27 Eylül 2012 - 20:03
Erdoğan: Artık siyasi uzantılarla müzakere noktasında değilim
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, NTV ve Star TV'nin ortak yayınına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı
Gülseli ÖZDEMİR / ANKARA,(DHA)
BDP milletvekilleriyle PKK'lıların kucaklaşması görüntülerini hatırlatan Erdoğan, "Artık siyasi uzantılarla müzakere noktasında değilim. Bu partinin 9 milletvekili teröristlerle kucaklaşıyor, yanak yanağa… Şimdi nasıl olacak terör örgütü üyeleriyle yanak yanağa, sarmaş dolaş olan bir Eşbaşkanla nasıl konuşacağım. Şehit anneleri beni o o görüşme masasında görünce ne derler. Hiçbir şehit annesinin göz yaşına değişmem" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Erhan Ertürk’ün moderatörlüğünde NTV ve Star TV'nin ortak canlı yayınında gazeteciler Nermin Yurteri, Nazlı Öztarhan ve Mehmet Barlas’ın sorularını yanıtlıyor.
"MÜZAKERE NOKTASINDA DEĞİLİM"
Parti kapatılmasına karşı olduklarını belirten Erdoğan, DP milletvekilleriyle PKK'lıların kucaklaşması görüntülerini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Şimdi alan hakimiyeti olmuştur. Terör örgütü bunda başarılı olamamıştır. Güvenlik güçlerimiz gerekli dersleri vermiş, vermeye devam ediyor. Bölücü terör örgütüyle beraber hareket edenler var. Silahın bırakılması bir çözümdür. Silah bırakılırsa bu operasyonları minimize ederiz. Asker ve polis silah bırakamaz, o onun enstrümanıdır. Silah bırakılırsa operasyonlara gerek kalmayacaktır. İmralı'ya Oslo'ya gidilmişse bu çözüm için kararlı adımlardır. Millete ihanet edecek istihbarat vermemiştir.
Selahattin Demirtaş'ın randevu talep etme durumu ayrı bir olaydır. Artık siyasi uzantılarla müzakere noktasında değilim. Bu partinin 9 milletvekili teröristlerle kucaklaşıyor, yanak yanağa… Şimdi nasıl olacak terör örgütü üyeleriyle yanak yanağa, sarmaş dolaş olan bir Eşbaşkanla nasıl konuşacağım. Şehit anneleri beni o o görüşme masasında görünce ne derler. Hiçbir şehit annesinin göz yaşına değişmem. Bölgede iki parti var; biri AK Parti diğeri BDP'dir. Niye CHP ve MHP yok? Bu partiler de orada olmalı, halkın arasına kaynaşmalı. Terör örgütüyle bölge halkı arasına bariyer koyalım.
Parti kapatılmasına karşıyım, çok açık ve net. Anayasa değişikliği konusunda ne CHP, MHP ve BDP yanımızda yer almadı. Bizim içimizden birkaç kişi onların yanında yer aldı, 330'u yakalayamadık. Parti kapatılmasına karşıyız, suçu işleyen birey ceza alsın."
İMRALI VE OSLO GÖRÜŞMELERİ
Terörün öncelikli sorun olduğunu ifade eden Erdoğan İmralı ve Oslo görüşmeleri ile ilgili olarak şunları söyledi:
"Terör sorunu öncelikli sorun olarak öne çıkıyor" diyen Erdoğan, hayatın bir risk olduğu görüldüğünde siyasetin de ekonominin de risk olduğu görüleceğini belirterek, "Siyasete bunu bilerek girdik" dedi. Terör ile mücadele konusunda Erdoğan şunları kaydetti:
"Emre Bey, Emre Taner'i döneminde de İmralı’ya gönderdim, Oslo’ya gönderdim. Hakan Bey döneminde gönderdim. İmralı için de Oslo için de yaparız. Farklı zemini varsa bu alanlara gireriz. En büyük enstrümanımız MİT’tir. MİT dünyanın çok değişik ülkelerin istihbarat örgütleriyle görüşür. Kimlerle görüş alışverişinde bulunursa bunu yaparlar. Ne zaman adım atılması gerekirse bu adımı atabilir. Atmaması yönünde bir kabulümüz yoktur. Zamanlama önemlidir.
Son seçimlerin öncesinde adımlar attık. Habur da o sürecin içindedir. Attığımız adım samimiydi. Halkımızın teveccühü artarak devam etti. Oslo sürecinde samimiyetsiz davranışlar oldu. Belli basın organlarına servis edildi. Bu görüşmeleri belge olarak sundular. Belge olması için altında imzalar olması lazım.
Görüşülmemiş şeyler görüşülmüş gibi gösterilmiş. Benim ve ilgili birimlerin onadığı bir şey yoktur. Birileri bunu alıp değerlendirme sürecine girmiştir. Yargı bunu alarak değerlendirme sürecine girmiştir. Medya samimi davranmamıştır. Medya, ne MİT’le ne de hükümetle değerlendirmemiştir. Medya noktasında iyi bir sınav olmamıştır.
Müsteşar arkadaşımı gönderen benim, arkasında ben varım. Onu oraya getiren, göreve gönderen de benim. O zaman beni hesaba çekin, niye müsteşarım üzerinden yapıyorsunuz. Dürüst davranılmasını istiyorum. Yargının tutumunu doğru bulmadım."
"PKK TARAFINDAN SIZDIRILDIĞI ORTAYA ÇIKIYOR"
Oslo'da yapılan görüşmelerin detaylarının kimin tarafında sızdırıldığı yönündeki soruya Başbakan Erdoğan şöyle yanıt verdi:
"Araştırmalarımızda PKK tarafından sızdırıldığı ortaya çıkıyor. Masaya oturduğumuz ülkenin mensuplarında sızma olsaydı, biz bunu hissettiğimiz, tespit ettiğimiz zaman oralarda bir daha öyle toplantılar yapmayız.
İktidarımız en cesur adımları atmıştır. 30 yılda hangi iktidarlar döneminde ne kadar operasyon yapılmış, ne kadar şehit verilmiş bunların rakamlarını verdim. Bizim dönemimiz en az operasyon yapılan dönemdir. Terör örgütü hiçbir dönemde bu kadar silahlanma imkanı bulamamıştır."
27 NİSAN'I BİR MUHTIRA OLARAK DEĞERLENDİRMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM
27 Nisan'ı bir muhtıra olarak değerlendirmediğini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Meclis Darbe Komisyonu'na çağrılmadım. İhtiyaç duyulursa belki çağırırlar. 27 Nisan'ı bir muhtıra olarak değerlendirmeyi düşünmüyorum. Muhtıraysa hiçbir yaptırımı yok" dedi.
Başbakan Erdoğan, Erhan Ertürk'ün moderatörlüğünde NTV ve Star TV'nin ortak canlı yayınında gazeteciler Nermin Yurteri, Nazlı Öztarhan ve Mehmet Barlas'ın sorularını yanıtlıyor. 27 Nisan'ı bir muhtıra olarak değerlendirmediğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"28 Şubat'ı, öncesini de yaşadım. TRT'de 'Ali Adnan' dizisi var, bu ülke bunu da yaşadı. Bir neticelenen, bir de teşebbüs edilip neticelenemeyen olaylar var. Bizim olaylar böyle olaylardır. Partimizin kapatılma sürecinde ana muhalefet partisinin lideri çıkıp 'Hamdolsun ki Ankara'da yargıçlar var' diye açıklama yapıyor.
YAŞ toplantılarında, birlikte yolculuklarımız olan bir arkadaşın CD konuşmasını dinledim. O CD'yi dinleyince şoklara giriyorum. Türkiye, değişim ve dönüşümü demokrasi adına yaşıyor. Türkiye'de halkın, milletin, demokrasinin kazanması önemlidir. Küresel sermaye bir ülkeye giderken demokrasiyi arıyor. Demokrasiyi fırsata dönüştürdüğümüze inanıyoruz.
Hilmi Paşa 4 yıl genelkurmay başkanlığı yaptı. Genelkurmay Başkanlarının hepsiyle, Yaşar Paşa, İlker Paşa'yla da iyi çalıştım. Darbeyi düşünmek istemiyoruz. Bu ülkenin evlatları darbeyi kitabından silmiştir.
Meclis Darbe Komisyonu'na çağrılmadım. İhtiyaç duyulursa belki çağırırlar. 27 Nisan'ı bir muhtıra olarak değerlendirmeyi düşünmüyorum. Muhtıraysa hiçbir yaptırımı yok. Sadece bir açıklama yapmışlardır. Hükümet ertesi gün değerlendirmeyi yapmış. Asıl muhtırayı hükümet yapmıştır."
"YARGITAY'IN VERECEĞİ KARARI BİLMİYORUZ"
Balyoz Davasının kararı ile ilgi olarak, Yargıtay'ın vereceği kararın bilinmediğini belirten Erdoğan, nihai sonuç olmadan bir açıklama yapamayacağını dile getirerek şöyle konuştu:
"'Balyoz' davasıyla ilgili olarak birincil mahkemenin birçok çalışmayı yaptığını biliyorum. Geniş tabanlı bir çalışma yapıldığını biliyorum. Adalet Bakanlığı’nca biz de bu süreci takip ettik. Sanıklar süreci tahrik etti. Bu kadar zamanda bitmesini başarılı buluyorum. Neticesi benim ilgi alanım değil. Gerekçesini görmeden değerlendirme yapmak durumunda değilim. Adil mi, adil değil mi diye değerlendirme yetkim yok. Burası nihai sonuç değil. Yargıtay’ın vereceği kararı bilmiyoruz. Dava dairelerine de gidebilir. Yargıtay’ın hakkaniyete uygun bir karar verilmesini umuyoruz. Muvazzaf askerlerin tutuksuz yargılanmasını istiyorum. Babalıktan, kocalıktan men söz konusu değil. Herkes normal olarak görüşmeleri, ziyaretleri yapacaktır. Bu yeni dönemde içerideki mahkumlarla ilgili olarak belki tutukluyu da katacağız, eşler birbirleriyle cezaevi dışında hazırlanmış odalarda 24 saat görüşebilecekler. Türkiye’de böyle bir uygulama yok, biz başlatacağız. Aile görüşmesi olarak adım atacağız. Ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılanlar için de geçerli olacak. Duruşma salonu önünde ağlamalar doğaldır, oradaki duyguların dışa vurmasıdır."
"BATI ÜLKELERİ TÜRKİYE'NİN TERÖR SORUNUNU ÇÖZMESİNİ İSTEMİYOR"
Batı ülkelerinin Türkiye'nin terör sorununu çözmesini istemediğini belirten Erdoğan şunları kaydetti:
"Popülizmi reddeden bir siyasetçiyim. Ne gerekiyorsa onu söylerim. Yerel seçimler öncesinde gerekli adımlar atarım. Habur olayında Dağı bununla çökerteceksek yapalım. Parti yandaşlarını oraya dökmeseydi, daha olumlu olurdu. Ama provoke ettiler. Kesinlikle ülkemizin, milletimizin menfaati neyse o adımı atarız. Pazar günü yaptığımız açıklamada göreceksiniz.
Zamlar yaptık. 'Seçim öncesinde zam yapılır mı?' dediler. Battıktan sonra mı zammı düşüneceğiz. Yunanistan, İspanya ve İtalya'daki ne durumda görüyorsunuz. Onların durumuna düşmeyiz. Bizim çözmemizi engellemek isteyenler olabilir. Batı bizim çözmemizi istemiyor. Almanya, Fransa istemiyor. Bize yardımcı olmuyor. Terörist başları cirit atıyor. Finansal destek veriyorlar. Suçluların iadesi nerede? Terör örgütü diyeceksiniz, ellerini kollarını sallayarak dolaşacak."