Taş kalpli caniler
Erdoğan, terörist cenazelerine giden BDP’li kadın vekilleri ‘taş kalpli caniler’ diye nitelerken, bundan böyle şehit ailelerinden 2’şer kişiye iş vereceklerini açıkladı
ANKARA Milliyet
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörist cenazelerine giden BDP’li kadın vekilleri “taş kalpli caniler” olarak niteledi. Hem şehitlere hem de terör mağduru sivillere yönelik yeni düzenlemeler getirdiklerini açıklayan Erdoğan, “Terör şehitlerinin ailelerinden artık 2 kişiyi işe alacağız. Ayrıca terör kurbanı olan, teröristler tarafından öldürülen aileye de aynı yardımı devlet olarak vereceğiz. O öldürülenleri de biz şehitler sınıfında mütalaa ediyoruz” dedi. Erdoğan, 150 bin eşi vefat eden kadına da yeni sosyal haklar vereceklerini kaydetti.
Erdoğan, dün katıldığı Eşi Vefat Etmiş Kadınlar İçin Sosyal Yardım Programı Toplantısı’nda BDP’li kadın vekilleri eleştirdi. Erdoğan, “BDP milletvekilleri, kendileri safahat içinde yaşarken, gencecik insanları, hatta 14-15 yaşlarındaki çocukları dahi dağa gitmeye, terörist olmaya, can almaya teşvik ediyorlar. Terörist cenazesinde boy gösteren o kadın milletvekillerinin, maalesef, ağlayan, ağıtlar yakan anneleri istismar edecek kadar kalpleri taş haline gelmiş ve böylece bunları görmez durumda olmuşlardır. Bir mağarada işkenceyle öldürülen 5 kadın teröristi görmezden, duymazdan geliyorlar. Ama canlı bomba olup masum insanları havaya uçurmayı, üzerine bomba bağlayıp gemi kaçırmayı marifet gibi sunacak kadar canileşiyorlar. 6-7 yaşındaki çocukların eline taş veren, 12-13 yaşındaki çocukların eline molotofkokteyli tutuşturarak Serap yavrumuzu öldüren anlayış, bu anlayıştır, onu şehit eden anlayış bu anlayıştır. Bu taş kalpliler, göz yumdukları, müsamaha gösterdikleri, hatta sırtını sıvazladıkları terörle, akan kana ortak oluyorlar” diye konuştu.
Bu topraklar ‘Ana-dolu’
2 hafta önce, Bingöl’de yürekleri dağlayan bir başka hadise yaşandığını belirten Erdoğan, 3 çocuğuyla bayram alışverişine çıkan Hatice Belgin’in canlı bombayı fark ederek, yanındaki 3 çocuğunu korumak için o canlı bombanın adeta üzerine atladığını ifade etti. Erdoğan şunları söyledi:
“Ne yazık ki, Hatice kardeşimizi ve bir vatandaşımızı orada kaybettik. Biz, annelik duygusunun ne olduğunu anlayamayız. Ama, işte bu hadiseyi görünce, anneliğin ne kadar kutsal ve ne kadar ulaşılamaz bir mertebe olduğunu da çok iyi idrak ediyoruz. ‘Bize anne demeyin’ diyen kadınlar var ülkemizde onu da bir profil olarak önünüze koymak istiyorum. Anneliğin ne yüce bir makam olduğunu, onu yaşayan bilir, yaşamayan bilemez. Onlara da söyleyecek sözüm yok. Bu toprakların ismi Anadolu’dur, Babadolu değil. Bu topraklarda nifak yeşermez. Bu topraklarda fitne kendisine zemin bulamaz. Bu topraklarda, kadın da olsa, taş kalpli canilerin tahrikleri asla alıcı bulamaz.”
‘Anadolu’ ne demek?
Başbakan Erdoğan’ın ‘bu toprakların adı Babadolu değil, “Anadolu” diye nitelediği Anadolu Yunanca ‘doğu’ anlamına gelen ‘anatole’ sözcüğünden gelme. Wikipedia’da sözcüğün etimolojisi şöyle anlatılıyor:
“Anadolu kelimesi, Yunanca “Doğu” anlamına gelen (anatole) kelimesinden türemiştir. Bu sözcük, “doğmak, yükselmek” anlamına gelen Yunanca (anatellein) fiilinden gelir. “Doğu ülkesi” anlamına gelen Anatolia ilk kez 7. yüzyılda Doğu Roma İmparatorluğu’nun Afyon, Isparta, Konya, Kayseri ve İçel yörelerini kapsayan idari birimi (Anatolikon Thema) için kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise Anadoli veya Anadolu, merkezi Amasya olan ve Sivas ve Kastamonu’yu kapsayan bir eyaletin adıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder