilere biber gazı sıkarak müdahele etti. İşgal eylemi sadece 15 dakika sürdü ve saat 19.15'te polis  THY bürosunu tamamen emniyete aldı. Olaylarda hiç kimsenin yaralanmadığı belirtildi. Eylemcilerden gözaltına alınanlar oldu.

Helikopterin pilotları faciayı önledi



*

Helikopterin pilotları faciayı önledi
TUNCELİ'de PKK'lı teröristler içinde 6 askerin bulunduğu helikoptere inişe geçtiği sırada uzun namlulu silahlarla ateş açtı


Pilotların usta manevralarıyla ateş menzilinin dışına çıkan helikoptere ilk ateşte 6 mermi isabet etti. Mermilerden biri helikopterdeki uzman çavuşun göğsüne isabet ederken, yeleğinin cebindeki cep telefonunu parçalarken, kendisi hafif yaralandı.

İSABET ALAN HELİKOPTERİN PİLOTLARI FACİAYI ÖNLEDİ
Tunceli'nin merkeze bağlı Geyiksuyu Köyü yakınlarında operasyonda bulunan askerlere erzak taşıyan UH-1 tipi helikopter Nacardeğirmeni Mevkii'nde inişe geçtiği sırada, bölgenin tepelik alanın en üst noktasına gizlenen PKK'lı teröristlerin uzun namlulu silahlarla saldırısına uğradı. İçinde 2 pilot, 1 teknisyen ve 3 askeri personel olmak üzere 6 askerin bulunduğu helikopterin yoğun ateş altına alınması üzerine durumu fark eden pilotlar ani bir manevra yaparak, ateş menzili dışına doğru hızla yükseldi. Pilotlar havada büyük ustalıkla manevralar yaparak helikopteri atış menzili dışına çıkararak büyük bir facialı önledi. Yapılan incelemede ilk açılan ateşte helikoptere 6 merminin isabet ettiği belirlendi.


CEP TELEFONU HAYATINI KURTARDI
PKK'lıların uzun namlulu silahlarla ateş açtığı helikopterde mermilerden biri uzman çavuşun göğsüne isabet etti. Uzman çavuşun sağ göğsüne isabet eden merminin, üzerindeki yeleğinin cebinde bulunan cep telefonunu parçalarken, kendisi de hafif yaralandı.
Helikopter pilotları mermilerin isabet ettiği helikopteri Tunceli 4'üncü Komando Tugay Komutanlığı'na başarılı bir şekilde indirdiği belirtildi. Helikoptere saldıran PKK'lıları etkisiz hale getirmek için bölgede hava destekli düzenlenen operasyonda teröristlerin bulunduğu alanlar Kobra helikopterler tarafından bombalandı. Bölgede Jandarma Özel Harekat Timlerinin operasyonları sürüyor.

KARAKOLA SALDIRI
PKK'lılar Tunceli merkeze 15 kilometre mesafede bulunan Çiçekli Köyü Jandarma Karakolu'na bugün saat 19.30 sıralarında üç ayrı bölgeden roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi. Karakola 700 metre kadar yaklaşan PKK'lılar gizlendikleri ormanlık alandan karakol yakınlarındaki nöbetçi kulelerine ateş altına alıp 3 roketatar attı. Roketatarlar karakol yakınlarına düşüp infilak etti.
Karakoldaki profesyonel askerlerin anında karşılık vermesiyle yaklaşık 20 dakika süren çatışma yaşandı. Yoğun ateş altına kalan teröristler karanlıktan da faydalanarak ormanlık alanın derinliklerine kaçtı. Kaçan PKK'lıların bulunduğu alanları Kobra helikopterler bombalayıp, yoğun ateş altına aldı.
Çatışma nedeniyle ormanlık alanların bazı bölgelerinde yangın çıktı. Alevlere çatışma nedeniyle uzun süre müdahalede bulunulamadı.


Helikopterin pilotları faciayı önledi


Helikopterin pilotları faciayı önledi
TUNCELİ'de PKK'lı teröristler içinde 6 askerin bulunduğu helikoptere inişe geçtiği sırada uzun namlulu silahlarla ateş açtı


Pilotların usta manevralarıyla ateş menzilinin dışına çıkan helikoptere ilk ateşte 6 mermi isabet etti. Mermilerden biri helikopterdeki uzman çavuşun göğsüne isabet ederken, yeleğinin cebindeki cep telefonunu parçalarken, kendisi hafif yaralandı.

İSABET ALAN HELİKOPTERİN PİLOTLARI FACİAYI ÖNLEDİ
Tunceli'nin merkeze bağlı Geyiksuyu Köyü yakınlarında operasyonda bulunan askerlere erzak taşıyan UH-1 tipi helikopter Nacardeğirmeni Mevkii'nde inişe geçtiği sırada, bölgenin tepelik alanın en üst noktasına gizlenen PKK'lı teröristlerin uzun namlulu silahlarla saldırısına uğradı. İçinde 2 pilot, 1 teknisyen ve 3 askeri personel olmak üzere 6 askerin bulunduğu helikopterin yoğun ateş altına alınması üzerine durumu fark eden pilotlar ani bir manevra yaparak, ateş menzili dışına doğru hızla yükseldi. Pilotlar havada büyük ustalıkla manevralar yaparak helikopteri atış menzili dışına çıkararak büyük bir facialı önledi. Yapılan incelemede ilk açılan ateşte helikoptere 6 merminin isabet ettiği belirlendi.


CEP TELEFONU HAYATINI KURTARDI
PKK'lıların uzun namlulu silahlarla ateş açtığı helikopterde mermilerden biri uzman çavuşun göğsüne isabet etti. Uzman çavuşun sağ göğsüne isabet eden merminin, üzerindeki yeleğinin cebinde bulunan cep telefonunu parçalarken, kendisi de hafif yaralandı.
Helikopter pilotları mermilerin isabet ettiği helikopteri Tunceli 4'üncü Komando Tugay Komutanlığı'na başarılı bir şekilde indirdiği belirtildi. Helikoptere saldıran PKK'lıları etkisiz hale getirmek için bölgede hava destekli düzenlenen operasyonda teröristlerin bulunduğu alanlar Kobra helikopterler tarafından bombalandı. Bölgede Jandarma Özel Harekat Timlerinin operasyonları sürüyor.

KARAKOLA SALDIRI
PKK'lılar Tunceli merkeze 15 kilometre mesafede bulunan Çiçekli Köyü Jandarma Karakolu'na bugün saat 19.30 sıralarında üç ayrı bölgeden roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi. Karakola 700 metre kadar yaklaşan PKK'lılar gizlendikleri ormanlık alandan karakol yakınlarındaki nöbetçi kulelerine ateş altına alıp 3 roketatar attı. Roketatarlar karakol yakınlarına düşüp infilak etti.
Karakoldaki profesyonel askerlerin anında karşılık vermesiyle yaklaşık 20 dakika süren çatışma yaşandı. Yoğun ateş altına kalan teröristler karanlıktan da faydalanarak ormanlık alanın derinliklerine kaçtı. Kaçan PKK'lıların bulunduğu alanları Kobra helikopterler bombalayıp, yoğun ateş altına aldı.
Çatışma nedeniyle ormanlık alanların bazı bölgelerinde yangın çıktı. Alevlere çatışma nedeniyle uzun süre müdahalede bulunulamadı.

PKK'nın haraç tarifesi!

27 Temmuz 2012 - 13:33 PKK'nın haraç tarifesi! Geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da PKK'nın uyuşturucu tarlalarına yönelik gerçekleştirilen büyük operasyonun ardından, terörün uyuşturucu ticareti ile ne derece iç içe olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Diyarbakır'da ele geçen uyuşturucunun Türkiye'de bir yılda üretilen uyuşturucunun yarıdan fazlasını oluşturduğu açıklanırken, Akit'in ulaştığı emniyet raporlarında, örgütün ayrıca uyuşturucunun ekiminden dikimine, nakliyesinden sözde vergilendirmesine kadar her aşamasında bulunan bir uyuşturucu karteli haline geldiği görülüyor. Raporlara göre, terör örgütü nün uyuşturucu işindeki ‘maharetleri' saymakla bitmiyor. Geçen hafta gerçekleştirilen Diyarbakır operasyonunun ardından Türkiye'nin de, uyuşturucunun merkezi sayılan Afganistan veya Kolombiya'dan aşağı kalır yanının olmadığı ortaya çıktı. PKK 'nın uyuşturucu işi yaptırdığı köylüleri sözde ‘peşin vergiye' bağladığı, örgüte borçlanan köylünün mecburen kenevir yetiştirmek zorunda kaldığı bilgisine ulaşıldı.PKK ayrıca İranlı kaçakçıları da çift taraflı ‘vergilendirmeyi' ihmal etmemiş. İran üzerinden Batıya seyreden Hint keneviri-esrar ticareti tamamen örgütün kontrolünde iken, Batıdan İran'a sevk edilen eroin ve kokain maddeleri de yine örgütün kontrolü altında seyrediyor. PKK ARTIK SADECE PKK DEĞİL Yıllardır dillendirilen terör örgütü PKK'nın uyuşturucu ticareti yaptığı yönündeki bilgi ve iddiaların gerçekliği, geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da örgütün kenevir tarlalarına gerçekleştirilen operasyon sonucu artık tartışılamaz hale geldi. Operasyonun ortaya çıkardığı tablo, terör örgütünün, finans kaynaklarının başında gelen uyuşturucu ticaretinin yanı sıra kenevir ekimi ve diğer kaçakçıların sözde vergilendirilmesinde de maharet sahibi olduğu gerçeğiydi. KOLOMBİYA DEĞİL DİYARBAKIR Bölgede uyuşturucu ticaretini elinde bulunduran PKK'ya vurulan ağır darbenin ardından, örgütün uyuşturucu tarlalarıyla ilgili olarak basına dağıtılan fotoğraflar “Afganistan veya Kolombiya'ya dönmüşüz” yorumlarının yapılmasına sebep oluyor. ÖRGÜT KÖYLÜYÜ ‘PEŞİN VERGİYE' BAĞLAMIŞ Güvenlik güçleri, istihbarat birimlerinin de desteğiyle Diyarbakır'ın Lice, Kulp, Hani, Eğil, Kocaköy, Hazro ve Silvan ilçelerinde bulunan toplam 5 bin dönüm arazi üzerinde Hint keneviri dikildiğini belirlemiş, helikopterlerle takibe alınan uyuşturucu tarlalarının gelirinin de PKK'ya aktarıldığı bilgisine ulaşılmıştı. Bu alanda üretilen uyuşturucunun Türkiye topraklarında üretilen toplam uyuşturucunun yarısından fazla olduğu değerlendiriliyor. Güvenlik güçleri, PKK'lıların, bölge halkına tarlalara uyuşturucu ekilmesi yönünde baskı yaptığını ve köylülerden, tarlalarının niteliklerine göre değer biçtiği ve sözde peşin vergi statüsünde on binlerce lira haraç aldığını da tespit etti. Örgütün bu yolla köylüleri maşa olarak kullandığı, örgüte borçlanan köylünün de mecburen kenevir dikimi yaptığı belirtiliyor. OPERASYONLAR BİTMEDİ 41 farklı bölgede eşzamanlı operasyon düzenledi. 100'ün üzerinde adrese baskın yapılan operasyon kapsamında 80 kişi gözaltına alındı. Tarlalarda yapılan çalışmalarda tonlarca dikili kenevir ve esrar maddesi ele geçirildi. Emniyetin yaptığı istihbari çalışmalara göre Diyarbakır'da 120'nin üzerinde köyde daha aktif olarak uyuşturucu yetiştiriciliği yaptığı sanılıyor. Söz konusu uyuşturucu tarlalarının kontrolü yine PKK'lıların elinde. Yetkililerden alınan bilgilerde, bu 100 den fazla köyle ilgili çalışmaların devam ettiği, yeni operasyonların bölge tamamen temizlenene kadar süreceği vurgulanıyor. İNKAR ETMİYORLAR Peki güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği bu tarihi operasyon ile ortaya çıkarılan gerçekler daha önce sır mıydı? Uzmanlar bu soruya “Elbette hayır” cevabını veriyorlar. PKK/KCK terör örgütünün uyuşturucu madde kaçakçılığı yaptığı bilgisi, Şemdin Sakık, Fehman Hüseyin gibi örgütün en üst düzey yöneticileri tarafından bugüne kadar pek çok kez itiraf edildi. İşte örgütün uzun yıllardır uyuşturucudan beslendiğini ortaya koyan resmi ifade tutanakları ve istihbari kayıtlardan sadece bir kaçı: UYUŞTURUCU PARALARINI ÖCALAN YÖNETİYORDU Parmaksız Zeki kod adını kullanan bir dönem örgütün iki numaralı ismi Şemdin Sakık'ın 13 Nisan 1998 tarihinde verdiği ifadede; “Genelde uyuşturucu trafiğinin noktalandığı ve dağıtımının yapıldığı Avrupa ülkelerinde, Kürt mafyasının etkin olması, uyuşturucu dağıtımının da bunların elinde olması nedeniyle haraç olarak alınan paraların PKK'ya aktarıldığı, paraların Almanya'da toplanıp, kurye vasıtasıyla Şam'a Abdullah ÖCALAN'a götürülüp teslim edildiği...” bilgisini veriyordu. Yine örgütün dağ kadrosundan Welat kod adlı Ramazan Baysal Karabudak Haziran 2010'da verdiği ifadede; “Esendere Sınır Kapısı'nın güneyinde Türkiye-İran-Irak sınır hatlarının kesiştiği noktada bulunan Şehidan, Kandil alanında bulunan Kuzine, Van-İran sınırında bulunan Kalereş ve Hakurke-Hınıre arasında bulunan Kaleşin Gümrük noktalarında kaçakçılık faaliyetlerinden vergi alındığı, geçen malın niteliğine göre (sigaradan az alınıyorsa eroinden çok alınması gibi) ücretlendirmenin yapıldığını...” söylemişti. KAÇAKCILIĞIN ENVAİ ÇEŞİDİ Örgütün Irak'ın kuzeyindeki silahlı birliklerinde görevli iken sahte kimlikle geldiği Gaziantep'te yakalanan Harun kod adlı Suat Karagöz'ün Şubat 2009'da alınan ifadesinden; “Türkiye-İran sınırında mazot, sigara, uyuşturucu, silah kaçakçılarından büyük miktarda gümrük vergisi adı altında para aldıkları” bilgisine ulaşılmıştı. Kasım 2011'de Şırnak'ta teslim olan Rojhat ve Ferda kod adlarını kullanan Zinar Reşit Öztürk verdiği ifadede, PKK'nın gelirleri arasında uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen gelirler olduğunu ifade etti. Kırsal alanda faaliyet göstermekte iken Ağustos 2011'de Hakkari/Yüksekova'da teslim olan Zeynel kod adlı Turan Türköz ifadesinde, örgütün uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı, uyuşturucu kaçakçılığından yılda 100 milyon dolar para elde ettiğini ifade etti. Kırsal alanda faaliyet göstermekte iken Haziran 2007'de Elazığ/Karakoçan'da yakalanan Rızgar ve Batman kod adlı Nevzat Yıldız alınan ifadesinde; “Avrupa'dan toplanan yardımlar, Kuzey Irak'ta bulunan gümrükçülerden, uyuşturucu madde imalat ve ticaretini yapanlardan, özellikle Türkiye-İran ve Irak sınırında mazot, insan, alkol, sigara, hayvan kaçakçılığı yapan kaçakçılardan alınan vergilendirme adı altında alınan paralar, ülke içerisinde göçerlerden vergilendirme adı altında alınan paralar, Doğu ve Güneydoğuda orman kesimi yapan şahıslardan alınan paralar, kırsal kesimde iş yapan ihale alan bazı müteahhitlerden alınan paraların örgütün finans kaynaklarını oluşturduğunu” beyan etmişti. Mayıs 2011'de yakalanan Firaz kod adlı Engin Yerlikaya ifadesinde, “2010 yılı Ekim ayı ortalarında Nasır kod ve Cemşit kod adlı militanlar ile birlikte İran'dan Türkiye'ye kaçak giriş yapılan sigara, mazot ve uyuşturucuların gümrüklendirme işinde faaliyet yürütmeye başladıklarını” aktarmıştı. PKK İNSAN KAÇAKCILIĞINDA DA KİLİT NOKTADA Ocak 2012'de Şırnak'ta teslim olan Agit Bagok kod adlı Necmeddin Erim ifadesinde; “PKK tarafından Avrupa'da halktan paralar toplandığı, İran-Irak ve Türkiye sınırlarından kaçakçılık yapan kişilerden para alındığı, örgütten izinsiz kaçakçılık yapılmasının mümkün olmadığı, her kaçakçının, kaçakçılık yaptığı malzemenin değerine göre örgüte para ödemek zorunda olduğu, izinsiz olarak kaçakçılık yapmaya çalışanların mallarına el konulduğu, İran sınırında (Esendere-Şehidan bölgesi) yapılan özellikle uyuşturucu madde kaçakçılığı, İran Urmiye-Makü arasında akaryakıt kaçakçılığı ve insan kaçakçılığından gelir elde edildiği,” hususlarını beyan etmişti. 07.09.1996 tarihinde İstanbul ilinde 2750 gram uyuşturucu ele geçirilmişti. Olayla ilgili gözaltına alınan şahıslardan Hurşit Han, alınan ifadesinde, “örgüt mensuplarının kendisine gelerek uyuşturucu kaçakçısı olduğu için kendisinden para istediklerini, kendisinin de 1 milyar lira para yardımında bulunduğunu” belirtmişti. KÖYLÜYÜ TOPRAĞINDAN BEZDİRİYORLAR 10.09.1998 tarihinde ele İzmir'de ele geçirilen 6 kg 133 gr esrar maddesi olayında yakalanan Nizamettin Baltan isimli şahıs alınan ifadesinde; “PKK terör örgütü mensuplarının örgüte gelir elde etmek için köylülerin tarlalarına kenevir ektirdiği, sahibi olmayan tarlalara da zorla kenevir ektirdiklerini, ekilen tarlaların PKK örgüt mensuplarınca değer verilerek (biçilerek) alınacak ürünün miktarına göre vergi adı altında para toplandığını” belirtmiştir. Örgütün bu yolla insanları topraklarından soğuttuğu ve Batıya göçü hızlandırdığı değerlendiriliyor. HALKIN MÜCAHİTLERİNİ DE HARACA BAĞLAMIŞLAR 22.10.1998 tarihinde Hakkari'de emniyet birimlerince 107 kg 680 gr eroin ele geçirildi. Olayla ilgili 28 şahıs gözaltına alındı. Halkın Mücahitleri Örgütü mensubu olarak kayıtlarda tanınan Zikri Demir isimli şahıs ifadesinde; “Uyuşturucu maddenin PKK'ya verilen para sayesinde rahatlıkla temin edildiği, Saygın ailesinin PKK'ya dağdan getirilen uyuşturucu madde için kilo başına 1000 Alman markı vererek uyuşturucu madde getirdiklerini ve yıllık satılan eroinden PKK'ya ortalama 1.000.000 Alman markı verdiklerini belirtmiştir. Şahıslar hakkında son alınan bilgilere göre Sami Saygı ve Reşat Saygı'nın 22.10.1998 tarihinde Hakkari Yüksekova'da ele geçirilen 107 kilo 685 gram eroin maddesi olayı ile ilgili olarak yakalandıkları ve diğer şahıslar hakkında gıyabi tevkif müzekkeresi bulunduğu” bildirilmişti. 14.03.1996 tarihinde İzmir ilinde 20 kg eroinle birlikte 4 şahıs yakalanmıştır. Söz konusu şahıslardan Abubekir Sıddık Oktay ifadesinde: “Her kaçakçının PKK terör örgütüne kg. başına 1000 mark haraç verdiğini...” belirtmiştir. KAÇAKCIDAN AYRI VERGİ, İMALATÇIDAN AYRI VERGİ ALIYORLARMIŞ 13.02.1996 tarihinde Ağrı ilinde 1007 gram eroin maddesi ile birlikte yakalanan Mehmet Salih Sarıhan ifadesinde; “Kendisinin PKK terör örgütüne sempati duyduğunu, köyü İran sınırı yakınında olduğu için pek çok uyuşturucu madde kaçakçısı İranlının uyuşturucu madde satmak üzere köylerinde kaldığını, bu şahısların uyuşturucu ticaretinden PKK'ya pay verdiklerini, kendisinin de maddi daha fazla para kazanmak üzere bu işe girdiğini, yakalamadan birkaç gün önce bir İranlıdan söz konusu maddeyi aldığını, şahsın kendisine uyuşturucu ticaretini PKK terör örgütü adına yaptığını, yakalanması halinde bu konuda bilgi verirse örgütün kendisini öldüreceğini söylediğini, uyuşturucuyu polise satmak isterken yakalandığını” ifade etmiştir. 12.04.1998 günü Van/Başkale ilçesinde evi bulunan Naci Yılmaz isimli şahıs eroin imalatı yaparken yakalanmış, olay yerinde ev sahibi ile birlikte yanında işçi olarak çalışan, Veysel Gürçin, M. Safi Arvas, Muğdat Yılmaz, Sofi Yılmaz, Refik Yılmaz, Celal Yılmaz Ve Orhan Yılmaz isimli şahıslar yakalanmış, kilolarca uyuşturucu ve yapımında kullanılan malzemeler ele geçirilmişti. Sanıklardan M. Safi Arvas, Necip Tekin ve Naci Yılmaz verdikleri ifadelerde; “Üretilen uyuşturucudan İran sınırından giriş ve çıkışlarda PKK'ya belirli miktarlarda pay verdiklerini” belirtmişlerdir. 27.04.1994 tarihinde Diyarbakır ilinde yapılan operasyonda 27 kilo 556 gram esrar, 600 gram morfin, 5 kilo 758 gram kenevir ele geçirilmişti. Olayla ilgili olarak gözaltına alınan Abdurrahman Erol ve Halis Erol ifadelerinde; “Ele geçirilen esrar maddesini örgüte gelir getirmek amacıyla satacaklarını, bir çok kere de örgüte ait uyuşturucu maddeleri satarak elde ettikleri gelirleri PKK'ya verdiklerini” itiraf ettiler. PKK terör örgütü mensubu Hüsamettin Kaya'nın 09.04.1999 tarihinde Bingöl Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadesinde; “Ben de Almanya'da kaldığım süre içerisinde aracı olarak uyuşturucu madde satarak gelir sağladım. Sağladığım bu gelirden de hisseme düşen miktar belirtmiş olduğum gibi PKK terör örgütü mensuplarına vergi ve aidat adı altında vermiştim” demişti. PKK terör örgütü mensubu Sadi Dağ'ın 09.03.1999 tarihinde Bingöl Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadesinde; “Satmış olduğum uyuşturucu maddenin yüzdesinden de veriyordum. Nurettin Kaya ve Kadir Kaya isimli şahıslarla uyuşturucu satarak örgüt adına faaliyet gösteren derneklere gidip geliyorduk” şeklinde beyanda bulunmuştu. VE BAHOZ'UN TELSİZ GÖRÜŞMELERİ Irak'ın Kuzeyinde bulunan örgüt kamplarından sorumlu olarak faaliyet gösteren Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin ile Diyarbakır'ın da içerisinde bulunduğu sözde Orta Saha Komutanı İrfan kod adlı Mehmet Tahir Kılıç arasında 13 Haziran 2012 tarihinde gerçekleşen telsiz görüşmesinde; “Fehman Hüseyin: Arkadaşlar bir ay boyunca bir şeyin peşine düşüyor. Sonuç alana kadar, parça parça sonuç alana kadar sonrasında buraya gönderemiyorlar. Zaten sen biliyorsun, o gün bir şey gelmişti. Yani gerçekten bu kışın milyonlarca şey arazi altında çürüdü. Yani ben anlamadım niye topluyorlar niye öyle yapıyorlar. Bizim yanımıza da gönderemiyorlar. Benim söylediğim yöntem arkadaşlar için daha rahat olur, daha rahat gönderilir. Arkadaşlar yanına alıyor, illa yanlarında tutacaklar, yerin altına saklıyorlar sonrasında koruyamıyorlar, gönderemiyorlar. Biraz daha pratik bir tedbir alın. Tamam mı? Mehmet Tahir Kılıç: Tamam tamam. Fehman Hüseyin: Bak arkadaş açık söyleyeyim. İki buçuk trilyon hepsi yanmış, gitmiş. Ben anlamadım. Bizim arkadaşlar banka mı olmuş, para toplama grubu mu olmuş ya da eylem grubu mu? Arkadaş böyle olmaz. Yani size diyeyim, düşmanın silahı bize yetmezken arkadaşlar şey ediyor daha, arkadaşların ihtiyacı neyse karşılasınlar diğerini yönlendirsinler. Ama illa yanlarına alacaklar, ellerine alacaklar, bilmem nereye götürüyorlar, hepsini Cudi'ye götürdüler, Garzan'a götürdüler, Erzurum'a götürdüler, bilmem nereye götürüyorlar yani en az 4-5 trilyon kayıptır, 4-5 trilyon hepsi yerin altında kayboldu gitti. Mehmet Tahir Kılıç: Tamam anladık.” EŞKİYANIN GÜMRÜĞÜ PKK terör örgütünün, kaçakçılık konusu malın cins ve miktarına göre aldığı haraca ilişkin yakalanan/teslim olan örgüt mensuplarının ifadelerinden örnekler ise şöyle; Ağustos 2009'da Hakkari'de teslim olan Şervan-Bozova kod adlı Ramazan Demir ifadesinde; İran'dan Türkiye'ye katırlarla yapılan kaçakçılık faaliyetlerinden; sigara (100 kutu-katır başı) çay (50 kg.-katır başı) şeker (100 kg.-katır başı) benzin, mazot(18 lt-katır başı) gibi kalemlerden 3-5 dolar gibi sözde vergilendirme yaptıklarını, bu yolla Türkiye sanayii ve üreticisine darbe vurmayı hedeflediklerini, ham uyuşturucu madde-baz morfin ve işlenmiş uyuşturucu maddeler-eroin gibi kalemlerden ise daha yüksek vergiler (haraç) alındığını, insan kaçakçılığı işinden de (kişi başı) 5 dolar alındığı, bu yolla da devletin zora sokularak enerjisinin bir kısmını mültecilere ayırmaya zorlanmasının hedeflendiğini; Türkiye'den İran'a yapılan kaçakçılık faaliyetlerinden ise elbise, kozmetik ürünler, araba yedek parçaları gibi kalemlerden katır başı vergiler alındığı, İran'a götürülen kokainden ise kg başına 3000 dolar (İran'da kilogram fiyatı 50 bin dolar) aldıklarını, İran'a Türkiye'den av tüfeği kaçakçılığının da PKK'nın kontrolünde gerçekleştiğini beyan etmişti. ÖRGÜTÜN BÜTÇESİ UYUŞTURUCU GELİRİNDEN... Sözde Zağros Eyaleti-Şehidan Taburu'na bağlı olarak Şehidan, Tise, Harçini ve Esendere olmak üzere 4 bölgede sözde gümrüklendirme faaliyetinin yapıldığı, sözde vergilendirmelerden yıllık Şehidan bölgesinde 100.000-130.000 dolar, Tise bölgesinde 100.000 dolar, Harçine bölgesinde 150.000 dolar, Esendere bölgesinde 650.000 dolar gelir elde edildiği, Esendere sözde gümrük bölüğünden yılda 40 tondan fazla, diğer üç bölükten de yılda 15 tondan fazla uyuşturucu sevkiyatının yapıldığı, terör örgütü adına en çok paranın uyuşturucu kaçakçılarından alınan sözde vergilerden elde edildiğini beyan ettiği öğrenildi. Terör örgütü adına Van'a mücavir İran topraklarında silahlı faaliyet göstermekte iken 22 Ağustos 2009'da Osmaniye'de yakalanan Hacı kod adlı Kasım Sözen de ifadesinde; Benzin, mazot (katır başına) uyuşturucu madde (eroin 1 kg.) bu kaçakcılık faaliyetlerinde bulunanların yaşadığı veya uyuşturucunun hammaddesini üreten köylerden ortalama 3.000 TL-5.000 TL, esnaflardan sözde ilçe ekonomisini canlandırdıkları iddiasıyla 2.000 dolar-5.000 dolar, köylerden ve ilçelerden yıllık 500.000 ABD doları vergi adı altında para topladıklarını beyan etmişti. 2011 yılı içerisinde terör örgütünün elinden kaçarak kurtulan bir şahıs ifadesinde; “Reber kod adlı Mehmet Şah Yildeniz ile birlikte Serhildan kod adlı teröristlerin kaldığımız noktada vatandaşlardan vergi adı altında topladıkları çok miktarda parayı saydıklarını gördüm” şeklindeki beyanı, yöre halkından toplanan yüklü miktardaki paranın uyuşturucu trafiğinden alınan yüzdelik pay olduğu sanılıyor. YENİ AKİT

Diyarbakır'da patlama : 2 asker şehit

Diyarbakır'da patlama : 2 asker şehit Diyarbakır'ın Lice ilçesinde askeri aracın geçişi sırasında mayın patladı. Patlamada olay yerinde 1 astsubay ile 1 er olmak üzere 2 asker şehit oldu. Bir asker ile olay yerinde bulunan bir sivil vatandaş da yaralandı. 27 Temmuz 2012 Cuma 08:53 Olay sabah saat 07.00 sıralarında meydana geldi. PKK'lı teröristler, Lice ilçe merkezi ile İç Güvenlik Tugay Komutanlığı arasındaki yola yerleştirdikleri patlayıcıyı, askeri araç geçerken uzaktan kumandayla infilak ettirdi. PATLAMADA 2 ASKER ŞEHİT OLDU Askeri aracın geçişi sırasında Diyarbakır’ın Lice İlçesinde PKK’lı teröristlerin tuzakladığı patlayıcıyı uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu zırhlı araçta bulunan askerlerden 1 astsubay ve 1 er şehit oldu. Saldırıda 1 er ile 1 sivil de yaralandı. Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı.

PKK'nın haraç tarifesi!


27 Temmuz 2012 - 13:33 
PKK'nın haraç tarifesi!
Geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da PKK'nın uyuşturucu tarlalarına yönelik gerçekleştirilen büyük operasyonun ardından, terörün uyuşturucu ticareti ile ne derece iç içe olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.

PKK'nın haraç tarifesi!

Diyarbakır'da ele geçen uyuşturucunun Türkiye'de bir yılda üretilen uyuşturucunun yarıdan fazlasını oluşturduğu açıklanırken, Akit'in ulaştığı emniyet raporlarında, örgütün ayrıca uyuşturucunun ekiminden dikimine, nakliyesinden sözde vergilendirmesine kadar her aşamasında bulunan bir uyuşturucu karteli haline geldiği görülüyor.
 
Raporlara göre, terör örgütü nün uyuşturucu işindeki ‘maharetleri' saymakla bitmiyor. Geçen hafta gerçekleştirilen Diyarbakır operasyonunun ardından Türkiye'nin de, uyuşturucunun merkezi sayılan Afganistan veya Kolombiya'dan aşağı kalır yanının olmadığı ortaya çıktı. PKK 'nın uyuşturucu işi yaptırdığı köylüleri sözde ‘peşin vergiye' bağladığı, örgüte borçlanan köylünün mecburen kenevir yetiştirmek zorunda kaldığı bilgisine ulaşıldı.PKK ayrıca İranlı kaçakçıları da çift taraflı ‘vergilendirmeyi' ihmal etmemiş. İran üzerinden Batıya seyreden Hint keneviri-esrar ticareti tamamen örgütün kontrolünde iken, Batıdan İran'a sevk edilen eroin ve kokain maddeleri de yine örgütün kontrolü altında seyrediyor.
 
PKK ARTIK SADECE PKK DEĞİL
 
Yıllardır dillendirilen terör örgütü PKK'nın uyuşturucu ticareti yaptığı yönündeki bilgi ve iddiaların gerçekliği, geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da örgütün kenevir tarlalarına gerçekleştirilen operasyon sonucu artık tartışılamaz hale geldi. Operasyonun ortaya çıkardığı tablo, terör örgütünün, finans kaynaklarının başında gelen uyuşturucu ticaretinin yanı sıra kenevir ekimi ve diğer kaçakçıların sözde vergilendirilmesinde de maharet sahibi olduğu gerçeğiydi.
 
KOLOMBİYA DEĞİL DİYARBAKIR
 
Bölgede uyuşturucu ticaretini elinde bulunduran PKK'ya vurulan ağır darbenin ardından, örgütün uyuşturucu tarlalarıyla ilgili olarak basına dağıtılan fotoğraflar “Afganistan veya Kolombiya'ya dönmüşüz” yorumlarının yapılmasına sebep oluyor.
 
ÖRGÜT KÖYLÜYÜ ‘PEŞİN VERGİYE' BAĞLAMIŞ
 
Güvenlik güçleri, istihbarat birimlerinin de desteğiyle Diyarbakır'ın Lice, Kulp, Hani, Eğil, Kocaköy, Hazro ve Silvan ilçelerinde bulunan toplam 5 bin dönüm arazi üzerinde Hint keneviri dikildiğini belirlemiş, helikopterlerle takibe alınan uyuşturucu tarlalarının gelirinin de PKK'ya aktarıldığı bilgisine ulaşılmıştı. Bu alanda üretilen uyuşturucunun Türkiye topraklarında üretilen toplam uyuşturucunun yarısından fazla olduğu değerlendiriliyor. Güvenlik güçleri, PKK'lıların, bölge halkına tarlalara uyuşturucu ekilmesi yönünde baskı yaptığını ve köylülerden, tarlalarının niteliklerine göre değer biçtiği ve sözde peşin vergi statüsünde on binlerce lira haraç aldığını da tespit etti. Örgütün bu yolla köylüleri maşa olarak kullandığı, örgüte borçlanan köylünün de mecburen kenevir dikimi yaptığı belirtiliyor.
 
OPERASYONLAR BİTMEDİ
 
41 farklı bölgede eşzamanlı operasyon düzenledi. 100'ün üzerinde adrese baskın yapılan operasyon kapsamında 80 kişi gözaltına alındı. Tarlalarda yapılan çalışmalarda tonlarca dikili kenevir ve esrar maddesi ele geçirildi. Emniyetin yaptığı istihbari çalışmalara göre Diyarbakır'da 120'nin üzerinde köyde daha aktif olarak uyuşturucu yetiştiriciliği yaptığı sanılıyor. Söz konusu uyuşturucu tarlalarının kontrolü yine PKK'lıların elinde. Yetkililerden alınan bilgilerde, bu 100 den fazla köyle ilgili çalışmaların devam ettiği, yeni operasyonların bölge tamamen temizlenene kadar süreceği vurgulanıyor.
 
İNKAR ETMİYORLAR
 
Peki güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği bu tarihi operasyon ile ortaya çıkarılan gerçekler daha önce sır mıydı? Uzmanlar bu soruya “Elbette hayır” cevabını veriyorlar. PKK/KCK terör örgütünün uyuşturucu madde kaçakçılığı yaptığı bilgisi, Şemdin Sakık, Fehman Hüseyin gibi örgütün en üst düzey yöneticileri tarafından bugüne kadar pek çok kez itiraf edildi. İşte örgütün uzun yıllardır uyuşturucudan beslendiğini ortaya koyan resmi ifade tutanakları ve istihbari kayıtlardan sadece bir kaçı:
 
UYUŞTURUCU PARALARINI ÖCALAN YÖNETİYORDU
 
Parmaksız Zeki kod adını kullanan bir dönem örgütün iki numaralı ismi Şemdin Sakık'ın 13 Nisan 1998 tarihinde verdiği ifadede; “Genelde uyuşturucu trafiğinin noktalandığı ve dağıtımının yapıldığı Avrupa ülkelerinde, Kürt mafyasının etkin olması, uyuşturucu dağıtımının da bunların elinde olması nedeniyle haraç olarak alınan paraların PKK'ya aktarıldığı, paraların Almanya'da toplanıp, kurye vasıtasıyla Şam'a Abdullah ÖCALAN'a götürülüp teslim edildiği...” bilgisini veriyordu. Yine örgütün dağ kadrosundan Welat kod adlı Ramazan Baysal Karabudak Haziran 2010'da verdiği ifadede; “Esendere Sınır Kapısı'nın güneyinde Türkiye-İran-Irak sınır hatlarının kesiştiği noktada bulunan Şehidan, Kandil alanında bulunan Kuzine, Van-İran sınırında bulunan Kalereş ve Hakurke-Hınıre arasında bulunan Kaleşin Gümrük noktalarında kaçakçılık faaliyetlerinden vergi alındığı, geçen malın niteliğine göre (sigaradan az alınıyorsa eroinden çok alınması gibi) ücretlendirmenin yapıldığını...” söylemişti.
 
KAÇAKCILIĞIN ENVAİ ÇEŞİDİ
 
Örgütün Irak'ın kuzeyindeki silahlı birliklerinde görevli iken sahte kimlikle geldiği Gaziantep'te yakalanan Harun kod adlı Suat Karagöz'ün Şubat 2009'da alınan ifadesinden; “Türkiye-İran sınırında mazot, sigara, uyuşturucu, silah kaçakçılarından büyük miktarda gümrük vergisi adı altında para aldıkları” bilgisine ulaşılmıştı. Kasım 2011'de Şırnak'ta teslim olan Rojhat ve Ferda kod adlarını kullanan Zinar Reşit Öztürk verdiği ifadede, PKK'nın gelirleri arasında uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen gelirler olduğunu ifade etti. Kırsal alanda faaliyet göstermekte iken Ağustos 2011'de Hakkari/Yüksekova'da teslim olan Zeynel kod adlı Turan Türköz ifadesinde, örgütün uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı, uyuşturucu kaçakçılığından yılda 100 milyon dolar para elde ettiğini ifade etti. Kırsal alanda faaliyet göstermekte iken Haziran 2007'de Elazığ/Karakoçan'da yakalanan Rızgar ve Batman kod adlı Nevzat Yıldız alınan ifadesinde; “Avrupa'dan toplanan yardımlar, Kuzey Irak'ta bulunan gümrükçülerden, uyuşturucu madde imalat ve ticaretini yapanlardan, özellikle Türkiye-İran ve Irak sınırında mazot, insan, alkol, sigara, hayvan kaçakçılığı yapan kaçakçılardan alınan vergilendirme adı altında alınan paralar, ülke içerisinde göçerlerden vergilendirme adı altında alınan paralar, Doğu ve Güneydoğuda orman kesimi yapan şahıslardan alınan paralar, kırsal kesimde iş yapan ihale alan bazı müteahhitlerden alınan paraların örgütün finans kaynaklarını oluşturduğunu” beyan etmişti. Mayıs 2011'de yakalanan Firaz kod adlı Engin Yerlikaya ifadesinde, “2010 yılı Ekim ayı ortalarında Nasır kod ve Cemşit kod adlı militanlar ile birlikte İran'dan Türkiye'ye kaçak giriş yapılan sigara, mazot ve uyuşturucuların gümrüklendirme işinde faaliyet yürütmeye başladıklarını” aktarmıştı.
 
PKK İNSAN KAÇAKCILIĞINDA DA KİLİT NOKTADA
 
Ocak 2012'de Şırnak'ta teslim olan Agit Bagok kod adlı Necmeddin Erim ifadesinde; “PKK tarafından Avrupa'da halktan paralar toplandığı, İran-Irak ve Türkiye sınırlarından kaçakçılık yapan kişilerden para alındığı, örgütten izinsiz kaçakçılık yapılmasının mümkün olmadığı, her kaçakçının, kaçakçılık yaptığı malzemenin değerine göre örgüte para ödemek zorunda olduğu, izinsiz olarak kaçakçılık yapmaya çalışanların mallarına el konulduğu, İran sınırında (Esendere-Şehidan bölgesi) yapılan özellikle uyuşturucu madde kaçakçılığı, İran Urmiye-Makü arasında akaryakıt kaçakçılığı ve insan kaçakçılığından gelir elde edildiği,” hususlarını beyan etmişti. 07.09.1996 tarihinde İstanbul ilinde 2750 gram uyuşturucu ele geçirilmişti. Olayla ilgili gözaltına alınan şahıslardan Hurşit Han, alınan ifadesinde, “örgüt mensuplarının kendisine gelerek uyuşturucu kaçakçısı olduğu için kendisinden para istediklerini, kendisinin de 1 milyar lira para yardımında bulunduğunu” belirtmişti.
 
KÖYLÜYÜ TOPRAĞINDAN BEZDİRİYORLAR
 
10.09.1998 tarihinde ele İzmir'de ele geçirilen 6 kg 133 gr esrar maddesi olayında yakalanan Nizamettin Baltan isimli şahıs alınan ifadesinde; “PKK terör örgütü mensuplarının örgüte gelir elde etmek için köylülerin tarlalarına kenevir ektirdiği, sahibi olmayan tarlalara da zorla kenevir ektirdiklerini, ekilen tarlaların PKK örgüt mensuplarınca değer verilerek (biçilerek) alınacak ürünün miktarına göre vergi adı altında para toplandığını” belirtmiştir. Örgütün bu yolla insanları topraklarından soğuttuğu ve Batıya göçü hızlandırdığı değerlendiriliyor.
 
HALKIN MÜCAHİTLERİNİ DE HARACA BAĞLAMIŞLAR
 
22.10.1998 tarihinde Hakkari'de emniyet birimlerince 107 kg 680 gr eroin ele geçirildi. Olayla ilgili 28 şahıs gözaltına alındı. Halkın Mücahitleri Örgütü mensubu olarak kayıtlarda tanınan Zikri Demir isimli şahıs ifadesinde; “Uyuşturucu maddenin PKK'ya verilen para sayesinde rahatlıkla temin edildiği, Saygın ailesinin PKK'ya dağdan getirilen uyuşturucu madde için kilo başına 1000 Alman markı vererek uyuşturucu madde getirdiklerini ve yıllık satılan eroinden PKK'ya ortalama 1.000.000 Alman markı verdiklerini belirtmiştir. Şahıslar hakkında son alınan bilgilere göre Sami Saygı ve Reşat Saygı'nın 22.10.1998 tarihinde Hakkari Yüksekova'da ele geçirilen 107 kilo 685 gram eroin maddesi olayı ile ilgili olarak yakalandıkları ve diğer şahıslar hakkında gıyabi tevkif müzekkeresi bulunduğu” bildirilmişti. 14.03.1996 tarihinde İzmir ilinde 20 kg eroinle birlikte 4 şahıs yakalanmıştır. Söz konusu şahıslardan Abubekir Sıddık Oktay ifadesinde: “Her kaçakçının PKK terör örgütüne kg. başına 1000 mark haraç verdiğini...” belirtmiştir.
 
KAÇAKCIDAN AYRI VERGİ, İMALATÇIDAN AYRI VERGİ ALIYORLARMIŞ
 
13.02.1996 tarihinde Ağrı ilinde 1007 gram eroin maddesi ile birlikte yakalanan Mehmet Salih Sarıhan ifadesinde; “Kendisinin PKK terör örgütüne sempati duyduğunu, köyü İran sınırı yakınında olduğu için pek çok uyuşturucu madde kaçakçısı İranlının uyuşturucu madde satmak üzere köylerinde kaldığını, bu şahısların uyuşturucu ticaretinden PKK'ya pay verdiklerini, kendisinin de maddi daha fazla para kazanmak üzere bu işe girdiğini, yakalamadan birkaç gün önce bir İranlıdan söz konusu maddeyi aldığını, şahsın kendisine uyuşturucu ticaretini PKK terör örgütü adına yaptığını, yakalanması halinde bu konuda bilgi verirse örgütün kendisini öldüreceğini söylediğini, uyuşturucuyu polise satmak isterken yakalandığını” ifade etmiştir.
 
12.04.1998 günü Van/Başkale ilçesinde evi bulunan Naci Yılmaz isimli şahıs eroin imalatı yaparken yakalanmış, olay yerinde ev sahibi ile birlikte yanında işçi olarak çalışan, Veysel Gürçin, M. Safi Arvas, Muğdat Yılmaz, Sofi Yılmaz, Refik Yılmaz, Celal Yılmaz Ve Orhan Yılmaz isimli şahıslar yakalanmış, kilolarca uyuşturucu ve yapımında kullanılan malzemeler ele geçirilmişti. Sanıklardan M. Safi Arvas, Necip Tekin ve Naci Yılmaz verdikleri ifadelerde; “Üretilen uyuşturucudan İran sınırından giriş ve çıkışlarda PKK'ya belirli miktarlarda pay verdiklerini” belirtmişlerdir. 27.04.1994 tarihinde Diyarbakır ilinde yapılan operasyonda 27 kilo 556 gram esrar, 600 gram morfin, 5 kilo 758 gram kenevir ele geçirilmişti. Olayla ilgili olarak gözaltına alınan Abdurrahman Erol ve Halis Erol ifadelerinde; “Ele geçirilen esrar maddesini örgüte gelir getirmek amacıyla satacaklarını, bir çok kere de örgüte ait uyuşturucu maddeleri satarak elde ettikleri gelirleri PKK'ya verdiklerini” itiraf ettiler. PKK terör örgütü mensubu Hüsamettin Kaya'nın 09.04.1999 tarihinde Bingöl Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadesinde; “Ben de Almanya'da kaldığım süre içerisinde aracı olarak uyuşturucu madde satarak gelir sağladım. Sağladığım bu gelirden de hisseme düşen miktar belirtmiş olduğum gibi PKK terör örgütü mensuplarına vergi ve aidat adı altında vermiştim” demişti. PKK terör örgütü mensubu Sadi Dağ'ın 09.03.1999 tarihinde Bingöl Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadesinde; “Satmış olduğum uyuşturucu maddenin yüzdesinden de veriyordum. Nurettin Kaya ve Kadir Kaya isimli şahıslarla uyuşturucu satarak örgüt adına faaliyet gösteren derneklere gidip geliyorduk” şeklinde beyanda bulunmuştu.
 
VE BAHOZ'UN TELSİZ GÖRÜŞMELERİ
 
Irak'ın Kuzeyinde bulunan örgüt kamplarından sorumlu olarak faaliyet gösteren Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin ile Diyarbakır'ın da içerisinde bulunduğu sözde Orta Saha Komutanı İrfan kod adlı Mehmet Tahir Kılıç arasında 13 Haziran 2012 tarihinde gerçekleşen telsiz görüşmesinde;
 
“Fehman Hüseyin: Arkadaşlar bir ay boyunca bir şeyin peşine düşüyor. Sonuç alana kadar, parça parça sonuç alana kadar sonrasında buraya gönderemiyorlar. Zaten sen biliyorsun, o gün bir şey gelmişti. Yani gerçekten bu kışın milyonlarca şey arazi altında çürüdü. Yani ben anlamadım niye topluyorlar niye öyle yapıyorlar. Bizim yanımıza da gönderemiyorlar. Benim söylediğim yöntem arkadaşlar için daha rahat olur, daha rahat gönderilir. Arkadaşlar yanına alıyor, illa yanlarında tutacaklar, yerin altına saklıyorlar sonrasında koruyamıyorlar, gönderemiyorlar. Biraz daha pratik bir tedbir alın. Tamam mı?
 
Mehmet Tahir Kılıç: Tamam tamam.
 
Fehman Hüseyin: Bak arkadaş açık söyleyeyim. İki buçuk trilyon hepsi yanmış, gitmiş. Ben anlamadım. Bizim arkadaşlar banka mı olmuş, para toplama grubu mu olmuş ya da eylem grubu mu? Arkadaş böyle olmaz. Yani size diyeyim, düşmanın silahı bize yetmezken arkadaşlar şey ediyor daha, arkadaşların ihtiyacı neyse karşılasınlar diğerini yönlendirsinler. Ama illa yanlarına alacaklar, ellerine alacaklar, bilmem nereye götürüyorlar, hepsini Cudi'ye götürdüler, Garzan'a götürdüler, Erzurum'a götürdüler, bilmem nereye götürüyorlar yani en az 4-5 trilyon kayıptır, 4-5 trilyon hepsi yerin altında kayboldu gitti.
 
Mehmet Tahir Kılıç: Tamam anladık.”
 
EŞKİYANIN GÜMRÜĞÜ
 
PKK terör örgütünün, kaçakçılık konusu malın cins ve miktarına göre aldığı haraca ilişkin yakalanan/teslim olan örgüt mensuplarının ifadelerinden örnekler ise şöyle; Ağustos 2009'da Hakkari'de teslim olan Şervan-Bozova kod adlı Ramazan Demir ifadesinde; İran'dan Türkiye'ye katırlarla yapılan kaçakçılık faaliyetlerinden; sigara (100 kutu-katır başı) çay (50 kg.-katır başı) şeker (100 kg.-katır başı) benzin, mazot(18 lt-katır başı) gibi kalemlerden 3-5 dolar gibi sözde vergilendirme yaptıklarını, bu yolla Türkiye sanayii ve üreticisine darbe vurmayı hedeflediklerini, ham uyuşturucu madde-baz morfin ve işlenmiş uyuşturucu maddeler-eroin gibi kalemlerden ise daha yüksek vergiler (haraç) alındığını, insan kaçakçılığı işinden de (kişi başı) 5 dolar alındığı, bu yolla da devletin zora sokularak enerjisinin bir kısmını mültecilere ayırmaya zorlanmasının hedeflendiğini; Türkiye'den İran'a yapılan kaçakçılık faaliyetlerinden ise elbise, kozmetik ürünler, araba yedek parçaları gibi kalemlerden katır başı vergiler alındığı, İran'a götürülen kokainden ise kg başına 3000 dolar (İran'da kilogram fiyatı 50 bin dolar) aldıklarını, İran'a Türkiye'den av tüfeği kaçakçılığının da PKK'nın kontrolünde gerçekleştiğini beyan etmişti.
 
ÖRGÜTÜN BÜTÇESİ UYUŞTURUCU GELİRİNDEN...
 
Sözde Zağros Eyaleti-Şehidan Taburu'na bağlı olarak Şehidan, Tise, Harçini ve Esendere olmak üzere 4 bölgede sözde gümrüklendirme faaliyetinin yapıldığı, sözde vergilendirmelerden yıllık Şehidan bölgesinde 100.000-130.000 dolar, Tise bölgesinde 100.000 dolar, Harçine bölgesinde 150.000 dolar, Esendere bölgesinde 650.000 dolar gelir elde edildiği, Esendere sözde gümrük bölüğünden yılda 40 tondan fazla, diğer üç bölükten de yılda 15 tondan fazla uyuşturucu sevkiyatının yapıldığı, terör örgütü adına en çok paranın uyuşturucu kaçakçılarından alınan sözde vergilerden elde edildiğini beyan ettiği öğrenildi. Terör örgütü adına Van'a mücavir İran topraklarında silahlı faaliyet göstermekte iken 22 Ağustos 2009'da Osmaniye'de yakalanan Hacı kod adlı Kasım Sözen de ifadesinde; Benzin, mazot (katır başına) uyuşturucu madde (eroin 1 kg.) bu kaçakcılık faaliyetlerinde bulunanların yaşadığı veya uyuşturucunun hammaddesini üreten köylerden ortalama 3.000 TL-5.000 TL, esnaflardan sözde ilçe ekonomisini canlandırdıkları iddiasıyla 2.000 dolar-5.000 dolar, köylerden ve ilçelerden yıllık 500.000 ABD doları vergi adı altında para topladıklarını beyan etmişti. 2011 yılı içerisinde terör örgütünün elinden kaçarak kurtulan bir şahıs ifadesinde; “Reber kod adlı Mehmet Şah Yildeniz ile birlikte Serhildan kod adlı teröristlerin kaldığımız noktada vatandaşlardan vergi adı altında topladıkları çok miktarda parayı saydıklarını gördüm” şeklindeki beyanı, yöre halkından toplanan yüklü miktardaki paranın uyuşturucu trafiğinden alınan yüzdelik pay olduğu sanılıyor.
 
YENİ AKİT

Diyarbakır'da patlama : 2 asker şehit



Diyarbakır'da patlama : 2 asker şehit
diyarbakirda-patlama--2-asker-sehit
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde askeri aracın geçişi sırasında mayın patladı. Patlamada olay yerinde 1 astsubay ile 1 er olmak üzere 2 asker şehit oldu. Bir asker ile olay yerinde bulunan bir sivil vatandaş da yaralandı.
27 Temmuz 2012 Cuma 08:53

Olay sabah saat 07.00 sıralarında meydana geldi. PKK'lı teröristler, Lice ilçe merkezi ile İç Güvenlik Tugay Komutanlığı arasındaki yola yerleştirdikleri patlayıcıyı, askeri araç geçerken uzaktan kumandayla infilak ettirdi. 

PATLAMADA 2 ASKER ŞEHİT OLDU

Askeri aracın geçişi sırasında Diyarbakır’ın Lice İlçesinde PKK’lı teröristlerin tuzakladığı patlayıcıyı uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu zırhlı araçta bulunan askerlerden 1 astsubay ve 1 er şehit oldu. Saldırıda 1 er ile 1 sivil de yaralandı.

Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı.

27 Temmuz 2012 Cuma

PKK'nın haraç tarifesi!

27 Temmuz 2012 - 13:33 
PKK'nın haraç tarifesi!
Geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da PKK'nın uyuşturucu tarlalarına yönelik gerçekleştirilen büyük operasyonun ardından, terörün uyuşturucu ticareti ile ne derece iç içe olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.

PKK'nın haraç tarifesi!

Diyarbakır'da ele geçen uyuşturucunun Türkiye'de bir yılda üretilen uyuşturucunun yarıdan fazlasını oluşturduğu açıklanırken, Akit'in ulaştığı emniyet raporlarında, örgütün ayrıca uyuşturucunun ekiminden dikimine, nakliyesinden sözde vergilendirmesine kadar her aşamasında bulunan bir uyuşturucu karteli haline geldiği görülüyor.
 
Raporlara göre, terör örgütü nün uyuşturucu işindeki ‘maharetleri' saymakla bitmiyor. Geçen hafta gerçekleştirilen Diyarbakır operasyonunun ardından Türkiye'nin de, uyuşturucunun merkezi sayılan Afganistan veya Kolombiya'dan aşağı kalır yanının olmadığı ortaya çıktı. PKK 'nın uyuşturucu işi yaptırdığı köylüleri sözde ‘peşin vergiye' bağladığı, örgüte borçlanan köylünün mecburen kenevir yetiştirmek zorunda kaldığı bilgisine ulaşıldı.PKK ayrıca İranlı kaçakçıları da çift taraflı ‘vergilendirmeyi' ihmal etmemiş. İran üzerinden Batıya seyreden Hint keneviri-esrar ticareti tamamen örgütün kontrolünde iken, Batıdan İran'a sevk edilen eroin ve kokain maddeleri de yine örgütün kontrolü altında seyrediyor.
 
PKK ARTIK SADECE PKK DEĞİL
 
Yıllardır dillendirilen terör örgütü PKK'nın uyuşturucu ticareti yaptığı yönündeki bilgi ve iddiaların gerçekliği, geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da örgütün kenevir tarlalarına gerçekleştirilen operasyon sonucu artık tartışılamaz hale geldi. Operasyonun ortaya çıkardığı tablo, terör örgütünün, finans kaynaklarının başında gelen uyuşturucu ticaretinin yanı sıra kenevir ekimi ve diğer kaçakçıların sözde vergilendirilmesinde de maharet sahibi olduğu gerçeğiydi.
 
KOLOMBİYA DEĞİL DİYARBAKIR
 
Bölgede uyuşturucu ticaretini elinde bulunduran PKK'ya vurulan ağır darbenin ardından, örgütün uyuşturucu tarlalarıyla ilgili olarak basına dağıtılan fotoğraflar “Afganistan veya Kolombiya'ya dönmüşüz” yorumlarının yapılmasına sebep oluyor.
 
ÖRGÜT KÖYLÜYÜ ‘PEŞİN VERGİYE' BAĞLAMIŞ
 
Güvenlik güçleri, istihbarat birimlerinin de desteğiyle Diyarbakır'ın Lice, Kulp, Hani, Eğil, Kocaköy, Hazro ve Silvan ilçelerinde bulunan toplam 5 bin dönüm arazi üzerinde Hint keneviri dikildiğini belirlemiş, helikopterlerle takibe alınan uyuşturucu tarlalarının gelirinin de PKK'ya aktarıldığı bilgisine ulaşılmıştı. Bu alanda üretilen uyuşturucunun Türkiye topraklarında üretilen toplam uyuşturucunun yarısından fazla olduğu değerlendiriliyor. Güvenlik güçleri, PKK'lıların, bölge halkına tarlalara uyuşturucu ekilmesi yönünde baskı yaptığını ve köylülerden, tarlalarının niteliklerine göre değer biçtiği ve sözde peşin vergi statüsünde on binlerce lira haraç aldığını da tespit etti. Örgütün bu yolla köylüleri maşa olarak kullandığı, örgüte borçlanan köylünün de mecburen kenevir dikimi yaptığı belirtiliyor.
 
OPERASYONLAR BİTMEDİ
 
41 farklı bölgede eşzamanlı operasyon düzenledi. 100'ün üzerinde adrese baskın yapılan operasyon kapsamında 80 kişi gözaltına alındı. Tarlalarda yapılan çalışmalarda tonlarca dikili kenevir ve esrar maddesi ele geçirildi. Emniyetin yaptığı istihbari çalışmalara göre Diyarbakır'da 120'nin üzerinde köyde daha aktif olarak uyuşturucu yetiştiriciliği yaptığı sanılıyor. Söz konusu uyuşturucu tarlalarının kontrolü yine PKK'lıların elinde. Yetkililerden alınan bilgilerde, bu 100 den fazla köyle ilgili çalışmaların devam ettiği, yeni operasyonların bölge tamamen temizlenene kadar süreceği vurgulanıyor.
 
İNKAR ETMİYORLAR
 
Peki güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği bu tarihi operasyon ile ortaya çıkarılan gerçekler daha önce sır mıydı? Uzmanlar bu soruya “Elbette hayır” cevabını veriyorlar. PKK/KCK terör örgütünün uyuşturucu madde kaçakçılığı yaptığı bilgisi, Şemdin Sakık, Fehman Hüseyin gibi örgütün en üst düzey yöneticileri tarafından bugüne kadar pek çok kez itiraf edildi. İşte örgütün uzun yıllardır uyuşturucudan beslendiğini ortaya koyan resmi ifade tutanakları ve istihbari kayıtlardan sadece bir kaçı:
 
UYUŞTURUCU PARALARINI ÖCALAN YÖNETİYORDU
 
Parmaksız Zeki kod adını kullanan bir dönem örgütün iki numaralı ismi Şemdin Sakık'ın 13 Nisan 1998 tarihinde verdiği ifadede; “Genelde uyuşturucu trafiğinin noktalandığı ve dağıtımının yapıldığı Avrupa ülkelerinde, Kürt mafyasının etkin olması, uyuşturucu dağıtımının da bunların elinde olması nedeniyle haraç olarak alınan paraların PKK'ya aktarıldığı, paraların Almanya'da toplanıp, kurye vasıtasıyla Şam'a Abdullah ÖCALAN'a götürülüp teslim edildiği...” bilgisini veriyordu. Yine örgütün dağ kadrosundan Welat kod adlı Ramazan Baysal Karabudak Haziran 2010'da verdiği ifadede; “Esendere Sınır Kapısı'nın güneyinde Türkiye-İran-Irak sınır hatlarının kesiştiği noktada bulunan Şehidan, Kandil alanında bulunan Kuzine, Van-İran sınırında bulunan Kalereş ve Hakurke-Hınıre arasında bulunan Kaleşin Gümrük noktalarında kaçakçılık faaliyetlerinden vergi alındığı, geçen malın niteliğine göre (sigaradan az alınıyorsa eroinden çok alınması gibi) ücretlendirmenin yapıldığını...” söylemişti.
 
KAÇAKCILIĞIN ENVAİ ÇEŞİDİ
 
Örgütün Irak'ın kuzeyindeki silahlı birliklerinde görevli iken sahte kimlikle geldiği Gaziantep'te yakalanan Harun kod adlı Suat Karagöz'ün Şubat 2009'da alınan ifadesinden; “Türkiye-İran sınırında mazot, sigara, uyuşturucu, silah kaçakçılarından büyük miktarda gümrük vergisi adı altında para aldıkları” bilgisine ulaşılmıştı. Kasım 2011'de Şırnak'ta teslim olan Rojhat ve Ferda kod adlarını kullanan Zinar Reşit Öztürk verdiği ifadede, PKK'nın gelirleri arasında uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen gelirler olduğunu ifade etti. Kırsal alanda faaliyet göstermekte iken Ağustos 2011'de Hakkari/Yüksekova'da teslim olan Zeynel kod adlı Turan Türköz ifadesinde, örgütün uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı, uyuşturucu kaçakçılığından yılda 100 milyon dolar para elde ettiğini ifade etti. Kırsal alanda faaliyet göstermekte iken Haziran 2007'de Elazığ/Karakoçan'da yakalanan Rızgar ve Batman kod adlı Nevzat Yıldız alınan ifadesinde; “Avrupa'dan toplanan yardımlar, Kuzey Irak'ta bulunan gümrükçülerden, uyuşturucu madde imalat ve ticaretini yapanlardan, özellikle Türkiye-İran ve Irak sınırında mazot, insan, alkol, sigara, hayvan kaçakçılığı yapan kaçakçılardan alınan vergilendirme adı altında alınan paralar, ülke içerisinde göçerlerden vergilendirme adı altında alınan paralar, Doğu ve Güneydoğuda orman kesimi yapan şahıslardan alınan paralar, kırsal kesimde iş yapan ihale alan bazı müteahhitlerden alınan paraların örgütün finans kaynaklarını oluşturduğunu” beyan etmişti. Mayıs 2011'de yakalanan Firaz kod adlı Engin Yerlikaya ifadesinde, “2010 yılı Ekim ayı ortalarında Nasır kod ve Cemşit kod adlı militanlar ile birlikte İran'dan Türkiye'ye kaçak giriş yapılan sigara, mazot ve uyuşturucuların gümrüklendirme işinde faaliyet yürütmeye başladıklarını” aktarmıştı.
 
PKK İNSAN KAÇAKCILIĞINDA DA KİLİT NOKTADA
 
Ocak 2012'de Şırnak'ta teslim olan Agit Bagok kod adlı Necmeddin Erim ifadesinde; “PKK tarafından Avrupa'da halktan paralar toplandığı, İran-Irak ve Türkiye sınırlarından kaçakçılık yapan kişilerden para alındığı, örgütten izinsiz kaçakçılık yapılmasının mümkün olmadığı, her kaçakçının, kaçakçılık yaptığı malzemenin değerine göre örgüte para ödemek zorunda olduğu, izinsiz olarak kaçakçılık yapmaya çalışanların mallarına el konulduğu, İran sınırında (Esendere-Şehidan bölgesi) yapılan özellikle uyuşturucu madde kaçakçılığı, İran Urmiye-Makü arasında akaryakıt kaçakçılığı ve insan kaçakçılığından gelir elde edildiği,” hususlarını beyan etmişti. 07.09.1996 tarihinde İstanbul ilinde 2750 gram uyuşturucu ele geçirilmişti. Olayla ilgili gözaltına alınan şahıslardan Hurşit Han, alınan ifadesinde, “örgüt mensuplarının kendisine gelerek uyuşturucu kaçakçısı olduğu için kendisinden para istediklerini, kendisinin de 1 milyar lira para yardımında bulunduğunu” belirtmişti.
 
KÖYLÜYÜ TOPRAĞINDAN BEZDİRİYORLAR
 
10.09.1998 tarihinde ele İzmir'de ele geçirilen 6 kg 133 gr esrar maddesi olayında yakalanan Nizamettin Baltan isimli şahıs alınan ifadesinde; “PKK terör örgütü mensuplarının örgüte gelir elde etmek için köylülerin tarlalarına kenevir ektirdiği, sahibi olmayan tarlalara da zorla kenevir ektirdiklerini, ekilen tarlaların PKK örgüt mensuplarınca değer verilerek (biçilerek) alınacak ürünün miktarına göre vergi adı altında para toplandığını” belirtmiştir. Örgütün bu yolla insanları topraklarından soğuttuğu ve Batıya göçü hızlandırdığı değerlendiriliyor.
 
HALKIN MÜCAHİTLERİNİ DE HARACA BAĞLAMIŞLAR
 
22.10.1998 tarihinde Hakkari'de emniyet birimlerince 107 kg 680 gr eroin ele geçirildi. Olayla ilgili 28 şahıs gözaltına alındı. Halkın Mücahitleri Örgütü mensubu olarak kayıtlarda tanınan Zikri Demir isimli şahıs ifadesinde; “Uyuşturucu maddenin PKK'ya verilen para sayesinde rahatlıkla temin edildiği, Saygın ailesinin PKK'ya dağdan getirilen uyuşturucu madde için kilo başına 1000 Alman markı vererek uyuşturucu madde getirdiklerini ve yıllık satılan eroinden PKK'ya ortalama 1.000.000 Alman markı verdiklerini belirtmiştir. Şahıslar hakkında son alınan bilgilere göre Sami Saygı ve Reşat Saygı'nın 22.10.1998 tarihinde Hakkari Yüksekova'da ele geçirilen 107 kilo 685 gram eroin maddesi olayı ile ilgili olarak yakalandıkları ve diğer şahıslar hakkında gıyabi tevkif müzekkeresi bulunduğu” bildirilmişti. 14.03.1996 tarihinde İzmir ilinde 20 kg eroinle birlikte 4 şahıs yakalanmıştır. Söz konusu şahıslardan Abubekir Sıddık Oktay ifadesinde: “Her kaçakçının PKK terör örgütüne kg. başına 1000 mark haraç verdiğini...” belirtmiştir.
 
KAÇAKCIDAN AYRI VERGİ, İMALATÇIDAN AYRI VERGİ ALIYORLARMIŞ
 
13.02.1996 tarihinde Ağrı ilinde 1007 gram eroin maddesi ile birlikte yakalanan Mehmet Salih Sarıhan ifadesinde; “Kendisinin PKK terör örgütüne sempati duyduğunu, köyü İran sınırı yakınında olduğu için pek çok uyuşturucu madde kaçakçısı İranlının uyuşturucu madde satmak üzere köylerinde kaldığını, bu şahısların uyuşturucu ticaretinden PKK'ya pay verdiklerini, kendisinin de maddi daha fazla para kazanmak üzere bu işe girdiğini, yakalamadan birkaç gün önce bir İranlıdan söz konusu maddeyi aldığını, şahsın kendisine uyuşturucu ticaretini PKK terör örgütü adına yaptığını, yakalanması halinde bu konuda bilgi verirse örgütün kendisini öldüreceğini söylediğini, uyuşturucuyu polise satmak isterken yakalandığını” ifade etmiştir.
 
12.04.1998 günü Van/Başkale ilçesinde evi bulunan Naci Yılmaz isimli şahıs eroin imalatı yaparken yakalanmış, olay yerinde ev sahibi ile birlikte yanında işçi olarak çalışan, Veysel Gürçin, M. Safi Arvas, Muğdat Yılmaz, Sofi Yılmaz, Refik Yılmaz, Celal Yılmaz Ve Orhan Yılmaz isimli şahıslar yakalanmış, kilolarca uyuşturucu ve yapımında kullanılan malzemeler ele geçirilmişti. Sanıklardan M. Safi Arvas, Necip Tekin ve Naci Yılmaz verdikleri ifadelerde; “Üretilen uyuşturucudan İran sınırından giriş ve çıkışlarda PKK'ya belirli miktarlarda pay verdiklerini” belirtmişlerdir. 27.04.1994 tarihinde Diyarbakır ilinde yapılan operasyonda 27 kilo 556 gram esrar, 600 gram morfin, 5 kilo 758 gram kenevir ele geçirilmişti. Olayla ilgili olarak gözaltına alınan Abdurrahman Erol ve Halis Erol ifadelerinde; “Ele geçirilen esrar maddesini örgüte gelir getirmek amacıyla satacaklarını, bir çok kere de örgüte ait uyuşturucu maddeleri satarak elde ettikleri gelirleri PKK'ya verdiklerini” itiraf ettiler. PKK terör örgütü mensubu Hüsamettin Kaya'nın 09.04.1999 tarihinde Bingöl Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadesinde; “Ben de Almanya'da kaldığım süre içerisinde aracı olarak uyuşturucu madde satarak gelir sağladım. Sağladığım bu gelirden de hisseme düşen miktar belirtmiş olduğum gibi PKK terör örgütü mensuplarına vergi ve aidat adı altında vermiştim” demişti. PKK terör örgütü mensubu Sadi Dağ'ın 09.03.1999 tarihinde Bingöl Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadesinde; “Satmış olduğum uyuşturucu maddenin yüzdesinden de veriyordum. Nurettin Kaya ve Kadir Kaya isimli şahıslarla uyuşturucu satarak örgüt adına faaliyet gösteren derneklere gidip geliyorduk” şeklinde beyanda bulunmuştu.
 
VE BAHOZ'UN TELSİZ GÖRÜŞMELERİ
 
Irak'ın Kuzeyinde bulunan örgüt kamplarından sorumlu olarak faaliyet gösteren Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin ile Diyarbakır'ın da içerisinde bulunduğu sözde Orta Saha Komutanı İrfan kod adlı Mehmet Tahir Kılıç arasında 13 Haziran 2012 tarihinde gerçekleşen telsiz görüşmesinde;
 
“Fehman Hüseyin: Arkadaşlar bir ay boyunca bir şeyin peşine düşüyor. Sonuç alana kadar, parça parça sonuç alana kadar sonrasında buraya gönderemiyorlar. Zaten sen biliyorsun, o gün bir şey gelmişti. Yani gerçekten bu kışın milyonlarca şey arazi altında çürüdü. Yani ben anlamadım niye topluyorlar niye öyle yapıyorlar. Bizim yanımıza da gönderemiyorlar. Benim söylediğim yöntem arkadaşlar için daha rahat olur, daha rahat gönderilir. Arkadaşlar yanına alıyor, illa yanlarında tutacaklar, yerin altına saklıyorlar sonrasında koruyamıyorlar, gönderemiyorlar. Biraz daha pratik bir tedbir alın. Tamam mı?
 
Mehmet Tahir Kılıç: Tamam tamam.
 
Fehman Hüseyin: Bak arkadaş açık söyleyeyim. İki buçuk trilyon hepsi yanmış, gitmiş. Ben anlamadım. Bizim arkadaşlar banka mı olmuş, para toplama grubu mu olmuş ya da eylem grubu mu? Arkadaş böyle olmaz. Yani size diyeyim, düşmanın silahı bize yetmezken arkadaşlar şey ediyor daha, arkadaşların ihtiyacı neyse karşılasınlar diğerini yönlendirsinler. Ama illa yanlarına alacaklar, ellerine alacaklar, bilmem nereye götürüyorlar, hepsini Cudi'ye götürdüler, Garzan'a götürdüler, Erzurum'a götürdüler, bilmem nereye götürüyorlar yani en az 4-5 trilyon kayıptır, 4-5 trilyon hepsi yerin altında kayboldu gitti.
 
Mehmet Tahir Kılıç: Tamam anladık.”
 
EŞKİYANIN GÜMRÜĞÜ
 
PKK terör örgütünün, kaçakçılık konusu malın cins ve miktarına göre aldığı haraca ilişkin yakalanan/teslim olan örgüt mensuplarının ifadelerinden örnekler ise şöyle; Ağustos 2009'da Hakkari'de teslim olan Şervan-Bozova kod adlı Ramazan Demir ifadesinde; İran'dan Türkiye'ye katırlarla yapılan kaçakçılık faaliyetlerinden; sigara (100 kutu-katır başı) çay (50 kg.-katır başı) şeker (100 kg.-katır başı) benzin, mazot(18 lt-katır başı) gibi kalemlerden 3-5 dolar gibi sözde vergilendirme yaptıklarını, bu yolla Türkiye sanayii ve üreticisine darbe vurmayı hedeflediklerini, ham uyuşturucu madde-baz morfin ve işlenmiş uyuşturucu maddeler-eroin gibi kalemlerden ise daha yüksek vergiler (haraç) alındığını, insan kaçakçılığı işinden de (kişi başı) 5 dolar alındığı, bu yolla da devletin zora sokularak enerjisinin bir kısmını mültecilere ayırmaya zorlanmasının hedeflendiğini; Türkiye'den İran'a yapılan kaçakçılık faaliyetlerinden ise elbise, kozmetik ürünler, araba yedek parçaları gibi kalemlerden katır başı vergiler alındığı, İran'a götürülen kokainden ise kg başına 3000 dolar (İran'da kilogram fiyatı 50 bin dolar) aldıklarını, İran'a Türkiye'den av tüfeği kaçakçılığının da PKK'nın kontrolünde gerçekleştiğini beyan etmişti.
 
ÖRGÜTÜN BÜTÇESİ UYUŞTURUCU GELİRİNDEN...
 
Sözde Zağros Eyaleti-Şehidan Taburu'na bağlı olarak Şehidan, Tise, Harçini ve Esendere olmak üzere 4 bölgede sözde gümrüklendirme faaliyetinin yapıldığı, sözde vergilendirmelerden yıllık Şehidan bölgesinde 100.000-130.000 dolar, Tise bölgesinde 100.000 dolar, Harçine bölgesinde 150.000 dolar, Esendere bölgesinde 650.000 dolar gelir elde edildiği, Esendere sözde gümrük bölüğünden yılda 40 tondan fazla, diğer üç bölükten de yılda 15 tondan fazla uyuşturucu sevkiyatının yapıldığı, terör örgütü adına en çok paranın uyuşturucu kaçakçılarından alınan sözde vergilerden elde edildiğini beyan ettiği öğrenildi. Terör örgütü adına Van'a mücavir İran topraklarında silahlı faaliyet göstermekte iken 22 Ağustos 2009'da Osmaniye'de yakalanan Hacı kod adlı Kasım Sözen de ifadesinde; Benzin, mazot (katır başına) uyuşturucu madde (eroin 1 kg.) bu kaçakcılık faaliyetlerinde bulunanların yaşadığı veya uyuşturucunun hammaddesini üreten köylerden ortalama 3.000 TL-5.000 TL, esnaflardan sözde ilçe ekonomisini canlandırdıkları iddiasıyla 2.000 dolar-5.000 dolar, köylerden ve ilçelerden yıllık 500.000 ABD doları vergi adı altında para topladıklarını beyan etmişti. 2011 yılı içerisinde terör örgütünün elinden kaçarak kurtulan bir şahıs ifadesinde; “Reber kod adlı Mehmet Şah Yildeniz ile birlikte Serhildan kod adlı teröristlerin kaldığımız noktada vatandaşlardan vergi adı altında topladıkları çok miktarda parayı saydıklarını gördüm” şeklindeki beyanı, yöre halkından toplanan yüklü miktardaki paranın uyuşturucu trafiğinden alınan yüzdelik pay olduğu sanılıyor.
 
YENİ AKİT

Diyarbakır'da patlama : 2 asker şehit

Diyarbakır'da patlama : 2 asker şehit
diyarbakirda-patlama--2-asker-sehit
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde askeri aracın geçişi sırasında mayın patladı. Patlamada olay yerinde 1 astsubay ile 1 er olmak üzere 2 asker şehit oldu. Bir asker ile olay yerinde bulunan bir sivil vatandaş da yaralandı.
27 Temmuz 2012 Cuma 08:53

Olay sabah saat 07.00 sıralarında meydana geldi. PKK'lı teröristler, Lice ilçe merkezi ile İç Güvenlik Tugay Komutanlığı arasındaki yola yerleştirdikleri patlayıcıyı, askeri araç geçerken uzaktan kumandayla infilak ettirdi. 

PATLAMADA 2 ASKER ŞEHİT OLDU

Askeri aracın geçişi sırasında Diyarbakır’ın Lice İlçesinde PKK’lı teröristlerin tuzakladığı patlayıcıyı uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu zırhlı araçta bulunan askerlerden 1 astsubay ve 1 er şehit oldu. Saldırıda 1 er ile 1 sivil de yaralandı.

Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı.

26 Temmuz 2012 Perşembe

Mehmetçik 6 yıl sonra Derecik Vadisi'ne indi

26 Temmuz 2012 - 07:13 
Mehmetçik 6 yıl sonra Derecik Vadisi'ne indi
Güvenlik güçleri 6 yıl sonra Şemdinli'ye bağlı Derecik ve Anadağ bölgesi arasında bulunan derin vadiye girdi.


Mehmetçik 6 yıl sonra Derecik Vadisi'ne indi

Sık sık yol keserek vadiye kaçan teröristlere yönelik başlatılan operasyonların ikinci gününde şiddetli çatışmalar yaşandı. 15 PKK'lının etkisiz hale getirildiği operasyonlarda bir astsubay ile 2 uzman çavuş yaralandı. Türkiye-İran ve Irak üçgenini kapsayan sınıra yakın vadide barınan teröristlere yönelik operasyona özel eğitimli askerler katıldı. Ayrıca Şemdinli 34. Hudut Tugay Komutanlığı ve Şemdinli 3. Dağ ve Komando Taburu'na bağlı topçu birlikler de operasyona destek veriyor. Güvenlik güçlerinin operasyon başlattığı vadi, terör örgütünün sığınaklarının merkezi. Irak ve İran sınırıyla bitişik olan vadide teröristlerin barındığı yıllardır biliniyordu. Ancak 'riskli bölge' denilerek bu bölgeye operasyon yapılmıyordu. Tüm hazırlıkları yapan güvenlik güçleri, teröristlerin son yol kesme eyleminden sonra harekete geçti. 30 kişilik terörist gruba yönelik operasyon başlatıldı. İlk çatışmada 5 terör örgütü mensubu yola yakın bölgede öldürüldü. Takviye güçlerin gelmesiyle genişletilen operasyon kapsamında dün sabah teröristlerle ikinci kez temas sağlandı. Çıkan çatışmalarda 10 terör örgütü mensubunun daha etkisiz hale getirildiği öğrenildi. Bölgede 'Newala Geli' olarak bilinen Derecik Vadisi'ne en son 2006 yılında operasyon düzenlenmiş; ancak teröristler bölgeden kaçmayı başarmıştı.
 
 
Zaman

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Çanakkale şehidini gözyaşlarıyla uğurladı...

Hakkari’nin Yüksekova İlçesi Dağlıca Bölgesi’ndeki Yeşiltaş Karakolu’nda, bir el bombasının patlaması sonucu şehit olan er Ali Bozkurt ‘un cenaze töreni doğum yeri Yenice ilçesinde yapıldı.

Dün gece Askeri uçakla Çanakkale’ye getirilen cenaze Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanlığına bağlı Deniz Hastanesi morguna kondu. . Şehit er Bozkurt ’un cenaze töreni için oluşturulan konvoy, Türk bayrağına sarılı tabutu öğle saatlerinde törenin yapılacağı  ilçeye getirdi.
Polis ve Askerlerin törenin yapılacağı güzergah boyunca selama durduğu Ay yıldızlı Türk bayrağına sarılı şehit naşı cenaze aracı ile namazın kılınacağı Yenice merkez camisine getirildi. Oğlunun tabutunu görür görmez şehit annesi 45 yaşındaki Şükriye Bozkurt sinir krizi geçirdi. Feryat figan eden acılı anneyi teselli etmek yakınlarına ve şehit ailesine eşlik eden Deniz Kuvvetlerinin, Jandarmanın bayan subaylarına ve bayan polis memurlarına düştü.

CENAZEDE BİNLER BULUŞTU

Yenice nin Soğucak köyünde dünyaya gelen ve Bozkurt ailesinin tek çocukları olan Ali Bozkurt için Yeniceliler düzenlenen törene akın etti. Yaklaşık 10 bin vatandaş şehit Ali için saf tuttu. Törene katılanlar arasında yer alan Çanakkale valisi Güngör Azim Tuna, CHP’ li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, AK Parti Çanakkale milletvekilleri Mehmet Daniş, İsmail Kaşdemir,  CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan, Yenice Kaymakamı Cem Afşin Akbay, Yenice Belediye Başkanı Veysel Acar başta olmak üzere Çanakkale protokolünü oluşturan onlarca isim, bir çok siyasi partinin il ve ilçe başkanları ile belediye başkanları cenazede şehit Ali için helallik verdi. Öğle vakti ardından kılınan cenaze namazında şehit babası Hüseyin Bozkurt, yakınlarının desteği ile ayakta durdu. Şehit er Ali Bozkurt’un cenazesi düzenlenen tören ardından Yenice’nin Soğucak köyünde toprağa veridi.

Hakkari'de büyük operasyon

25 Temmuz 2012 - 11:22 
Hakkari'de büyük operasyon
HAKKARİ'nin Şemdinli İlçesi'nde dün PKK'lılarla sağlanan sıcak temastan sonra çıkan çatışma sürüyor.



Güvenlik güçlerinin başlattığı operasyon da genişliyor. Yaklaşık 2 bin asker, korucu ve özel harekat polisi bölgeyi abluka altına aldı. Sınır birliklerinden ve havadan PKK'lıların kaçabileceği bölgelere bomba yağdırılıyor.Şemdinli-Derecik karayolu üzerindeki Rüzgarlı ve Bağlar köyleri arasında yol kesip propaganda yapan PKK'lıların takibi sonrası sıcak temas sağlanmasıyla çıkan çatışma sürüyor. Bölgede güvenlik güçleri operasyonları genişletirken, Şemdinli 34. Hudut Tugay Komutanlığı ve Şemdinli 3. Dağ ve Komando Taburu'na bağlı sınırdaki topçu birliklerden çatışmanın yaşandığı bölgelere obüs atışları yapılıyor. Bölge ayrıca Kobra helikopterleriyle de bombalanıyor. Yüksekova ve Şemdinli'den Sikorsky helikopterlerle de PKK'lıların kaçabileceği bölgelere özel eğitimli komandolar indiriliyor. Yaklaşık 2 bin asker, korucu ve özel harekat polisi tarafından abluka altına alınan bölgeden yoğun ateş sesi duyuluyor.


 
DERECİK YOLU ULAŞIMA KAPANDI
Bu arada yoğun çatışma ve operasyonlar nedeniyle Şemdinli-Derecik karayolu trafiğe kapandı. Çatışmanın yaşandığı bölgede zırhlı araçlar yolu kapatarak gelen vatandaşları geri gönderdi.

Hakkari'de 15 terörist etkisiz hale getirildi

24 Temmuz 2012 - 21:06 
Hakkari'de 15 terörist etkisiz hale getirildi
Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Derecik beldesi bağlar köyü mevkiinde 2 gündür yolu kesen teröristlere operasyon yapıldı.


CİHAN HABER AJANSI - BURAK MERT | HAKKARİ

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde yol keserek örgüt propagandası yaparak, kimlik soran PKK'lılarla güvenlik güçlerinin takibi sonrası sıcak temas sağlandı. Çatışmaların sürdüğü bölgeye özel harekat polisi ve asker sevk edildiği bildirildi.
Şemdinli'nin Derecik Beldesi yolu üzerindeki Rüzgarlı ve Bağlar Köyleri arasında yol kesip örgüt propagandası yaparak kimlik sorgusu yapan PKK'lılar dün geceden beri güvenlik güçlerince takibe alındı. Yapılan takip sonrası akşam saatlerinde bir grup PKK'lı ile Şemdinli'ye 15 kilometre uzaklıktaki dağlık alanda sıcak temas sağlandı. Çatışma üzerine bölgeye özel harekat polisleri ile özel eğitimli komandolar sevk edildi. Yoğun bir helikopter ve uçak hareketliliğinin yaşandığı bölgede çatışmaların sürdüğü belirtildi. İlçe merkezindeki kamu kurumlarının önlerine de güvenlik önlemi amacıyla özel harekat polisleri yerleştirildi.

PKK'lılara uçarbirlik operasyonu düzenlendi

24 Temmuz 2012 - 22:22 
PKK'lılara uçarbirlik operasyonu düzenlendi
Tunceli'nin Nazimiye İlçesi kırsalında eylem hazırlığında olan 15 kişilik PKK'lı grubu etkisiz hale getirmek için 'uçarbirlik harekatı' düzenlendi. Komandoların sıcak temas sağladığı PKK'lılar ormanlık alana kaçarken, bölge helikopterler tarafından bombalandı.


Ferit DEMİR/ TUNCELİ, (DHA)

Güvenlik güçleri Tunceli'nin Nazimiye İlçesi'nin Uzuntarla Köyü yakınlarındaki dağlık ve ormanlık alan içinde eylem hazırlığında olan 15 kişilik PKK'lı grubu tespit etmesi üzerine bölgeye 4'üncü Komando Tugay Komutanlığı'ndan profesyonel birlikler ile jandarma özel harekat timleri ile 'uçarbirlik harekatı' düzenlendi. Timler, PKK'lılar ile Uzuntarla Köyü'nün Hanköy Mezrası'nın kayalıklar mevkiinde sıcak temas sağladı. PKK'lılar ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar akşam saatlerine kadar sürdü. Ormanlık alan içine kaçan PKK'lıların bulunduğu alanlar kobra helikopterler tarafından bombalandı.



PKK'lıların daha önce Tunceli-Erzincan karayolunu kesip 5 TIR'ı ateşe verip yakan grup olduğu ve yeni eylem için hazırlık yaptığı belirtildi. Yetkililer, teröristlerinin yerinin eylem gerçekleştirmeden belirlendiğini ve operasyon düzenlendiğini söyledi.
'Uçarbirlik Harekatı' sırasında bazı vatandaşların Tunceli-Erzincan Karayolunun Uzuntarla ile Hanköy Mezrası arasından geçtikleri sırada çatışmanın ortasında kaldıkları belirtildi. Araçlarda bulunan yolcular baygınlık geçirdikleri ifade edilirken, vatandaşların bölgeden hızla ulaştıkları kaydedildi. Uzuntarla Köyü'nde yaşayanlar ise çatışmanın köye yakın bölgelerde yaşandığını belirterek, helikopterlerinde PKK'lıların bulunduğu alanları bombaladığını söyledi. Tunceli-Erzincan Karayolunun Tunceli çıkışında önlem alan güvenlik güçleri, karayolundan sadece küçük araçların geçişine izin verdi. Ağır tonajlı araçların geçişine izin verilmezken, güvenlik önlemleri arttırıldı.

Şehit babası isyan etti

24 Temmuz 2012 - 16:34 
Şehit babası isyan etti
HAKKARİ’nin Yüksekova İlçesi’nde meydana gelen helikopter kazasında şehit olan Piyade Uzman Çavuş Regaip Şahin, Sakarya’nın Serdivan İlçesi’nde toprağa verildi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün de katıldığı cenaze töreninde şehidin tabutu, kola ve dondurma firması şemsiyesinin altına konulurken, taziye çadırı kurulmaması nedeniyle sitem eden şehit babası Hayrettin Şahin, "Hiçbir şehit ailesi bizim kadar sabırlı değil. Ama garibanız, fakiriz" dedi.



Zafer TOKUŞ- Aziz GÜVENER/ADAPAZARI (Sakarya) (DHA)

 

Hakkari Yüksekova’dan kalkan Jandarma Genel Komutanlığı’na ait bir S-70 Sikorsky tipi helikopterin, Dağlıca’nın 12 kilometre kuzeydoğusundaki Deryan Tepe’ye inişe geçtiği sırada düşmesi sonucu şehit olan 5 askerden biri olan Piyade Uzman Çavuş Regaip Şahin’in cenazesi, bugün sabah saatlerinde Sakarya’ya getirildi. Eğitim Araştırma Hastanesi’nde bir süre tutulan cenaze daha sonra Serdivan İlçesi’nde bulunan baba evine, buradan da namazının kılınacağı Hacı Bayram Camisi’ne getirildi. Cenazenin eve getirildiği sırada aile fertleri gözyaşı dökerken, şehit annesi oğlunun tabutuna sarıldı. Aileyi yakınları teselli etmeye çalıştı.  
 
Cenazeye Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Münir Kutluata, Ak Parti Sakarya milletvekilleri Hasan Ali Çelik, Ali İhsan Yavuz, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Sakarya Valisi Mustafa Büyük, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Sakarya Garnizon Komutanı Tuğgeneral Orhan Çınar, Belediye Başkanları, STK Temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
 
TABUT KOLA ŞEMSİYESİ ALTINDA
 
Bakan Nihat Ergün taziyelerini bildirirken şehidin babası Hayrettin Şahin kendileriyle yeterince ilgilenilmediğini söyleyerek taziye çadırı kurulmaması nedeniyle sitemde bulundu. 
 
Şehit oğlunun naaşının bir kola ve dondurma firmasına ait güneş şemsiyesinin altına konulmasından rahatsız olduğunu belirten baba Şahin, Bakan Ergün’e "Hiç bir şehit ailesi bizim kadar sabırlı değil. Ama garibanız, fakiriz. Zenginin oğlu olsaydı burada kimse kapımızdan ayrılmazlardı. Biz garibanız buraya niye gelsinler ki" diyerek sitemde bulundu. 
 
Şehidin cenazesi öğle vakti kılınan namazın ardından Serdivan Şehitliği’nde toprağa verildi.

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Şehit sayısı 5 oldu

23 Temmuz 2012 - 02:30
Dağlıca’da askeri helikopter düştü: 5 şehit, 7 asker yaralı
Hakkâri Dağlıca’da 4 mürettebat ve 11 kişilik emniyet timini taşıyan askeri helikopter inişe geçtiği sırada düştü. 5 asker şehit olurken, 7 askerde yaralandı



Genelkurmay Başkanlığı Yüksekova’dan kalkan Jandarma Genel Komutanlığı’na ait S-70 Sikorsky tipi nakliye helikopterinin Deryan Tepe’ye inişi sırasında motordan kaynaklanan güç kaybına bağlı olarak kaza kırıma uğradığını, 4 askerin şehit olduğunu, 7 askerin de yaralandığını bildirdi. Kaza kırıma uğrayan helikopterde 4 mürettebat ile 11 kişilik emniyet timi bulunduğu ifade edildi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan dün yapılan açıklamada şunları kaydedildi:

İnişe geçerken düştü
“22 Temmuz 2012 Pazar günü saat 16.55 sıralarında, 4 helikopter mürettebatı ve 11 kişilik emniyet timi ile birlikte Yüksekova’dan kalkan Jandarma Genel Komutanlığına ait bir S-70 Sikorsky tipi helikopterimiz; Dağlıca 12 km kuzeydoğusundaki Deryan Tepe’ye inişe geçtiği esnada, ilk belirlemelere göre güç kaybına bağlı olarak kaza kırıma uğramıştır. Kaza sonucunda;  4 personelimiz şehit olmuş, 7 personelimiz yaralanmıştır. Şehit ve yaralılarımız Hakkâri ve Yüksekova’ya tahliye edilmişlerdir.”
Anadolu Ajansı ve Doğan Haber Ajansı geç saatlerde abonelerine geçtikleri haberde, hastaneye kaldırılan yaralı askerlerden birini daha kurtarılamayarak şehit olduğunu duyurdular. Böylece kazada şehit sayısı 5 oldu.

Dağlıca’da askeri helikopter düştü: 5 şehit, 7 asker yaralı

Yaralı askerler hastaneye kaldırıldı

20 şehit verildi
Hakkâri’nin Dağlıca bölgesine Yeşiltaş Piyade Taburu’nun geçici üs bölgesine 19 Haziran’da ağır silahlarla yapılan saldırıda 8 asker şehit olurken, 19 asker de yaralanmıştı. Yaralı askerlerden Piyade Üsteğmen Murat Hasırcıoğlu GATA’da yaşam mücadelesi verirken 13 gün süren şehit oldu. Dağlıca Bölgesi’nde 21 Ekim 2007 gecesi yapılan saldırıda da 12 asker şehit oldu. Teröristlerce kaçırılan sekiz asker bir süre sonra serbest bırakıldı.

Devletin zirvesi başsağlığı diledi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde askeri helikopterin düşmesi sonucu 5 askerin şehit olması nedeniyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e telgraf göndererek başsağlığı diledi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Gül, gönderdiği telgrafta şehitlerin ailelerine, Türk milletine ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başsağlığı dileklerini iletti.

Kılıçdaroğlu da mesaj gönderdi
Başbakanlık Basın Merkezi’nin internet sayfasında yer alan açıklamaya göre ise Erdoğan, Orgeneral Özel’e başsağlığı mesajı göndererek, üzüntülerini iletti ve yaralı askerler için acil şifa dileğinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bir mesaj yayımlayarak, üzüntüsünün çok büyük olduğunu belirtti. Kaza sonucunda şehit olan 5 askere rahmet, ailelerine, yakınlarına, silah arkadaşlarına ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu, yaralanarak tedavi altına alınan 4 askere de acil şifa dileğinde bulundu.