28 Ağustos 2012 Salı

Tunceli'de jandarma karakollarına saldırı düzenlendi

28 Ağustos 2012 - 22:21 

Tunceli'de jandarma karakollarına saldırı düzenlendi
Tunceli’de iki ayrı jandarma karakoluna saldırı düzenlendi Saldırılar önceden alınan sıkı güvelik tedbirleri nedeniyle geri püskürtüldü



FERİT DEMİR/TUNCELİ DHA

İlk saldırı dün akşam saatlerinde gerçekleşti.Hozat ilçesine bağlı Yüceldi jandarma karakoluna 3 ayrı noktadan uzun namlulu silahlar ile saldıran PKK’lılar daha sonra karakolun iki ayrı mevzisine roketatar ile saldırı düzenledi. Saldırılar sırasında şans eseri ölen yada yaralanan olmazken karakolu 3 ayrı noktada uzun namlulu silahlar ile ateş altına almaya çalışan PKK’lılara askerler anında karşılık verdi.PKK’lıların ateş açtığı bölgeler karakol içindeki uçaksavar ve diğer uzun menzilli silahlar ile ateş altına alınırken PKK’lıların kaçış güzergahları da Havan topları ile yoğun top ateşi altına alındı. PKK’lıların bölgeden püskürtülmesinden sonra Tunceli jandarma bölge komutanlığından havalanan iki kobra helikopteri de PKK’lıların kaçtığı ormanlık alanları yoğun bombardıman altına alırken bugün sabah saatlerinde de bölgede hava destekli operasyon başlatıldı bölgedeki operasyonlar devam ediyor.


Aynı karakola 1 ay içinde ikinci saldırı
27 Temmuz günü PKK’lıların saldırısına maruz kalan Çiçekli jandarma karakoluna bu akşam saat 17.30 sularında kalabalık bir PKK’lı grup tekrar uzun namlulu silahlar ile saldırı düzenlendi. Tunceli merkeze yaklaşık 15 km uzaklıkta bulunan Çiçekli jandarma karakolunu bir çok noktadan uzun namlulu silahlar ile ateş altına almak isteyen PKK’lılara karakolda bulunan jandarma özel haraket timleri ve diğer askerler anında karşılık verdi. PKK’lıların karakola fırlattığı iki roketatar karakola yetişmeden havada inifalak ederken, karakola biksi marka uzun namlulu silahlar ile karakol yakınındaki tepelerden ateş açan PKK’lılara karakol içinde bulunan askerler uçaksavarlar ile karşılık vererek PKK’lıları geri püskürttü.
Saldırıdan kısa bir süre sonra Jandarma bölge komutanlığından havalanan iki kobra helikopteri PKK’lıların kaçtığı ormanlık alanları yoğun bombadıman altına alırken bölgede zaman zaman PKK’lılar ile sıcak çatışmaların yaşandığı bildiriliyor. Saldırı sonrası PKK’lıların kaçtığı Zargevut ormanları bölgesine ve civarına helikopterler ile çok sayıda özel eğitimli birlik indirilerek operasyon başlatırılırken bölgede akşam saatlerinde yoğun silah ve top seslerinin geldiği bildiriliyor. Bu arada karakol civarındaki bir çok tepede yaşanan çatışma sonrası yer yer orman yangını çıktığı ancak Tunceli orman işletme müdürlüğü ekiplerinin orman yangınlarına müdahale etmediği belirtiliyor

 

Demirtaş: 400 kilometre PKK'nın denetiminde

28 Ağustos 2012 - 15:28 

Demirtaş: 400 kilometre PKK'nın denetiminde
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Meclis Başkanı’nın teröre karşı hazırladığı mutabakat metninin imzaya açılmasının çok tehlikeli olacağını söyledi. MHP’nin teklifine yanıt veren Demirtaş, “Hepimizin dokunulmazlığı kaldırılsın” dedi. Demirtaş’a göre, Çukurca-Şemdinli arasındaki 400 kilometre PKK’nın denetiminde.

Demirtaş: 400 kilometre PKK'nın denetiminde


Ferit ASLAN-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA)

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in açıkladığı 11 maddelik terörle mücadeleye karşı matabakat metninin imzaya açılması durumunda Türkiye’de kamplaşma yaratacağını savundu.

Diyarbakır’da bulunan BDP lideri Selahattin Demirtaş, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirtaş, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in terörle mücadele konusundaki 11 maddelik mutabakat metnini değerlendirirken niyetini sorgulayacak durumda olmadıklarını söyledi. Çiçek, şöyle dedi:

"TBMM Başkanı bu mutabakat metnini imzaya açarsa tehlikeli bir iş yapmış olur. Mutabakat metnini imzalayanlar ve imzalamayanlar diye STK’lar, siyasi partiler Türkiye ikiye ayrılmış olur. Bu tür metinleri siyasi parti, dernek ve STK’lar imzaya açabilir fakat, Parlamentodaki bütün grupları temsil eden başkanı olan birinin böylesi bir metni imzaya açması çok sakıncalıdır. Naçizane tavsiyem; kendi kişisel görüşleri olarak o mutabakat metninin kalmasıdır. Aksi taktirde metin, Türkiye’de bir kamplaşmanın önünü açmış olacak. Hükümet sözcüsü her ne kadar metne tepki gösteriyor gibi olsa da bence bu iç ve dış politikada sıkışmış olan AKP politikaları kurtarma metnidir. AKP’ye destek oluşturma ve etrafında güç toplama mutabakatıdır. Yoksa öyle milli ve ulusal bir mutabakat vurgusuyla hazırlanmış metin gibi düşünmüyorum. AKP’nin düştüğü çukurdan Meclis Başkanı eliyle kurtarılması girişimidir. Bizce AKP’nin kurtarılması meselesi değil, Türkiye ve toplumun kurtarılması meselesidir. Türkiye ve toplum büyük bir açmaza sokulmuştur, AKP’nin kurtarılması Türkiye’nin kurtarılması bize göre eşdeğer değildir. Bunu bu hale sokan AKP’dir ve hesabını sandıkta vermelidir. Meclis başkanı bu girişimi ile STK ve halkı AKP’nin etrafında set haline getirmeye çalışıyor. O metninde 30 yıldır söylenen ve yapılmayan bir öneri yok. Bütün güvenlik konsept ve bakış açıyla hazırlanmış metindir. Orada yazılan ve uygulanan hangi madde yoktur ? Yeni olan tek bir cümle, Kürt sorunu, eğitim hakkı, kimliği yok. Tümüyle terörle mücadele konsepti üzerine hazırlanmış bir metindir. Şimdi bu metinle Türkiye’de terörle mücadelede güçlü bir irade ortaya çıkaracağız derse Türkiye ikiye ayrılmış olur. Biz böyle bir metni imzalamayız. Türkiye’de demokrasiden ve özgürlüklerden yana olan hiç kimse bu metni imzalamaz. Meclis başkanı kendi eliyle Türkiye’de kamplaşma yaratır. Kendisi bilir. Niyeti buysa kendi taktirleridir. BDP böyle bir girişimin destekçisi olmaz."


BDP Genel Başkanı Demirtaş, Şemdinli’de ortaya çıkan görüntülerden sonra gündeme getirilen BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kuldırılması konusunun TBMM taktirinde olduğunu söyledi. Genel Başkan Selahattin Demirtaş şöyle konuştu:

"Kendileri bilir. Bu konuda ikiyüzlü bir tutum içerisinde olacaklarsa bütün sorumluluk kendilerinde olur. Bu konuda AKP’nin samimi bir tutumu varsa biz başından beri şunu söylüyoruz. Kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkları kaldıralım. Milletvekillerinin ifade özgürlüğü dışında hiçbir dokunulmazlığı olmasın. Ama sırf bir- iki milletvekilimiz için dokunulmazlıklar tartışılmaya açılırsa bu iki yüzlülük olur. Bu kadar dolandırıcılık, sahtecilik fezlekesi mecliste beklerken sadece BDP’li bir kaç vekilin dokunulmazlığın gündeme getirilmesi bizim açımızdan kabul edilemez bir durum olur. BDP’li vekiller dokunulmazlığın arkasına sığınan vekiller değil. Zaten bir çoğumuz hakkında dokunulmazlığımız fiilen ihlal edilmiş durumda. Davalarımız sürüyor. Polis, savcı, yargının dokunmadığı BDP’li vekil yoktur. Dokunulmazlığımız fiilen kalkmış durumda. Bir kez daha Türkiye’yi derin siyasi krizlere sokmak istiyorlarsa böyle hesapları varsa onları da kendileri bilir. Biz hiç tavsiye etmeyiz. Birkaç vekilin dokunulmazlığının kaldırılmasını Türkiye’nin geleceği açısından doğru bulmayız. Kendileri bilir. Dokunulmazlığımız kalkacak diye korkacak ve tedirgin olacak değiliz. Hiçbir arkadaşımızın veremeyecek hesabı yoktur. Sadece BDP’li vekilleri kapsayan dokunulmazlık mecliste gündeme gelmez. Tümden kaldırılacaksa buna destek veririz. Hepimizin dokunulmazlığı kaldırılsın."

"DANIŞMANLAR, FAL BAKARAK BDP’Yİ ANALİZ ETMEYE ÇALIŞIYOR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan’ın BDP’nin yeni anayasa hazırlığı konusunda ’Maraza çıkaracağı’ yönündeki açıklamaları üzerine BDP lideri Demirtaş, "Danışmanlar eskiden somut verilere dayanarak konuşur, analiz yapar, tarihten çıkarılan derslerle geleceğe dair perspektifler sunarlardı. Ama şimdi, danışmanlar aslında fal bakıyorlar. Her halde kahve içip baktıkları faldan BDP’nin ne yapmak istediği kendince analiz etmeye çalışıyorlar. Trajik bir durumdur. Böylesine danışmanlarla Türkiye’nin yönetilmesi trajik bir durumdur. Bu kadar sığ ve burnunun ucunu daha göremeyen analizler bizi ürkütüyor. Başbakan bunlara inanarak güvenerek politika üretiyorsa Türkiye’nin geleceği çok karanlık görünüyor. Yeni ve özgürlükçü anayasa konusunda masada en samimi duruşu sergileyen BDP’dir. AKP bir şekilde masadan kaçmaya çalışmak istiyor. Bunu bir şekilde diğer partilere yüklemek için fırsat kolluyor. Bu ucuz hesaplar tutmaz"dedi.

Selahattin Demirtaş, Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’ndeki operasyonlar ve PKK’nın saldırıları konusuna değinirken yaklaşık 1.5 aydan bu yana 400 kilometrekarelik Şemdinli ve Çukurca arasındaki bölgenin karadan PKK’nın denetiminde olduğunu öne sürdü. Demirtaş, ordunun sadece havadan karakollara lojistik destek sağladığını iddia ederken, şu iddialarda bulundu:

"Karadaki denetim PKK tarafından ele geçirilmiş durumda. Bunu saklamak için manipülatif açıklamalar yapıyor. Hakkari Valisi ’Operasyon bitti’ diyor. Ordu operasyon yapmadı ki bitsin. Durum öyle değil. Askeri açıdan PKK’nın bitirilemeyeceğini Şemdinli’de 40 gündür süren savaş ve acı gerçek bir kez daha ortaya koydu. Oradan çıkarılması gereken sonuç şudur. Kürt sorunu tank- topla haledilecek sorun değil. PKK askeri olarak bitirilse de Kürt sorunu ortadan kalkmayacaktır. Doğru sonuçlar çıkarılırsa bu aşamada ciddi radikal değişikliklerle hükümet müzakereleri gündemine alırsa hep birlikte ölümleri ve akan kanı durdurabiliriz. BDP olarak daha güçlü bir şekilde destek vermeye hazırız. 50 yıl daha savaşılsa gelinecek nokta müzakere masasıdır. Bize göre durum bu kadar açık iken bu savışı iki tarafın uzatmaması lazımdır. Başbakanın da gerçekten topluma çok daha barışıl mesajlar vermesi lazımdır. Savaş ve tansiyonu düşürmek sorumluluğu öncelikle Başbakanda, AKP hükümetindedir. Bunun yolları yöntemleri bellidir. Başbakan bunun nasıl yapılacağını çok iyi biliyor. 2.5 yıl Oslo’da, İmralı’da bu görüşmeler sürdürüldü. Bundan kimseye zarar gelmez. Hükümet bundan korkmamalıdır. Hükümetin ciddi ve radikal politika değişikliği ile savaş konseptinden çıkıp müzakere konseptine geçmesi gerekir. Böyle bir sürece girilirse BDP hükümet ile bu konuları görüşür, destek olur. Ama güvenlikçi konsepten vazgeçilmesi gerekir. İki tarafından savaşı artık bir seçenek olmaktan çıkarıp yeni bir müzakere süreci başlatması lazımdır. Şemdinli bunu yakıcı bir şekilde göstermiştir."

"PKK’NIN KAÇIRDIKLARI KONUSUNDA HÜKÜMET ÇAĞRI YAPARSA DAHA ETKİLİ OLUR"

Demirtaş PKK’nın kaçırdığı kaymakam adayı, asker ve polis konusunda açıklamalarda bulunduklarını ve PKK’ya çağrı yaptıklarınıda yineledi. Demirtaş, alıkonulanların bir an önce bırakılmasını arzu ettiklerini kaydederek, "Bu konuda inanılmaz kaygısız ve ciddiyetsiz bir hükümet var. Kaymakamın 1 yıldır götürülmüş, serbest bıraılmaları için tek bir girişimde bulunmuyors, aileleri ile ilgilenmiyorsunuz. Bu askerler PKK tarafından alıkonuluyor. Bunlar ordunun polisin resmi görevlileri. Bunların bir tanesi çatışmada yaşamını yitirince gidip cenazede boncuk gibi diziliyorlar. Şehit edebiyatını yapıyorlar. Şimdi bunlar canlı canlı PKK’nın elinde asker polis, bunlarla ilgili tek girişimde bulunmuyorsan. Bunlar canlı iken değerleri yok mu? Değerli olabilmeleri için ölmeleri mi lazım. Hükümetin çağrıları ve girişimleri daha etkili olur" dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, parti olarak Hükümet ve siyasi partilerle bir araya geldiklerinde onları çözüm konusunda ikna edebileceklerine inandıklarını, bu bilindiği için siyasetçilerin bir araya gelmediğini öne sürdü. Demirtaş, cenazelerde kışkırtma, tahrik yapılırken bir araya gelenlerin Kürt sorununu ele alma, Kürtler’in hakları konusunda barışın nasıl sağlayabileceği söz konusu olduğunda siyasetçilerin bir araya gelmediğini, siyasetteki küçük hesapların topluma çok ağır faturalarla döndüğünü söyledi. Demirtaş, "Antep’teki acı olaydan sonra çıkan tablonun da çok umut verici bir tablo olduğunu hem siyasetçiler açısından STK’lar açısından düşünmüyorum. Kimse orada barış ve çözüm mesajları vermedi, veremedi. Herkes daha fazla milliyetçilik yarışına girdi. Antep sonrası bir araya gelişin çözüm üretemediği anlaşıldı. Keşke acılarda, çözümde ortaklaşılsa. Bu kavgadan Türkiye zarar görüyor" dedi.

BDP Lideri Demirtaş, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’nın sözleri ve Başbakan Erdoğan ile görüşmesi konusunda BDP ile PKK tarafından susturulduğuna yönelik iddialar bulunduğuna ilişkin şöyle konuştu:

"Biz Leyla hanımı ne konuşturduk, ne susturduk. Yani onu konuşturan da biz değiliz, susturan da biz değiliz. Leyla hanım kendi iradesi ile kişisel tavrı olarak konuşmaları açıklamaları yaptı. Susuyorsa da kendi kişisel tavrıdır. Partimizin kendisine yönelik ne bir baskısı, ne de bir susturma girişimi olmuştur. Tam tersine konuşmaları engelleyen devletin kendisidir. İnsanların, siyasetçilerin konuşmalarını engelleyen devletin, AKP’nin savcılarıdır. Leyla hanım Başbakan görüşmesinde açık yüreklilikle ifade ettik ki keşke o görüşmelerden Başbakan ve AKP hükümeti olumlu sonuçlar çıkarabilseydi. Ama, AKP hükümeti Leyla hanım üzerinden partiyi bölmeye, ayrıştırmaya, nifak sokmaya çalışan bir tutum içerisine girdi. Öyle bir tutumdan hiç kimseye yarar gelmez. Leyla hanım da, partimiz de bu oyunlara asla alet olmaz. Leyla hanım girişimlerinin devamını getirmediyse, getiremediyse AKP’nin bu çirkin yüzünü, oyunaı, hileye dayalı yüzünü belki daha net gördüğü içindir. Kendisi iyi niyetle bir çaba ortaya koydu. Bu iyi niyetli çabasını hem kendisine karşı hem bize karşı bir parçalama girişimi olarak kullandılar. Sanıyorum Leyla hanım da bundan ciddi derecede rahatsız oldu. AKP’nin bu konudaki tavrı daha iyi anlaşılmış oldu diye düşünüyorum."

Demirtaş, Hükümetin Suriye meselesine orada yaşayan Kürtlerin hak elde etmemesi üzerinde yaklaştığını, Türkiye’nin, ’Kürtler’i kaybettiği oranda Ortadoğu’da kaybettiğini’ iddialarına ekledi.

"Başbakan ya Kürtlerle masaya oturacak ya da..."

27 Ağustos 2012 - 17:25 

"Başbakan ya Kürtlerle masaya oturacak ya da..."

"Başbakan ya Kürtlerle masaya oturacak ya da..."

DEMOKRATİK Toplum Kongresi (DTK) Başkan yardımcısı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana’nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi ve yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Tuğluk, "Bazı kesimler sayın Zana’nın İmralı’da Öcalan ile görüştükten sonra Başbakan ile görüştüğünü ve açıklamalar yaptıklarını belirtiyorlar. Ancak, bunun doğru olduğuna dair somut bir bilgimiz yok. Ben sayın Zana’nın Öcalan ile görüştüğünü sanmıyorum" dedi. Tuğluk, Şemdinli’deki çatışmaları değerlendirirken ise, "Bana göre PKK bu çatışmalarla, ’Ben bitmedim,varım, siz bizi bitiremezsiniz’ diyor. Başbakan’ın önünde iki yol vardır. Ya Kürtlerle oturacak, ya da Kürtler demokratik özerklik için mücadelelerini devam ettirecektir" diye konuştu.

Avrupa’da Kürtçe yayımlanan Rudaw gazetesi ve internet sitesine açıklama yapan DTK Başkan yardımcısı Aysel Tuğluk, Şemdinli’deki çatışmalar, Mesut Barzani’nin tutumu ve Türkiye’de uzun süre tartışılan Başbakan- Zana görüşmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tuğluk, Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde PKK ve güvenlik güçleri arasında çok büyük bir çatışma yaşandığını öne sürerek şunları söyledi: "Kürdistan’ın her yerinde PKK’lilerin eylemleri vardır ve savaş büyüyor. Bana göre PKK bu çatışmalarla, ’Ben bitmedim, varım, siz beni bitiremezsiniz’ diyor. Başbakan’ın önünde iki yol vardır. Ya Kürtlerle oturacak, ya da Kürtler demokratik özerklik için mücadelelerini devam ettirecektir."


’BARZANİ, KÜRTLER İÇİN ÖNEMLİ BİR LİDER’

Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin Şemdinli’deki saldırıları kınadığının hatırlatılması üzerine Aysel Tuğluk şöyle konuştu: "Biz Kürtler sorunun siyasi yollarla, demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesinden yanayız. Mesut Barzani Kürtler için önemli bir liderdir. Kürt sorununun çözümü için kendisinin de katkıları çok önemlidir. Bu rolünü oynamasını istiyoruz. 8 bin Kürt siyasetçisi cezaevindedir. Kürtlerin irademiz dediği sayın Abdullah Öcalan bir yıldır ailesi ve avukatları ile görüştürülmüyor. Biz Sayın Barzani’den bu konuları da dile getirmesini istiyoruz. Türkiye ile yakınlaşan ve iyi ilişkileri olan sayın Barzani’den, bu konularda da bir kaç söz söylemesini bekliyoruz."

’ZANA’NIN ÖCALAN İLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ SANMIYORUM’

Aysel Tuğluk, kamuoyunda uzun süre tartışılan ve bazı çevreler tarafından, ’İmralı’da bulunan PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın isteği üzerine gerçekleştiği’ iddia edilen Başbakan Erdoğan ve Leyla Zana görüşmesi ile ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı: "Başbakan Erdoğan ile Leyla Zana’nın görüşmesi hakkında bazı şeyler söylemek istiyorum. Bazılarına göre bu görüşme Abdullah Öcalan’ın isteği üzerine gerçekleşti. Yani sayın Öcalan istediği için Leyla Zana Başbakan ile görüştü. Bu konuşuluyor. Bunun doğru olduğunu sanmıyorum. Adalet Bakanı ile görüşmelerimiz vardı. Yaklaşık bir yıl belli dönemlerde bakan ile görüştük. Bu görüşmelerde böyle bir şey sezmedik. Somut her hangi bir şey yok. Yani sayın Zana’nın Öcalan ile görüştüğüne dair bir somut bir bilgi ve emare yoktur. Bu sadece bazı iddialardan kaynaklanıyor. Tarafımızdan doğrulanan bilgiler değildir. Ben sayın Zana’nın Öcalan ile görüştüğünü sanmıyorum."

Bombacıyı gördüm ihbarı polisi alarma geçirdi

26 Ağustos 2012 - 16:50 

Bombacıyı gördüm ihbarı polisi alarma geçirdi
KAHRAMANMARAŞ’ın Elbistan İlçesi’nde ’155 Polis İmdat’ hattına yapılan Gaziantep’teki bombalı saldırıyla ilgili olarak "Bombacıyı gördüm" ihbarı, polisi alarma geçirdi. Ancak çok sayıda polis ekibinin verilen adreste yaptığı aramalar ve çevredeki güvenlik kameralarının incelenmesinden herhangi bir sonuç alınamadı.


Ömer KOÇ/ELBİSTAN (Kahramanmaraş), (DHA)

 

21 Ağustos’ta 9 kişinin ölümü, 68 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırısının failinin ’Firaz’ kod adlı Murat Filiz olduğunun açıklanıp, fotoğrafının medyaya dağıtılmasının ardından geçen cumartesi günü Elbistan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün ’155 Polis İmdat’ hattına bir ihbar geldi. Telefondaki kişi "Bombacıyı gördüm" diyerek adres verdi. İhbar üzerine harekete geçen polis ekipleri, verilen adreste aramalar yaptı, çevredeki işyerlerinin güvenlik kamerası kayıtları incelemeye alındı. Eş zamanlı olarak ilçenin giriş ve çıkışları ile Elbistan Otogarı’ndaki otobüslerde kontroller yapıldı. 
 
Ancak, polis ekiplerinin tüm aramaları ve güvenlik kameralarının incelenmesinde herhangi bir sonuç alınamadı.
 
 

"Çözüm" denilince ne anlaşılıyor?

25 Ağustos 2012 - 02:30 


“Çözüm” denilince ne anlaşılıyor?

Fikret Bila





Yıllardır teröre can veren Türkiye’de, bu sorunun çözüme kavuşturulması, akan kanın durdurulması, insan yaşamına, barış ve huzur içinde bir arada yaşamaya değer veren herkesin arzusu kuşkusuz.
Bu arzu nedeniyledir ki, son dönemlerde “çözüm ve barış” en sık telaffuz edilen kavramlar. Çözümü üretecek olanın da siyaset kurumu olduğuna kuşku yok.
Sorunun “çözüm” yolunda sadece niyet ifadesiyle bulunamayacağı da bir gerçek. Bu kavramın içinin doldurulması ve uygulanabilir bir yol haritasına kavuşturulması gerekli.
30 yıla yaklaşan süredir devam eden PKK terörü ve yarattığı siyasal sorunun çözümü nasıl olacak?  “Çözüm” denilince kim ne kastediyor, kim ne anlıyor?

PKK’nın anladığı
PKK’nın çözümden ne anladığına bakalım...
PKK ve siyasi alandaki yansıması olarak görünen BDP’nin istediği Türkiye’nin Güneydoğu’sundaki en az 8-10 ilin kendilerine bırakılması. Bu bölgede egemenliklerini kurmaları. “Kürt özgürlük hareketi” olarak isimlendirdikleri süreçte çok önemli bir mevzi olarak bu bölgede gevşek bir federasyona benzeyen bir statü istiyorlar.
Meclis’i, hükümeti, yargısı, eğitim, sağlık ve din kurumları olan, bağımsızlığa yakın hareket edebilecek bir çeşit devlet talep ediyorlar. Kuzey Irak’taki örneği gibi Güneydoğu’da ve Kuzey Suriye’de yapılanmayı hedefliyorlar.
PKK’nın ve uzantılarının “çözüm”den anladığı bu...

Devletin anladığı
Devletin geçmiş hükümetler döneminde başlayan ve bugünkü hükümetle ulaştığı çizgi itibariyle “çözüm”den anladığı, herhangi bir bölgeye özerklik verilmeden, üniter yapı içinde, demokratikleşme yoluyla bireysel hak ve özgürlüklerin serbestçe yaşanması.
Özellikle Avrupa Birliği sürecinde devlet yapısının demokratikleştirilmesi, sivilleştirilmesi, bireysel ve kültürel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi amacıyla küçümsenmeyecek reformlar yapıldı, adımlar atıldı.
Devletin gelip dayandığı nokta Türkiye’yi parçalanmaya götürecek ve bu süreçte Güneydoğu’yu kopartacak bir sürüklenmeye kapılmadan, sorunu; demokrasi, bireysel hak ve özgürlükler yoluyla çözüme kavuşturmaktır.

Hangi çözüm?
Çözümlerden biri siyaset kurumunun halkın onayından da geçirerek PKK’nın istediğini kabul etmesidir.
İkincisi ise PKK’nın devletin durduğu çizgiyi çözüm olarak kabullenmesi, silah bırakması ve dağdan inmesidir.
Bugünkü hükümet de dahil geçmiş hükümetlerin hiçbiri, PKK’nın bu isteğinin kabul edilebileceği yönünde en küçük bir eğilim göstermediler. Bunu Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığıyla bağdaşmaz gördüler.
PKK cephesi de demokratikleşme yolunda atılan adımları kazanım olarak gördü. Bu adamların yaptıkları terör nedeniyle atıldığını düşünerek, teröre devam etti. Bugün de ediyor.
Bu nedenlerle devleti ve PKK’yı tatmin edecek “çözüm”den söz ediliyorsa, bunun içini doldurmanın hiç de kolay olmadığı -Habur ve Oslo süreçlerinde de yaşandığı gibi- görülmelidir.
“PKK silah bırakmadan, terör durmadan müzakereye oturulmaz” diyenlere karşı çıkanların, PKK’yla silahlı gücü, dış lojistik ve siyasi desteği devam ederken, terörü sürdürürken masaya oturmanın bir sonuç vermeyeceğini görmüş olmaları gerekir.

Siyaset kurumu ve devlet
Yaşadığımız son terör eylemleri siyasi partilerin bir araya gelerek ortak çözüm arayışına yönelmeleri konusunda bir isteği de doğurdu. Gaziantep’te cenazede bir araya gelen devletin zirvesi ve siyasi liderlerin Ankara’da bir araya gelmeleri talebi dile getirildi.
Sorunun ne kadar yaşamsal boyutlara ulaştığı, çevremizde yaşananlarla birlikte değerlendirildiğinde Türkiye’nin bekasını ilgilendirecek bir aşamaya geçtiği açıkça görülüyor.
Bu koşullarda iktidarı ve muhalefetiyle siyasi partiler bu konu üzerinde birlikte çalışma yürütmelidir. Bu yapılırken devlet de iktidar gibi muhalefet partilerini de detaylı bir şekilde bilgilendirmeli. Terörün ulaştığı boyutlar, iç ve dış destek, mücadelede alınan sonuçlar, öngörüler gibi konularda aydınlatmalıdır.
Bu sürecin sonunda ortak ulusal bir yol haritası ve bunu uygulayacak iç ve dış politikalar, halk esas alınarak atılabilecek adımlar belirlenmelidir.
Suriye’de yaşananlarla yeni bir boyuta ulaşan sürecin Türkiye’yi de hedef alacak ve yıllarca sürebilecek bir kaos yaratacağı düşünülürse, Ankara zaman yitirmeden konuyu her yönüyle masaya yatırmalı ve siyaset kurumu birlik içinde hareket etmelidir.

Öldürülen teröristlerde doçka, roketatar ve telsiz kodları bulundu

25 Ağustos 2012 - 16:32 

Öldürülen teröristlerde doçka, roketatar ve telsiz kodları bulundu
Hakkari'nin Şemdinli ilçesini ele geçirmeye çalışan teröristler, güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlarda büyük zayiat verdi.

Öldürülen teröristlerde doçka, roketatar ve telsiz kodları bulundu
Goman Tepeleri kırsalında Jandarma Özel Harekat ile Şemdinli ilçe çevresinde Özel Harekat polislerinin yaptığı çalışmalarda çok sayıda terörist, silahlarıyla birlikte ölü ele geçirildi. Teröristlerin, helikopter düşürebilecek doçka silahlar ile roketatarlara sahip olduğu görüldü. Teröristlerin üzerinden HPG kimlik kartları ve telsiz konuşmalarında kullandıkları şifreli kodlar da ele geçirildi.
Öldürülen teröristlerde doçka, roketatar ve telsiz kodları bulundu

BDP Genel Başkanı Demirtaş: Tavrımızı faile göre değiştirmeyiz


BDP Genel Başkanı Demirtaş: Tavrımızı faile göre değiştirmeyiz

BDP Genel Başkanı Demirtaş: Tavrımızı faile göre değiştirmeyiz
ORHAN KARANFİL, İSMAİL AVCI/CİHAN

 Barış ve Demokrasi Partisi(BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirktaş, Gaziantep'teki terör saldırısına karşı tavırlarını faile göre değiştirecek bir parti olmadıklarını söyledi. Demirtaş, "Biz tavrımızı faile göre ya da saldırıyı gerçekleştirenlere göre değiştirecek bir parti değiliz. Biz olay ve bu acı nedeniyle tavrımızı ortaya koyduk." dedi.

 Gaziantep’te meydana gelen 10 kişinin hayatını kaybettiği 70 kişinin yaralandığı saldırıyı Barış ve Demokrasi Partisi yaptığı yazılı bir açıklamayla kınamıştı. Patlamanın terör örgütü PKK’nın yaptığının ortaya çıkmasıyla BDP’nin sürdüreceği tavrın ne olacağı merak ediliyordu.


Diyarbakır’da terör örgütü tarafından kaçırılan 3 askerin ailesiyle birlikte açıklama yapan Demirtaş, saldırılarla ile ilgili açıklanan bilgilerin ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu bilmediklerini söyledi.

Demirtaş, saldırının faillerine yardım ettiği gerekçesiyle tutuklanan öğretmenin kendi halinde bir insan olduğunu savunarak, "Gözaltına aldıkları kendi halinde bir öğretmen. İşinde gücünde olan insanlar. Zaten gözaltına alınanlardan 3’ü serbest bırakıldı. Biz Gaziantep’teki katliamla ilgili tavrımızı ortaya koyarken kimin yaptığına bakmazsızın bu tavrı ortaya koyduk. Hükümetin görevi tereddüde yer bırakmadan bunu ortayı çıkarmak. PKK iki kez açıklama yaptı ve olayı kınadı. Olayın kendileriyle ilgisinin olmadığını belirtiyorlar. Bunun aksini ispatlamak, gerçeği ortaya çıkarmak hükümetin görevidir. Bugüne kadar hiçbir kamu yetkilisi net olarak kimler tarafından Gaziantep katliamının gerçekleştirildiğini ifade edemedi. Olayda hala ciddi soru işaretleri var. Dış bağlantısı nedir istihbarat birimlerinin rolü nedir ortaya çıkarılması gerekiyor." dedi.

Demirtaş açıklamasın devamında kaçırılan askerlere devletin sahip çıkmadığını iddia ederek, bir an önce bırakılmalarını temenni ettiğini kaydetti.

"SALDIRIDA HAYATINI KAYBEDEN AZAK'IN AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI ZİYARETİ"

BDP Genel Başkanı Demirtaş, BDP Milletvekili Nursel Aydoğan ile BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, Gaziantep’teki terör saldırısında hayatını kaybeden infaz koruma memuru Davut Azak’ın babası Halim Azak’a başsağlığı ziyaretinde bulundu. Demirtaş, burada yaptığı açıklamada, olayın karanlıkta kaldığını ve aydınlatılması gerektiğini iddia etti.

Acılı baba Halim Azak konuşmazken amca Ahmet Azak, Türkiye’de ölen herkesin acısını derinden paylaştıklarını ve olayların bitmesi temennisinde bulunduklarını kaydetti.

 

Adliyeye sevk edilen çekici sürücüsü M.Ç, tutuklandı

24 Ağustos 2012 - 19:48 

Adliyeye sevk edilen çekici sürücüsü M.Ç, tutuklandı
Gaziantep’teki patlamaya ilişkin adliyeye sevk edilen çekici sürücüsü M.Ç, tutuklandı



GAZİANTEP (AA)

         Gaziantep’te 20 Ağustos’ta Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü yakınlarında  meydana gelen patlama sonrasında gözaltına alınan ve bomba yüklü aracı  çekicisiyle bölgeye getirdiği belirtilen M.Ç, işlemlerinin ardından adliyeye sevk  edildi. M.Ç, nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Gaziantep’teki patlamaya ilişkin gözaltına  alınan ve adliyeye sevk edilen 2 kişiden biri, tutuksuz yargılanmak üzere serbest  bırakıldı.
         Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü yakınlarında meydana gelen patlamayla  ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen  M.A, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı, M.H’nin sorgusu sürüyor.



         M.A. Mersin’de, evinde kalan M.H. ile gözaltına alınmış ve Gaziantep’e  getirilmişti.
         Olayla ilgili daha önce de adliyeye sevk edilen 1 kişi tutuklanmış, 3  kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

24 Ağustos 2012 Cuma

Özel harekât polisi PKK'nın öncü timini imha etti

23 Ağustos 2012 - 21:31 
Özel harekât polisi PKK’nın öncü timini imha etti
Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi şehir merkezinde saldırı düzenlemek isteyen terör örgütünün öncü olarak gönderdiği 5 kişilik grup, polis özel harekât timleri tarafından bozguna uğratıldı.

İSMAİL AVCI | DİYARBAKIR CİHAN

Güvenlik güçlerinin teröristleri zamanında fark edip müdahale etmesi sayesinde terör örgütünün Şemdinli’yi ikinci kez basma planı deşifre oldu.
Alınan bilgiye göre, Şemdinli’ye baskın düzenlemek isteyen terör örgütü PKK’nın öncü grubu önceden belirlendi. Teröristlerin ilçe girişinde, baskında kullanacakları silah ve roketleri bir araca yüklediğini tespit geden eden özel harekât polisi, alarma geçti. 5 kişi olduğu belirlenen terörist grup, şehir merkezinin içindeki resmi kurumlara doğru harekete geçtiği sırada 360 derece dönen ve sürekli ateş imkânına sahip kobra aracıyla vuruldu. PKK’lı grup karşılık veremeden etkisiz hale getirildi. Bu sırada şehir merkezinin üst bölgelerinden uzun namlulu silahlarla ateş açıldı ancak öncü birliğin yok olması nedeniyle teröristler kaçmak zorunda kaldı.



Öte yandan teröristlerin Şemdinli’ye baskın düzenleyeceği istihbaratını alan güvenlik güçlerinin bir haftadır alarmda olduğu öğrenildi. Güvenlik güçlerinin PKK’ın bayramın birinci ya da ikinci günü Şemdinli’ye baskın düzenleme planı yaptığını tespit ettiği ve bunun için gerekli önlemleri aldığı kaydedildi

Şemdinli'de 5 askerimiz şehit oldu, 16 terörist öldürüldü

23 Ağustos 2012 - 09:01 

Şemdinli'de 5 askerimiz şehit oldu, 16 terörist öldürüldü
HAKKARİ’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı Bağlar ve Zorgeçit köyleri arasında PKK’lı teröristlerin askeri konvoya yönelik mayınlı saldırısında 5 askerin şehit olmasının ardından bölgede başlatılan operasyonda 16 PKK’lı öldürüldü.

Çatışmalar devam ediyor...


Behçet DALMAZ/ŞEMDİNLİ (Hakkari), (DHA)

 Askeri konvoyun geçişi sırasında PKK’lı teröristlerin 4 ayrı noktada yola yerleştirdikleri patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu 5 asker şehit oldu, 7 asker de yaralandı. Bölgede başlatılan geniş çaplı operasyonda PKK’lılarla sıcak temas sağlandı. Hakkari Valiliği, çıkan çatışmalarda 16 teröristin öldürüldüğünü açıkladı. Hakkari Valiliği’nin konuya ilişkin açıklaması şöyle:

 
"Halkımızın huzuru, can ve mal güvenliği için PKK terör örgütüyle yapılan mücadele kapsamında 22 Ağustos 2012 çarşamba günü Şemdinli Zorgeçit kırsalında PKK terör örgütü mensuplarına karşı yapılan operasyonda 5 askerimiz şehit olmuş, 7 askerimiz yaralanmıştır. PKK terör örgütü unsurlarına karşı başlatılan operasyonlarda 16 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Havadan ve karadan başlatılan operasyonlar devam etmektedir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar dileriz."
 
ŞEHİT ASKERLERİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
 
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'ne bağlı Bağlar ile Zorgeçit köyleri arasındaki yola döşenen patlayıcıların uzaktan kumanda ile patlatılması ardından PKK'lı teröristlerin, uzun namlulu silahlarla konvoya düzenlediği saldırıda Astsubay Hüseyin Çetin (Bolu) ile uzman erbaşlar Soner Özdemir (Çorum), Mehmet Suay (İskenderun), İsmail Zengin (Balıkesir) ve İbrahim Yıldız (Yozgat) şehit düştü. 7 asker de yaralandı.

BDP-PKK karşılaşmasına suç duyurusu

23 Ağustos 2012 - 23:22 
BDP-PKK karşılaşmasına suç duyurusu
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde bir kişi, Şemdinli-Derecik bölgesinde silahlı teröristlerle karşılaşan BDP'li milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulundu

BDP-PKK karşılaşmasına suç duyurusu


İlçede esnaflık yapan Mahmut Çakır, Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat ederek, aralarında BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve milletvekillerinin de olduğu 10 kişi hakkında "terörü destekleme, teröre lojistik imkan sağlama ve teşvik etme, terör propagandası" yaptıkları iddiasıyla hazırladığı şikayet dilekçesini verdi.
Daha sonra basın açıklaması yapan Çakır, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak başkanlığındaki heyetin, Şemdinli ilçesine bağlı Bağlar köyünde incelemede bulunma bahanesiyle terör örgütü üyeleriyle buluştuğunu ileri sürdü.



Çakır, basın yayın organlarında ve internet sitelerinde yer alan haber, fotoğraf ve görüntülerin buluşmayı ispatladığını savunarak, söz konusu kişilerin basın yoluyla terör örgütü PKK'nın propagandası yaptığını, o nedenle suç duyurusunda bulunduğunu kaydetti.

23 Ağustos 2012 Perşembe

Şemdinli'de çatışma: 5 terörist öldürüldü

23 Ağustos 2012 - 21:31 

Şemdinli'de çatışma: 5 terörist öldürüldü
Hakkari'nin Şemdinli İlçe merkezindeki kaymakamlık, Emniyet ve Jandarma Komutanlıkları ile Tugay Komutanlığı PKK'lılarca düzenlenen eş zamanlı saldırıda 5 terörist öle ele geaçirildi. Çatışmaların yer yer sürdüğü bildirildi



Bugün saat 20.30 sıralarında bir grup PKK'lı terörist, Şemdinli İlçe merkezindeki Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı ile ilçe dışındaki Tugay Komutanlığı'na eş zamanlı saldırı düzenledi. Teröristlerin uzun namlulu silahlarda düzenlediği saldırıya güvenlik güçlerin anında karşılık verdi. İlçe merkezinde çıkan çatışmada 5 PKK'lı terörist ölü olarak ele geçirildi. Güvenlik güçlerinin alarma geçirildiği ilçede çatışmaların zaman sürdüğü ve bazı semtlerinden silah seslerinin yankılandığı bildirildi.

PKK Şemdinli'de aynı anda iki tabura saldırdı

23 Ağustos 2012 - 15:28 

PKK Şemdinli'de aynı anda iki tabura saldırdı
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nin Derecik Beldesi Omurlu Köyü'nde bulunan Omurlu 2'nci Hudut Tabur Komutanlığı ile Derecik Jandarma Taburu'na PKK'lı teröristler tarafından düzenlenen saldırıda ilk bilgilere göre 1 güvenlik görevlisi şehit oldu. Bölgede operasyonların sürdüğü bildirildi...


ŞEMDİNLİ (Hakkari), (DHA)

Saldırı bugün saat 15.00 sıralarında meydana geldi. PKK'lılar Omurlu 2'nci Hudut Tabur Komutanlığı'na uzun namlulu silah, havan topu ve roketatarlarla; yaklaşık 10 kilometre uzaktaki Derecik Jandarma Taburu'na ise uzun namlulu silahlarla ateş açtı.
Askerler teröristlere anında karşılık verirken çatışma çıktı. Yüksekova ve Şemdinli'den çok sayıda helikopter bölgeye sevk edildi.




ŞEMDİNLİ'DE 1 GÜVENLİK GÖREVLİSİ ŞEHİT OLDU
 
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nin Derecik Beldesi Omurlu Köyü'nde bulunan Omurlu 2'nci Hudut Tabur Komutanlığı ile Derecik Jandarma Taburu'na PKK'lı teröristler tarafından düzenlenen saldırıda ilk bilgilere göre 1 güvenlik görevlisi şehit oldu. Bölgede operasyonların sürdüğü bildirildi...
 

Şehitlerin yürek yakan hikayeleri

23 Ağustos 2012 - 18:13 

Şehitlerin yürek yakan hikayeleri
Hastaneye götürülen şehit eşi Berivan'ın yapılan muayenesinde erkek bebeği dünyaya getireceği belirlendi. Önce eşinin şehit olduğu haberini, ardından bebeğinin erkek olacağını öğrenen genç kadın gözyaşlarına boğuldu.

Şehitlerin yürek yakan hikayeleri

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde dün çıkan çatışmada şehit olan 5 askerden Balıkesirli Piyade Uzman Çavuş İsmail Zengin'in (26) acı haberi Savaştepe ilçesindeki ailesini yasa boğdu. Şehidin annesi Aynur, babası Rıfat ve kız kardeşi Pınar ile 2 ay önce nişanlandığı Makbule Kartefe gözyaşlarına boğuldu. Şehit uzman çavuşun, vatani görevini tamamladıktan sonra bir yıl işsiz kaldığı, ardından sınavlara girip uzman erbaş olarak göreve başladığı ve 3 yıllık uzman erbaş olduğu öğrenildi. Düğün hazırlıkları yaptığı öğrenilen şehidin kardeşlerinden Hakan Zengin'in 3 gün önce vatani görevini tamamlayıp baba evine döndüğü, Coşkun Zengin'in ise kasım ayında vatani görevine başlayacağı öğrenildi. Şehidin Savaştepe Cumhuriyet Mahallesi'ndeki evine Türk bayrağı asıldı.




Önce eşinin şehit haberini, ardından bebeğinin erkek olacağını öğrendi

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde dün çıkan çatışmada şehit olan askerlerden Piyade Uzman Onbaşı Mehmet Suay'ın Hatay'ın İskenderun ilçesindeki baba ocağına ateş düştü. Acı haberle baba Raşit, anne Perihan ve şehidin ilk çocuğuna hamile olan eşi Berivan sinir krizleri geçirdi. Hastaneye götürülen şehit eşi Berivan'ın yapılan muayenesinde erkek bebeği dünyaya getireceği belirlendi. Önce eşinin şehit olduğu haberini, ardından bebeğinin erkek olacağını öğrenen genç kadın gözyaşlarına boğuldu. Şehit Suay'ın cenazesinin yarın İskenderun'a getirilip şehitlikte toprağa verileceği belirtildi.

ŞEHİT BABASINDAN İNTİKAM SÖZLERİ

Yozgat’ın Yerköy ilçesi Karaşar Mahallesi’nde ikamet eden Piyade Uzman Çavuş İbrahim Yıldız’ın ailesi, acı haber sonrasında gözyaşlarına hakim olamadı. Şehidin baba ocağında hüzün hakim olurken, acı haberi duyan komşuları taziye ziyareti için ailenin evine akın etti.

Oğlunun şehit olduğunu duyan Sema Yıldız rahatsızlanarak hastaneye kaldırılırken, baba Halil Yıldız, bir oğlunun daha olduğunu belirterek, “Onu da oğlumun intikamını alması için askere göndereceğim” dedi. Oğlu ile en son bayramda görüştüklerini ifade eden Halil Yıldız, ”Dün akşama kadar oğlumu telefonla aradım, telefonu çalıyordu ama cevap vermedi. Nasıl versin ki saat 02.00 sıralarında başına bu olaylar gelmiş” diye konuştu.

Şehit Uzman Çavuş İbrahim Yıldız'ın 2 yıl önce göreve başladığını, daha önce Yerköy ilçesinde garsonluk yaptığını belirten baba Yıldız, evlendirmek istediği oğlunun bunu kabul etmeyerek sırasını küçük kardeşine verdiğini anlattı.

Şehidin evinde görevliler tarafından taziye çadırı kurulurken, yakınları gözyaşlarına boğuldu.

‘MEŞE AĞACININ GÖLGESİNDE SOLUKLANIYORUZ’

24 yaşındaki Uzman Çavuş Soner Özdemir'in (24) Çorum'un Osmancık ilçesindeki baba evine de ateş düştü.

Yetkililer, baba Şemşit Özdemir dağda çobanlık yaptığı için acı haberi anne Ayşe Özdemir'e verdi.

Ailenin ilçeye bağlı Kuzhayat köyündeki evinin bahçesine taziye çadırı kurulurken, köydeki evlere Türk bayrakları asıldı.

Şehidin yakınları eve akın ederken, anne Ayşe Özdemir yakınlarının tesellisiyle ayakta durmaya çalıştı.

Anne Özdemir, oğlu ile bayramın ikinci günü konuştuğunu belirterek, ''Ben onu ne yokluklarla büyüttüm. Ağlamayacağım, onları güldürmeyeceğim. Bir oğlum daha var onu da göndereceğim. Bizi de götürsünler. Bayramda aradı, konuştuk, ağzından bal akıyordu. Gurur duyuyorum, benim oğlum şehit oldu'' dedi.

Şehidin annesine “Dün gece çatışmadan geldik, meşe ağacının gölgesinde biraz soluklanıyoruz” dediği belirtildi.

Bekar olduğu öğrenilen şehidin 5 çocuğun ortancası olduğu, babasının çobanlık yaparak evi geçindirdiği, 8 yıl önce de kız kardeşini kaybettiği öğrenildi.

BDP'den AK partili vekile 'gebertilmiş' yanıtı

22 Ağustos 2012 - 10:02 

BDP'den AK partili vekile 'gebertilmiş' yanıtı
BDP'den AK partili vekile 'gebertilmiş' yanıtı

Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, (DHA)

BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken ile Milletvekili Sırrı Sakık, çatışmalarda öldürülen PKK’lılar için, "Etkisiz hale getirildi" yerine, "Gebertildi" sözünün kullanılmasını istemesine sert tepki gösterdi.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, PKK’lılar için, "Gebertildi" diyen zihniyetin, dün Uludere’de kaza sonucu yaşamını yitiren ve yaralanan askerleri kurtarmak için çaba gösteren köylüleri örnek göstererek, "Roboski’de (Ortasu) hak arayaşında olan insanların askerleri nasıl sırtlarında taşımak için birbirleriyle yarıştığını, onlar için nasıl Kürtçe ağıtlar yaktıklarını gördün mü? O ağıtların sesini duydun mu? Gör ki, duy ki utan. İnsanlığın ve İslamiyetin neresinde var ölüye hakaret. Ölüye saygısızlık, bu tam anlamıyla ırkçılık ve faşizimdir. Bundan sonra; Erzurum’da attığın nutukta söylediğin gibi, Kürtler’e sakın kardeşlerimiz kelimesini kullanma, Kürtlerin senin gibi bir kardeşe ne ihtiyacı vardır, ne de tahammülü" dedi.


BALUKEN; İNSAN KILIĞINA GİRMİŞ ZEBANİ

BDP Grup Başkan Vekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken de Ak Parti Milletvekili Muhyettin Aksak’a tepki gösterdi. Baluken, Twitter’da, "AKP’nin yeni tasfiye planı, kaotik saldrıların arkasına sığınmak, faşist tetikçilikle partimizi linç ve saldırı kampanyasına tabi tutmak. İnsan cenazesine ’Geberdiler’ denmesini isteyen mahlukatın hayvani güdülere bile sahip olmaması ne acı. İnsan kılığına girmiş bu zebaniyle aynı havayı solumak ise cehenemden bile daha acı" dedi.

AKSAK NE DEMİŞTİ?

AK Parti Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, AK Parti Erzurum İl Teşkilatı’nın Palandöken’de düzenlediği bayramlaşma törenine yaptığı konuşmada, Hakkari’nin Kırıkdağ Köyü yakınlarında PKK’lılar tarafından yola döşenen patlayıcının patlatılması sonucu 2 uzman çavuşun şehit olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bunların hesabı çok ağır soruluyor. Sorulmaya devam edecektir. Hiçbir zaman yaptıkları yanlarına kalmayacaktır, kalmadı da bugüne kadar. Hepinizin bildiği gibi yakın tarihte 200’e yakın PKK’lı, bu kelimeyi kullanırken başka şeyler söylemek istiyorum ama bugün bayram, etkisiz hale getirildi. Aslında bunun karşılığı ’Gebertildi’ olmalıydı. Yani bunlara, bunun hesabının çok ağır sorulması lazım. Erzurum’da dolaşıyoruz. Hiç kimse, hiçbir yerde Kürt kardeşimle, PKK veya PKK yandaşını eşit tutma gibi bir lükse katılmasın. Kürt kardeşlerimizi bunlardan ayırıyoruz. Bunlar, baktığınız zaman ya satılmış beyinler ya Ermeni dönmesi çocukları ya da Suriye’den, İran ’dan ülkemize sızan alçaklardan başka bir şey değil."

PKK'nın CHP'li Aygün'ü 19 yıl önce tehdit ettiği ortaya çıktı

22 Ağustos 2012 - 19:12 

PKK'nın CHP'li Aygün'ü 19 yıl önce tehdit ettiği ortaya çıktı
TUNCELİ'de kendisini kaçıran PKK'lılarla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulunan Hüseyin Aygün'ün 19 yıl önce de aynı örgüt tarafından tehdit edildiği ortaya çıktı



Ferit DEMİR/ TUNCELİ, (DHA)

  CHP'li Aygün sosyal paylaşım sitesi Facebook sayfasından paylaştığı kısa bir not ile PKK'yı eleştirirek, "19 yıl evvel 23 yaşında bir 'siyasi çocuk' iken aynı güç tehdit etmişti beni" dedi.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, kendisine ait sosyal paylaşım sitesinde Facebook'taki sayfasında, kaçırılması ile ilgili ilk kez sert ifadeler kullandı. PKK'nın kendisini kaçırmasını, "Kaba bir zorbalık, etik bir sorun ve Dersim halkının iradesine karşı kaba bir tehdit" olduğunu ifade eden Aygün, "Sabahın 'şafak vakti', aradan bir haftayı aşkın zaman geçti, 'kaçırılmam' üzerine bir-iki söz: Bir eşya gibi, taşınır bir 'şey' gibi, bir 'insan'ın kaçırılması öncelikle etik bir sorun; aynı zamanda açık bir zorbalık; Dersim halkının iradesine de kaba bir tehdit; ben 'korksam' ne olur? Kaldı ki boyun eğmek olmaz; 'başkasının gölgesine girenin gölgesi olmaz' derler! Dersim 498 yıldır direniyor; ruhu şövalyece; başı dik; Munzurlarda ve Zel'de" diye ifadeler yeraldı.
CHP'li Hüseyin Aygün PKK ile arasında 19 yıl önceki bir tehdit olayını da bugünkü facebook paylaşımında açıklayan Aygün, "19 yıl evvel 23 yaşında bir 'siyasi çocuk' iken aynı güç tehdit etmişti beni; sene 2012 veya 21. yüzyıl; yine zor ve baskı; 1514'ten 2012'ye pek bir fark yok! Dersim direnir; boyun eğmez hiçbir zora..." diye dile getirdiği görüldü

Şehit cenazesinde çirkin görüntü!

22 Ağustos 2012 - 16:10 

Şehit cenazesinde çirkin görüntü!
Gaziantep'teki hain saldırıda yaşamanı yitirenler bugün törenle toprağa verildi. Devlet erkanı tam kadro Gaziantep kurbanları için bir araya geldi. Binlerce Gaziantepli de şehitleri için ellerinde bayraklarıyla tek yürek oldu. Törende Türk bayrağı sarılı tabutlara paketleme bandı sarılması ise dikkat çekti.



Gaziantep'te terör saldırısında hayatını kaybeden 9 kişiden 6'sı son yolculuklarına uğurlandı.

Törene devletin zirvesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve çok sayıda milletvekili ile  binlerce vatandaş da katıldı.
 
DİKKAT ÇEKEN GÖRÜNTÜ
 
Törende en dikkat çekici görüntü ise, patlamada hayatını kaybedenlerin tabutuna sarılan paketleme bandıydı. Devletin zirvesinin önündeki tabuta sarılan paketleme bandı sosyal medyada da büyük tepki topladı.

Korkutan detay: Hedef doğalgaz vanasıydı

22 Ağustos 2012 - 22:20 

Korkutan detay: Hedef doğalgaz vanasıydı
Gaziantep saldırısı sonrası başlatılan soruşturmada, saldırganların bombalı yüklü aracı, bölgeye doğalgaz akışını sağlayan vananın üzerine yerleştirdiği ve patlamanın şiddetini artırmayı amaçladığı belirlendi


Gaziantep'te 9 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ayrıntıları ortaya çıkıyor.
Saldırganların 1 ay boyunca keşif yaptığı ve bomba yüklü aracı, bölgeye doğalgaz akışını sağlayan ana vananın üzerine bırakarak, patlamanın şiddetini artırmayı hedeflediği öğrenildi.
Yetkililer, patlamanın şiddetine rağmen zarar görmeyen ana vananın, patlaması durumda bilançonun çok daha ağır olacağını ve tüm semti etkileyebileceğini belirtiyor.
Edinilen bilgiye göre, Sakarya'dan çalınan ve yakalanmamak için 3 kez plası değiştirilen lüks otomobilin içerisine metal çiviyle desteklenmiş yaklaşık 20 kilo plastik patlayıcı yerleştirildi.



Ayrıca, çekiciyle taşınan aracın dikkat çekmemesi için yürüyen aksamına bilerek zarar verdirildiği belirlendi.

Askeri aracın geçişi sırasında patlama: 4 şehit


22 Ağustos 2012 - 14:37 

Askeri aracın geçişi sırasında patlama: 4 şehit
Hakkari’nin Şemdinli ilçesi kırsalında çıkan çatışmada 4 asker şehit oldu, 6 asker yaralandı




HAKKARİ'nin Şemdinli İlçesi'ne bağlı Bağlar ile Zorgeçit köyleri arasında askeri konvoyun geçişi sırasında patlama meydana geldi. Patlama, öğlen saatlerinde Şemdinli İlçe merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Bağlar ile Zorgeçit köyleri arasında meydana geldi. PKK'lılar tarafından yola döşenen patlayıcının, askeri konvoyun geçişi sırasında patladığı belirtilirken, yaşanan olayla ilgili yetkililer tarafından henüz bir açıklama yapılmadı

ÇATIŞMA ÇIKTI

Şemdinli'nin Bağlar ile Zorgeçit köyleri arasında askeri konvoyun geçişi sırasında, bugün öğle saatlerinde ilk patlamadan sonra, art arda üç patlama daha meydana geldi. Daha sonra bölgeden yoğun silah sesleri gelirken, yerel kaynaklar güvenlik güçleri ile teröristler arasında çatışmanın olduğunu söyledi..



BDP'Lİ VEKİL TWİTTER'DAN DUYURDU
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'ne bağlı Bağlar ile Zorgeçit köyleri arasında askeri konvoyun geçişi sırasında yola döşenen mayınların art arda patlamasının ardından bölgede yoğun bir askeri hareketlilik yaşanırken, bölgede bulunan BDP Hakkari Milletvekili Esat Canan da sosyal paylaşım sitesi twiitter'dan bölgede mahsur kaldığını yazdı. Canan, mahsur kaldığını "Şemdinli'ye bağlı Derecik bölgesine giderken etrafta meydana gelen çatışmalar sebebiyle mahsur kalmış bulunuyorum", "Bölgeden çıkışımıza izin verilmiyor" diye duyurdu  


4 asker şehit oldu
Hakkari’nin Şemdinli ilçesi kırsalında çıkan  çatışmada 4 asker şehit oldu, 6 asker yaralandı.
         Hakkari Valiliği’nden alınan bilgiye göre, Şemdinli ilçesine bağlı Bağlar  köyü Zorgeçit bölgesinde güvenlik güçleri ile terör örgütü mensupları arasında  sıcak temas sağlandı.
         Çıkan çatışmada 4 asker şehit oldu, 6 asker yaralandı.
         Bölgede operasyonlar devam ediyor.

Askeri araç devrildi: 9 asker ve 1 korucu şehit oldu

21 Ağustos 2012 - 10:59 

Askeri araç devrildi: 9 asker ve 1 korucu şehit oldu
Şırnak’ın Uludere ilçesinde askerleri taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre 9 asker ve 1 korucu şehit oldu, 9 asker de yaralandı.


Askeri araç devrildi: 9 asker ve 1 korucu şehit oldu


ŞIRNAK'ın Uludere İlçesi Gülyazı Köyü'nde, BDP'lilerin Irak sınırındaki hava operasyonunda ölen 34 kişinin ailelerine yapacağı ziyaret nedeniyle güvenlik önlemi almak için köye giden askerleri taşıyan minibüs uçuruma yuvarlandı, 9 asker ile korucu olan minibüs sürücüsü olmak üzere 10 kişi şehit oldu. Kazada 4 asker ile 1 çocuk yaralandı.

Şırnak'ın Uludere İlçesi'nin Irak sınırında 28 Aralık 2011 gecesi düzenlenen hava operasyonunda ölen 34 kişinin ailelerini, Gülyazı Köyü'nde bugün BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk'ün de aralarında bulunduğu milletvekillerinin ziyareti öncesi, köyde güvenliği sağlamak üzere askerler görevlendirildi.

Gülyazı Köyü'ne görevli askerleri taşıyan aynı zamanda korucu olan Mehdi Tosun yönetimindeki 73 M 0117 plakalı sivil minibüs, köye 200 metre kala virajı alamayarak yaklaşık 75 metrelik uçuruma yuvarlandı.

Saat 10.30'da meydana gelen kazada, olay yerine önce Gülyazı köylüleri ulaştı ve kendi çabaları ile yaralı askerleri minibüsün içinden çıkarmaya çalıştı.

Can pazarının yaşandığı uçurumdan çıkarılan yaralı askerler köylüler ve olay yerine gelen askerler tarafından 500 metre uzaktaki Gülyazı Sağlık Ocağı'na götürüldü. Burada ilk müdahaleleri yapılan askerler, helikopterlerle Şırnak Asker Hastanesi ile Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Şırnak Valisi Vahdettin özkan, kazada 9 asker ile aracı kullanan geçici köy korucusunun şehit olduğunu, 4 askerin de yaralandığını söyledi. Kazada sürücü Mehdi Tosun'un yanında bulunan 10 yaşındaki oğlu Onur Tosun da hafif yaralandı

'İşte Türkiye bu' dedirten kurtarma

21 Ağustos 2012 - 13:48 

'İşte Türkiye bu' dedirten kurtarma
Şırnak'ın Uludere ilçesinde askerleri taşıyan minibüs kaza yaptı. Kazada 9 asker ve 1 korucu şehit oldu. Yaralı askerleri, köylüler hastaneye taşıdı. BDP'lileri karşılamak için bekleyen köylüler, askeri aracın uçuruma yuvarlandığını görünce çocuk büyük demeden yardıma koştu, yaralıların hastaneye yetiştirilmesi için büyük çaba gösterdi



'İşte Türkiye bu' dedirten kurtarma

ŞIRNAK'ın Uludere İlçesi Gülyazı Köyü'nde, BDP'lilerin Irak sınırındaki hava operasyonunda ölen 34 kişinin ailelerine yapacağı ziyaret nedeniyle güvenlik önlemi almak için köye giden askerleri taşıyan minibüs uçuruma yuvarlandı, 9 asker ile korucu olan minibüs sürücüsü olmak üzere 10 kişi şehit oldu. Kazada 4 asker ile 1 çocuk yaralandı. 

KÖYDE GÜVENLİĞİ SAĞLAMAYA GİDİYORLARDI

Şırnak'ın Uludere İlçesi'nin Irak sınırında 28 Aralık 2011 gecesi düzenlenen hava operasyonunda ölen 34 kişinin ailelerini, Gülyazı Köyü'nde bugün BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk'ün de aralarında bulunduğu milletvekillerinin ziyareti öncesi, köyde güvenliği sağlamak üzere askerler görevlendirildi. Gülyazı Köyü'ne görevli askerleri taşıyan aynı zamanda korucu olan Mehdi Tosun yönetimindeki 73 M 0117 plakalı sivil minibüs, köye 200 metre kala virajı alamayarak yaklaşık 75 metrelik uçuruma yuvarlandı.

'İşte Türkiye bu' dedirten kurtarma


KÖYLÜLER KURTARDI

Saat 10.30'da meydana gelen kazada, olay yerine önce Gülyazı köylüleri ulaştı ve kendi çabaları ile yaralı askerleri minibüsün içinden çıkarmaya çalıştı. BDP'li milletvekillerini bekleyen ve çoğunluğu ölen 34 kişinin ailelerinden oluşan topluluk, yaralıları biran önce minibüsten çıkartıp hastaneye yetiştirmek için uğraşırken çok çarpıcı bir görüntü ortaya çıkarttı.

Canla başla büyük bir içtenlikle koşuşturan köylüler 'İşte Türkiye bu' dedirtti..

Kadın, erkek, çocuk Can pazarının yaşandığı uçurumdan çıkarılan yaralı askerler köylüler ve olay yerine gelen askerler tarafından 500 metre uzaktaki Gülyazı Sağlık Ocağı'na götürüldü. Burada ilk müdahaleleri yapılan askerler, helikopterlerle Şırnak Asker Hastanesi ile Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Gaziantep saldırısı ile ilgili flaş gelişme

21 Ağustos 2012 - 16:11 
Gaziantep saldırısı ile ilgili flaş gelişme
Bomba yüklü aracı Gaziantep’e getiren çekicinin sürücüsünün Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusu sırasında verdiği bilgiler doğrultusunda operasyon başlatıldı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Şanlıurfa’nın Siverek İlçesi’nde düzenlediği operasyonda olayla ilgisi olabileceği belirlenen 4 kişiyi yakaladı. Çekici şoförüyle birlikte gözaltına alınan 5 kişinin sorgusu sürüyor.



Gaziantep' teki saldırıyla ilgili 5 kişi Siverek' te gözaltına alındı. Gözaltına alınanların Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesindeki sorguları sürüyor

Şanlıurfa'da şüpheli araç alarmı

21 Ağustos 2012 - 23:02 
Şanlıurfa'da şüpheli araç alarmı
Şanlıurfa'da, polis telsizinden yapılan anonslarda içinde bomba düzeneği olabileceğinden şüphelenilen bir aracın kente gelebileceği bildirildi



İhbar üzerine kentin tüm giriş ve çıkışlarında uygulama noktası oluşturuldu, çelik yelekli polisler tüm araçları didik didik aradı.
Gaziantep’te bomba yüklü aracın patlamasının ardından, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Haber Merkezi’nden yapılan telsiz anonsunda, sürücüsü belli olmayan 27 SP 813 plakalı bir aracın Kahramanmaraş’ta jandarma uygulamasından kaçarak, izini kaybettiği ve bu aracın Şanlıurfa’ya gelebileceği yönünde anons yapıldı. Polisi alarma geçiren anons üzerine kenttin bütün giriş ve çıkışlarda arama noktası oluşturuldu. Söz konusu plakanın üç farklı markadaki araca takılı olabileceği belirtilen anonsta ayrıca terör olaylarında kullanılmak üzere bomba yüklü olabileceği uyarısı da yapıldı. Telsizde yapılan anonsta görüldüğü takdirde aracın dikkatli şekilde takip edilip hemen haber merkezine bulunduğu yerin bildirilmesi istendi.


RESMİ ARAÇLARDA KONTROL EDİLDİ
Anonsla birlikte alarma geçen polis, Şanlıurfa’nın tüm giriş ve çıkış noktalarında uygulama başlattı. Şüpheli görülen ve içi kalabalık olan tüm araçlar uygulama noktasında didik didik arandı. Polis şüpheli araç uygulamasında görevli resmi araçları da incelemesi dikkat çekti. Kent merkezinde de kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partilere ait binalarla, halkın yoğun olduğu yerlerde güvenlik tedbirleri artırıldı.

Şehit cenazesinde Destici ile asker arasında gerginlik

21 Ağustos 2012 - 17:03 

Şehit cenazesinde Destici ile asker arasında gerginlik
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin şehit cenazesinde basın açıklaması yapması gerginliğe neden oldu.

Şehit cenazesinde Destici ile asker arasında gerginlik

ŞIRNAK'ta mayın patlaması sonucu şehit olan Jandarma Astsubay Çavuş Mutlu Yıldırım, Eskişehir'de 5 bini aşkın kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. Şehidin annesi Sevgi Yıldırım oğlunun tabutunun yanında, "Karşında dimdik ayaktayız, ağlamayacağım, onları, o şerefsizleri sevindirmeyeceğim" dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin cami avlusunda basın açıklaması yapmasına şehidin babası Yılmaz Yıldırım "Siyasi şov istemiyoruz" diyerek tepki gösterdi. Garnizon Komutanı Korgeneral Abdin Ünal da basın açıklamasının sonlandırılması için talimat verdi. Destici, subayların basın açıklamasını sonlandırması talebini kabul etmeyince gerginlik yaşandı.


Şırnak'ın Namazdağı Sorutepe mevkiinde 19 Ağustos 2012 günü operasyon sırasında PKK'li teröristler tarafından araziye döşenen patlayıcının infilak etmesi sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı Ankara Gülhane Tıp Akademisi'nde (GATA) şehit olan Jandarma Astsubay Çavuş 23 yaşındaki Mutlu Yıldırım'ın cenazesi dün gece Eskişehir'e getirildi. Şehidin cenazesi bugün öğle saatlerinde Devlet Hastanesi morgundan alınıp askeri ambulansa konuldu. Cenaze ilk olarak şehidin babası Eskişehir'de görevli Hava Astsubay Kıdemli Başçavuş Yılmaz Yıldırım'ın oturduğu Yenidoğan Mahallesi'ndeki Gömece Askeri Lojmanları'na götürüldü. Burada dua okunmasının ardından cenaze, törenin yapılacağı Reşadiye Camisi bahçesine getirildi.Cenaze törenine şehidin babası Hava Astsubay Kıdemli Başçavuş Yılmaz Yıdırım, annesi Sevgi Yıldırım, kardeşi Utku Yıldırım, yakınları, Vali Kadir Koçdemir, Garnizon Komutanı Korgeneral Abidin Ünal, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, AK parti milletvekilleri Nabi Avcı ve Salih Koca, CHP Milletvekili Kazım Kurt, sivil ave skeri yetkililer ile 5 bini aşkın vatandaş katıldı.

ANNE: BAŞIMIZ DİK

Şehidin annesi Sevgi Yıldırım, cenaze töreninde şehit oğlunun tabutunun karşısında eşi Yılmaz Yıldırım ile birlikte durarak "Herkes ayakta karşıladı seni aslan yiğidim. Karşında dimdik ayaktayız. Ağlamayacağım. Onları, o şerefsizleri sevindirmeyeceğim. Başımız dik. Kimse eğdirmeyecek. Köpekleri güldürmeyeceğiz. Oğlumun kanını yerde bırakmayın" dedi.

BABADAN, DESTİCİ'NİN AÇIKLAMA YAPMASINA TEPKİ

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Eskişehir İl Başkanı Ahmet Namık Akdoğan ile birlikte cenaze töreni başlamadan önce Reşadiye Camisi bahçesine gelerek şehidin anne ve babasına başsağlığı diledi. Destici, cenaze namazının başlamasını beklerken yanına yerel televizyon muhabiri bir kadın gelerek şehitler ile ilgili açıklamada bulunup bulunmayacağını sordu. Açıklama yapacağını belirten Destici bir kaç metre yürüyerek avlunun giriş kısmının yakınında basın mensuplarına açıklamada bulundu. Bu sırada cami bahçesinde kendilerine ayrılan yerde duran şehidin babası Yılmaz Yıldırım yanındakilere, BBP genel Başkanı Destici'yi kastederek "Siyasi şov istemiyoruz. Açıklama yapacaksa gidip başka yerde yapsınlar" dedi.

ASKERLERLE GERGİNLİK

Babanın tepkisi üzerine Garnizon Komutanı Korgeneral Abidin Ünal, yanındaki subaylara talimat vererek basın açıklamasının sonlandırılıp, cami avlusu dışında yapılması talimatını verdi. Subaylar BBP Genel Başkanı Destici'nin yanına giderek şehidin ailesinin basın açıklamasının cami avlusunda yapılmasını istemediğini bildirdi. Destici konuşmasını sürdürünce subay ve şehidin yakını olan sivil bir vatandaş Destici'ye "Ayıp oluyor ama" dedi. Mustafa Destici bunun üzerine "Nesi ayıp. Ayıp olan 28 yıldır devletin PKK ile tam bir mücadele vermemesi" diye konuştu.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, cenaze namazı için ön sırada yerini alırken Garnizon Komutanı Korgeneral Abidin Ünal kendi yanında yer vermeyerek, "Siz arkaya geçer misiniz" dedi. Destici ise arka sıraya geçmeyip ön sıranın sağ tarafında bir tuğgeneralin yanında durdu. Tuğgeneral, BBP lideri Destici'ye cami avlusunda basın açıklamasının yanlış olduğunu söyledi. Destici "Bu ilk defa olan şey değil. Ben asker miyim sizin emrinizde" diye yanıt verdi.Öğle namazının ardından Eskişehir Müftüsü Niyazi Ersoy tarafından cenaze namazı kıldırıldı. Anne Sevgi Yıldırım, baba Yılmaz Yıldırım, tabuta sarılılıp gözyaşı döktü. Şehidin Türk Bayrağı'na sarılı tabutu askerlerin omzunda top arabasına taşındı. Anne Sevgi Yıldırım tabut geçerken selam durdu.Top arabasıyla bir süre götürülen şehidin cenazesi, daha sonra askeri ambulansa alındı. Kalabalık arasında bulunan 40-50 kişilik grup tekbir getirip 'Şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Hükümet istifa' ve 'Katil ABD, işbirlikçi AKP' sloganları attı.Şehit Jandarma Astsubay Çavuş Mutlu Yıldırım'ın cenazesi, Ankara yolu üzerindeki Kanlıpınar Şehitliği'nde gözyaşları içinde toprağa verildi

Savcılık bıraktı, uslu durmadı; parmakları koptu

21 Ağustos 2012 - 15:28 
Savcılık bıraktı, uslu durmadı; parmakları koptu
Adana'da izinsiz gösteriler sırasında polise atmak istediği el yapımı bomba elinde patlayan 15 yaşındaki çocuğun 2 parmağı koptu



Bir hafta önceki izinsiz gösteride de gözaltına alındığı belirlenen çocuğun, savcılıktan serbest bırakıldığı öğrenildi Adana'da izinsiz gösteriler sırasında polise atmak istediği el yapımı bomba elinde patlayan 15 yaşındaki çocuğun 2 parmağı koptu.

Merkez Seyhan ilçesi Hürriyet Mahallesi Güney Kuşak Bulvarı'nda toplanan bir grup, terör örgütü lehine slogan atarak, ateş yaktı.

İzinsiz gösteri yapan gruptakilerin bazıları, polise taş ve molotofkokteyli ile saldırdı.

Bu sırada, göstericiler arasında bulunan 15 yaşındaki D.K'nın polise doğru atmak istediği el yapımı bomba, elinde patladı.




Patlamanın etkisiyle savrularak yere düşen D.K, olay yerinden kaçarak uzaklaştı.

Daha sonra yakınları tarafından Adana Devlet Hastanesi'ne götürülen D.K'nın sağ elinin parçalandığı, sol elinde ise yara olduğu belirlendi.

İlk müdahale yapıldıktan sonra ameliyata alınan D.K'nın, sağ elinde dikilemeyecek derecede parçalanma olması nedeniyle 2 parmağı kesildi.

D.K'nın, bir hafta önce yapılan izinsiz gösteride de polise taş attığının tespit edilerek gözaltına alındığı ve savcılıktan serbest bırakıldığı öğrenildi.

BDP binasını yaktılar

0 Ağustos 2012 - 23:39

BDP binasını yaktılar
Patlamanın duyulmasının ardından kentin birçok mahallesinde gruplar halinde PKK protesto edildi


BDP Şehitkamil İlçe başkanlığı binasına saldıran bir grup ise PKK ve Abdullah Öcalan aleyhine sloganlar atıp binayı ateşe verdi. Yaklaşık 500 kişilik grup, bölgeden uzaklaştırıldı. Bina ise itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.

CAM PARÇALARI 500 METRE UZAKLIĞA SIÇRADI
Gaziantep'te meydana gelen patlamanın ardından Olay Yeri İnceleme ekipleri, yanan araçları güvenlik çemberine alarak inceleme başlattı. Patlamanın meydana geldiği noktaya yaklaşık 500 metre uzaklıkta cam parçalarının bulunması bombanın şiddetinin ne kadar büyük olduğunu gözler önüne serdi.
Patlamanın meydana geldiği caddeler ise araç ve yaya trafiğine kapatıldı. 200 metre mesafede kimse olay yerine yaklaştırılmadı. Bazı gruplar da zaman zaman patlamanın olduğu bölgeye gelerek terör örgütü PKK aleyhine sloganlar attı. Bu kişiler, polisin güvenlik önlemi altında kontrolle olarak bölgeden uzaklaştırıldı.


ÇELİK YELEK UYARISI
Gaziantep'te yaşanan patlamanın ardından bölgedeki tüm iller de polis alarma geçti. Emniyet Müdürlüğü haber merkezlerinden, polislere çelik yelek giymeleri talimatı verildi. Güvenlik noktasındaki ekiplerin sayısının da arttırılması istenirken, şüpheli araçların, Terörle Mücadele ve Bomba İmha uzmanlarının kontrolünde durdurularak arama yapılması istendi.

Kızılay, Gaziantep'te bulunan hastanelere kan sevkiyatı yaptı

20 Ağustos 2012 - 23:22

Kızılay, Gaziantep'te bulunan hastanelere kan sevkiyatı yaptı
Gaziantep'te bu akşam bomba yüklü otomobili infilak ettirerek gerçekleştirdikleri saldırının ardından Türk Kızılayı Gaziantep'te bulunan hastanelere 100'er ünite kan sevkiyatı yaparak müdahale etti

Saldırının ardından vatandaşlar Gazintep Kan Merkezi'ne akın etti.  Türk Kızılayı uzman ekipleri, kan bağışında bulunmak isteyen vatandaşlardan kan almaya devam ederken Gaziantep'te bulunan hastanelere 100'er ünite kan sevkiyatı yaparak müdahale edildi.. Türk Kızılayı tüm bölge kan merkezlerinin kan bağışına gelen vatandaşlar için tüm kapasitesiyle hazır olduğunu belirttti. Ayrıca Malatya Kan Merkezi'nden de ayrıca bölgeye hızla kan sevkiyatı yapıldığı öğrenildi.

Gaziantep'te Karşıyaka polis merkezine bombalı saldırı



21 Ağustos 2012 - 20:11 

Gaziantep'te Karşıyaka polis merkezine bombalı saldırı
PKK'lı teröristler Gaziantep'te dün akşam bomba yüklü otomobili infilak ettirerek gerçekleştirdikleri saldırıyla bayramı kana buladı.
Gaziantep Valisi Erdal Ata, bombalı araçla düzenlenen saldırıda 8 kişinin öldüğünü, 64 kişinin de yaralandığını açıkladı.




Polis merkezini hedef alan saldırıda ortalık savaş alanına dönerken 2 halk otobüsüyle 2 otomobil alev alev yandı, çevredeki işyerleri ve evlerle araçlar hasar gördü. Halk galeyana gelirken, kalablığın yürüdüğü BDP binasında polis önlem aldı.

Patlama, kentin en merkezi yerlerinden Şehitkamil İlçesi'ndeki Karşıyaka Polis Merkezi önünde saat 19.45 sıralarında meydana geldi. İşyerlerinin bulunduğu bölgede, akşam saatinde caddenin en kalabalık olduğu sırada tahrip gücü yüksek patlayıcı yüklü otomobili Polis Merkezi'ne 10- 15 metre uzaklıkta park edip ayrılan bir terörist, uzaktan kumandayla bombayı infilak ettirdi. Kulakları sağır eden patlamayla birlikte otomobil havaya uçarken, durakta yolu indirip bindiren 2 halk otobüsü ile yabancı plakalı bir otomobil alev alev yanmaya başladı, çevredeki binaların camları kırıldı, araçlar tahrip oldu.





 
Gaziantep'te Karşıyaka polis merkezine bombalı saldırı
CAN PAZARI YAŞANDI
Patlamayla alev topuna dönen halk otobüslerindeki yolcular ve çevrede bulunanlar canlarını kurtarmanın derdine düştü. Aralarında, Karşıyaka Polis Merkezi'nde görevli polislerin de bulunduğu çok sayıda kişi yaralanırken, otobüslerde alevler arasından çıkamayan bazı yolcular diri diri yandı.
Yaralılar ambulanslarla hastanelere kaldırılırken, kan anonsları yapıldı. Sağlık Müdürlüğü, hastaneleri alarma geçirdi ve bayram nedeniyle izinli doktorlar ve sağlık personeli göreve çağrıldı. Çok sayıda yaralıdan durumları ağır olanlar ameliyata alındı.

BOMBALI ARAÇ ARANIYORDU
Mustafa Kemal Üniversitesi öğrencisi olan Şarlıurfa'nın Suruç İlçesi nüfusuna kayıtlı Mehmet Emin Hasandağ adlı kişinin, iki hafta önce bomba yüklü 27 E 7278 plakalı otomobille Gaziantep'e geldiği istihbaratını alan Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, tüm birimleri uyarmıştı. Ancak polisin bir türlü ulaşamadığı bu kişinin, saldırıyı düzenlediği değerlendiriliyor.
Güvenlik güçleri, bomba yüklü aracı park edip uzaklaşan bir kişinin eşkalini belirleyerek yakalanması için çalışma başlattı.

BDP BİNASINA YÜRÜDÜLER
Saldırıya tepki gösteren çok sayıda kişi olay yerine gelerek, PKK ve Abdullah Öcalan aleyhine sloganlar attı.
Bu sırada 500 kişilik grup da BDP il binasına doğru yürüylüşe geçti. Polis, öfkeli kalabalığın binaya yaklaşmasını engelllemek için çevrede yoğun önlem aldı.

GÖRGÜ TANIKLARI O ANLARI ANLATTI
Bombalı saldırı sonrası görgü tanıkları o anları anlattı. Yaşadıkları paniği dile getiren bir vatandaş, "Bir çırpıda her taraf ateş altında kaldı. İki saniyelik bir olay. Ne olduğunu bilmiyoruz, bir patlama ve sonrasında yangın... böyle gelişti" dedi. Başka bir görgü tanığı ise, "Bir patlama oldu, ne olduğunu bilmedikki. Kulaklarımızı kapattık sadece, bir alev yükseldi" diye konuştu. Patlama anında telaşla balkona çıktığını belirten bir kadın, "Akşam namazı kılarken, 'Yarabbim şunların şerrinden bizi emin eyle' dedim. Arası 5 dakika sürmedi bir gümbürtü oldu. Gelinlerimden biri burada oturuyor, biri de şurada oturuyor. 'Aman gelinlerim size kurbanım, öldünüz' dedim. Geldimki gelinlerim sağ" şeklinde konuştu.

 

VALİ: 8 ÖLÜ, 64 YARALI
Gaziantep Valisi Erdal Ata, bombalı araçla düzenlenen saldırıda 8 kişinin öldüğünü, 64 kişinin de yaralandığını açıkladı. Kentteki hastanelerde tedaviye alınan yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğu belirtilirken, ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.
Kentte infial yaratan saldırının ardından çok sayıda kişi yaralılara kan vermek için hastanelere akın etti.
Kentte saldırıya tepki göstererek toplanan grupların istenmeyen olaylara neden olmaması için polis önlem aldı. BDP il binasına yürüyen öfkeli kalabalıktan, polisin aldığı önlemlere karşın, binayı taşlayanlar oldu.
 

ÖMER ÇELİK : "PKK, SİVİL HALKA DOĞRUDAN SALDIRMAYA BAŞLADI"
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik,  Gaziantep'te bomba yüklü otomobili infilak ettirerek gerçekleştirilen saldırı ile ilgili olarak Twitter'da açıklamalarda bulundu. Çelik, "PKK, halk desteği bulamayınca artık Antep'te sivil halka doğrudan saldırmaya başladı. PKK, Sokakta kaos çıkmasını istiyor"dedi. 
Ömer Çelik'in açıklamaları şöyle:
"PKK, 'devrimci halk savaşı başlatacağım' diye çıktığı yolda, halk desteği bulamayınca artık Antep'te sivil halka doğrudan saldırmaya başladı. Bu yeni aşama, PKK'nın arkasındakı organizasyonun hedefleriyle uyumludur. PKK, Sokakta kaos çıkmasını istiyor. Vatandaşlarımızı kışkırtıyor. Buna karşı, bütün kesimlerin sağduyulu davranarak cevap vermesi gerekir. Kimse, güvenlik güçlerinin  misyonuna soyunmamalıdır."

 

Kızılay, Gaziantep'te bulunan hastanelere kan sevkiyatı yaptı
Gaziantep'te bu akşam bomba yüklü otomobili infilak ettirerek gerçekleştirdikleri saldırının ardından Türk Kızılayı Gaziantep'te bulunan hastanelere 100'er ünite kan sevkiyatı yaparak müdahale etti.
Saldırının ardından vatandaşlar Gazintep Kan Merkezi'ne akın etti.  Türk Kızılayı uzman ekipleri, kan bağışında bulunmak isteyen vatandaşlardan kan almaya devam ederken Gaziantep'te bulunan hastanelere 100'er ünite kan sevkiyatı yaparak müdahale edildi.. Türk Kızılayı tüm bölge kan merkezlerinin kan bağışına gelen vatandaşlar için tüm kapasitesiyle hazır olduğunu belirttti. Ayrıca Malatya Kan Merkezi'nden de ayrıca bölgeye hızla kan sevkiyatı yapıldığı öğrenildi.

 

BAKAN ŞAHİN: "8 ÖLÜ, 9'U AĞIR 66 YARALI"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, Valilikte oluşturulan Kriz Merkezi'nde yaptığı açıklamada, bombalı saldırıda 8 kişinin yaşamını yitirdiğini, 9'u ağır 66 kişinin de yaralandığını söyledi. Bakan Şahin, yaralılar arasında 2 polisin bulunduğunu, çoğunun da ayakta tedavi edilerek taburcu edildiğini vurguladı. Halkı sukunetli davranmaları konusunda uyaran bakan Şahin, kan ihtiyacı olmadığını her şeyin kontrol altında olduğunu belirtti.
Provokasyona dikkat çekip, akıl ve sabırlara olayların üzerine gidildiğine vurgu yapan Bakan Şahin, "Milliyetçilik milletini sevmek demek. Bu durumda sakin olmak ve terör örgütünün ekmeğine sağ sürmemek gerekir. Bu nedenle başımız sağolsun, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Gazi şehri çok büyük badireleri güçlü bir şekilde atlatan bir şehirdir. Sağ duyulu insanlara sahibiz bu yüzden gazi şehri olduk. Her şeyi akıl ve sabır üzerinden götürdük. Süreci de böyle götüreceğiz. Buradan yeni pozisyonlar çıkartmak isteyenler belli. Bunların ekmeğine yağ sürmemek gerek. Geçmişte bunu başardık şimdi de başaracağız" dedi.
Bakan Şahin, güvenlik güçlerinin hem istihbarı hem de teknik çalışmaları sürdürdüğünü alınan sonuçların ise gazeteciler aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılacağını ifade etti.
 

O terörist bakın kim çıktı

19 Ağustos 2012 - 12:30 

O terörist bakın kim çıktı
BDP Genel Başkan Yardımcısı Kışanak’ın sarılıp öptüğü teröristin Habertürk Muhabiri Zülfikar Ali Aydın’ın yolunu kesen kişi olduğu ortaya çıktı Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde BDP ’li vekillerle PKK ’lı teröristlerin sarmaş dolaş fotoğrafları Türkiye’yi ayağa kaldırırken aynı teröristlerin bir süre önce haber yapmak için bölgeye giden bir gazeteciyi alıkoyduğu ortaya çıktı.


O terörist bakın kim çıktı


Star Gazetesin'den Şeyhmus Çakan'ın haberine göre haberine göre BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak’ın sarılıp öptüğü teröristin Habertürk Muhabiri Zülfikar Ali Aydın’ın yolunu kesen ve bir süre propaganda yaptıktan sonra serbest bırakan kişi olduğu belirlendi. 14 Ağustos’ta bölgede yaşanan operasyonları görüntülemek için Şemdinli’ye giden Gazeteci Aydın, yollarını kesen PKK’lılarla BDP’li heyetin kucaklaştığı PKK’lıların aynı kişiler olduğunu söyleyerek o anları şöyle anlattı: Bizi durdurup propaganda yaptılar “Tali yolda propaganda maksatlı kullandıkları yer var. Kendilerince güvenliğini aldıkları. Toplayıp 20 günlük operasyon boyunca neyi neden yaptıklarını anlattılar. Propaganda bittikten sonra bir araç yaktılar. Yaktıkları aracın şoförün benim araca bindirdiler. Propaganda yapan kişi ‘bizi de ileri götür’ dedi. Panikle gaza basıp kaçtım.”

Bakan'ın saldırıya uğramasına BDP'li vekilden tuhaf yorum

19 Ağustos 2012 - 11:39 

Bakan'ın saldırıya uğramasına BDP'li vekilden tuhaf yorum
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Hakkari Milletvekili Adil Kurt, kentte dün akşam taşlı saldırıya uğrayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'i eleştirdi. Kurt, "Bakan, Hakkari halkı ile bayram kutlamaya değil, bayramını provoke etmeye geldi" iddiasında bulundu.


Bakan'ın saldırıya uğramasına BDP'li vekilden tuhaf yorum

Behçet DALMAZ/HAKKARİ,(DHA)

Hakkari'de iftar sonrası Cumhuriyet Caddesi'nde esnafı ziyaret eden BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, dün akşam kentte İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e yönelik saldırı ve sonrasında çıkan olayları değerlendirdi. Bakan Şahin'i eleştiren Kurt, "Bakan, Hakkari halkı ile bayram kutlamaya değil, bayramını provoke etmeye geldi. Bu halka, halkın değerlerine, seçilmişlerine küfür eden bir bakan hangi akla hizmetle bir bayram akşamı Hakkari caddelerinde vatandaşın bayram alışverişini yaparken halkın arasına giriyor?" dedi.

dedi. Bakan Şahin'in halkın bayramını zehir ettiğini de iddia eden Kurt, "Bakan hangi akla hizmet bir bayram akşamı, Hakkari halkı yediden yetmişe çoluğu çocuğu aileler bir bütün olarak Hakkari sokaklarında bayram alışverişi yaparken halkın arasına bu şekilde girip bu halkın bayramı zehir etmiştir. Başka hiçbir şey değil. Kendisine söyleyebileceğimiz hiçbir şey yoktur" diye konuştu.




Kurt, "Bakan Şahin eğer Hakkari halkını o kadar sevseydi, halkın seçtiği milletvekillerinin de burada olduğunu biliyordu; bizi de iftara davet etseydi, bizler gidip onu karşılar ve el ele halkın arasında gezip sorunları dinlerdik. Ancak Bakan Şahin halkın ziyaretine değil, olayların çıkması için geldi ve olacağıyda buydu" dedi.

Bakan Şahin'e Hakkari'de şok saldırı

18 Ağustos 2012 - 22:51 

Bakan Şahin'e Hakkari'de şok saldırı


Haber-Kamera:Behçet DALMAZ / HAKKARİ - DHA

Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Hakkari'de bulunan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin iftar sonrası Cumhuriyet Caddesi üzerinde esnafla sohbet ederek vatandaşlarla birlikte kahvede çay içti. Bu sırada bir grup gösterici Bakan Şahin'i yuhlayıp, taş attı. Bakan Şahin, korumalar tarafından tedbir amaçlı bir kafeye götürüldü. Gösterici grubun taşlı saldırısı üzerine polis, olaylara müdahale etti. Savaş alanına dönen caddede güvenlik görevlileri, göstericileri dağıtmak için biber gazı ve tazyikli su kullanıp havaya ateş açtı.

 İçişleri Bakanı Şahin, olayların ardından tedbir amaçlı götürüldüğü kafede yaklaşık 15 dakika kaldıktan sonra korumaları tarafından Hakkari Valiliğine götürüldü.

Savcılık incelemesine BDP'li vekillerden cevap

18 Ağustos 2012 - 16:13 

Savcılık incelemesine BDP'li vekillerden cevap

AA, DHA

Van Cumhuriyet Başsavcılığı PKK’nın Şemdinli’deki yol kesme olayı ile ilgili inceleme başlatırken, Yüksekova’da bulunan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, savcılık incelemesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Şemdinli’nin ardından geceyi Yüksekova’da geçiren BDP Genel Başkan Yardımcısı Kışanak ve milletvekilleri, belediyeye ait bir parkta sivil toplum örgütü temsilcileri ile bir araya geldi.

İŞTE SKANDAL GÖRÜNTÜLER

Kışanak ve milletvekilleri, ardından da Yüksekova’nın Dağlıca yolu üzerinde bulunan Bostancı Köyü’ne gitmek üzere yola çıktı. Ancak askerler güvenlik gerekçesi ile Kışanak ve milletvekillerine izin vermedi. Bunu üzerine geri dönen Kışanak ve Tuğluk, Kamışlı Jandarma Karakolu yakınında başlatılan savcılık incelemesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

SORUN, MAHKEME KORİDORLARINDA ÇÖZÜLMEZ

Kışanak, Kürt sorununun mahkeme koridorlarında çözebilecek bir sorun olmadığını belirterek, "Kürt sorunu adaletle, vicdanla demokrasi ile çözülebilecek bir sorundur. Her ne vesileyle konuşsak mahkeme açıyorlar, halkla buluşsak mahkeme açıyorlar. Bu ülkenin savaş gerçeği kamuoyuna doğru yansıdı diye dava açıyorlar. Kürt sorununu mahkeme koridorlarında boğmaya çalışıyorlar. Ama bu bir çare değil. Bu ülkenin artık gerçek, kesin, hakiki bir çözüme ihtiyacı var. Herkes bu işi sağa sola havale etmekte. Biri karakola havale ediyor, biri mahkemeye havale ediyor. Havale etmekten vazgeçsinler. Bu konunun özeti, siyaseti, politik olarak bir çözüm bulunmalıdır. Dünkü sorunu, oraya buraya havale eden, mahkeme koridorlarında boğmaya çalışan bir yaklaşım olarak görüyorum. Hiç bir faydası yok, bugüne kadar faydası olmamıştır" dedi.

TUĞLUK: KARŞILAŞMADAN MUTLUYUZ

Tuğluk ise yaptıkları her faaliyetten soruşturma başlatıldığını söyledi. Tuğluk, "Başlatabilirler bizim de söyleyeceğimiz şeyler var. Bizim yaşadığımız, yasa dışı bir şey değil. Son derece doğal, son derece gerçek bir durumla karşılaştık. Bunların farkında değilse, bu onların sorunu. Biz o karşılaşmadan mutluyuz. En azında onları dinlemek, onların hangi koşullarda, nasıl bir mücadele verdikleri, bizim açımızdan anlamlıydı, önemliydi. O yüzden istedikleri kadar soruşturma ve ceza verebilirler" diye konuştu.

SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI

HAKKARİ’nin Şemdinli İlçesi’nde dün BDP milletvekillerinin konvoyunun yolunun 1’i kadın 5 PKK’lı tarafından kesilmesiyle ilgili Van Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlattı.

Şemdinli’ye 20 kilometre uzaklıktaki Bağlar Köyü’nden Şemdinli’ye dönen BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, partili milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel, Esat Canan, Adil Kurt, Nazmi Gür, Halil Aksoy, Hüsamettin Zenderlioğlu, Van bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk ve 50 araçlık konvoyun yolu dün saat 16.40’ta Güzelkaya Mezrası yakınlarında kesildi. 1 kadın 5 PKK’lı yaklaşık yarım saat boyunca kalabalığa propaganda yaparken, BDP milletvekilleriyle PKK’lıların basına yansıyan görüntüleri üzerine de Van Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti.

Van Cumhuriyet Başsavcısı Osman Nuri Güler, konu ile ilgili inceleme başlattıklarını ve görüntülerin de tek tek inceleneceğini söyledi. Başsavcı Güler, inceleme sonunda gerek duyulması halinde soruşturma başlatılacağını kaydetti. Başsavcı Vekilliğince soruşturma başlatılması durumunda BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile grupta yer alan BDP milletvekilleri hakkında da dokunulmazlıklarını kaldırılması istemi ile hazırlanacak olan fezleke ise Adalet Bakanlığı aracılığı ile TBMM’ye gönderilecek.

Diyarbakır'da PKK'nın kadın canlı bombası yakalandı

18 Ağustos 2012 - 23:15

Diyarbakır'da PKK'nın kadın canlı bombası yakalandı
DİYARBAKIR'da polisin düzenlediği operasyondan kırsal alandan canlı bomba olarak eylem yapmak üzere gelen kadın PKK'lı yakanladı. Üzerinde bomba düzeneği bulunan PKK'lının eylem hazırlığında olduğu ve uyuşturucu madde aldığı belirlendi


Canan ALTINTAŞ/ DİYARBAKIR, (DHA)

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri PKK'nın kentte canlı bomba eylemi yapacağı istibaratı üzerine güvenlik önlemlerini üst seviyeye çıkardı. Polis, kırsal kesimden kente canlı bomba eylemi yapmak üzere gelen kadın PKK'lıyı takibe aldı. İntihar eylemcisinin gittiği yerler MOBESE kameralarıyla da takip edilirken, polis eylemciyi yakalamak için saat 21.00 sıralarında operasyon düzenledi. Canlı bomba eylemi yapacak olan PKK'lı Kayapınar İlçesi'nde çevre yolu olarak kullanılan 75 Metre Yolu üzerinde otomobilde seyir halindeyken, polis bölgeye arama noktası kurdu. Frekans karıştıcı jammerli araçlar eşliğinde canlı bombanın içinde bulunduğu araç durduruldu. Polis, üzerinde bomba düzeneği bulunan PKK'lıyı bombayı patlatmasına fırsat vermeden etkisiz hale getirdi.


UYUŞTURUCU MADDE ALMIŞ
Canlı bomba eylemi hazırlığındayken etkisiz hale getirilen PKK'lının üzerinde bomba düzeneğinin yanı sına tuzaklanmış el bombaları da bulundu. Uyuşturucu madde aldığı belirlenen PKK'lı gözaltına alınıp sorgulanmasına başlandı. Polis, ayrıca kentteki güvenlik önlemlerini arttırdı. Yetkililer, intihar eylemcisinin Ramazan Bayramını kana bulamak için kente geldiğini belirterek, "Eylemi gerçekleştirmeden ele geçirildi" dedi.


 

 

Ak Parti'li vekilin kardeşine silahlı saldırı!

18 Ağustos 2012 - 21:25 

Ak Parti'li vekilin kardeşine silahlı saldırı!
AK Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar'ın kardeşi Ramazan Dindar, Cizre'de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Görgü tanıkları, silahlı saldırganların 2 kişi olduğunu belirterek, ateş açmadan önce PKK lehine slogan attığını ileri sürdü.



DHA

AK Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar'ın kardeşi Ramazan Dindar, Cizre İlçesi'nin Yeniçarşı Caddesi üzerinde yanında arkadaşı Diyar Tanrıverdi ile yürürken, saat 18.15 sıralarında henüz kimliği belirlenemeyen 2 kişinin silahlı saldırısına uğradı. Saldırganın açtığı ateşte Ramazan Dindar ile yanındaki Diyar Tanrıverdi yaralandı. Yaralılar çevrede bulunanlar tarafından hemen Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Sağlık durumu ağır olan Dindar, ameliyata alınırken, yanında bulunan Tanrıverdi'nin durumunun iyi olduğu belirtildi.

Hayatını kaybetti
Ramazan Dindar, Cizre Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalenin ardından helikopterle Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilirken yolda hayatını kaybetti.  Dindar'ın cenazesinin otopsinin ardından Cizre'ye götürüleceği bildirildi. Bu arada, olayda yaralanan Diyar Tanrıverdi'nin de tedavisinin sürdüğü öğrenildi.




Görgü tanıkları silahlı saldırganların 2 kişi olduğunu belirterek, ateş açmadan önce PKK lehine slogan attığını ileri sürdü. Polis olay yerinde detaylı inceleme yaparken, Dindar'ın kaldırıldığı hastane önünde geniş güvenlik önlemleri aldı. Saldırıyla ilgili soruşturma sürerken, polis terör bağlantısı olup olmadığını araştırıyor.

Van'da hain pusu: 1 şehit

17 Ağustos 2012 - 23:30 

Van'da hain pusu: 1 şehit
Van'da depremzedeler için kurulan Edremit Konteyner kentin güvenliğini sağlayan polise PKK'lılar tarafından uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Saldırıda polis memuru Abdurrahman Doğan şehit oldu.



DHA

Van'ın Edremit İlçesindeki saldırı saat 22.30 sıralarında yapıldı. Van-Edremit Karayolu üzerinde bulunan Edremit Konteyner kentin güvenliğini sağlayan polise araç içinden PKK'lılar tarafından uzun namlulu silahla ateş açıldı. Saldırıda İstanbul'dan geçici görevle Van'a atanan polis memuru 30 yaşındaki Abdurrahman Doğan ağır yaralandı. Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen Doğan, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis, saldırıyı gerçekleştiren PKK'lıları etkisiz hale getirmek için operasyon başlattı.

CHP'li Aygün'ün kaçırlmasının detayları ortaya çıktı

17 Ağustos 2012 - 17:11 
CHP'li Aygün'ün kaçırlmasının detayları ortaya çıktı
PKK’lılar tarafından kaçırıldıktan 48 saat sonra serbest bırakılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ü, ’Azad’ kod adlı PKK’lının başında olduğu 10 kişilik grubun kaçırdığı belirtildi.

CHP'li Aygün'ün kaçırlmasının detayları ortaya çıktı


Ferit DEMİR/TUNCELİ, (DHA) -

 Aygün’ün kaçırılmasının ardından örgütün elebaşlarından ’Dr. Bahoz Erdal’ kod adlı Feyman Hüseyin’in, sözde Dersim eyaleti sorumlusu ’Seyithan’ kod adlı Serdar Özdemir ile yaptığı telsiz konuşması deşifre edildi. Kaçırma eylemine kızan Hüseyin’in, "Bu nasıl iştir, bu nasıl bir eylemdir. Dersim’in yapısını bilmiyor musunuz? Bula bula Hüseyin Aygün’ü mü buldunuz? Bu doğru bir eylem değil, asla kabul edilmez bir eylem türüdür. Size adam kaçırın dedik ama bu kadarı doğru değil" dediği kaydedildi.

Tunceli’de geçen pazar akşamı kaçırılan ve 48 saat sonra serbest bırakılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün olayında detaylara DHA muhabiri ulaştı. İstihbarat ve güvenlik birimleri elde ettiği bilgilere göre, PKK’nın Kandil Dağı’nda bulunan ve ’Roj’ telsiz kodunu kullanan ’Dr. Bahoz Erdal’ kod adlı Feyman Hüseyin ile örgütün silahlı kanadının sorumlusu ’Sofi Nurettin’ kod adlı Halas El Muhammed, örgütün sözde Dersim eyalet sorumlusu ’Munzur’ telsiz kodunu kullanan ’Seyithan’ kod adlı Serdar Özdemir’e şifreli mesaj verdi.


EYLEM TALİMATI VERDİ

Güvenlik güçleri tarafından deşifre edilen mesajda, "Artık yeni bir hamle süreci başlıyor. Zafere ulaşma ve Kürt özgürlük hareketinin en önemli aşaması olan Devrimci Halk Savaşını başlatıyoruz. Bu süreçte artık her saha içinde bulunan bütün birimler eylem yapma ve eylemler ve alınacak eylem kararlarında kendi inisiyatifini kullanabilirler" talimatı verildi.

Talimat bölgedeki tüm PKK’lılara iletirken, özellikle örgütün Tunceli ve Ovacık bölgesinde daha etkin olması istendi. Bildiriler dağıtılan Ovacık’ta en fazla CHP örgütü hedef alınırken esnaf, işadamı, siyasetçilerin de bulunduğu 14 kişi, örgütle ilişki kurmadıkları, talimatlarını yerine getirmedikleri gerekçesi 2 yıl boyunca Tunceli dışına sürgün edilmesi kararı alındı. Bazı kişiler ilçede kalırken, bazıları tehdit üzerine ayrılmak zorunda kaldı.

AYGÜN’Ü KAÇIRMA PLANI

CHP’li Aygün’ü kaçıran ve ’Azad’ kod adlı PKK’lıya bağlı 10 kişilik grubun daha önce de bölgede 4 kişiyi aynı yöntemlerle kaçırdığı belirtildi.

’Azad’ kod adlı PKK’lıya bağlı grup, Hüseyin Aygün’ü kaçırmak için planlar yaptı. Aygün’ün kentte bulunduğunu ve geziler yaptığın sosyal medya aracılığıyla öğren grup, takibe aldı. Aygün’ün Ovacık’ta olduğunu öğrenen PKK kuryeleri durumu ’Azad’ kod adlı PKK’lıya bildirdi.

Bunun üzerine 4 kişilik bir grup düzgün giyinip, traşlı ve sivil kıyafetler ile Ovacık’a gönderildi. Gruptan bir kişi vatandaş gibi gezerek Aygün’ü beklerken, diğer PKK’lılar ilçe merkezine 4-5 kilometre uzaklıktaki ormanlık alana gizlendi. Aygün’ün ayrılması üzerine ilçede bulunan PKK’lı durumu telefonla bildirip, kendisini de araçla takibe aldı.

İLK UYARIDA DURMADILAR

Yolda bekleyen bir PKK’lı, milletvekili Aygün, danışmanı Deniz Tunç ve gazeteci Kadir Merkit’in olduğu aracı durdurmak istedi. Ancak otomobili kullanan Kadir Merkit, durmayarak devam etti. Bunun üzerine aracı durduramayan PKK’lı, ilerideki teröristlere durumu bildirip, kendisi de ilçeden gelen PKK’lının kullandığı araca binip, takibi sürdürdü.

Daha sonra silahlı PKK’lılar Aygün’ün içinde bulunduğu aracı durdurup, Hüseyin Aygün’ü direnmesine rağmen kendi kullandığı araca bindirip kaçırdılar.

Hüseyin Aygün’ü kaçıran 2 PKK’lı yürürken, diğer 2 PKK’lı ise gece geç saatlerde erzaklarla birlikte Aygün’ü kaçıran grupla buluştu.

AYGÜN’ÜN YANINDA TELSİZLE KONUŞMADILAR

Güvenlik birimleri, ’Azad’ kod adlı PKK’lının, Hüseyin Aygün’ü kendilerine göre güvenlik bir yere bırakıp, başına da 2 PKK’lı koyduktan sonra gece boyunca 20 kilometere yürüdü. ’Azad’ kod adlı PKK’lı ulaştığı bölgede telsizle durumu sözde örgütün sözde Dersim sorumlusu ’Seyithan’ kod adlı Serdar Özdemir’e bildirip, "Hüseyin Aygün, artık elimizde akşam saatlerinde ilçeden çıktıktan sonra arkadaşlar ile birlikte aldık. Şu an durumu gayet iyi ve güvenli bölgede bekletiyoruz. Bundan sonra nasıl bir süreç izlenecek" diye sordu.

PKK’lı Serdar Özdemir de "Güvenli noktada bekletin ben durumu Roj’a bildireceğim. Size haber gönderdikten sonra bize teslim edin" dedi. Daha sonra telsizini kapatan ’Azad’, Aygün’ün bulunduğu yere geldi.

Yetkililer, ’Azad’ kod adlı PKK’lının Aygün’ün yanında konuşması halinde 10 dakika içinde yerlerinin tespit edileceğini belirterek, "Bulundukları nokta deşifre olur. Bu durumu bilen PKK’lı grup daha uzak noktaya giderek telsiz görüşmesi yaptıktan sonra tekrar geri geliyor. Bu taktik deşifre olmasınlar diye son dönemlerde sıkça kullanılıyor" dedi.

BAHOZ ERDAL; GERÇEKTEN BİZİM GÜÇLER Mİ KAÇIRDI

Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılmasının ardından Kandil’de bulunan ’Dr. Bahoz Erdal’, 13 Ağustos günü saat 10.30-11.00 arasında Tunceli’deki grupla telsiz irtibatı kurup, kaçırılma olayına sert tepki gösterdiği belirtildi. ’Roj’ telsiz kodlu Bahoz Erdal ile sözde Dersim sorumlusu ’Munzur’ telsiz kodunu kullanan Serdar Özdemir ile aralarında şu konuşmalar geçti:

Roj: Hüseyin Aygün gerçekten bize bağlı birimler tarafından mı kaçırıldı? Bu doğru mu, ya da farklı güçler mi kaçırmış?

Munzur: Doğrudur, Azad’ın grubu almış. Şu an Azad’ın yanında, durum gece yarısından sonra bana bildirildi.

Roj: Bu nasıl iştir, bu nasıl bir eylemdir? Dersim’in yapısını bilmiyor musunuz? Bula bula Hüseyin Aygün’ü mü buldunuz. Bu doğru bir eylem değil, asla kabul edilmez bir eylem türüdür. Size adam kaçırın dedik ama bu kadarı doğru değil. Böyle bir eylem yapılacaksa, önceden ana karargahın onayı alınmalı, merkezi karar olmalı bu durum tam bir başıboşluk.

Munzur: Doğrudur, bizim de böyle bir talimatımız olmadı. Azad arkadaşın grubu kendi inisiyatifini kullanarak milletvekilini kaçırmış. Dersim eyaletinin aldığı bir karar değil.

Roj: Biz size kendi inisiyatifinizi kullanarak her türlü eylem yapın dedik. PKK gerçeğini anlamanız, bilmeniz lazım. Neden bireysel davranılıyor? Neden otorite kurulmuyor? Bu nasıl bir eylem, yönetimin haberi yok. Kimsenin haberi yok, alınan bir karar yok. Dersim gibi hassas bir coğrafyada Hüseyin Aygün kaçırılıyor, bu durumu nasıl düzeltecekseniz düzeltin.

Munzur: Anlaşıldı, talimatınız ne ise yerine getirelim.

Roj: Seyithan sen bizzat ilgilen. Grubun sorumlusu Azad yarın sabah gelsin yanına. Ben onunla irtibatlaşacağım. Böyle sorumsuzluk olmaz.

Munzur: Anlaşıldı, Azad arkadaş yarın burada olacaktır.

Roj: Yarın Azad ile konuşacağım karşıma getirin. Hüseyin Aygün’ün güvenliği sağlansın. Kılına zarar gelirse sorumlusu sensin. Bir daha böyle bireysel eylemler olmayacak. Hüseyin Aygün en kısa sürede yani yarın serbest bırakılsın. En güvenli yöntemleri kullanarak bir an önce gönderin.

’AZAD’ AZARLANDI

Güvenlik birimlerinin elde ettiği bilgilere göre 14 Ağustos sabahı Feyman Hüseyin ile Milletvekili Aygün’ü kaçıran ’Azad’ kod adlı PKK’lı arasında kısa bir görüşme geçti. Görüşmede Feyman Hüseyin’in ’Azad’ı azarladığı ve örgütün haberi olmadan bireysel eylemlerden kaçınmasını, böyle durumlarda mutlaka yönetime haber vermesini istedi. Feyman Hüseyin, ayrıca ’Azad’tan merkezi biran önce özeleştiri ve durum raporu göndermesini istedi.

Yetkililer, elde edilen istihbarat bilgileri ve yapılan çalışmalar sonucunda Hüseyin Aygün’ün kaçırılması olayının tamamen Ovacık grubunun bireysel eylemi olduğu ve Kandil’den alınan bir karar olmadığını belirtti. Yetkililer, her gün Kandil’den örgüt yöneticilerine birçok şifreli mesajın geldiği ve bunların çözümlerinin yapıldığını belirterek, Hüseyin Aygün’ün kaçırılmasına dair bilginin elde edilemediğini ifade etti.